ABD’li kaynaklar: Hamas saldırısı zamanlaması ve kapsamı açısından bazı İranlı liderleri şaşırttı

Gazze Şeridi’nde siren sesini duyup yere yatan bir İsrail askeri (AP)
Gazze Şeridi’nde siren sesini duyup yere yatan bir İsrail askeri (AP)
TT

ABD’li kaynaklar: Hamas saldırısı zamanlaması ve kapsamı açısından bazı İranlı liderleri şaşırttı

Gazze Şeridi’nde siren sesini duyup yere yatan bir İsrail askeri (AP)
Gazze Şeridi’nde siren sesini duyup yere yatan bir İsrail askeri (AP)

ABD’li kaynaklar dün, İran’ın Hamas Hareketi’nin “İsrail’e karşı eylemler” düzenlemeyi planladığından muhtemelen haberdar olduğunu söylediler. Ancak ABD istihbaratının ön raporları, bazı İranlı liderlerin hareketin Gazze’den başlattığı benzeri görülmemiş saldırı karşısında şaşırdığını gösteriyor.

İstihbarat bilgilerinden haberdar olan bir kaynağa göre, İranlı yetkililer genellikle Hamas tarafından yürütülen bu tür büyük eylemlerden haberdar oluyor ve Tahran uzun bir süredir bu eylemlere silah ve para yardımı yapıyor. Ancak ABD’li bir yetkili, İran’ın, Hamas’ın İsrail’e karşı bir eylem planladığını muhtemelen bildiğini, ancak hafta sonu “yaşananların kesin zamanlamasını veya kapsamını bilmediğini” söyledi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby, MSNBC’ye verdiği röportajda İran’ın Hamas’la uzun süredir devam eden bağları nedeniyle suç ortağı olduğunu vurgulamakla birlikte “Bu spesifik saldırı dizisine özel bir destek verildiğine işaret eden hiçbir şey görmedik” dedi.

İran, cumartesi günü Gazze’deki savaşçıların gerçekleştirdiği ve binden fazla İsraillinin öldüğü ve onlarcasının kaçırıldığı çok yönlü saldırıyı övmekle birlikte bunda payı olduğu yönündeki iddiaları reddetti.

The New York Times, ABD’nin İran’ın önde gelen liderlerinin saldırının gerçekleşeceğini bilmediğini ve buna şaşırdığını gösteren çeşitli istihbarat bilgileri topladığını ilk açıklayan medya kuruluşu olmuştu. İstihbarat bilgilerine aşina olan kaynak Reuters’e verdiği röportajda, ABD istihbarat servislerinin, kanıt bulmak amacıyla eski istihbarat bilgilerini incelemenin yanı sıra, hala İran’ın olaya karıştığını gösteren herhangi bir kanıt aradıklarını söyledi. İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan yetkili, soruşturmanın devam ettiğini ve “nihai bir sonuca varmak için henüz çok erken” olduğunu belirtti.

ABD Başkanı Joe Biden, dün Beyaz Saray’da ABD’de yaşayan Yahudi cemaatinin liderleri önünde yaptığı konuşmada, ABD’nin desteğini göstermek için İsrail’e acil askeri yardım gönderildiğinden, bir uçak gemisinin Doğu Akdeniz’e doğru hareket ettiğinden ve bölgeye daha fazla savaş uçağı gönderildiğinden bahsetti. Biden, “İranlılara çok net bir şekilde şunu ifade ettik: Dikkatli olun” dedi.

ABD Genelkurmay Başkanı Charles Brown dün Brüksel’de yaptığı açıklamada, ABD ordusunun, Hamas saldırısının ardından İsrail’in diğer düşmanlarının kendisine karşı harekete geçmeye hazırlandığına dair henüz herhangi bir sinyal tespit etmediğini söyledi. Brown daha önce İran’ı krize karışmaması konusunda uyarmıştı.



Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

TT

Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

Almanya'nın Tel Aviv Büyükelçisi Steffen Seibert, Gazze Şeridi'ne uygulanan ablukayı kırmaya çalışırken Akdeniz'de İsrail askerleri tarafından alkonulan aktivistlerin İsrail'e götürüldüğünü bildirdi.

Seibert X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Tüm yolcular donanma tarafından İsrail'e nakledildi ve donanma bize hepsinin güvende olduğunu teyit etti. İsrailli yetkililer, aktivistlerden ülkeyi terk etmelerini istedi. Bir Alman vatandaşı için konsolosluk yardımı teklif ettik” ifadelerini kullandı.

Madleen, günler süren yolculuğun ardından gece saatlerinde, varış noktası olan Gazze Şeridi'ne ulaşmadan kısa bir süre önce İsrail güçleri tarafından durduruldu.

Özgürlük Filosu Koalisyonu, uzun süredir İsrail ablukası altında olan Gazze Şeridi’ne yardım ulaştırmayı amaçlıyordu.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Madleen'in durdurulmasının, 2007 yılından bu yana Gazze Şeridi'ne uygulanan ve izinsiz gemilerin girişini engelleyen deniz ablukasına dayandığını belirtti.

Özgürlük Filosu Koalisyonu tarafından geminin durdurulmasının ardından yapılan açıklamada, “Madleen gemisindeki on iki aktivistin ve diğer tüm Filistinli tutukluların derhal serbest bırakılmasını, acımasız işgale ve ablukaya son verilmesini ve Gazze Şeridi'ne insani yardım ulaştırılması için tüm sınır kapılarının derhal açılmasını talep ediyoruz” denildi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Özgürlük Filosu Koalisyonu'nun yardım gemisi Madleen'in ‘güvenli bir şekilde İsrail kıyılarına doğru yol aldığını’ bildirdi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın X platformundaki hesabı üzerinden yapılan paylaşımda, “Yolcuların kendi ülkelerine dönmeleri bekleniyor” ifadesi yer aldı.

Özgürlük Filosu Koalisyonu yaptığı açıklamada, Madleen'in uluslararası sularda ‘İsrail ordusu tarafından saldırıya uğradığını ve engellendiğini’ belirtti.

Açıklamada, “Gemiye yasadışı bir şekilde çıkıldı, silahsız sivillerden oluşan mürettebatı kaçırıldı ve bebek maması, gıda ve tıbbi malzemeler de dahil olmak üzere hayat kurtarıcı temel yardım malzemelerine el konuldu” denildi.

Özgürlük Filosu Koalisyonu Koordinatörü Huveyda Araf, İsrail'in gemide bulunanları gözaltına almak için yasal yetkisi olmadığını söyledi.

Araf, “Gemideki gönüllüler İsrail'in yargı yetkisi altında değildir, yardım sağladıkları ya da yasadışı ablukayı kırdıkları için suçlanamazlar… Keyfi ve hukuksuz gözaltlarına derhal son verilmelidir” ifadelerini kullandı.

Özgürlük Filosu Koalisyonu tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Hiçbir şey bizi caydıramaz. Tekrar yelken açacağız. Kuşatma sona erene ve Filistin özgürleşene kadar durmayacağız. Bu el koyma uluslararası hukuku açıkça ihlal ediyor ve Gazze Şeridi'ne engelsiz insani erişim gerektiren Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) bağlayıcı kararlarına meydan okuyor.”

Aktivistler, İsrail'in Gazze Şeridi’ne engelsiz insani erişim sağlaması gerektiğini vurguluyor.

Ancak İsrail Dışişleri Bakanlığı, Gazze Şeridi açıklarındaki bölgenin 2007'den bu yana uygulanan deniz ablukası kapsamında izinsiz gemilere kapalı olduğunu ve Madleen'in bu nedenle durdurulduğunu belirtti.

Aktivistlerin İsrail kıyılarına ne zaman ulaşacakları ve ne zaman ülkelerine geri gönderilecekleri ise belirsizliğini koruyor.