Almanya sığınma başvuruları için "AB üyesi olmayan üçüncü ülke" arıyor

Sığınma başvuruları kabul edilmeyen kişilerin sınırdışı süreçleri hızlandırılacak

Almanya'da yapılan son anketler, 2021'de yüzde 25 oy alan Scholz'un liderlik ettiği Sosyal Demokrat Parti'yi yüzde 15 seviyelerinde gösteriyor (Reuters)
Almanya'da yapılan son anketler, 2021'de yüzde 25 oy alan Scholz'un liderlik ettiği Sosyal Demokrat Parti'yi yüzde 15 seviyelerinde gösteriyor (Reuters)
TT

Almanya sığınma başvuruları için "AB üyesi olmayan üçüncü ülke" arıyor

Almanya'da yapılan son anketler, 2021'de yüzde 25 oy alan Scholz'un liderlik ettiği Sosyal Demokrat Parti'yi yüzde 15 seviyelerinde gösteriyor (Reuters)
Almanya'da yapılan son anketler, 2021'de yüzde 25 oy alan Scholz'un liderlik ettiği Sosyal Demokrat Parti'yi yüzde 15 seviyelerinde gösteriyor (Reuters)

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, ülkesinin göç politikalarında sıkılaşmaya gideceğini söyledi.

Scholz, Almanya'ya yapılacak sığınma başvurularının AB üyesi olmayan üçüncü ülkelerde kurulacak merkezlerden tamamlanmasının da gündemde olduğuu duyurdu.

Benzer bir adım birkaç gün önce İtalya'dan gelmişti. Başbakan Giorgia Meloni, sığınma başvurularının Arnavutluk'ta kurulacak bir merkezden yapılacağını açıklamıştı.

Eyalet yönetimleriyle salı sabah saatlerine kadar süren 9 saatlik bir görüşme maratonuna giren Almanya Şansölyesi, üzerinde anlaşmaya varılan tedbirleri "tarihi" diye niteledi.

Federal hükümetin yerel yetkilileri, göçmen kabulü konusunda destekleyeceğini söyleyen Scholz, düzensiz göçün kısıtlanmasının liderlik ettiği kabinenin hedeflerinden biri olduğunu vurguladı.

Scholz'ün açıklamalarına göre, Almanya sığınma başvuruları kabul edilmeyen kişilerin sınırdışı işlemlerini hızlandıracak ve sığınma başvurularıyla ilgili yasak süreçler 6 aydan fazla süremeyecek.

Berlin yönetiminin sığınma süreçlerini hızlandırmak adına dijital çözümleri de devreye sokacağı ifade edildi.

Alman hükümetinin yeni göç planına göre, ülkeye yasal yollardan gelen göçmenlere yapılan ödemelerin miktarı azaltılacak. Ayrıca göçmenlere sosyal yardım ödemesi yapılması için geçmesi gereken süre de 18 aydan 36 aya çıkarılacak.

Buna karşın, mülteci statüsü kazanma ihtimali yüksek olan göçmenlerin de, ülkedeki iş gücüne entegrasyonu mesleki ve dil kurslarına ayrılan kaynaklar artırılarak hızlandırılacak.  

Resmi verilere göre bu yılın ocak ve eylül ayları arasında Almanya'da oturum izni başvurusu yapan kişilerin sayısı, geçen yılın aynı periyoduna göre yüzde 73 artış gösterdi. Şubat 2022'den bu yana Almanya'ya geldiği tahmin edilen bir milyondan fazla Ukraynalı mülteciyse bu rakama dahil değil.

Scholz hükümetinin göç düzenlemelerini sıkılaştırma kararı Almanya'da iktidara olan desteği eridiği ve göç karşıtı partilerin oylarını ciddi şekilde artırdığı bir dönemde geldi.

Independent Türkçe



Eski generaller uyardı: İsrail ordusu bağımsızlığını kaybediyor

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, 21 Ocak 2025. (İsrail ordusu)
İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, 21 Ocak 2025. (İsrail ordusu)
TT

Eski generaller uyardı: İsrail ordusu bağımsızlığını kaybediyor

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, 21 Ocak 2025. (İsrail ordusu)
İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, 21 Ocak 2025. (İsrail ordusu)

İsrail'deki eski generaller, İsrail'in yeni Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir ile yardımcıları ve generallerden oluşan ekibinin Başbakan Binyamin Netanyahu ve hükümetinin politikalarına ‘tam sadakati’ olarak gördükleri durumu endişeyle izliyor. Bu da onları ‘ülke tarihinde ilk kez ordunun bağımsızlığını kaybetmesi’ konusunda uyarmaya yöneltti.

Eski komutanlar ayrıca, bu durumun profesyonelliği ve sağlam stratejik muhakemeyi etkileme riski konusunda da uyarıda bulundular.

Hükümetin güvenlik servislerini etkileyen politikalarına karşı uyarıda bulunmak üzere bu hafta bir araya gelen 25 general, Zamir'in hükümet politikalarına doğru yönelen yeni bir politika izlediğini ve çok sayıda konu ve alanda eski genelkurmay başkanı Herzi Halevi'nin politikasından saptığını söyledi.

