Gazze konusunda yapılan Amman toplantısında ‘ateşkes’ konusunda beklenen netice çıkmadı

Amman’da dün düzenlenen Arap-ABD toplantısı (Reuters)
Amman’da dün düzenlenen Arap-ABD toplantısı (Reuters)
TT

Gazze konusunda yapılan Amman toplantısında ‘ateşkes’ konusunda beklenen netice çıkmadı

Amman’da dün düzenlenen Arap-ABD toplantısı (Reuters)
Amman’da dün düzenlenen Arap-ABD toplantısı (Reuters)

Ürdün’ün başkenti Amman’da dün düzenlenen Arap-ABD toplantısı ‘ateşkes’ konusunda anlaşmazlık ile sona erdi.

Toplantıya, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in yanı sıra Ürdün, Mısır, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) dışişleri bakanları ve Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) İcra Komitesi Genel Sekreteri katıldı.

Ateşkese karşı çıkan Blinken, “Şimdi yapılacak bir ateşkes, Hamas’ın gücünü yeniden toplamasına ve 7 Ekim’de yaptıklarını tekrarlamasına olanak tanıyacaktır” diyerek, bin 400 İsraillinin ölümüne ve yaklaşık 250 kişinin rehin alınmasına yol açan ani ve büyük saldırıya atıfta bulundu.

ABD Dışişleri Bakanı, Filistinli sivillerin korunması gerektiğini de dile getirdi.

Arap ülkelerinden bakanlar ise, İsrail’in Gazze Şeridi’ne karşı yürüttüğü savaşı durdurmak gerektiğini vurgulayarak, Filistinlilerin Gazze’den çıkarılmasının reddettiklerini ifade etti.

Şarku’l Avsat’a konuşan Ürdünlü siyasi kaynaklara göre, Ürdün Kralı Kral 2. Abdullah, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını derhal durdurmaya yönelik Arap taleplerini birleştirme konusunda Arap bakanlara sorumluluk verdi.

Toplantıda konuşan Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Es-Safadi ise, “Bugünkü konuşmamız açık ve derindi. bu felaketi sona erdirmek için derhal ne yapılması gerektiği konusunda Arap ve ABD’lilerin farklı tutumlarını yansıtıyordu” dedi.

Etkileri nesiller boyunca bölgeye yansıyacak bir ‘felaket’ olarak tanımladıkları durumu durdurmak için yoğun bir şekilde çalışmaya devam etme konusunda istekli olduklarını söyleyen Safadi, “Bölgenin ve tüm halkların güvenliğini garanti altına almanın bir yolu olarak iki devletli çözüme dayalı adil ve kapsamlı bir barış istiyoruz” diye ekledi.

Öte yandan, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Amman toplantısının oturum aralarında, Blinken ile Gazze ve çevresinde artan askeri operasyonları durdurmaya yönelik çabaları destekleme yollarını tartıştı.

Toplantı sırasında Prens Faysal, Suudi Arabistan’ın Gazze sakinlerinin zorla yerinden edilmesini reddettiğini ve sivillerin herhangi bir şekilde hedef alınmasını kınadığını vurguladı.

Gazze civarında, dün İsrail ordusu ile Hamas arasında şiddetli çatışmalar yaşandı.

İsrail, yargılamaların hükümlülere idam cezası verilmesine olanak tanıyan Nazi Yasası’na uygun olarak yapılması talepleri arasında, 7 Ekim’deki Aksa Tufanı Operasyonu saldırısında tutuklanan Hamas üyelerinin yargılanması amacıyla özel bir heyet kurmayı planlıyor.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24