ABD Ukrayna’ya gizlice ATACMS füzeleri ve misket bombaları gönderdi

Moskova savaş cephelerine yönelik saldırıların engellendiğini açıkladı

Washington yakında Kiev'e uzun menzilli ATACMS füzeleri gönderebilir (Reuters)
Washington yakında Kiev'e uzun menzilli ATACMS füzeleri gönderebilir (Reuters)
TT

ABD Ukrayna’ya gizlice ATACMS füzeleri ve misket bombaları gönderdi

Washington yakında Kiev'e uzun menzilli ATACMS füzeleri gönderebilir (Reuters)
Washington yakında Kiev'e uzun menzilli ATACMS füzeleri gönderebilir (Reuters)

Rusya’nın devlete bağlı haber ajansı RIA Novosti, Batılı kaynakların, Washington’ın son günlerde Ukrayna’ya, ABD’nin haftalar önce Kiev'e tedarik etme sözü verdiği bazı gelişmiş silahlardan biri olan MGM-140 Ordu Taktik Füze Sistemi (ATACMS) gönderdiğini söylediklerini aktardı. Ancak ATACMS’ların misket bombalarıyla birlikte ‘gizli bir operasyonla’ Ukrayna’ya gönderildiğini söylemesi dikkati çekti. Ukrayna'ya yönelik askeri sevkiyatları yakından takip eden kaynaklara göre, ATACMS’lar geçtiğimiz günlerde Ukrayna’ya çok dikkatli bir şekilde gönderildi. Ancak kaynaklar, kaç adet ATACMS gönderildiğine değinmedi.

Öte yandan Washington'ın, Ukrayna’ya ‘az sayıda füze ve parça tesirli mühimmat gönderildi’ şeklindeki açıklaması, daha önce duyurduğu Ukrayna'ya söz konusu mühimmatı tedarik etme niyetini teyit eder nitelikteydi. ABD’li kaynaklar, Ukrayna'ya başlangıçta ‘sınırlı sayıda’ gönderim yapılacağını açıklamıştı.

Bu konu, özellikle Rusya’nın ‘söz konusu silahlar Ukrayna’ya ulaşır ulaşmaz hedef alacağı’ tehdidinde bulunmasının ardından ABD'de tartışmalara yol açmıştı. ABD yönetimi, uzun menzilli füze sistemlerinin Rusya topraklarını vurmak için kullanılmayacağını duyurdu. Ancak konuyla ilgili tartışmalar, Batı ülkelerinin, Kırım’ı ve Moskova’nın geçtiğimiz yıl ilhak ettiğini duyurduğu Ukrayna’nın güneydoğu bölgelerini Rusya toprağı olarak kabul edilmediğinin teyit edilmesiyle birlikte daha da alevlendi. Bu da Washington'ın, Ukrayna’nın bu silahları bahsi geçen bölgelerde kullanmasına karşı çıkmayacağı anlamına geliyor. Bu durum ise Moskova ile Washington arasındaki ilişkilerin daha da kötüleşmesi riski oluşturuyor.

RIA Novosti, ‘ABD Başkanı Joe Biden'ın başlarda Ukrayna'ya ATACMS gönderilmesi kararını ertelediğini, ancak daha sonra ABD yönetiminin fikrini değiştirdiğini ve Ukrayna ordusunun zayıflayan karşı saldırısı nedeniyle, mühimmatın Kiev'e gönderilmesinin kararlaştırıldığını’ bildirdi.

Ukrayna Yüksek Şurası Üyesi Oleksiy Goncharenko, dün yaptığı açıklamada, ATACMS’ların ‘Ukrayna ordusunun envanterinde halihazırda var olduğunu’ söyledi. Goncharenko, ATACMS’ların Zaporijya bölgesinin Berdyansk şehrindeki saldırı girişiminde kullanıldığını da sözlerine ekledi. Bu açıklamanın ardından Politico dergisi, Ukrayna ordusunun ATACMS’larla ilk kez dün Rusya’ya ait mevzileri hedef aldığını bildirdi.

