Ukrayna ordusu Dinyeper Nehri'nde mevzi kazandı, Putin bölge komutanını görevden aldı

Kiev güçleri Kırım'a yönelik saldırılarını da artırdı

Haziranda Dinyeper Nehri üzerinde Kahovka Barajı çökmüş, bölgedeki kasabalar sular altında kalmıştı (Reuters)
Haziranda Dinyeper Nehri üzerinde Kahovka Barajı çökmüş, bölgedeki kasabalar sular altında kalmıştı (Reuters)
TT

Ukrayna ordusu Dinyeper Nehri'nde mevzi kazandı, Putin bölge komutanını görevden aldı

Haziranda Dinyeper Nehri üzerinde Kahovka Barajı çökmüş, bölgedeki kasabalar sular altında kalmıştı (Reuters)
Haziranda Dinyeper Nehri üzerinde Kahovka Barajı çökmüş, bölgedeki kasabalar sular altında kalmıştı (Reuters)

Son haftalarda Ukrayna güçlerinin Dinyeper Nehri boyunca baskınlar düzenlediğine yönelik haberler artarken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Rus ordusunun Dinyeper güçleri grup komutanı Kurmay Albay Oleg Makareviç'i görevden aldı.

Rus komutanın görevden alınma nedenine ilişkin bir açıklama yapılmadı.

Ancak Rus askeri bloggerlar Makareviç'in, Dinyeper grubundan gelen raporlarla askeri istihbarattan gelen saha raporlarındaki uyumsuzluk nedeniyle görevden alındığını öne sürdü.

Bir blogger, Rus komutanın görevden alınma gerekçesinin "sahada yaşanan gerçekleri halının altına süpürmek" olabileceğini söyledi.

Karar Putin'in Rostov-na-Donu'daki ordu karargahına düzenlediği ziyaretin ardından alındı. Karargah, Rus güçleri tarafından Ukrayna savaşının komuta merkezi olarak kullanılıyor.

ABD merkezli düşünce kuruluşu Savaş Çalışmaları Enstitüsü, Makareviç'in görevden alınmasının Ukrayna güçlerinin Dinyeper'in doğu yakasında yürüttüğü operasyonlar konusunda Moskova'nın endişelerini yansıttığı değerlendirmesinde bulundu.

Makareviç'in yerine Rusya'nın Herson'daki güçlerinin komutanlığını yapan Kurmay Albay Mikhail Teplinski'nin atandığı belirtildi.

Ukrayna güçleri son haftalarda Dinyeper Nehri'nde amfibik saldırılarını yoğunlaştırmıştı. Kiev'e bağlı birliklerin nehrin Rusya kontrolündeki doğu yakasına geçmeyi başardığı ve burada köprübaşı işlevi görebilecek mevziler ele geçirdiği iddia edilmişti.

Ukrayna'dan Kırım'a saldırılar

Ukrayna yönetimi 30 Ekim gecesi Kırım'da Rus hava savunma sistemlerinin vurulduğunu duyurdu.

Moskova'dan yapılan açıklamadaysa Kırım'a yönelik füze saldırılarının püskürtüldüğü ifade edildi.

Ukrayna ordusunun açıklamasında, "İşgal altındaki Kırım'ın batı kıyısında yer alan hava savunma sistemlerinin stratejik bir bölümü başarıyla vuruldu" dendi.

Ukrayna medyası saldırılarda en az 17 Rus askerinin yaralandığını öne sürdü.

Rusya Savunma Bakanlığı'nın açıklamasında Kırım yarımadasına yönelik saldırılarda 8 Storm Shadow tipi kruz füzesinin hava savunma ssitemleri tarafından durdurulduğu ifade edildi.

Birleşik Krallık tarafından Ukrayna verilen Storm Shadow füzeleri, 250 kilometrelik menziliyle Kiev yönetimine cephe hattının derinliklerinden saldırı düzenleme imkanı sağlıyor.

Rus askeri bloggerları da Ukrayna'nın Kırım'a yönelik saldırılarını yoğunlaştırdığını doğruladı.

Rus ordusuna yakın kaynaklardan biri olarak gösterilen Rybar Telegram kanalı, Kiev'in Kırım'ın batı kıyılarına ABD yapımı iki ATACMS füzesiyle saldırdığını öne sürdü.

Haberde füzelerin düşürülemediği ancak öncesinde alınan önlemler nedeniyle ciddi bir zarara yol açmadığı vurgulandı.

Füze saldırısından yarım saat sonraysa Sivastopol yakınlarında Ukrayna'ya ait üç insansız deniz aracının tespit edildiği ve araçların Rus donanması tarafından batırıldığı ifade edildi.

