Gazze Şeridi’ni takip eden ‘Batı Şeria savaşı’

Suudi Arabistan Gazze Şeridi’ne birden fazla ambulans gönderdi. Yerinden edilenler arasında hastalıklar yayılıyor. Her gün iki yakıt tankerinin girişine izin verilecek.

İsrail ordusunun dün Batı Şeria’daki Cenin kampına düzenlediği hava saldırılarında öldürülenlerin cenazesine katılan silahlı kişiler (AFP)
İsrail ordusunun dün Batı Şeria’daki Cenin kampına düzenlediği hava saldırılarında öldürülenlerin cenazesine katılan silahlı kişiler (AFP)
TT

Gazze Şeridi’ni takip eden ‘Batı Şeria savaşı’

İsrail ordusunun dün Batı Şeria’daki Cenin kampına düzenlediği hava saldırılarında öldürülenlerin cenazesine katılan silahlı kişiler (AFP)
İsrail ordusunun dün Batı Şeria’daki Cenin kampına düzenlediği hava saldırılarında öldürülenlerin cenazesine katılan silahlı kişiler (AFP)

İsrail 42 gündür Gazze Şeridi’nde sürdürdüğü saldırısı ile eş zamanlı olarak, Batı Şeria’da da saldırılarına devam ederek savaşın kapsamını genişletti. Suikast düzenleyen veya protestocuları dağıtmak için gaz bombası atan insansız hava araçlarının (İHA) kullanımı ise giderek artıyor.

Cenin kenti ve kampına gece saatlerinde İHA ile düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden 3 gencin cenazesine dün çok sayıda Filistinli katıldı. İsrailliler ayrıca El-Halil şehrinde de 2 Filistinliyi öldürdü. İsrail’in geçen ay Gazze Şeridi’ne yönelik geniş çaplı saldırısına başlamasından bu yana çalkantılı durumda olan Batı Şeria şehirlerindeki protestolara çok sayıda İHA ile müdahale edildi.

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Komitesi üyesi Remzi Rabah, dün (Cuma) Arap Dünyası Haber Ajansı’na (AWP) yaptığı açıklamada, Batı Şeria’nın İsrail’in “suçları” ışığında geniş ve kapsamlı bir intifadaya aday olduğunu söyledi.

Filistin Haber Ajansı’na (WAFA) göre Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, dün Ramallah’ta Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile bir araya geldi. Abbas, Filistinlilerin Gazze Şeridi’nden veya Kudüs dahil olmak üzere Batı Şeria’dan tehcir edilmesini kati suretle reddettiğini vurguladı. Ayrıca Gazze Şeridi için herhangi bir güvenlik veya askeri çözüme yer olmadığını ve Gazze Şeridi’nin “Filistin devletinin ayrılmaz bir parçası” olduğunu vurguladı.

Gazze Şeridi’nde yakıtın tükenmesi nedeniyle iletişimin neredeyse tamamen kesilmesinin ortamında, İsrail ordusu buradaki operasyonlarına devam etti ve İslami Cihad Hareketi’nin bir komuta merkezini ele geçirdiklerini duyurdu.

Gazze’deki hükümetin basın ofisi, İsrail saldırısında ölen Filistinlilerin sayısının 5 bini çocuk olmak üzere 12 bine yükseldiğini duyurdu.

İsrailli yetkililer dün yaptığı açıklamada, Tel Aviv’in, ABD’nin talebi üzerine, su ve sanitasyon altyapısını desteklemek amacıyla her gün iki akaryakıt tankerinin Gazze Şeridi’ne girmesine izin vereceğini söylediler.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Gazze’deki sığınaklara yığılan yerinden edilmiş Filistinliler arasında solunum yolu enfeksiyonları ve cilt enfeksiyonları vakalarının arttığı konusunda uyarıda bulundu.

WHO’nun X platformundaki hesabında yer alan açıklamaya göre Ghebreyesus, “Bu hafta Gazze’deki ölü ve yaralı sayılarına ilişkin herhangi bir güncelleme almadık. Bu durum, sağlık sisteminin performansının değerlendirilmesini zorlaştırmaktadır (...) Gazze’de insanların sağlık ihtiyaçlarının her geçen gün arttığı ve sağlık sisteminin çökmenin eşiğinde olduğu açık” ifadelerini kullandı.

Suudi Arabistan, Gazze’deki Filistinlilere yardım sağlamak amacıyla dün de girişimlerini sürdürdü. Bu kapsamda, Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi (KSRelief) tarafından gönderilen iki Suudi yardım uçağı, Mısır’daki El-Ariş Uluslararası Havalimanı’na indi. Uçakta Gazze Şeridi’ne gönderilmek üzere partiler halinde gelmesi beklenen 20 ambulanstan altısı bulunuyor.



