Kremlin: Dost olmayan ülke şirketlerinin Rusya'dan serbest çıkışı söz konusu olamaz

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Batılı ülkelerin Rusya'ya yönelik ekonomik savaş yürüttüğünü belirterek, "Dost olmayan ülkelere ait şirketlerin Rusya'dan serbest çıkışı söz konusu olamaz, hükümet komisyonu bunu takip ediyor" dedi

Dmitriy Peskov (AA)
Dmitriy Peskov (AA)
TT

Kremlin: Dost olmayan ülke şirketlerinin Rusya'dan serbest çıkışı söz konusu olamaz

Dmitriy Peskov (AA)
Dmitriy Peskov (AA)

Peskov, Rusya'dan çekilme kararı alan Batılı şirketlere ve hükümetin attığı adımlara dair başkent Moskova'da gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Rusya'nın açık ve ilgi çeken bir ülke olmaya devam ettiğini kaydeden Peskov, "Rusya hala yabancı şirketlerin burada çalışması için rahat koşullar yaratmaya hazır ve burada çalışan şirketler de bunu doğrulayabilir." görüşünü aktardı.

Peskov, Batılı ülkelerin Rusya'ya yönelik ekonomik bir savaş yürüttüğünü vurgulayarak, "Batı'nın ekonomik savaş da dahil olmak üzere Rusya ile yürüttüğü kısmi savaş göz önüne alındığında, hükümetlerinin baskısı altında buradan ayrılan Batılı şirketler için elbette özel kurullar mevcut." diye konuştu.

Rus hükümetinin Batılı şirketlerin çekilmesine yönelik süreci izlediğini kaydeden Peskov, "Dost olmayan ülkelere ait şirketlerin Rusya'dan serbest çıkışı söz konusu olamaz, hükümet komisyonu bunu takip ediyor." ifadelerini kullandı.

BMGK'ye alternatif önerisi

Peskov, Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) alternatif oluşturma fikrine dair de değerlendirmelerde bulunarak, bu konuda uluslararası bir konsensüs gerektiğini söyledi.

BM nezdinde belirli görüş ayrılıkları bulunduğunu belirten Peskov, şöyle konuştu:

BM, zamanında çok karmaşık anlaşmaların, uluslararası toplumun çok karmaşık bir konsensüsün ürünü olarak yaratılmıştı ve elbette Türk tarafının açıkladığı gibi bir girişim de en azından aynı konsensüsü gerektiriyor. BM sisteminin, dünya gündemindeki en hayati konulardaki bazı verimsizliklere rağmen hala tek ve alternatif olmayan uluslararası mekanizma olmaya devam ettiğine inanıyoruz.



Afganistan sınırları, kayıtlı olmayanların son başvuru tarihi dolmadan İran'dan dönenlerle dolup taşıyor

5 Temmuz 2025'te Afganistan'dan gelen mülteciler, Afganistan ve İran arasındaki İslam Kalesi sınır kapısına ulaştı.  (AFP).
5 Temmuz 2025'te Afganistan'dan gelen mülteciler, Afganistan ve İran arasındaki İslam Kalesi sınır kapısına ulaştı.  (AFP).
TT

Afganistan sınırları, kayıtlı olmayanların son başvuru tarihi dolmadan İran'dan dönenlerle dolup taşıyor

5 Temmuz 2025'te Afganistan'dan gelen mülteciler, Afganistan ve İran arasındaki İslam Kalesi sınır kapısına ulaştı.  (AFP).
5 Temmuz 2025'te Afganistan'dan gelen mülteciler, Afganistan ve İran arasındaki İslam Kalesi sınır kapısına ulaştı.  (AFP).

On binlerce Afganistanlı, dün belirlenen geri dönüş tarihi öncesinde İran sınırını geçti ve sınır kapılarında “acil durum” yarattı.

Resim  Afgan mülteciler İran'dan Afganistan ile İran arasındaki İslam Kale sınır kapısına geliyor - 5 Temmuz 2025 (AFP)

İran mayıs ayı sonunda, kayıtlı olmayan Afganistanlıların 6 Temmuz'a kadar ülkeyi terk etmeleri gerektiğini duyurdu. Bu çağrı, Tahran'ın ülkede yaşadığını söylediği 6 milyon Afganistanlıdan 4 milyonunu kapsayabilir.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği cuma günü, haziran ortasından bu yana sınırları geçenlerin sayısının keskin bir artış gösterdiğini ve 1 Temmuz'da batıdaki Herat eyaletindeki İslam Kale sınır kapısında 43 bin kişiyi aşarak zirveye ulaştığını açıkladı.

Uluslararası Göç Örgütü (IOM), haziran ayında 250 binden fazla Afganistanlı'nın İran'dan geri dönüş yaptığını bildirdi.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Afganistan temsilcisi Tajuddin Avila , bu durumun, İran ve Pakistan gibi geleneksel ev sahibi ülkelerden 1,4 milyon Afganistanlının geri dönüşüyle birlikte, halihazırda “kronik bir geri dönüş krizi” ile karşı karşıya olan ülkede bir “acil durum” olduğunu söyledi. 

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre perşembe günü verdiği demeçte, “Tüm bu geri dönenlerin yüzde 25'inin çocuk olması endişe verici... çünkü nüfus yapısı değişti” dedi. Erkeklerden oluşan gruplardan, çok az eşya ve parayla sınırı geçen bütün ailelere dönüştü.

İslam Kale kampının bu kadar büyük sayılara ev sahipliği yapabilecek kapasitede, ancak hizmetlerden yoksun olduğunu belirterek, "Günlük 20 binin üzerinde kişiye ulaştığımızda, bu planladığımız senaryonun çok ötesindedir" dedi.

Kurum, aşılama, beslenme ve çocuk dostu alanlar sağlamanın yanı sıra, günde 7 bin ila 10 bin kişiye su ve sağlıklı ortamı genişletmek için acil önlemler uyguladı.

Geçiş yapanların çoğu, tutuklama ve sınır dışı etme dahil olmak üzere yetkililerden baskı gördüklerini bildirdi.

38 yaşındaki Arif Atayi, Afganistanlıların İran'da maruz kaldığı baskılarla ilgili olarak, “Bazı insanlar o kadar korkuyor ki, evlerinden tek başlarına çıkamıyorlar... Küçük çocuklarını bir parça ekmek almak için gönderiyorlar ve bu çocuklar bile bazen tutuklanıyor” dedi.

Uluslararası Göç Örgütü'nün işlettiği bir kabul merkezinde yardım beklerken cumartesi günü AFP’ye konuşan Atayi, “Kendi ülkemde dilenmek zorunda kalsam bile, bu şekilde muamele gördüğümüz bir yerde kalmaktan iyidir” dedi.

Dış yardımdaki büyük kesintiler krizle mücadeleyi olumsuz etkiledi ve Birleşmiş Milletler, uluslararası sivil toplum örgütleri ve Taliban yetkilileri, geri dönenlere destek için daha fazla finansman sağlanması çağrısında bulundu. Birleşmiş Milletler, bu göç akınının zaten aşırı yoksulluk, işsizlik ve iklim değişikliğiyle ilgili şoklarla boğuşan ülkeyi daha da istikrarsız hale getirebileceği uyarısında bulunarak, ülkelere Afganistanlıları zorla geri göndermemeleri çağrısında bulundu.