Independent Türkçe



Borrell: İsrail Gazze'de soykırım yapıyor

Gazze'deki hayır kuruluşları tarafından dağıtılan yiyeceklerden paylarını almak için Beyt Lahiya'daki Filistinliler uzun kuyruklarda bekliyor (DPA)
Gazze'deki hayır kuruluşları tarafından dağıtılan yiyeceklerden paylarını almak için Beyt Lahiya'daki Filistinliler uzun kuyruklarda bekliyor (DPA)
TT

Borrell: İsrail Gazze'de soykırım yapıyor

Gazze'deki hayır kuruluşları tarafından dağıtılan yiyeceklerden paylarını almak için Beyt Lahiya'daki Filistinliler uzun kuyruklarda bekliyor (DPA)
Gazze'deki hayır kuruluşları tarafından dağıtılan yiyeceklerden paylarını almak için Beyt Lahiya'daki Filistinliler uzun kuyruklarda bekliyor (DPA)

Eski AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, İsrail hükümetini Gazze'de soykırım yapmakla ve "II. Dünya Savaşı'nın sonundan beri en büyük etnik temizlik operasyonunu yürütmekle" suçlayarak sert bir çıkış yaptı; tüm amacın harika bir turizm merkezi yaratmak olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın The Guardian'dan aktardığı habere göre Borrell, AB'nin İsrail'i etkilemek için elindeki tüm araçları kullanmamasını da eleştirerek, sadece pişmanlık duymanın yeterli olmadığını belirtti.

Borrell, dün İspanya'nın güneybatısında Kral Felipe'nin de aralarında bulunduğu üst düzey yetkililerin önünde Charles V Avrupa Ödülü'nü alırken, "İsrail'in 7 Ekim 2023'te Hamas'ın saldırılarında yaşadığı dehşet, daha sonra Gazze'ye yaşattığı dehşeti haklı çıkaramaz" ifadelerini kullandı.

Josep Borrell, Avrupa Birliği'nin, II. Dünya Savaşı'ndan bu yana gerçekleşen en büyük etnik temizlik eylemine verdiği tepkiyi de eleştirdi.

"Gazze'den milyonlarca ton moloz kaldırılıp Filistinliler ölünce veya göç edince, harika bir turizm merkezi yaratmak için II. Dünya Savaşı'ndan beri en büyük etnik temizlikle karşı karşıyayız" dedi.

Borrell Avrupa Charles V Ödülü'nü aldı (EPA)Borrell Avrupa Charles V Ödülü'nü aldı (EPA)

Geçtiğimiz şubat ayında ABD Başkanı Donald Trump, savaştan harap olmuş Gazze'deki yaklaşık iki milyon Filistinlinin başka yerlerdeki yeni evlere taşınmasını önermişti. Böylece ABD, Gazze Şeridi'ne asker gönderebilecek, kontrolü ele geçirebilecek ve bir "Ortadoğu Rivierası" inşa edebilecekti.

Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray'da düzenlediği ortak basın toplantısında gazetecilere, “Gerçekten yüksek kaliteli konutlar inşa ediyorsunuz, güzel bir kasaba gibi, yaşayabilecekleri ve ölmeyecekleri bir yer; çünkü Gazze, onların sonunda öleceklerinin garantisidir” dedi.

ABD Başkanı Donald Trump (Arşiv-DPA)ABD Başkanı Donald Trump (Arşiv-DPA)

Eski diplomat, İsrail'i tüm çatışma kurallarını ihlal etmekle ve Gazze'deki sivil halkı aç bırakarak “açlığı savaş silahı” olarak kullanmakla suçladı.

Borell, “Gazze'ye Hiroşima'da kullanılan bombanın üç katından fazla patlayıcı güç atıldı” dedi.

Şöyle devam etti “Aylardır Gazze'ye hiçbir şey girmiyor. Hiçbir şey: su yok, yiyecek yok, elektrik yok, yakıt yok, sağlık hizmetleri yok. (Binyamin) Netanyahu'nun bakanları bunu söyledi ve bunu yaptılar."

Ve ekledi: “Gazze'ye düşen bombaların yarısını biz gönderiyoruz. Eğer gerçekten çok sayıda insanın öldüğüne inanıyorsak, doğal tepki silah tedarikini azaltmak ve ortaklık anlaşmasını kullanarak uluslararası insani hukuka saygı gösterilmesini talep etmek olmalı, bunun yapılmadığından şikayet etmekle yetinmemeliyiz.”