Zamir'in bunu ‘hükümetin ordunun başkomutanı olduğunu, savaşa girme ya da barışa yönelme kararını verenin hükümet olduğunu ve ordunun emirleri uygulamaktan başka seçeneği olmadığını’ belirten yasaya bağlı kalmak bahanesiyle alenen ve hiçbir tereddüde yer bırakmadan yaptığına dikkat çektiler.

Bu eski generaller, Zamir'in 5 Mart'ta göreve gelmesinden bu yana geçen bir hafta içinde ortaya çıkan yeni yönelimin göstergesi olan ve aralarında İsrail'in ‘varoluşsal bir savaş’ verdiği yönündeki açıklamasının da bulunduğu çeşitli açıklamaları takip ettiler. İsrailli yetkililerin daha önceki açıklamalarını yineleyen Zamir, generaller tarafından küçümsendi ve kendisine şu soru soruldu: “Hamas küçük ve hırpalanmış bir örgüt olmasına rağmen İsrail'in varlığını tehdit ediyor mu? Savunma ve saldırı güçlerinin yüzde 85'ini yok eden İsrail saldırılarının ardından ordusuz kalan Suriye mi İsrail'in varlığını tehdit ediyor? Yoksa Hizbullah'ın ağır darbeler aldığı Lübnan mı?”

Generaller ayrıca, Zamir'in subaylarıyla yaptığı her toplantıda 2025'in savaş yılı olacağını söylemesinin, savaşı sona erdirmek ve esir takası anlaşması yapmak için yürütülen müzakerelerin ciddiyeti konusunda soru işaretleri yarattığına dikkat çekti.

Generaller, yeni Güney Bölgesi Komutanı Yaniv Asur'un önceliklerinin ilk olarak Hamas'ın tamamen ortadan kaldırılması, ikinci olarak da Gazze Şeridi'nde tutulan tüm İsrailli esirlerin ‘iadesi’ olduğunu belirttiği açıklamalarına dikkat çekerek, bunun ‘esirler konusunu küçümseyen eşi benzeri görülmemiş bir açıklama’ olduğunu belirttiler. Bu iki ordu komutanının açıklamaları esir aileleri arasında dehşete neden oldu.

Yedek askerlikte ‘keskin’ düşüş

Haaretz gazetesi dün İsrail ordusu yedek kuvvetlerinin askere alınma oranlarında ‘keskin düşüş’ yaşandığını gösteren bir rapor yayınladı; yedek subaylar konuyu görmezden gelmenin ve savaşa devam etme tehdidinde bulunmaya devam etmenin ‘ordunun verimliliğinde ve operasyonel hazırlığında ciddi bir bozulmaya yol açabileceği’ uyarısında bulundu. Şarku’l Avsat’ın Haaret’den aktardığı rapora göre, savaşın başlangıcında yüzde 90'ın üzerinde olan yedek birliklere kayıt oranı bazı birliklerde yüzde 70'in altına düştü ve muharip birlikler de dahil olmak üzere gelecekteki askere alma turlarında yüzde 50'nin altına düşmesinden korkuluyor. Bu, ordunun gücünün yaklaşık yarısını kaybedeceği anlamına geliyor.

asdfgthyju
Batı Şeria'da bulunan Nur Şems Mülteci Kampı’ndaki bir askeri operasyon sırasında İsrail askerleri, 5 Mart 2025. (AP)

Haaretz’e göre, 7 Ekim 2023'te savaşın başlangıcında, yedek kuvvetlere katılmak için benzeri görülmemiş bir talep vardı. Ancak, özel işletmelerin çöküşü, mali kayıplar, üniversite eğitimine devam etme ihtiyacı ve aile yükümlülükleri gibi yaşam baskıları, birçok kişinin yedek kuvvetlere tekrar katılmaktan kaçınmasına neden olduğu için, savaş devam ettikçe bu talep azaldı.

Bu düşüşü telafi etmek amacıyla askeri birlikler gönüllüleri çekmek için ‘geleneksel olmayan’ yollara başvurmaya başladı. Sosyal medya grupları, subayların çok çeşitli muharebe ve destek görevleri için başvurular yayınladığı ‘alternatif askere alma ofislerine’ dönüştü.

Haaretz, bazı birliklerin gönüllüleri kendilerine katılmaya ikna etmek için askeri üslerde güvenlik görevlisi, temizlikçi ya da askeri mutfaklarda aşçı olarak çalışmak gibi fiili askerlik gerektirmeyen savaş dışı işler için bireyleri işe aldığını belirtti. Ordu, Gazze Şeridi'ndeki güçlerini takviye etmeyi ve Golan Tepeleri ile Lübnan'da asker bulundurmayı planladığı için yedek asker sıkıntısının önümüzdeki aylarda daha da artmasını bekliyor.

İsrail ordusu resmi olarak ciddi bir krizin varlığını reddetse ve birliklerin ‘görevlerini yerine getirdiklerinde’ ısrar etse de yedek subaylar, ordunun verimliliğinde ve operasyonel hazırlığında ciddi bir bozulmaya yol açabileceğine inandıkları bir sorunu görmezden gelmemeleri konusunda uyarıyor.