Hindistan, Keşmir'de Filistin'e destek gösterilerini yasakladı

"Camilerde bile Filistin'le ilgili konuşamıyoruz"

Solcu Hindistan Öğrenci Federasyonu, Delhi'deki İsrail Büyükelçiliği önünde Filistin'e destek için protesto düzenlemişti (AFP)
Solcu Hindistan Öğrenci Federasyonu, Delhi'deki İsrail Büyükelçiliği önünde Filistin'e destek için protesto düzenlemişti (AFP)
TT

Hindistan, Keşmir'de Filistin'e destek gösterilerini yasakladı

Solcu Hindistan Öğrenci Federasyonu, Delhi'deki İsrail Büyükelçiliği önünde Filistin'e destek için protesto düzenlemişti (AFP)
Solcu Hindistan Öğrenci Federasyonu, Delhi'deki İsrail Büyükelçiliği önünde Filistin'e destek için protesto düzenlemişti (AFP)

Hindistan'ın, nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olan Keşmir'de Filistin'e destek gösterilerini yasakladığı bildirildi. 

Radikal sağcı Yeni Delhi yönetimine karşı Keşmir'deki direnişin önde gelen isimlerinden Müslüman din adamı Mirvaiz Ömer Faruk, ABD merkezli haber ajansı AP'ye "Müslümanlar açısından Filistin bizim için çok değerli ve esasen oradaki zulme karşı sesimizi yükseltmemiz gerekiyor. Ancak susturuluyoruz" dedi.

Faruk, Hindistan yönetiminin Srinagar şehrindeki Camia Mescidi'nde cuma namazlarını da yasakladığını savundu. 

Keşmir'in önde gelen dini liderlerinden Ağa Siyed Muhammed Hadi ise son üç haftadır polis tarafından her cuma ev hapsine alındığını, bu nedenle cemaate cuma namazı kıldıramadığını söyledi. Hadi, şu ifadeleri kullandı: 

Polis başlangıçta camilerin içinde İsrail'in zulmünü kınamamıza izin veriyordu. Ancak geçen cuma camilerin içinde Filistinlilerle ilgili konuşmanın bile yasaklandığını söylediler. Sadece Filistin için dua edebileceğimizi söylediler. Bunu da yerel Keşmir dilinde değil, Arapça yapmamıza izin veriliyor.

Gazze'de Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları'nın 7 Ekim'de başlattığı Aksa Tufanı operasyonunun ardından Hindistan Başbakanı Narendra Modi, İsrail hükümetine destek verdiklerini duyurmuştu. Ancak Modi, daha sonra Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'la yaptığı görüşmede, "iki devletli çözümü desteklediğini" de yinelemişti. 

Hindistan, 27 Ekim'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda (BMGK) Gazze'de ateşkes çağrısı yapılan karar tasarısı içinse "çekimser" oy kullanmıştı. Muhalefetteki Hindistan Ulusal Kongresi Genel Sekreteri Priyanka Gandhi Vadra ise bunun ülkesi için "utanç verici" olduğunu söylemişti.

1947'deki BMGK kararında Filistin Ulusal Yönetimi'ni tanıyan ilk Arap olmayan ülke statüsündeki Hindistan, İsrail'le resmi diplomatik görüşmeleri de ancak 1992'de başlatmıştı. 

Öte yandan Modi hükümeti, özellikle İsrail'den askeri teknoloji ihraç ederek Tel Aviv yönetimiyle bağlarını son dönemde güçlendirmişti. Washington merkezli haber sitesi The Diplomat'ın aktardığına göre Hindistan, İsrail'den her yıl yaklaşık 2 milyar dolar değerinde silah satın alıyor. 

Keşmir, Hindistan ve Pakistan'ın 75 yıl önceki bağımsızlık ilanından bu yana iki ülke arasındaki temel ihtilaf kaynaklarından biri. 

Büyük Britanya'nın sömürgesiyken 1947'de bağımsızlığını kazandığında hem Hindistan hem de Pakistan bu bölge üzerinde hak iddia etmişti. Srinagar başta olmak üzere bölgenin güney kısmı Hindistan'ın Cemmu Keşmir eyaleti olmuş, kuzey kısmıysa Pakistan'ın kontrolü altına girmişti. Taraflar, 1947'de ilk kez Keşmir'in kontrolü için savaşmıştı. İki ülke arasında yine aynı nedenle 1965 ve 1999'da savaş çıkmıştı. AP'nin haberinde, 1999'daki savaşta İsrail'in Hindistan'a silah ve mühimmat tedarik ettiği de hatırlatıldı.

