Pakistanlı parti liderinden Hamas'a destek: "İslam ülkeleri yol versin, cepheye gidelim"

Mitinge Hamas yurtdışı yöneticisi Halid Meşal de video konferans yoluyla bağlandı

Mevlana Fazlurrahman, 1980'den bu yana İslam Uleması Cemiyeti'ni yönetiyor (AFP)
Mevlana Fazlurrahman, 1980'den bu yana İslam Uleması Cemiyeti'ni yönetiyor (AFP)
TT

Pakistanlı parti liderinden Hamas'a destek: "İslam ülkeleri yol versin, cepheye gidelim"

Mevlana Fazlurrahman, 1980'den bu yana İslam Uleması Cemiyeti'ni yönetiyor (AFP)
Mevlana Fazlurrahman, 1980'den bu yana İslam Uleması Cemiyeti'ni yönetiyor (AFP)

Pakistan'ın en büyük İslamcı partisi İslam Uleması Cemiyeti (JUIF), dün Peşaver kentinde Filistin'e destek için büyük bir miting düzenledi.

Parti lideri Mevlana Fazlurrahman, mitingde yaptığı konuşmada Hamas'a mali destek sağlayacaklarını belirtti ve ön cephede savaşmak için Filistinli militanlara katılabileceklerini söyledi.

Hamas'ın kendilerinden mali destek istediğini belirten Fazlurrahman, partilerinin bunu sağlayacağı konusunda söz verdiğini açıkladı.

İsrail'in uyguladığı şiddetle sınırları aştığını söyleyen Fazlurrahman, "İslam ülkeleri bize bir koridor sağlarsa, ön cephede savaşmaya hazırız" ifadelerini kullandı.

Fazlurrahman ayrıca tüm Müslüman ülkelerin, İsrail'e karşı güçlü bir duruş sergilemesi gerektiğini söyledi.

JUIF'in Peşaver'deki buluşması aslında partinin kurucusu Müfti Mahmud'u anmak için organize edilmişti ancak Fazlurrahman'ın sözleri ve Hamas'ın yurtdışı sorumlusu Halid Meşal'in video konferans yöntemiyle toplantıya bağlanması mitingi Filistin'le dayanışma buluşmasına çevirdi.

Geçen hafta içinde bir açıklama yapan Mevlana Fazlurrahman, Hamas'ın İsrail yerleşimlerine yönelik saldırılarını "tarihi bir başarı" olarak nitelemiş ve sürpriz saldırıların "İsrail'in savunma sistemini ve kibrini yok ettiğini" söylemişti.

Fazlurrahman ve Halid Meşal'in cuma günü bir görüşme gerçekleştirdiği ve Gazze'deki durum hakkında fikir alışverişinde bulunduğu belirtildi.

Pakistan'da JUIF mitinginin yanı sıra, cuma namazı çıkışında Filistin'i destekleyen birçok gösteri yapılmış ve bu gösterilerde İsrail bayrakları yakılmıştı.

Independent Türkçe



Batı'da nükleer endişe: "İsrail garanti vermiyor"

İsrail ordusu 23 Eylül'den beri yoğunlaştırdığı Lübnan saldırılarında en az 1100 kişiyi öldürdü (AFP)
İsrail ordusu 23 Eylül'den beri yoğunlaştırdığı Lübnan saldırılarında en az 1100 kişiyi öldürdü (AFP)
TT

Batı'da nükleer endişe: "İsrail garanti vermiyor"

İsrail ordusu 23 Eylül'den beri yoğunlaştırdığı Lübnan saldırılarında en az 1100 kişiyi öldürdü (AFP)
İsrail ordusu 23 Eylül'den beri yoğunlaştırdığı Lübnan saldırılarında en az 1100 kişiyi öldürdü (AFP)

İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırı düzenleme ihtimali Ortadoğu'da topyekun savaş endişelerini artırıyor. 

ABD Başkanı Joe Biden, İsrail'in İran'daki nükleer tesislere saldırmasını desteklemeyeceklerini söylemişti. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili, Tel Aviv'in tesisleri vurmayacağına dair herhangi bir güvence vermediğini belirtiyor. 

Kimliğinin gizli tutulmasını isteyen yetkili, Amerikan medya kuruluşu CNN'e şunları söylüyor: 

Güç gösterisinin yanı sıra biraz da akıllıca davranılmasını bekliyoruz fakat buna dair herhangi bir garanti yok.

Yetkili, ayrıca İsrail'in Hamas'ın 7 Ekim saldırılarının yıldönümünü misilleme için kullanıp kullanmayacağını kestirmenin "gerçekten zor" olduğunu ifade ediyor ve ekliyor: 

Sanırım 7 Ekim gününü kullanmaktan kaçınacaklar, tahminime göre misilleme olacaksa muhtemelen bu tarihten önce veya sonra gerçekleşecek.

Biden, cuma günkü açıklamasında Washington'ın Tel Aviv'le günde 12 saat iletişim halinde olduğunu ve gelişmeleri yakından takip ettiklerini söylemişti. Başkan, İsrail'in nükleer tesislere saldırmak yerine başka bir misilleme planı yapması gerektiğini belirtmişti.

İsrail ordusunun Hamas lideri İsmail Haniye'yi Tahran'da, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ı da Beyrut'ta öldürmesinin ardından İran, aylardır beklenen misillemeyi 1 Ekim'de yapmıştı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Tahran'ın "ağır bedel" ödeyeceğini söylemişti.

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), gerginliğin tırmandığı Ortadoğu'da Biden yönetiminin İsrail üzerindeki etkisini kaybettiğini yazıyor. 

Beyaz Saray yetkilileri, misilleme planlarında İran'daki muhtemel hedeflere karşı Tel Aviv'le koordinasyon halinde olduklarını fakat Netanyahu yönetimi tarafından "gafil avlandıklarını" söylüyor.

Donald Trump yönetiminde Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yapan David Schenke, Aksa Tufanı'nın her şeyi değiştirdiğini belirtiyor: 

7 Ekim her şeyi değiştirdi. ABD'nin hassasiyetlerini daha az dikkate alan ve kendi güvenlik hedeflerini ısrarla kovalayan yeni bir İsrail'le karşı karşıyayız.

Diğer yandan sadece ABD değil Avrupa Birliği (AB) de İsrail üzerindeki etkisinin zayıfladığından endişeleniyor. 

Britanya gazetesi Financial Times'a konuşan Avrupalı bir diplomat, Tel Aviv yönetiminden İran'daki nükleer tesislere saldırı düzenlememesini istediklerini fakat net bir yanıt alamadıklarını belirtiyor. Bir başka Avrupa diplomat da şu ifadeleri kullanıyor: 

Bu olaylar üzerinde ne kadar az etkimiz olduğunu görmek iç karartıcı. Tartışmalarımızı daha karamsar, daha kaderci bir hale getiriyor.

Independent Türkçe, CNN, Wall Street Journal, Financial Times, Times of Israel