Putin’in ölmesi halinde yerine kim gelebilir?

Rusya Devlet Başkanı Putin’in yaşamını yitirmesi halinde yerine kimin geleceği merak konusu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin. (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin. (AP)
TT

Putin’in ölmesi halinde yerine kim gelebilir?

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin. (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin. (AP)

Tiroid kanseri, parkinson, cüzzam ve felç… Bunlar, son yıllarda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in maruz kaldığı iddia edilen ancak kanıtlanamayan hastalıklardan sadece birkaçı.

Şarku’l Avsat’ın The Independent’tan aktardığı habere göre Kremlin bu hafta, Putin’in yatak odasında kalp krizi geçirdiği yönündeki söylentileri yalanlamak zorunda kaldı.

Putin, 1999’da iktidarın dizginlerini eline aldığından bu yana, kendisinin modern tarihin ‘en popüler’ politikacılarından biri olduğunu kanıtladı.

Mevcut görev süresi gelecek yıl sona erecek olan Putin, 2020’de anayasada yapılan kapsamlı değişikliklere göre Rusya’yı 2036’ya kadar yönetebilecek.

Ancak Ukrayna’yı işgal etmesi ve on binlerce askerini kaybetmesinden bu yana kalkıştığı bu ‘askeri macerasının’ sonuçları, 20 yıllık liderliğinde ilk kez çatlakların ortaya çıkmasına neden oldu.

Ayrıca yaşı ilerledikçe sağlığının bozulduğu ve ölümü üzerine ‘Rusya’nın geleceğinin belirsiz olduğu’ yönündeki spekülasyonlar da peşini bırakmadı.

Putin haziran ayında, eski müttefiki olan Wagner lideri Yevgeniy Prigojin’in silahlı isyan başlatması ve güçlerine Rus askeri liderliğini devirmek için Moskova’ya ilerleme çağrısı yapmasıyla, iktidardaki hakimiyetine yönelik en büyük tehditle karşı karşıya kaldı.

Bir zamanlar ‘Putin’in şefi’ olarak bilinen Prigojin, özel askeri şirket Wagner’in sahibi olarak Ukrayna’nın işgalinden sonra büyük nüfuz sahibi oldu.

Rus askeri liderliğe yönelik giderek artan eleştirisi, ‘ihaneti’ nedeniyle bedel ödeyeceğine söz veren Putin rejimi için gerçek bir tehdit haline getirdi.

Fotoğraf Altı: Ağustos ayında ölen Wagner lideri Yevgeniy Prigojin. (DPA)
Ağustos ayında ölen Wagner lideri Yevgeniy Prigojin. (DPA)

Prigojin, kısa süren isyanından sadece iki ay sonra, Moskova’dan St. Petersburg’a giden özel uçağın düşmesiyle gizemli bir şekilde öldü.

Rus liderliğine yönelik bu dramatik muhalefet hızla bastırılırken, ülke liderliğinin geleceği ve Putin’in yerini kimin alacağı konusunda sorular ortaya çıktı.

Putin ailesi

Tarihteki diğer tek adamların aksine, Putin’in ailesi onun yerini almak için birbiriyle yarışmıyor ve Rus liderle ilişkileri hakkında da çok az ayrıntı biliniyor.

Putin özel hayatını gizli tutuyor

Rus lider, 30 yıldır evli olduğu uçuş görevlisi Lyudmila Shkrebneva’dan, eski jimnastikçi Alina Kabaeva ile evlilik dışı ilişkisi hakkındaki spekülasyonların ortaya çıkmasının ardından, 2013 yılında boşandı.

Putin’in Shkrebneva’dan Maria Vorontsova (36) ve Katerina Tikhonova (35) adlarında iki kızı var.

Kızlarının ikisinin de siyasetle ilgisi yok.

Kamuoyuna torunlarının isimlerini açıklamayan Putin, bir muhabire verdiği demeçte şunları söyledi;

“Olay şu ki onların kraliyet prensleri gibi büyümelerini istemiyorum. Normal insanlar olarak büyümelerini istiyorum.”

Rus lider, 2015 yılında verdiği bir röportajda da kızları hakkında, “Kızlarım Rusya’da yaşıyor ve okuyor, onlarla gurur duyuyorum. Üç yabancı dili akıcı bir şekilde konuşuyorlar. Ailem konusunu asla kimseyle konuşmam” dedi.