Hindistan ordusu uzun yıllardır bölgenin bağımsızlığını veya Pakistan'a katılmasını savunan isyancı güçlerle de çatışıyor. Çatışmalarda hayatını kaybedenlerin sayısı ise on binlerle ifade ediliyor.

Independent Türkçe



ABD Ulaştırma Bakanı uyardı: Havacılık sistemi değişmezse insanlar ölecek

Ulaştırma Bakanı Sean Duffy, ABD'nin yeni bir hava trafik kontrol sistemi oluşturmak için harekete geçmemesi halinde can kayıplarının yaşanabileceğini söyledi (AFP)
Ulaştırma Bakanı Sean Duffy, ABD'nin yeni bir hava trafik kontrol sistemi oluşturmak için harekete geçmemesi halinde can kayıplarının yaşanabileceğini söyledi (AFP)
TT

ABD Ulaştırma Bakanı uyardı: Havacılık sistemi değişmezse insanlar ölecek

Ulaştırma Bakanı Sean Duffy, ABD'nin yeni bir hava trafik kontrol sistemi oluşturmak için harekete geçmemesi halinde can kayıplarının yaşanabileceğini söyledi (AFP)
Ulaştırma Bakanı Sean Duffy, ABD'nin yeni bir hava trafik kontrol sistemi oluşturmak için harekete geçmemesi halinde can kayıplarının yaşanabileceğini söyledi (AFP)

Ulaştırma Bakanı Sean Duffy çarşamba günü yaptığı açıklamada ABD'nin yeni bir hava trafik kontrol sistemine yatırım yapmaması halinde "insanların hayatlarını kaybedeceğini" öne sürdü.

Başkan Donald Trump'ın Kongre'den yeni sistem için fon isteyeceğini açıklamasının ardından Duffy, televizyonda yayımlanan kabine toplantısında ABD'nin "eskiyen" hava trafik kontrol altyapısıyla ilgili yüksek endişelerini dile getirdi.

Duffy, "Eğer yepyeni bir sistem inşa etmezsek, arızalar olacak ve insanlar hayatını kaybedecek" dedi.

Ulaştırma Bakanı, hava trafik kontrolörlerinin "disket" ve "eski bilgisayarlar" kullandığını, sistemlerin "bakır teller" üzerine kurulu olduğunu söyledi. Bazı uçuş gecikmelerini ve iptallerini, hava sahasını kullanmayan eski sisteme bağladı.

Trump, eski Ulaştırma Bakanı Pete Buttigieg'i Biden yönetimi sırasında hava trafik kontrolörlerinin kulelerini düzgün bir şekilde iyileştirmemekle suçladı.

"Bu Buttigieg korkunç bir iş yaptı. Milyarlarca ve milyarlarca doları boşa harcadılar" diyen Trump, "üçe giden bir öğrenci bile bunun işe yaramadığını bilirdi" diye ekledi.

Federal Havacılık İdaresi (FAA), güvenliği ve verimliliği arttırmak amacıyla hava trafik yönetimini modernize etmek için yıllardır çalışıyor. "NextGen" diye bilinen programın FAA'in yerine getirmesi gereken belirli kilometre taşları var ancak uygulamaya konması yavaş oldu.

Yavaş uygulamaya ek olarak FAA, hava trafik kontrolörlerini işe alma ve elde tutma konusunda da sorunlarla karşılaştı.

FAA'deki sorunlar ocak ayında ticari bir uçağın bir Black Hawk helikoptere çarparak her iki hava aracında bulunan 67 kişinin ölümüne yol açmasından bu yana daha da artmış durumda.

Duffy, "Sistemimiz güvenli ancak birilerinin DCA'ya gelen sabit kanatlı uçaklar ve helikopterlerle ilgili bir sorun olduğunu görmesini umuyorduk" demişti.

Trump yeni bir sistemin ölümcül kazayı önleyeceğini iddia etmişti.

Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu'nun yürüttüğü ön incelemeler, helikopter ve uçağı sadece bir hava trafik kontrolörünün yönetiyor olması da dahil kazaya birçok faktörün katkıda bulunduğunu gösteriyor.

Duffy, "dünyanın gıpta edeceği" yepyeni bir sistemin finanse edilmesi için Kongre'nin yardımına ihtiyaç duyulacağını söyledi.

Independent Türkçe