Hamas ile mücadele için uluslararası koalisyonun canlandırılması önerisi hakkında 5 önemli nokta

Macron, başbakanın odaklandığı ‘insani ateşkesi’ görmezden geldi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Kudüs’te ortak basın toplantısı düzenledi. (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Kudüs’te ortak basın toplantısı düzenledi. (AP)
TT

Hamas ile mücadele için uluslararası koalisyonun canlandırılması önerisi hakkında 5 önemli nokta

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Kudüs’te ortak basın toplantısı düzenledi. (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Kudüs’te ortak basın toplantısı düzenledi. (AP)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmesinin ardından düzenlediği ortak basın toplantısında, DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu’nun çalışma kapsamının Hamas’la mücadeleyi de kapsayacak şekilde genişletilmesine yönelik sunduğu teklif birçok soruyu gündeme getiriyor.

Macron açıklamasında şunları söyledi:

“İsrail’in (ve aynı şekilde Fransa’nın ve tüm demokrasilerin de) önceliği terör gruplarının yenilgiye uğratılmasıdır. Bu yüzden, söz konusu grupların hedefinde olan bizler, basit bir şey söylemek istiyoruz: Yalnız değilsiniz. Bu doğrultuda Fransa, Suriye ve Irak’taki operasyonlarında aktif olarak yer aldığı DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu’nun Hamas’la da mücadele etmesi için çalışmaya hazır. Bu sabah da belirttiğim gibi uluslararası ortaklarımıza, hepimizi tehdit eden terörist gruplarla mücadele etmek için bölgesel ve uluslararası bir koalisyon kurmayı önereceğim. Bunun hem İsrail’in çıkarı ve güvenliğine hem de bu ve benzeri gruplar tarafından tehdit edilen komşularınızın çıkarı ve güvenliğine hizmet edeceğine inanıyorum.”

Macron’dan ‘sürpriz’ hamle

Paris’teki siyasi kaynaklar, Macron’un bu hamlesini ‘sürpriz’ olarak nitelendirerek başbakanın, dışişleri bakanının veya savunma bakanının 7 Ekim’den bu yana hiçbir müdahalesinde ve açıklamasında buna değinmediğine işaret ettiler. Fransa Başbakanı Elisabeth Borne, pazartesi öğleden sonra Fransız Parlamentosu’nda yaptığı uzun konuşmasında ülkesinin politikasını etraflıca ele almıştı. Bu sırada Macron’un İsrail’de Başbakan Netanyahu ve aynı zamanda cumhurbaşkanı, eski savunma bakanı ve muhalefet ile görüşeceği konular üzerinde durmuştu.

Fotoğraf Altı: Fransa Başbakanı Elisabeth Borne dün Parlamento İşleri Bakanı ile Ulusal Meclis’te Gazze’deki savaş hakkında konuşma yaptı. (AFP)
 Fransa Başbakanı Elisabeth Borne dün Parlamento İşleri Bakanı ile Ulusal Meclis’te Gazze’deki savaş hakkında konuşma yaptı. (AFP)

Ancak en büyük eksiklik, özellikle uluslararası kuvvet meselesiydi. Üstelik Macron’un Arap veya Avrupalı ​​liderlerin çoğuyla veya ABD Başkanı ile yaptığı temasların hiçbirinde de bu yönde bir şey gelmemişti. Ayrıca Elysee kaynakları, Macron’un beklenen İsrail ziyaretine ilişkin açıklamalarında uluslararası güçten, Hamas’a karşı mücadeleden ve Fransa’nın bundaki rolünden hiç bahsetmemişti.

Belirsizliğin netleştirilmesi

Macron’un teklifi belirsiz olduğundan, ona eşlik eden kaynaklar bunu açıklığa kavuşturmaya çalıştı. Basın toplantısının ardından, ‘kastının ya yeni bir koalisyon kurmak ya da ABD’nin Irak’taki üsleriyle başını çektiği DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu’nun çalışma kapsamını Hamas’ı kapsayacak şekilde genişletmek’ olduğunu söylediler. Bu konunun “İsrail’in ne istediğine bağlı olduğunu” da sözlerine eklediler.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre siyasi kaynaklar, böyle bir şeyi başarmanın çeşitli nedenlerden dolayı zor olacağını savunuyor. Birincisi, ‘Hamas’ı DEAŞ ile bağlayan hiçbir şey yok’ ve bu nedenle onları aynı kefeye koymak hem siyasi hem de askeri bir hata olur. İkincisi ise Uluslararası Koalisyon çerçevesinde DEAŞ’a karşı mücadeleye katılan Arap ülkeleri, Gazze Şeridi’nde yürütülecek savaşta genel olarak İsrail, ABD ve Batılı güçlerle birlikte çalışmayı kabul etmez.