Öte yandan Washington’dan Ukrayna’ya ATACMS sevkiyatı yapıldığına dair herhangi resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak Rus ajansı, ABD Başkanı'nın birkaç gün önce, bir gazetecinin konuyla ilgili sorusuna, “(Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir) Zelenskiy'nin tüm taleplerine yanıt verildi” yanıtını hatırlattı.

fgnh
Rusya'nın Belgorod şehrinden fırlatılan bir füze (AFP)

Rusya Dışişleri Bakanlığı, 300 kilometre menzilli ATACMS’ların Ukrayna'ya ulaşması halinde bunun doğrudan Rusya'nın iç kesimlerini vurmak için kullanılacağı anlamına geleceği uyarısında bulunmuştu. Rusya'nın Washington Büyükelçisi Anatoly Antonov, bu gelişmenin “Washington'ı doğrudan Moskova ile askeri bir çatışmaya sürüklemek anlamına geldiği’ konusunda uyardı. Rusya, geçtiğimiz baharda, NATO ülkelerine Ukrayna’ya silah tedariği konusunda bir muhtıra göndermişti. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, NATO üyesi ülkelerin Kiev'e silah sağlamaya devam ederek ‘ateşle oynadığını’ söylemişti. Ayrıca, Ukrayna ordusuna yapılan her türlü silah tedarikinin Moskova için yasal hedef haline geleceğini vurgulamıştı.

Sahadaki son gelişmeler

Rusya Savunma Bakanlığı tarafından dün, son 24 saatte gerçekleşen muharebe operasyonlarıyla ilgili sunulan günlük brifingde, Rusya ordusunun, Ukrayna ordusu tarafından Donetsk cephesinde başlatılan 9 saldırının başarıyla püskürtüldüğü belirtildi. Brifinge göre Ukrayna ordusu, Donetsk cephesinde askeri araçlar ve mühimmatın yanı sıra aralarında ölen ve yaralananların da olduğu yaklaşık 485 zayiat verdi.

vfdh
Rusya'nın Belgorod şehrinden fırlatılan bir füze (AFP)

Rusya ordusundan bir sözcü, Batı Askeri Grubu birimlerinin Ukrayna’nın Harkiv bölgesindeki Kupyansk köyünde, hava ve topçu desteği ile Ukrayna ordusunun İvanovka ve Timkovka yerleşim bölgelerine düzenlediği 7 saldırıyı püskürttüğünü, ancak çok büyük insani ve maddi kayıpların olduğunu açıkladı. Rus basını da Rusya ordusunun, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin Chervona, Dibrova, Shipilova ve Kuzmino köyleri yakınlarında gerçekleştirdiği iki saldırıyı püskürttüğünü aktardı.

Sözcü, Rusya ordusunun, dün tüm gün boyunca füzeler, savaş uçakları, obüsler ve silahlı insansız hava araçları (SİHA) kullanarak, Ukrayna'nın 117 bölgesini hedef aldığını duyurdu. Bunun yanında Rus hava savunma sistemleri de Ukrayna Silahlı Kuvvetlerine ait bir Mi-8 helikopteri ve 34 SİHA’yi düşürdü. Ayrıca, 5 operasyonel-taktik füze ve ABD yapımı 4 adet GLSDB güdümlü füzeyi de etkisiz hale getirdi.



UAEA'daki troyka neden İran aleyhine karar verdi ve bunun sonuçları nedir?

Fotoğraf: Viyana'daki Yönetim Kurulu toplantısı sırasında Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın genel merkezi önünde düzenlenen İran karşıtı protesto (AFP)
Fotoğraf: Viyana'daki Yönetim Kurulu toplantısı sırasında Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın genel merkezi önünde düzenlenen İran karşıtı protesto (AFP)
TT

UAEA'daki troyka neden İran aleyhine karar verdi ve bunun sonuçları nedir?

Fotoğraf: Viyana'daki Yönetim Kurulu toplantısı sırasında Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın genel merkezi önünde düzenlenen İran karşıtı protesto (AFP)
Fotoğraf: Viyana'daki Yönetim Kurulu toplantısı sırasında Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın genel merkezi önünde düzenlenen İran karşıtı protesto (AFP)

Hüda Rauf

Batılı diplomatlar, nükleer anlaşmaya taraf olan üç Avrupalı ​​ülke (İngiltere, Fransa ve Almanya) ile ABD'nin, İran karşıtı yeni bir kararı resmi olarak Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Yönetim Kurulu'na sunduğunu bildirdi.

Avrupa ülkeleri, ajansın üç ayda bir yaptığı Yönetim Kurulu toplantısında, İran'dan ajans ile iş birliği yapmasını talep etmeyi amaçlıyor. İran ise kararın sonucunda hakkında cezai tedbirlerin alınmasından korkuyor.

