Beyaz Saray, Gazze'de kaç ABD'linin rehin tutulduğunu bilmediğini açıkladı

Kirby, Amerikalıların Gazze'deki evlerinde mahsur kalmasının Joe Biden'ın öncelik listesinde "yüksek" olduğunu söyledi

(AP)
(AP)
TT

Beyaz Saray, Gazze'de kaç ABD'linin rehin tutulduğunu bilmediğini açıkladı

(AP)
(AP)

Beyaz Saray pazar günü, Gazze'de halihazırda kaç Amerikalının mahsur kaldığını ve kaçının Hamas'ın rehinesi olabileceğini kesin bilmediklerini açıkladı.

Fox News Sunday'e katılan Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby, İsrail'le Gazze arasında yaşanan çatışmaya ABD'nin askeri olarak müdahil olup olmayacağından ve hâlâ bölgede mahsur bulunan Amerikalıların durumundan bahsetti.

Cumartesi günü İsrail, Gazze kentinin kuzeyinde bulunan herkesin askeri ilerleme öncesinde kenti boşaltması gerektiği uyarısında bulundu. Bunun sonucunda bir milyondan fazla kişi evlerini terk etmeye zorlandı.

ABD Dışişleri Bakanlığı, Washington'ın ister ziyaretçi ister çifte vatandaş olsun Gazze'de bulunan Amerikalılara, Gazze'nin Mısır sınırından geçmelerine izin veren bir anlaşmaya vardığını açıkladı.

Bu anlaşma hiç gerçekleşmedi ve Amerikalılar sınırda bekletilirken, diğerlerinin Hamas savaşçıları tarafından rehin alındığı bildirildi.

Pazar günü Fox News Sunday sunucusu Shannon Noelle Bream, Kirby'ye ABD'nin mahsur kalan veya kaçırılan Amerikalılara yardım etmek için asker çıkarma niyetinde olup olmadığını sordu.

Kirby, "İsrail ve Hamas arasındaki bu savaşta savaşmak için ABD birliklerini sahaya indirme planımız veya niyetimiz yok" dedi.

[Gazze'deki Amerikalıların] tam nerede olduklarını bilfiil bulmaya çalışıyoruz. [Gazze'deki Amerikalıların] sayısını dahi tam bilmiyoruz. Küçük bir grup gördük, onu biliyoruz ancak bildiğimizden daha fazlası olabilir, farklı gruplar olabilir, yerleri değiştiriliyor olabilir.

Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby, Fox News Sunday'de bazen TV'deki haber programlarında gözardı edilen bir noktaya değindi: Yönetim Gazze'deki Amerikan rehineleri kurtarmaya yönelik muhtemel askeri operasyonları kamuoyuna anlatamaz, yine de her ihtimal masada

Ardından Kirby, ABD'nin Gazze'de mahsur kalan Amerikalıları bulup geri getirmek için harekete geçtiğini ima etti ancak bu operasyonların kamuoyu önünde tartışılamayacağını açıkça belirtti.

Rehineleri yurda getirme çabalarımız hakkında kamuoyu önünde ne söylediğimiz hakkında dikkatli olacağımızı anlayabileceğinizi düşünüyorum, umarım herkes anlayabilir.

Kirby, rehinelerin getirilmesinin Biden yönetiminin öncelik listesinde "üst sıralarda" olduğunu söyledi.

[Joe Biden için] hiçbir şey yurtdışındaki ülkelerde rehin tutulan Amerikalıların güvenliği ve emniyetinden daha önemli değil ve onları ailelerine kavuşturana kadar durmayacağız.

Çatışmaya askeri müdahaleyi tamamen eleyip elemeyeceği ısrarla sorulduğundaysa Kirby, Biden yönetiminin Gazze'deki koşullar hakkında daha fazla bilgi toplama ve analiz etmeye zamanı olana kadar hiçbir şeyi eleyemeyeceğini söyledi.

Independent Türkçe 



Cannes'ın galibi İranlı yönetmen, Oscar yarışına dahil olabilecek mi?

İran Yeni Dalgası'nın en etkili isimlerinden 64 yaşındaki Cafer Penahi, daha önce Altın Aslan ve Gümüş Ayı ödüllerini de kazanmıştı (Reuters)
İran Yeni Dalgası'nın en etkili isimlerinden 64 yaşındaki Cafer Penahi, daha önce Altın Aslan ve Gümüş Ayı ödüllerini de kazanmıştı (Reuters)
TT

Cannes'ın galibi İranlı yönetmen, Oscar yarışına dahil olabilecek mi?

İran Yeni Dalgası'nın en etkili isimlerinden 64 yaşındaki Cafer Penahi, daha önce Altın Aslan ve Gümüş Ayı ödüllerini de kazanmıştı (Reuters)
İran Yeni Dalgası'nın en etkili isimlerinden 64 yaşındaki Cafer Penahi, daha önce Altın Aslan ve Gümüş Ayı ödüllerini de kazanmıştı (Reuters)

İranlı muhalif yönetmen Cafer Penahi, Cannes Film Festivali'nin en büyük ödülü Altın Palmiye'nin bu yılki kazananı oldu.