Fotoğraf Altı: Fransa Cumhurbaşkanı ve Filistin Yönetimi Başkanı dün öğleden sonra Ramallah’ta bir araya geldi. (AP)
 Fransa Cumhurbaşkanı ve Filistin Yönetimi Başkanı dün öğleden sonra Ramallah’ta bir araya geldi. (AP)

Üçüncü sebep; böyle bir planı hayata geçirmek Filistin Yönetimi’ni ve Başkan Mahmud Abbas’ı şu anda olduğundan daha fazla ikinci plana itmiş olur. Dolayısıyla daha sonra siyasi bir rol oynamasını engeller. Özellikle de savaşın bitimini takip eden sözde ‘ertesi gün’ düşünüldüğünde, Hamas’ın ‘ortadan kaldırılması’ sonrasında Filistin Yönetimi’nin ve onun Gazze’ye dönüşünün önemli rolü dikkat çekiyor. Dördüncü sebep; Fransa’nın önerisi, Gazze sakinlerinin tavrının ne olacağını, Arap sokaklarının Gazze’ye karşı saldırıya katılan ABD uçaklarını gördüklerinde nasıl bir tepki göstereceklerini ve bunun ne gibi yansımaları olacağını dikkate almıyor. Son olarak Hamas’ın tepkisinin nasıl olacağını ve elindeki rehineler ile ilgili meselede ne olacağını kimse kestiremez, ki Macron bu rehinelerin serbest bırakılmasını temaslarının esas amacı olarak servis etmişti.

Macron’un önerisini doğaçlama söylemesi

Macron’a eşlik eden kaynakların daha sonra, istenilen şeyin ‘DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu’nu model olarak alıp Hamas ile mücadelede bundan ne alınabileceğine bakmak’ olduğunu belirtmeleri Macron’un önerisini doğaçlama bir şekilde düşünmeden söylediğinin göstergesiydi. Kaynaklar açıklamalarında “Dolayısıyla bu bağlamda ortaklarımızla ve İsrail’le birlikte düşünme sürecindeyiz ve öncelikle ortaklarımız ve İsrail ihtiyaçlarını dile getirecek” ifadesini kullandılar.

Son olarak söz konusu kaynaklar DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu’nun çalışma şekline işaretle şunları söyledi:

“Bu, sadece saha operasyonlarıyla sınırlı değil, Irak güçlerinin eğitilmesini ve istihbarat bilgilerinin paylaşılmasını da kapsıyor.”

Tüm bunlar, Fransa’nın önerisinin ‘olgunlaşmamış’ olduğunu ve İsrail’in Gazze’yi karadan işgal etmeye hazırlandığı bir sırada hayata geçirileceğinin kesin olmadığını gösteriyor. Paris’ten ilk tepki eski cumhurbaşkanı adayı ve aşırı solcu La France Insoumise (LFI, Boyun Eğmeyen Fransa) partisinin lideri Jean-Luc Melenchon’dan geldi. Macron’un önerisini eleştiren solcu lider, bunun, Fransız diplomasisinin vakti zamanında karşı çıktığı eski ABD Başkanı George W. Bush’un desteklediği ‘teröre karşı savaş teorisine geri dönüşü’ temsil ettiğini savundu.

Fotoğraf Altı: İsrail’in bombardımanları Gazze şehrinde büyük bir yıkıma neden oldu. (DPA)
İsrail’in bombardımanları Gazze şehrinde büyük bir yıkıma neden oldu. (DPA)

‘İnsani ateşkes’ göz ardı edildi

Fransa Başbakanı ve Elysee danışmanları ‘insani ateşkes’ meselesine odaklanıp bunu düşmanlıkları durdurmanın ‘olası bir başlangıcı’ olarak nitelendirirken, Netanyahu ile basına kapalı bir toplantı yapan ve daha sonra iki tarafın heyetlerinin katıldığı kapsamlı bir görüşme gerçekleştiren Fransa Cumhurbaşkanı’nın yakından ve uzaktan bu meseleye değinmemesi dikkat çekti.

Aynı şekilde Fransa Cumhurbaşkanı, İsrail Başbakanı ile düzenlediği ortak basın toplantısında İsrail ordusunun gerçekleştirdiği çok yönlü bombalama operasyonlarının kurbanlarına ilişkin de herhangi bir şey söylemedi. İsrail’in bombardımanları Gazze Şeridi’ndeki bölgelerin yıkılmasının yanı sıra, şu ana kadar beş binden fazla Filistinlinin ölümüne ve çok sayıda yaralıya neden oldu.

Elysee danışmanlarından biri, Hamas’ı yok etme hedefiyle Gazze’yi işgal etmeye hazırlanan İsrail ordusunun bunu uluslararası hukuka saygı çerçevesinde yapmasının zor olacağını söyledi. Macron, Netanyahu’ya ‘İsrail demokrasisinin, Hamas’ın rehinesi olarak tanımladığı sivillere zarar vermemek de dahil olmak üzere bir dizi standarda saygı göstermesi gerektiğini’ tekrarladı.