Putin: Rusya, Ukrayna’daki hedeflerine kesinlikle ulaşacak

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, (AP)
TT

Putin: Rusya, Ukrayna’daki hedeflerine kesinlikle ulaşacak

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, (AP)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Çarşamba günü yaptığı açıklamada Moskova’nın Ukrayna’daki askeri operasyon hedeflerine mutlak suretle ulaşacağını belirtti. Putin, bu hedefler arasında Rusya’nın kendi toprağı olarak gördüğü bölgelerin kontrolünü sağlama amacının da bulunduğunu ifade etti.

Moskova’da Savunma Bakanlığı yetkilileriyle düzenlenen toplantıda konuşan Putin, “Özel askeri operasyonun hedefleri kesinlikle yerine getirilecek” dedi.

Rusya Devlet Başkanı, Ukrayna’daki çatışmanın nedenlerini diplomatik yöntemlerle çözmeyi tercih ettiklerini ifade etti. Putin, Ukrayna ile Batılı müttefiklerinin “gerçekçi müzakere” sürecine girmemesi durumunda, Moskova’nın ilhak ettiğini iddia ettiği bölgeleri askeri yöntemlerle kontrol altına alacağını söyledi

Putin ayrıca Batı’dan gelen, Rusya ile büyük çaplı bir savaşa hazırlık çağrılarını “histeri” ve “yalandan ibaret” sözleriyle tanımladı. Barış görüşmelerinin reddedilmesi halinde Rusya’nın Ukrayna’da talep ettiği bölgeleri askeri yöntemlerle ele geçireceğini yineledi.


İki İsrail vatandaşı DEAŞ'a biat ettikleri ve saldırı planladıkları suçlamasıyla gözaltına alındı

İsrail polisi (Reuters)
İsrail polisi (Reuters)
TT

İki İsrail vatandaşı DEAŞ'a biat ettikleri ve saldırı planladıkları suçlamasıyla gözaltına alındı

İsrail polisi (Reuters)
İsrail polisi (Reuters)

Yedioth Ahronoth gazetesi, yetkililerin, ülkenin kuzeyinde yaşayan iki kişiyi, ‘DEAŞ terör örgütüne biat etmek, örgütle bağlantılı yabancı bir unsurla temas kurmak ve ABD’ye, oradan da düşman bir ülkeye giderek terör eğitimi almak amacıyla seyahat planı yapmak’ şüphesiyle gözaltına aldığını yazdı.

Soruşturmacılara göre, Yizreel Vadisi’ndeki Daburiye köyünden 20 yaşındaki Kenan Azayze ile Akka’dan bir başka şüpheli, bu hedef doğrultusunda İsrail içinde hazırlık faaliyetlerinde bulundu. İki isim, Şin-Bet ile polis arasında yürütülen ortak soruşturmanın ardından gözaltına alındı.

Şarku’l Avsat’ın Yedioth Ahronoth’tan aktardığı haberde, Azayze hakkında Nasıra Mahkemesi’nde iddianame düzenlendiği, ikinci şüphelinin ise tutuklu bulunduğu belirtildi.

Gazete, Azayze’nin sorgusu sırasında, DEAŞ’a kendi amaçları doğrultusunda biat ettiğinin tespit edildiğini, örgüt adına güvenlik faaliyetleri yürütmeye hazır olduğunu ifade ettiğini ve İsrail askerlerine yönelik terör saldırıları düzenlemeyi düşündüğünü aktardı.

dfrgt
İsrail polisi (Reuters)

Soruşturma kapsamında, şüphelinin yurt dışındaki DEAŞ bağlantılı kişilerle temas kurduğu, boru tipi bombalar ve patlayıcıların nasıl üretileceğini öğrendiği ve eğitim amacıyla Bağdat’a seyahat etmeyi planladığı da ortaya çıktı.

Kuzey Bölgesi Büyük Suçlar Birimi Azınlıklar Dairesi Başkanı Pavel Saharovitz, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Devletin güvenliğine karşı faaliyetlerde bulunan ve dini aşırılık temelinde radikalleştirme sürecinden geçen iki gençle ilgili istihbarat aldık. 10 Kasım’da gözaltına alındılar. Şüphelerimiz, internet üzerinden DEAŞ içerikleri izlediklerinin belirlenmesiyle güçlendi. ABD’ye giderek ileri düzey silah eğitimi almayı, ardından DEAŞ’ın faaliyet gösterdiği ülkelerden birine dönmeyi planlıyorlardı” dedi.

Polise göre Azayze, doğduğu yerin yakınlarında eğitim yapan İsrail askerlerinden silah ele geçirmeyi de planladı.