Penahi, İran hükümeti tarafından hapse atıldığı dönemde yaşadıklarından ilham alan Yek Tasadef Sadeh (Sadece Bir Kazaydı) adlı filmiyle bu ödüle layık görüldü. Film, 2023'te cezaevinden tahliye edilmesinin ardından çektiği ilk yapım olma özelliğini taşıyor. Yönetmen, yasaklara rağmen yıllardır film çekmeye devam ediyordu.

En kişisel filmi 

Penahi'nin şimdiye kadarki en kişisel filmi diye nitelendirilen İran-Fransa-Lüksemburg ortak yapımı Sadece Bir Kazaydı, cezaevinde işkenceye maruz kalan 5 karakterin, kendilerine bu işkenceyi yapan kişiyi teşhis ettiğine inanmasıyla gelişen olayları konu alıyor.

Geçen hafta yaptığı açıklamada Penahi, "İlk kez hapse girdiğimde hücremde tek başımaydım. Beni gözleri bağlı şekilde, önümde bir duvarın olduğu ve arkamdan bir sesin geldiği o yere götürürlerdi. Saatlerce süren sorgularda, o adamın sesini dinleyerek onun kim olduğunu hayal ederdim. Bir gün bu sesi bir filmde ya da yazıda yeniden var edeceğimi biliyordum" dedi.

Altın Palmiye'yi aldıktan sonra ailesine ve çalışma arkadaşlarına teşekkür eden Penahi, "Şu an tüm İranlılara, farklı görüşte olan herkese bir şey söylemek istiyorum. Bütün sorunlarımızı ve fikir ayrılıklarımızı bir kenara bırakalım. En önemli şey ülkemiz ve onun özgürlüğüdür" ifadelerini kullandı.

Oscar yarışına katılabilir mi?

Bu zafer, Amerikan yapım ve dağıtım şirketi Neon için de art arda 6. Cannes zaferi anlamına geliyor. Stüdyo, daha önce Anora, Bir Düşüşün Anatomisi (Anatomy of a Fall), Hüzün Üçgeni (Triangle of Sadness), Titane ve Oscar'da büyük başarı yakalayan Parazit (Gisaengchung) filmleriyle Altın Palmiye'yi kazanmıştı.

Penahi'nin Cannes'daki bu büyük zaferi sonrası, birçok sinema çevresinde "Bu film Oscar yarışına katılabilir mi?" sorusu gündeme geldi. Son yıllardaki Cannes birincilerinin Oscar'da da ses getirmesi bu beklentiyi güçlendiriyor. Ancak İran yönetiminin, Penahi'nin ödüllü dramasını En İyi Uluslararası Film kategorisinde aday göstermek üzere Oscar'a göndermesi pek olası görünmüyor.

Penahi'nin ülkesindeki antidemokratik baskılara karşı açık tavrı ve filmde İran ceza sistemiyle ilgili sert eleştiriler, resmi kurumların böyle bir adım atmasını neredeyse imkansız kılıyor.

"İnsanlık adına güçlü bir söz"

Deadline eleştirmeni Pete Hammond tarafından "insanlık adına güçlü bir söz" diye tanımlanan film, haksız yere hapse atılmış işçi sınıfı karakterlerin kendilerine işkence eden gardiyana karşı intikam arayışını anlatıyor.

İran, geçmişte Bir Ayrılık (Jodaeiye Nader az Simin) ve Satıcı (Forooshande) filmleriyle yönetmen Asgar Ferhadi'ye iki Oscar kazandırmıştı. 

Muhalif yönetmenler İran'ın Oscar aday belirleme sürecinde hiçbir zaman değerlendirmeye alınmıyor. Geçen yıl Cannes'da Jüri Özel Ödülü'nü kazanan Kutsal İncirin Tohumu'nun (Dane-ye anjir-e ma'abed) yönetmeni Muhammed Resulof, Oscar yarışına Almanya adına katılmıştı. 

Fransa ihtimali

Penahi'nin filminin Fransa tarafından aday gösterilmesiyse pek mümkün görünmüyor. Çünkü Fransa'da bu kategori için yarışan çok sayıda güçlü yapım var ve bu hakkın Fransızca olmayan bir filme ayrılması zor. Yapımcılar arasında Lüksemburg merkezli Bidibul Productions'ın da olması ise farklı bir seçenek yaratabilir.

Ayrıca Akademi'nin, Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin mülteci sporcular için oluşturduğu özel takım benzeri, sürgündeki sinemacılara özel bir En İyi Uluslararası Film kategorisi oluşturması gerektiği de tartışılıyor.

Her ne kadar Penahi, Paris'te yaşayan kızının yanında yaşamayı düşünmediğini, ülkesini terk etmek istemediğini daha önce açıklamış olsa da Sadece Bir Kazaydı'nın ödül sezonunda önemli yapımlardan biri olacağı şimdiden konuşuluyor.

Independent Türkçe, Deadline, Guardian