Bilim akademisi Royal Society'de Elon Musk tartışması: "Değerlerimize uymuyor"

Elon Musk'ın federal hükümette yapacağı kesintilerin bilimsel çalışmaları nasıl etkileyeceği henüz belli değil (Reuters) 
Elon Musk'ın federal hükümette yapacağı kesintilerin bilimsel çalışmaları nasıl etkileyeceği henüz belli değil (Reuters) 
TT

Bilim akademisi Royal Society'de Elon Musk tartışması: "Değerlerimize uymuyor"

Elon Musk'ın federal hükümette yapacağı kesintilerin bilimsel çalışmaları nasıl etkileyeceği henüz belli değil (Reuters) 
Elon Musk'ın federal hükümette yapacağı kesintilerin bilimsel çalışmaları nasıl etkileyeceği henüz belli değil (Reuters) 

Birleşik Krallık'ta Oxford Üniversitesi'nden bir bilim insanı, Elon Musk'ın üyeliği iptal edilmediği gerekçesiyle, ülkenin prestijli ulusal bilimler akademisi Royal Society'den ayrıldı.

Gelişimsel nöropsikoloji ve çocuklarda görülen iletişim bozuklukları alanında uzmanlaşan Profesör Dorothy Bishop, istifa mektubunu akademiye geçen hafta ilettiğini belirtti. 

Britanya'nın tanınmış gazetelerinden Guardian'ın görüştüğü Bishop, teknoloji milyarderi Musk'ın Royal Society üyesi olmasının, kuruluşun değerleriyle ters düştüğünü savunuyor. 

Bishop, Tesla ve SpaceX CEO'su Musk'ın "Bond hikayelerindeki kötü karakterleri örnek" aldığını ve elindeki "güçle serveti bilim insanlarını tehdit etmek için kullanacağını" öne sürüyor. 

Trump'ın seçim kampanyasına 100 milyon dolardan fazla bağış yapan Musk, Cumhuriyetçi liderin yeni kabinesinde Vivek Ramaswamy'yle birlikte DOGE'nin (Department of Government Efficiency / Kamu Verimliliği Bakanlığı) başına geçecek. Bishop, ABD'deki bilim dünyası için bunun kötü bir gelişme olduğunu savunarak şunları söylüyor: 

Musk'a Ulusal Sağlık Enstitüleri ve NASA dahil çeşitli kuruluşların bütçelerinde kesinti yapma konusunda sınırsız yetki verilmesiyle ABD'de bilimin geleceği pek parlak görünmüyor.

Musk, uzay teknolojisi ve elektrikli araç geliştirme alanındaki çalışmaları sayesinde 2018'de Royal Society üyesi olmuştu. 1660'da hayata geçirilen Royal Society, dünyada faaliyetlerini sürdüren en eski bilimsel akademi konumunda.

Akademinin kurallarına göre üyeler, tüm meslektaşlarına bir saygı ve sorumluluk duygusuyla davranmalı. Ayrıca kamusal açıklamalarda da akademinin değerlerine ters düşecek ifadeler kullanmamalı. Ancak Bishop, Musk'ın Aralık 2022'de attığı tweet'le bu kuralı ihlal ettiğini savunuyor. 

Teknoloji milyarderi, sözkonusu gönderisinde "Benim cinsiyet zamirlerim Yargılayın/Fauci'yi" ifadelerini kullanmıştı. ABD'nin koronavirüsle mücadelede en önde gelen ismi Dr. Anthony Fauci, maske takılmasını ve aşı yaptırılmasını savunmasıyla, muhafazakarların sık sık hedef gösterdiği kişilerden biri olmuştu. 2022'de Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü baş tıbbi danışmanı görevinden istifa etmişti. 

Bishop, bu paylaşımla Musk'ın bilimden uzak bir pozisyon alıp aşı karşıtı propaganda yaptığını ve Fauci'yi tehlikeye soktuğunu savunuyor. Ayrıca teknoloji milyarderinin gönderisinin LGBT topluluğunu incittiğini de ileri sürüyor. 

Diğer yandan 29 Temmuz'da 17 yaşındaki bir saldırganın Southport'ta üç çocuğu öldürmesi sonrası Birleşik Krallık'ı sarsan radikal sağcı eylemler, Elon Musk'ın da gündemine girmişti. Musk, CEO'su olduğu Twitter'da "İç savaş kaçınılmaz" ifadelerini kullandığı bir paylaşım yapmıştı. 

74 Royal Society üyesi, ağustosta akademiye mektup yazarak Musk'ın "sağcı nefreti körüklediği" gerekçesiyle üyeliğinin sonlandırılmasını istemişti. Londra yönetimi de Musk'ın paylaşımına tepki göstermişti.

Independent Türkçe, Guardian, Research Professional News