Almanya'da adı bile belli olmayan yeni hareket, koalisyondaki partileri geride bıraktı

En çok oyu radikal sağcı AfD'nin destekçilerinden alması bekleniyor

Doğu Almanya'da dünyaya gelen Sahra Wagenknecht, Alman bir anne ve İranlı bir babanın kızı (Reuters)
Doğu Almanya'da dünyaya gelen Sahra Wagenknecht, Alman bir anne ve İranlı bir babanın kızı (Reuters)
TT

Almanya'da adı bile belli olmayan yeni hareket, koalisyondaki partileri geride bıraktı

Doğu Almanya'da dünyaya gelen Sahra Wagenknecht, Alman bir anne ve İranlı bir babanın kızı (Reuters)
Doğu Almanya'da dünyaya gelen Sahra Wagenknecht, Alman bir anne ve İranlı bir babanın kızı (Reuters)

Almanya'da Sol Parti'den ayrılan 54 yaşındaki milletvekili Sahra Wagenknecht'in kuracağını açıkladığı yeni sol partiye destek giderek artıyor.

Bild am Sonntag'ın geçen hafta yaptığı iki ankete göre henüz ismi bile belli olmayan partiye destek yüzde 14 seviyelerine ulaştı.

Anket sonuçlarını cumartesi günü haberleştiren gazete, yeni sol partinin hangi partilerden oy alacağının anlaşılması için hafta boyunca iki anket düzenlendiğini ve bunlardan sadece birinde yeni partinin yer aldığını duyurdu.

Ankete yanıt veren Almanların yüzde 14'ü yeni parti için oy vereceğini söylerken, Başbakan Olaf Scholz'un Sosyal Demokrat Partisi yeni partinin sadece bir puan önünde, yüzde 15'lik oy oranına ulaşabildi.

Koalisyon ortakları Yeşiller ve Hür Demokrat Parti ise sırasıyla yüzde 12 ve yüzde 5'lik destek alabildi.

Yeni partinin en çok oyu radikal sağcı AfD'ye oy veren seçmenden aldığı tespit edildi. Anketlere göre yüzde 21 seviyesinde olan AfD'den, Wagenknecht'in partisine 4 puanlık bir kayma oluyor. Anketlerde yüzde 31'le ilk sırada gözüken Hristiyan Demokrat Parti (CDU) ise yeni partiye yüzde 2 oy kaybederek yüzde 29'a geriliyor.

Wagenknecht, AfD'ye benzer şekilde, iktidardaki koalisyonu şehirli elitlere hizmet ederek, kırsaldaki seçmenin kaygılarını görmezden gelmekle suçluyor. 

Yeni parti aynı zamanda parlamentoda temsil edilmeyen küçük partilere oy veren seçmenlerin de desteğini almayı başarıyor. Wagenknecht'in ayrıldığı Sol Parti ise yüzde 4'lük oy oranını koruyor.

Yeni partinin 2024'ün ilk aylarında resmen kurulacağını açıklayan Wagenknecht, pazartesi günü düzenlediği basın toplantısında partisinin gelecek yıl yapılacak Saksonya, Türingen ve Brandenburg bölgesel seçimlerinde ve Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aday çıkaracağını söylemişti.

Alman siyasetçi ülkedeki durumun bu şekilde devam edemeyeceğini belirtmiş ve "Almanlar muhtemelen 10 yıl içinde ülkemizi tanıyamayacak" sözleriyle yeni partiye duyulan ihtiyacı açıklamıştı.

Wagenknecht, yeni partinin Almanya'nın ekonomik kuvvetini korumayı hedeflediğini ve aynı zamanda sosyal adalet için çalışağını söylemişti. 

Olaf Scholz'un Rusya politikalarını eleştiren Wagenknecht, Berlin'in silah tedariği yapmaktansa diplomasiye odaklanması gerektiğini belirtmiş ve AB'nin Moskova'ya yönelik yaptırımlarını "yararsız" olarak tanımlamıştı.

Doğu Almanya Komünist Partisi'yle bağları bulunan Sol Parti'nin uzun yıllar boyunca yüzü olan Sahra Wagenknecht'in kuracağı yeni partinin ana akım partilerde aradığını bulamayan geniş bir seçmen yığınına hitap etmesi bekleniyor.

Alman televizyonlarındaki tartışma programlarına sıklıkla çıkan ve uzun süredir ülkedeki en popüler siyasetçiler arasında gösterilen Wagenknecht, Berlin'de düzenlediği basın toplantısında, "Küresel siyasi krizler çağında yaşıyoruz. Ve bu zamanda, Almanya muhtemelen tarihindeki en kötü hükümete sahip. Birçok kişi kime, neden oy verdiğini bilmiyor ya da öfke ve çaresizlikle oy vermiyor" ifadelerini kullanmıştı.

Independent Türkçe



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24