Mihail Mişustin

Putin’in ölmesi ya da aniden istifa etmesi halinde, Rusya Federasyonu Konseyi’nin erken başkanlık seçimi çağrısı yapmak için önünde 14 günü bulunuyor.

Konseyin harekete geçememesi halinde Merkezi Seçim Komisyonu bunu talep edecek ve Başbakan Mihail Mişustin geçici olarak Devlet Başkanı Vekili olarak görev yapacak.

Ancak bazıları tarafından, Putin’in yakın çevresi nezdinde pek popüler olmadığı göz önüne alındığında, Mişustin’in bu pozisyon için kalıcı bir seçim olmadığı düşünülüyor.

BBC’ye göre, ‘ekonomiyi kurtarmak’ gibi zor bir görevi olan Mişustin, Rusya-Ukrayna savaşı üzerinde çok az söz hakkına sahip oldu.

Kremlin’e yakın kaynaklara göre Mişustin’in Putin’in geniş çaplı bir işgal niyetinden haberi yoktu.

Fotoğraf Altı: Rusya Başbakanı Mihail Mişustin. (AP)
Rusya Başbakanı Mihail Mişustin. (AP)

The Independent’a konuşan, Rusya ve güvenlik konularında uzman olan Dr. Mark Galeotti konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı;

“Anayasal olarak, devlet başkanı ölünce veya görevden alınınca görevi başbakan devralır, ve görevi yürütür. Bu klasik bir teknokrat seçimidir. Bunun olduğunu görebiliyordum ama aynı boşluğu dolduracak başka adaylar da var.”

Dimitri Medvedev

Putin’in en yakın müttefiklerinden biri olarak bilinen Dmitri Medvedev’in Rusya Devlet Başkanı’nın potansiyel haleflerinden biri olduğu düşünülüyor.

Medvedev, 2008’den 2012’ye kadar devlet başkanlığı görevini üstlenmişti.

Bir zamanlar, Batı tarafından Kremlin içinde ‘ılımlı bir ses’ olarak görülen Medvedev, Ukraynalıları ‘hamamböceği’ olarak nitelendirerek ve nükleer silahlarla ilgili giderek daha sert tehditlerde bulunarak, Putin’in ‘kötü polisi’ olarak ün kazandı.

Fotoğraf Altı: Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitri Medvedev. (Reuters)
Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitri Medvedev. (Reuters)

Eski bir hukuk profesörü olan Medvedev, Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı olmadan önce, 2012’den 2020’ye kadar başbakanlık görevini üstlendi.

Ancak yıllar geçtikçe Putin yönetimindeki ‘itaatkar’ rolünün, Rusya’nın elitleri arasında imajını sağlamlaştırma yeteneğini zayıflattığına inanılıyor.

Sergey Kiriyenko

Liderlik koltuğuna oturacağına dair spekülasyon yapılan diğer isimler arasında, 2016’dan bu yana Genelkurmay Başkan Yardımcısı olarak görev yapan ve Putin’in en yakın çevresinde yer aldığı bilinen Sergey Kiriyenko da yer alıyor.

Yeni ilhak edilen Ukrayna toprakları üzerindeki müdahalesi nedeniyle Putin ile her gün temas kurma imkanı olduğu ve Rusya’nın siyasi seçkinleri arasındaki tüm önemli kilit oyuncularla iyi ilişkiler sürdürdüğü anlaşılıyor.

Ancak Dr. Galeotti, Kiriyenko’nun ‘arka oda’ operatörü (perde arkasında işleri yürüten) olarak daha iyi çalıştığına dikkat çekerek Rus siyasetinde en zirveye çıkma şansının pek olmadığını dile getirdi.

Sergey Şoygu

Ukrayna savaşının ‘pek de başarılı olmayan’ gidişatı göz önüne alındığında, Rusya’nın en etkili kişilerinden biri olmasına rağmen, Şoygu’nun artık Putin’in halefi olarak ilan edilmesi pek olası değil.

Savunma Bakanı Şoygu, bir zamanlar ‘Putin’den sonra en popüler politikacı’ olarak adlandırılıyordu.