Kesin olan, Avrupalı kararın, İran'ın nükleer yükümlülüklerine uyması ve ajansın uzun süredir devam eden endişelerini gidermesi için üzerindeki diplomatik baskıyı artırmayı amaçladığıdır.

Bu nedenle kararda, Batılı güçlerin UAEA Genel Müdürü Rafael Grossi'den kapsamlı bir rapor talep etmesi öngörülüyor. İran’ın bildirmediği yerlerde bulunan uranyum parçacıkları konusunda Tahran'ın UAEA ile iş birliğine ilişkin tam bir raporu da içeren söz konusu rapor, İran'ın nükleer faaliyetlerini daha şeffaf hale getirmeyi amaçlıyor. Karara göre, İran'dan güvenlik önlemleriyle ilgili sorunları çözmek için “gerekli ve acil önlemleri” alması talep edildi. Ayrıca güvenilir açıklamalar sunması ve ülkede bildirilmemiş iki bölgedeki uranyum parçacıklarından izler taşıyan nükleer malzeme ve ekipmanların yerleri hakkında ajansa bilgi vermesi, ajansın bu konuda ihtiyaç duyduğu bilgi, belge ve cevapları sunması, ajans müfettişlerinin ihtiyaç duyduğu yer ve materyallere erişimi sağlaması istendi.

Avrupalı troyka ülkelerinin hamlesi, İran'ın nükleer programının hızla gelişmesine ilişkin endişelerin olduğu bir dönemde geldi ve Avrupa-İran ilişkilerindeki gerilimin de bir göstergesi oldu. Avrupa, insan hakları, Ortadoğu'daki bölgesel davranışları ve Ukrayna savaşında Rusya'ya verdiği destek sebebi ile rejime yönelik başka cezalandırıcı adımlar da attı.

Üç Avrupa ülkesi, İngiltere, Fransa ve Almanya, son aylarda İran'a baskı yaparken, şimdi de Tahran'dan ek garantiler ve Kapsamlı Ortak Eylem Planı alanında iş birliği yapmasını istiyor.

2025 yılı İran için önemli bir yıl olacak çünkü bu yılda karar çerçevesinde Güvenlik Konseyi'nin kendisine uyguladığı altı yaptırım kararı iptal edilecek. Tahran, Kapsamlı Ortak Eylem Planı her iki tarafça pratikte uygulanmasa da ajansa üye ülkeler ve plan ile iş birliği ve teknik ve siyasi etkileşim ortamını korumaya çalışıyor.

İran, Guvernörler Kurulu'nda kendisine karşı bir karar alınması halinde karşılık vereceğini vurgulayarak, Avrupalı troyka ülkelerini ve ajansı tehdit etmeye çalışıyor.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Fransa Dışişleri Bakanı ile yaptığı telefon görüşmesinde, üç ülkenin (Almanya, Fransa ve İngiltere) UAEA Yönetim Kurulu toplantısına bir karar taslağı sunma adımını şiddetle kınadı. Üç Avrupa ülkesinin bu adımının, İran ile ajans arasındaki ilişkilerde oluşan olumlu atmosfere karşı açıkça karşı durma olarak değerlendirildiğini ve yalnızca konuyu daha da kompleks hale getireceğini açıkladı.

İran, birkaç gün önce Tahran'a yaptığı ziyarette Grossi ile yüksek düzeyde zenginleştirilmiş uranyum üretimini yüzde 60 ile sınırlama, zenginleştirme tesislerinde denetim yapmak üzere 4 yeni müfettişin atanması konusunda anlaşmıştı. Bu adımlar, yeni ABD yönetimi ve İran'ın yatıştırma ve anlaşmaya varma çabası bağlamında atıldı. Zira İran, Grossi ile vardığı anlaşmanın güven oluşturma adımlarından biri olduğunu ve sonrasında desteklenmesi gerektiğini düşünüyor.

Almanya, İngiltere, Fransa ve ABD'nin İran'a karşı önerdiği karar taslağı oylamaya sunulur ve ajans içinde toplam 35 oydan yaklaşık 20'sini alırsa geçebilir.

Grossi'nin ziyaretinin önemi, Tahran'ın yatıştırma ve 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonundan bu yana devam eden bölgesel gerginliklerin içine çekilmeme konusundaki kararlılığının bir teyidi olmasından kaynaklanıyor.