Saharovitz, “DEAŞ’a biat etti, askerleri izleyerek silah ele geçirme fırsatlarını tespit etmeye çalıştı. Özellikle daha zayıf ve hedef alınması kolay görülen kadın askerleri gözetliyordu. Patlayıcı yapımı ve boru tipi bombaların hazırlanmasına ilişkin materyaller topladı. İsrail ordusuna zarar vermeyi amaçlıyordu” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, Azayze’nin üzerinde DEAŞ ile bağlantılı çok sayıda görsel bulunduğu, bunlar arasında örgütün eski lideri Ebubekir el-Bağdadi’ye ait bir fotoğraf ile başka bir görselin de bulunduğu belirtildi.

Azayze’yi savunan avukat Ahmed Masalha ise müvekkilini ‘akli dengesi yerinde bir kişi’ olarak nitelendirerek, “Güvenlik şüphelerine dair bilgim yok ve onu temsil etmeye devam edip etmeyeceğimden emin değilim” dedi.

Şin-Bet ile polisin ortak açıklamasında, “Gazze Şeridi’ne yönelik savaşın başlamasından bu yana, örgütün ve destekçilerinin İsrail içinde oluşturduğu tehdit düzeyinde artış gözlemliyoruz. Savaşın etkisiyle İsrail vatandaşı Arapların terör faaliyetlerine katılımında da artış yaşanıyor” ifadelerine yer verildi.


Von der Leyen: Avrupa kendi güvenliği için sorumluluk almalı

TT

Von der Leyen: Avrupa kendi güvenliği için sorumluluk almalı

Von der Leyen: Avrupa kendi güvenliği için sorumluluk almalı

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen bugün yaptığı açıklamada, Avrupa’nın kendi güvenliği için sorumluluk alması gerektiğini söyledi. Strasbourg’da Avrupa Parlamentosu’na hitap eden Von der Leyen, “Bu artık bir seçenek değil, bir zorunluluk” dedi.

Avrupa’nın başkalarının dünyaya bakışını belirlemesine izin vermesinin kendisine yakışmadığını vurgulayan Von der Leyen, ABD’nin ulusal güvenlik stratejisinde Avrupa’nın küresel gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payının gerilediğine işaret edilmesinin doğru olduğunu, ancak ABD’nin de ‘aynı yolda ilerlediğini’ ifade etti.

Von der Leyen, bu hafta yapılacak kritik zirve sırasında Avrupa Birliği’nin (AB) Ukrayna’nın finansmanı konusunda karar alması gerektiği uyarısında bulundu. Liderlerin, dondurulmuş Rus varlıklarının kullanılmasına yönelik bir planı onaylamaları yönünde baskı altında olduğunu belirten Von der Leyen, AB milletvekillerine hitaben, “Avrupa’nın savunulması için Ukrayna’nın savunmasını desteklemekten daha önemli bir adım yoktur. Bunu güvence altına almak için önümüzdeki günler belirleyici olacak. Ukrayna’nın mücadelesini nasıl finanse edeceğimizi seçmek bize düşüyor” dedi.

Ukrayna’nın Rusya ile savaşında önümüzdeki iki yıl boyunca finansmanının sağlanması, perşembe ve cuma günleri Brüksel’de düzenlenecek AB devlet başkanları zirvesinin ana gündem maddelerinden birini oluşturuyor.

Bu kapsamda değerlendirilen seçenekler arasında, büyük bölümü Belçika’da Euroclear tarafından yönetilen ve Avrupa’da dondurulmuş bulunan Rusya Merkez Bankası varlıklarının, Ukrayna için 90 milyar euroluk bir ‘yeniden inşa kredisinin’ finansmanında kullanılması yer alıyor.

AB’ye üye 27 ülkenin büyük çoğunluğu bu seçeneği desteklerken, Belçika olası Rus misillemelerinden endişe etmesi ve bir sorun yaşanması halinde sonuçları tek başına üstlenmek istememesi nedeniyle plana karşı çıkıyor.

Son olarak gündeme gelen formül, 27 üye ülke ile AB’nin Belçika’ya garanti vermesini öngörüyor, ancak Brüksel bu garantilerin hâlâ yetersiz olduğu görüşünde.

Von der Leyen, söz konusu adımın aynı zamanda Ukrayna’nın ‘gerçek, adil ve kalıcı bir barışı güvence altına alma kapasitesini güçlendirmeyi; Ukrayna’yı ve Avrupa’yı korumayı’ hedeflediğini belirtti. Açıklama, Rusya’nın Şubat 2022’de başlattığı savaşı sona erdirmeye yönelik müzakerelerin yoğunlaştığı bir dönemde yapıldı.