Şoygu’nun Putin ile yakın olduğu ve yaz tatillerini sıklıkla birlikte geçirdikleri biliniyor.

Fotoğraf Altı: Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu. (AP)
Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu. (AP)

Dr. Galeotti, Şoygu’nun iktidara geçme olasılığına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı;

“İşgalden önce kesinlikle Şoygu derdim ama artık işgalle birlikte itibarı zedelendi. Halen nispeten yüksek düzeyde halk desteği ve güvenine sahip. Kendisi perde arkasında olağanüstü çalışan bir kişi. Devlet başkanı olabileceği günler geride kalmış olabilir, ama karar verici olarak gerçekten hala etkili olabilir.”

Nikolay Patruşev

Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Patruşev, Putin’i KGB’de birlikte çalıştıkları zamandan bu yana tanıyor.

Patruşev, hem 2014, hem de 2022’de Ukrayna’nın işgalinde önemli bir stratejistti.

71 yaşındaki Patruşev’in ‘Putin’in dinlediği az sayıdaki isimden biri’ olduğu bilinirken, Tarım Bakanı olan oğlu Dmitri’nin de Putin’in potansiyel halefi olacağı söyleniyor.

Putin’in ardından yerine önerilen isimler arasında Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin, eski koruması Alexei Dyumin ve Genelkurmay Başkan Yardımcısı Dmitry Kozak da yer alıyor.

Fotoğraf Altı: Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patruşev. (Reuters)
Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patruşev. (Reuters)

Şarku’l Avsat’ın Independent’tan aktardığına Dr. Galeotti açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Koalisyon oluşturabilecek, hem teknokratlar hem de güvenlik seçkinleri tarafından kabul edilebilecek biri olması gerek. Tam olarak bir koalisyon kurma ihtiyacı nedeniyle büyük ihtimalle bu önemli isimlerden biri olmayacak. Aslında Rus sisteminin krizle oldukça hızlı bir şekilde başa çıkacağını düşünüyorum ve bir sonraki siyasi elitlerin Ukrayna’daki savaşı ve Batı ile çatışmayı sona erdirmeye çalıştığını göreceğiz. Putin muhtemelen tüm bu yanlışların günah keçisi olacak.”



İki farklı insansı türünün aynı yer ve zamanda yaşadığı keşfedildi

1,5 milyon yıl önce Kenya'daki bir göl kenarından geçen Paranthropus boisei'nin soyu bundan yaklaşık 400 bin yıl sonra tükendi (Kevin G. Hatala/Chatham Üniversitesi)
1,5 milyon yıl önce Kenya'daki bir göl kenarından geçen Paranthropus boisei'nin soyu bundan yaklaşık 400 bin yıl sonra tükendi (Kevin G. Hatala/Chatham Üniversitesi)
TT

İki farklı insansı türünün aynı yer ve zamanda yaşadığı keşfedildi

1,5 milyon yıl önce Kenya'daki bir göl kenarından geçen Paranthropus boisei'nin soyu bundan yaklaşık 400 bin yıl sonra tükendi (Kevin G. Hatala/Chatham Üniversitesi)
1,5 milyon yıl önce Kenya'daki bir göl kenarından geçen Paranthropus boisei'nin soyu bundan yaklaşık 400 bin yıl sonra tükendi (Kevin G. Hatala/Chatham Üniversitesi)

1,5 milyon yıllık ayak izleri, iki hominin türünün aynı zamanda ve aynı yerde yaşadığını ortaya koydu. 

6 ila 7 milyon yıl önce büyük maymunlardan ayrılan hominin grubunun hâlâ yaşayan tek üyesi Homo sapiens, yani modern insanlar.

Bilim insanları, bu grubun eski üyelerinin aynı ekosistemleri paylaştığını bilse de ellerinde ne kadar yakından etkileşime girdiklerini gösteren bir kanıt yoktu.

Kenya'daki Turkana Gölü kıyısında bir dizi ayak izinin keşfi, araştırmacılara aradıkları kanıtı verdi. 

2021'de keşfedilen ve 1,5 milyon yıl önceye tarihlenen izler, Homo erectus ve Paranthropus boisei'ye ait.

Homo erectus'un modern insanların doğrudan atası olduğu tahmin edilirken, Paranthropus boisei maymunlara daha çok benzeyen başka bir cinse ait. 