İran’ın nükleer anlaşmaya ilişkin taahhütlerinden vazgeçmesi ile bir yıldır süren bölgesel gerginliklerin gölgesinde, Tahran’ın zenginleştirilmiş uranyum rezervleri, ajansın son çeyrek raporuna göre 26 Ekim itibarı ile 852,6 gram artarak 6.604,4 kilograma yükseldi.

Buna göre İran'ın zenginleştirilmiş uranyum rezervi de yüzde 20 oranında, yani 25,3 kilogram artarak UF6 santrifüjlerinde 839,2 kilograma ulaştı.

Şimdi Avrupa ülkeleriyle İran arasındaki yüzleşmenin şiddetlendiği ve benzeri görülmemiş bir aşamaya girdiği görülüyor. Nitekim Avrupa ülkeleri havacılıktan deniz taşımacılığına kadar Tahran’a yaptırımlar getirdi. Ayrıca Guvernörler Kurulu'nda İran karşıtı kararın kabul edilmesi ve benzeri tedbirlerin alınması için çalışmalar da yapılıyor.

İran, denetimi zorunlu kılan kararın kabul edilmesi halinde nükleer programıyla ilgili tüm açık sorular hakkında kendisinden kapsamlı bir rapor talep edilmesinden korkuyor. Her ne kadar bunun için son tarih Ekim 2025 olsa da bu aynı zamanda 2015 anlaşması kapsamında askıya alınan tüm uluslararası yaptırımların yeniden uygulanmasına dönülmesinin önünü açabilir.

Nükleer dosyaya ilişkin yukarıdaki gelişmelere ek olarak Avrupa Konseyi, İran’ın Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaş ile Ortadoğu ve Kızıldeniz bölgesindeki silahlı örgüt ve oluşumlara verdiği askeri destek gölgesinde, Avrupa Birliği'nin kısıtlayıcı tedbirler çerçevesinin kapsamını genişletme kararı aldı. Bu ek önlem, İran yapımı insansız hava araçlarının, füzelerin ve ilgili teknolojilerin ve bileşenlerin taşınması için kullanılan gemileri ve limanları da hedef alıyor. Kararda ayrıca füze ve insansız hava araçlarının geliştirilmesinde ve üretiminde kullanılan bileşenlerin Avrupa Birliği'nden İran'a ihracatı, transferi, tedariki veya satışı da yasaklanıyor.

Avrupa Birliği ayrıca, listede yer alan kişi ve kuruluşların sahibi olduğu, yönettiği veya kontrol ettiği ya da İran'ın insansız hava araçlarını, füzelerini veya ilgili teknoloji ve bileşenleri Rusya'ya aktarmak için kullanılan limanlar ile ticaret yasağını da onayladı.

Yukarıdakilerden, Avrupa ile İran arasındaki ilişkilerdeki gerilimin, İran'ın yaşlı kıtanın güvenliğini ihlal eden Ukrayna savaşında Rusya'ya askeri olarak verdiği destekten kaynaklandığı açığa çıkıyor. Öte yandan, Avrupa ülkeleri Tahran'ın savunma doktrinini ve ulusal güvenliğini değerlendirip değiştirmeye çalıştığının, nükleer gücünü uluslararası gözetimden uzak, şeffaf olmayan bir çerçeve içerisinde geliştirme gayretinde olduğunun farkında. Bu nedenle üç Avrupa ülkesi, Amerikan seçimleri sonrası düzenlemeler sebebiyle bir Amerikan tutumunun yokluğunda nükleer program ile ilgili tutumunu desteklemeye çalışıyor.

Tahran ise Grossi ile yakın zamanda yapılan, uranyumun yüzde 60'ın üstünde bir oranda zenginleştirilmesinin durdurulması yönündeki anlaşmaya alternatif olarak UAEA ile iş birliği yaptığını öne sürmeye çalışıyor. Güney Kore bankalarındaki dondurulmuş fonlarının ve Amerikan çifte vatandaşların serbest bırakılmasını öngören bir pazarlığın parçası olarak bu anlaşmaya geçen yıl, yani aylar önce Joe Biden ile varmış olduğunu görmezden geliyor. Daha sonra İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşının yarattığı kriz ve uluslararası toplumun bununla meşgul olması ile birlikte anlaşmayı ihlal ederek, yeniden zenginleştirme oranını artırdığını bilmezmiş gibi davranıyor.

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir.