Gana Avrupa devletlerinden kölelik tazminatı istemeye hazırlanıyor

Gana'daki konferans, kölelik tazminatı almak için bir plan geliştirmeyi amaçlıyor

Addo (ortada) Akra'daki tazminat konferansının ilk gününde (Reuters)
Addo (ortada) Akra'daki tazminat konferansının ilk gününde (Reuters)
TT

Gana Avrupa devletlerinden kölelik tazminatı istemeye hazırlanıyor

Addo (ortada) Akra'daki tazminat konferansının ilk gününde (Reuters)
Addo (ortada) Akra'daki tazminat konferansının ilk gününde (Reuters)

Gana Devlet Başkanı Nana Akufo-Addo yaptığı açıklamada, Afrikalıların ve diasporadaki insanların köleleştirilmesine yönelik mali tazminatın vadesinin çoktan geldiğini söyledi.

Aktivistler uzun süredir Afrika kıtasında köleliğin bıraktığı yaraların üstesinden gelmek için tazminat veya başka uzlaşmalar talep ediyordu. Ancak Afrika ve Karayipler'deki ülkelerden bu adımlara yönelik artan talepler nedeniyle hareket son zamanlarda dünya çapında ivme kazandı.

Akufo-Addo, Gana'nın başkenti Akra'daki bu tür tarihi adaletsizliklerin nasıl ele alınacağına ilişkin dört günlük bir tazminat konferansının ilk gününde, “Transatlantik köle ticaretinin verdiği zararı hiçbir para onaramaz. Fakat bu kesinlikle dünyanın yüzleşmesi gereken ve artık görmezden gelemeyeceği bir konu.” Açıklamasında bulundu.

Konferans web sitesinde belirtilen hedeflenen sonuçlar listesine göre bu konferansın, tazminat için baskı yapmak ve planın uygulanmasını denetlemek ve diasporadaki Afrikalılar arasındaki iş birliğini daha geniş ölçekte geliştirmek için Afrika uzmanlarından oluşan bir komite oluşturmak üzere Afrika liderliğinde bir eylem planı üretmesi bekleniyor.

Akufo-Addo, “Kölelik döneminin tamamı ekonomik, kültürel ve psikolojik olarak ilerlememizin engellenmesi anlamına geliyordu. Ailelerin parçalandığına dair yığınla hikaye var... Bu tür trajedilerin etkileri ölçülemez ama kabul edilmeli.” dedi.

On beşinci yüzyıldan on dokuzuncu yüzyıla kadar uzanan bir dönemde Avrupalı ​​tüccarlar en az 12,5 milyon Afrikalıyı gemilerle kaçırıp köle olarak sattılar. Zorlu yolculuktan sağ kurtulanlar, Amerika kıtasında, çoğunlukla Brezilya ve Karayipler'de, insanlık dışı koşullar altında plantasyonlarda çalışmaya başladı ve Avrupalı ​​yerleşimciler ve diğerleri, bu Afrikalıların emeğinden kâr elde etti.

Eylül ayında yayınlanan bir Birleşmiş Milletler raporu, ülkelerin diğer tazminat türlerinin yanı sıra belirli miktarda para ödemeyi de düşünebileceklerini belirtmişti ancak rapor, zaman aşımı ve failleri ve mağdurları tespit etmenin zorluğu nedeniyle yasal taleplerin karmaşık olduğu konusunda uyardı.

Akufo-Addo, Karayip ülkelerinden gelen net tazminat çağrısını memnuniyetle karşıladığını söyledi.

Afrika ve Karayipler'den diğer ülkelerin başkanları ve üst düzey delegelerin de aralarında bulunduğu konferans katılımcılarının alkışları arasında Addo, "Afrika'da biz, davayı desteklemek için onlarla birlikte çalışmalıyız" diye ekledi.



ABD Başkanı Trump, BBC Genel Müdürü Davie’nin istifasının ardından BBC'deki ‘yozlaşmış gazetecileri’ eleştirdi

İngiliz Yayın Kurumu (BBC) Genel Müdürü Tim Davie (AP)
İngiliz Yayın Kurumu (BBC) Genel Müdürü Tim Davie (AP)
TT

ABD Başkanı Trump, BBC Genel Müdürü Davie’nin istifasının ardından BBC'deki ‘yozlaşmış gazetecileri’ eleştirdi

İngiliz Yayın Kurumu (BBC) Genel Müdürü Tim Davie (AP)
İngiliz Yayın Kurumu (BBC) Genel Müdürü Tim Davie (AP)

ABD Başkanı Donald Trump dün, Cumhuriyetçi liderle ilgili bir belgeselin kurgulanmasıyla ilgili bir skandalın ardından İngiliz Yayın Kurumu (BBC) Genel Müdürü’nün istifası sonrası BBC’de halen ‘yozlaşmış gazetecilerin’ olmasını kınadı. Sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı paylaşımda yozlaşmış gazetecilerin ifşa edildiğini yazan Trump, bu kişilerin dürüst olmayan kişiler olduğunu ve başkanlık seçimlerine müdahale etmeye çalıştıklarını da sözlerine ekledi. Trump, “Üstelik bu kişiler, birçok kişinin en yakın müttefikimiz olarak gördüğü yabancı bir ülkeden geliyorlar. Bu, demokrasi için kötü bir durum” diye ekledi. BBC'nin ABD’deki son başkanlık seçimlerinden bir hafta önce yayınladığı bir belgeselde, Trump'ın 6 Ocak 2021'deki konuşmasından video klipler gösteriliyordu. Trump, bu konuşmada, Demokrat Parti’nin adayı Joe Biden'a karşı yenilgiye uğramasına rağmen iktidarda kalmak için destekçilerini Kongre Binası'na saldırmaya teşvik etmekle suçlanmıştı.

BBC Genel Müdürü Tim Davie (solda) ve BBC Haber Direktörü Deborah Turness dün istifa ettiklerini açıkladı.

Eleştirmenler, BBC belgeselinde konuşmanın kurgulanmasının yanıltıcı olduğunu, çünkü Trump'ın destekçilerinin barışçıl bir şekilde protesto etmelerini istediğini söylediği kısmın kesildiğini söylediler.

Davie, BBC çalışanlarına yazdığı mektupta, beş yılın ardından istifasının ‘tamamen kendi kararı’ olduğunu belirtti. Davie, “Genel olarak BBC iyi bir performans sergiliyor, ancak bazı hatalar da oldu ve Genel Direktör olarak tüm sorumluluğu üstlenmeliyim” diye ekledi. Davie, şu anda Yönetim Kurulu ile birlikte, önümüzdeki aylarda halefinin görevi sorunsuz bir şekilde devralabilmesi için zamanlamayı koordine etmek üzere çalıştığını açıkladı.

Öte yandan Deborah Turness, Trump hakkındaki belgeselin başlattığı tartışmaların ‘sevdiği bir kurum’ olan BBC'ye zarar verecek bir noktaya geldiğini ve BBC News'in genel müdürü olarak nihai sorumluluğun kendisine ait olduğunu söyledi.

The Daily Telegraph gazetesi, BBC'ye standartlar ve yönergeler konusunda danışmanlık yapmak üzere işe alınan yazar Michael Prescott tarafından derlenen bir dosyanın bazı bölümlerini yayınladığından beri, üst düzey kanal yöneticileri üzerinde baskı artmıştı. Trump'ın konuşmasının düzenlenmesinin yanı sıra, dosya BBC'nin transseksüel konularını ele alışını eleştiren gazete, BBC Arapça servisinin İsrail'e karşı önyargılı olduğu yönündeki endişeleri aktardı.


Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri, askeri iş birliği yollarını görüşmek üzere Mısır'da

Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Sergey Şoygu (Arşiv- Reuters)
Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Sergey Şoygu (Arşiv- Reuters)
TT

Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri, askeri iş birliği yollarını görüşmek üzere Mısır'da

Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Sergey Şoygu (Arşiv- Reuters)
Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Sergey Şoygu (Arşiv- Reuters)

Rus haber ajansı Sputnik, Rusya Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Sergey Şoygu'nun üst düzey siyasi ve askeri liderlerle görüşmek üzere Mısır'a geldiğini bildirdi.

Ajans, Şoygu'nun ziyareti sırasında Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi, Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ve Savunma Bakanı Abdülmecid Sakr ile görüşeceğini belirtti. Bu arada Rus televizyon kanalı RT, Şoygu'nun Mısır'da ikili iş birliğini, özellikle askeri ve teknik ilişkileri ve ticaret, enerji ve gıda güvenliği alanlarındaki stratejik projeleri görüşeceğini ifade etti.


Washington, İran'dan Hizbullah'a giden 1 milyar dolarlık akışı izliyor

Lübnanlılar, perşembe günü Güney Lübnan'ın Sur kentinde İsrail hava saldırısında yıkılan bir binanın yakınında yürüyor (EPA)
Lübnanlılar, perşembe günü Güney Lübnan'ın Sur kentinde İsrail hava saldırısında yıkılan bir binanın yakınında yürüyor (EPA)
TT

Washington, İran'dan Hizbullah'a giden 1 milyar dolarlık akışı izliyor

Lübnanlılar, perşembe günü Güney Lübnan'ın Sur kentinde İsrail hava saldırısında yıkılan bir binanın yakınında yürüyor (EPA)
Lübnanlılar, perşembe günü Güney Lübnan'ın Sur kentinde İsrail hava saldırısında yıkılan bir binanın yakınında yürüyor (EPA)

ABD Hazine Bakanlığı Terörizm ve Mali İstihbarat Müsteşarı John Hurley, ABD'nin 2025 yılının başından bu yana İran'dan Lübnan'daki Hizbullah'a 1 milyar dolarlık bir akış tespit ettiğini belirtti.

Hurley, bölgesel bir tur kapsamında ABD Hazine Bakanlığı heyetinin başında Beyrut'a gelmesinden birkaç saat önce, ABD'nin "Lübnan'daki bir fırsattan yararlanarak İran'ın Hizbullah'a sağladığı fonları kesmeyi ve Hizbullah'ı silahsızlandırması için baskı yapmayı hedeflediğini" ifade etti.

Hizbullah üzerindeki mali ve askeri baskı artarken, bir kaynak Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, Lübnan'ın Mısır İstihbarat Şefi Tümgeneral Hasan Reşad'ın sunduğu önerilere bir yanıt hazırladığını belirtti. Yanıtta, Lübnan'ın düşmanlıkların durdurulması anlaşmasını tam olarak uyguladığı ve anlaşmayı uygulamama sorumluluğunun İsrail'e ait olduğu belirtildi. Bu nedenle yeni bir anlaşmaya gerek olmadığı edildi. Kaynak, Genel Güvenlik Genel Müdürü Tümgeneral Hasan Şehir'in, ilgili taraflarca Lübnan'ın tutumunu Tümgeneral Reşad'a iletmekle görevlendirildiğini vurguladı.