Yeni veriler, Yahudi ve Müslümanları hedef alan olayların arttığını gösteriyor

Müslüman sivil haklar örgütü, rakamların Gazze'de devam eden savaşla doğrudan bağlantılı olduğunu söylüyor

(Reuters)
(Reuters)
TT

Yeni veriler, Yahudi ve Müslümanları hedef alan olayların arttığını gösteriyor

(Reuters)
(Reuters)

Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR), geçen ay Gazze savaşının başlamasından bu yana Müslüman ya da Arap karşıtı önyargı şikayetlerinde "eşi benzeri görülmemiş" bir artış olduğunu açıkladı.

Verilere göre örgüt, bir önceki yıla göre yüzde 216'lık bir artışla toplam 1283 yardım talebi ve önyargı şikayeti aldı.

Örgüt, ABD Anayasası Birinci Değişikliği sorunları olduğunu yani bireyin ifade özgürlüğü ve ifade hakkının ihlali, nefret suçları ve zorbalık gibi konularda şikayetler aldığını söylüyor.

Müslüman sivil haklar örgütü 2022'de ortalama 29 günlük bir süre zarfında 406 şikayet kaydı yaptıklarını söyledi.

Yeni şikayetlerin çoğunu CAIR'in yerel birimleri ele alırken, ulusal merkezi 248 şikayet aldı.

Şikayette bulunan kişi ve kuruluşlar arasında öğrenciler, doktorlar, protestocular ve camiler yer alıyor.

CAIR Araştırma ve Savunuculuk Direktörü Corey Saylor yaptığı açıklamada, "Hem Gazze'deki Filistinlilere uygulanan şiddeti meşrulaştırmak hem de Amerika'daki Filistinli insan hakları destekçilerini susturmak için kullanılan İslamofobik ve Filistin karşıtı söylemler, yobazlıktaki bu eşi benzeri görülmemiş artışa katkıda bulundu" dedi.

O zamanki aday Donald Trump'ın Aralık 2015'teki Müslüman Yasağı duyurusundan bu yana Amerikalı Müslümanlar belgelediğimiz en büyük İslamofobik önyargı dalgasıyla karşı karşıya.

Şikayetlerden ayrı olarak örgüt, sivil haklar biriminin Müslüman ve Filistinli topluluklara karşı bir cinayet, iki cinayete teşebbüs, şiddet içeren tehditler ve protestocuları hedef almak için araçların silah olarak kullanılmasını içeren şiddet olaylarını araştırdığını söyledi.

Geçen ay 6 yaşındaki Wadea Al-Fayoume, Illinois'deki ev sahibi tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Savcılar ev sahibinin savaşa takıntılı olduğunu söyledi. Çocuğun annesi de bıçaklanmış ve ağır yaralanmıştı.

Saylor, "Başkan Biden'ın ateşkes çağrısında bulunmasının zamanı çoktan geldi de geçiyor" diye ekledi.

Diğer sivil haklar örgütleri de hem Yahudi düşmanlığı hem de Müslüman ve Filistin karşıtı olaylarda artış olduğunu bildirdi.

İftira ve İnkarla Mücadele Birliği, savaşın başlangıcından bu yana topladığını söylediği ön verilere göre ekimde taciz, vandalizm ve saldırı olaylarında yüzde 388'lik bir artış olduğunu bildirdi.

Örgütün CEO'su Jonathan Greenblatt, "İsrail'de çatışma patlak verdiğinde, ABD'de ve tüm dünyada Yahudi karşıtı olaylar hemen ardından geliyor" dedi.

Independent Türkçe 



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24