Bulgularını hakemli dergi Science'ta dün (28 Kasım) yayımlayan araştırmacılar, Paranthropus boisei'ye ait 12 iz saptadı. Ayak izlerinin aynı kişi tarafından bırakıldığı tahmin edilirken, Homo erectus'a ait üç iz farklı kişilerin gibi görünüyor. 

Araştırmacılar iki türün de iki ayak üzerinde yürüdüğünü ancak yürüme biçimlerinin farklı olduğunu belirledi. 

Makalenin yazarlarından Dr. Neil T. Roach "Homo erectus'a atfettiğimiz izlerde, bizimkilere çok benzeyen ayak izleri görüyoruz" diyerek ekliyor: 

Sert ayakları varmış ve bir şeylere basarken önce topuklarını kullanıyor, sonra da ayak parmaklarını itiyorlar gibi görünüyor.

Paranthropus boisei ise muhtemelen daha çok insan ve şempanze arasında bir ayağa sahipti. Seri halinde bıraktığı izleri analiz eden ekip, nispeten hızlı yürüdüğünü de saptadı. 

Nasıl etkileşime geçtiler?

Bölgede bulunan kemik fosilleri de iki türün aynı ortamda yaşadığını gösteriyor. Ancak fosiller çok daha geniş bir zaman aralığını kapsarken iki ayak izi arasında birkaç saat veya birkaç gün olduğu tespit edildi. Bu da insanların bu eski akrabalarının belki de beraber yaşadığına işaret ediyor.

Dr. Roach "Geçerken birbirlerine el sallamamış olabilirler ancak bunlar, kesinlikle aynı yerden geçen ve kolayca etkileşime girebilecek iki tür" diyor.

ABD'deki Chatham Üniversitesi'nden makalenin başyazarı Kevin Hatala da iki tür için "İlk kez birbirleriyle yan yana yaşadıklarını biliyoruz" diyor:

Bu kadar yakın yaşarken muhtemelen birbirlerinin varlığından haberdardılar. Bu da rekabet ve bir arada yaşamayla ilgili bazı ilginç soruları akla getiriyor.

Bilim insanları Paranthropus boisei'nin otçul, Homo erectus'un da hepçil beslendiğini tahmin ediyor. Bu nedenle iki hominin türü arasında bir rekabet yaşanma ihtimali düşük görünüyor. 

Bu dönemde bölgenin sıcak ve yağmurlu bir iklime sahip olduğu ve geniş kaynaklar sunduğunu söyleyen araştırmacılar, iki türün, domuzlar ve kılıç dişli kaplanlarla beraber yaşadığını ekliyor.

Ayrıca bölgede bulunan ayak izleri, devasa kuşların da burada yaşadığını gösteriyor.
 

hyju
Bilim insanları Homo erectus'a ait diğer ayak izlerinin, aynı dönemde başka hayvanlar tarafından silinmiş olabileceğini düşünüyor (Chatham Üniversitesi)

İklimdeki değişimlerle Homo erectus ve Paranthropus boisei'nin rekabete girmiş olabileceğini de düşünüyorlar. Hatala iki tür arasındaki etkileşimlerin "Homo erectus'un evrimi üzerinde etki yaratmasının kesinlikle mümkün" olduğunu ifade ediyor.

Smithsonian Ulusal Doğa Tarihi Müzesi İnsan Kökenleri Programı'ndan paleoantropolog Dr. Briana Pobiner, yer almadığı çalışmada aynı bölgede yürüyen bir değil, iki türe ait ayak izleri bulmanın "akıl almaz" olduğunu söylüyor:

Belki aynı yiyecek için rekabet ettiler; belki de sadece çimenlik bir alanın karşısından birbirlerine ihtiyatla baktılar ya da birbirlerini tamamen görmezden geldiler. 

Dr. Pobiner'a göre iki tür birbiriyle çiftleşmiş bile olabilir. 

Bulgular, iki tür arasında rekabet yoksa Homo erectus'un gelişimini neyin tetiklediği sorusunu da gündeme getiriyor. Dr. Roach "Eğer rekabet bunu açıklamıyorsa, cinsimizin nasıl ortaya çıktığını yeniden düşünmemiz gerekebilir" diyor.

Independent Türkçe, IFL Science, Washington Post, CNN, Science