Zelenskiy: ABD'den ülkemiz için yeni savunma paketi var, minnettarım

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, ABD'nin Ukrayna'ya sağlayacağı yeni askeri yardım paketi dolayısıyla minnettar olduğunu belirtti

Volodimir Zelenskiy (AA)
Volodimir Zelenskiy (AA)
TT

Zelenskiy: ABD'den ülkemiz için yeni savunma paketi var, minnettarım

Volodimir Zelenskiy (AA)
Volodimir Zelenskiy (AA)

Zelenskiy, sosyal medya hesabından yaptığı görüntülü açıklamada, temaslarda bulunmak üzere Ukrayna'nın başkenti Kiev'e gelen ABD Savunma Bakanı Lloyd James Austin ile yaptığı görüşmeyi değerlendirdi.

Bakan Austin ile görüşmede savaş alanındaki durum ve beklentilerin yanı sıra hem savunmayı hem de hareketlerini nasıl güçlendirebilecekleri konularını ele aldıklarını aktaran Zelenskiy, "ABD'den ülkemiz için yeni savunma paketi var, minnettarım. Özellikle şu anda daha fazla ihtiyaç duyulan topçu, mermiler olacak." dedi.

Zelenskiy, görüşmede Ukrayna'nın Karadeniz'deki eylemlerini ve ihracat koridorunun korunmasını ele aldıklarını ifade ederek, seyrüsefer özgürlüğünün tüm dünya için temel değer olduğunu dile getirdi.

Devlet Başkanı Zelenskiy, "Ukrayna, Karadeniz'de saldırganı, ölü hale getirmek istediği su alanından atabileceğini kanıtladı. Karalarımızda ve denizlerimizde uluslararası hukukun yeniden tesis edilmesini garanti altına almamıza yardım eden tüm ortaklara teşekkür ederim." diye konuştu.

ABD Savunma Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada da, Ukrayna'nın güvenlik ve savunma ihtiyaçlarını karşılamak üzere ek yardım yapılacağı belirtildi.

Açıklamada, değeri 100 milyon dolar olan bu savunma yardım paketinin Stinger uçaksavar füzeleri, Yüksek Hareket Kabiliyetli Topçu Roket Sistemi (HIMARS) ve ilave mühimmatlar, 155mm ve 105mm topçu mermileri, Tüpten Fırlatılan, Optik Takipli, Tel Güdümlü (TOW) füzeler, Javelin ve AT-4 anti-zırh sistemleri, 3 milyondan fazla hafif silah mühimmatı, Engel temizleme için yıkım mühimmatları, soğuk hava teçhizatı ve yedek parçaların yanı sıra bakım ve diğer yardımcı ekipmanlar içerdiği aktarıldı.

Ukrayna Savunma Bakanı Umerov, Austin ile görüştü

Ukrayna Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada da, Bakan Rüstem Umerov'un ABD'li mevkidaşı Austin ile bir araya geldiği belirtildi.

Açıklamada, görüşmede Ukrayna Genelkurmay Başkanı Valeriy Zalujnıy, Ukrayna Savunma Bakanlığı İstihbarat Ana Müdürlüğü Başkanı Kirill Budanov, Ukrayna Stratejik Sanayi Bakanı Oleksandr Kamışin'in yanı sıra Ukrayna Savunma Bakan Yardımcıları Oleksandr Pavlyuk ile İvan Gavryuk'un hazır bulunduğu aktarıldı.

Açıklamada ayrıca, tarafların görüşmede Ukrayna'nın Rus saldırganlığıyla mücadele planı, bu planın uygulanması için savaş alanındaki mevcut ve geleceğe yönelik ihtiyaçların yanı sıra ABD ve müttefiklerden daha fazla destek almanın yollarını ele aldıkları kaydedildi.

Bakan Austin de, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Umerov ile görüşmede Ukrayna'nın karşı taarruz operasyonlarını ve ihtiyaçlarını konuştuklarını belirterek, "bugün ve uzun vadede Ukrayna halkının yanında olduklarını" ifade etti.



İran, Husiler ve İsrail: Washington karşısındaki üçlü ittifak

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
TT

İran, Husiler ve İsrail: Washington karşısındaki üçlü ittifak

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

Hüda Rauf

İran ile ABD arasındaki müzakereler, her iki müzakereci ve arabulucu tarafın iyimser ve olumlu açıklamalarıyla ilerleyen üç turdan sonra durdu. Dördüncü turun ertelenmesi, ABD-İran arasında geçici veya kalıcı bir anlaşmaya varılma şansı konusunda soru işaretlerine yol açtı.

Donald Trump'ın göreve gelmesinden bu yana tüm göstergeler, hem İran hem de Amerikan tarafının bir anlaşma imzalamaya hazır ve niyetli olduğuna işaret etse de, şimdilik görüşmelerin üçüncü turda durmasının -ama bu geçici ve yakında dördüncü turla devam edecek gibi görünüyor- her bir tarafın istediği şeyin teknik ayrıntılarından ibaret olmayan başka nedenleri de vardı. Nitekim Washington'daki bazı taraflar İran'ın nükleer programının tamamen ortadan kaldırılmasından bahsederken, diğerleri ise sıfır zenginleştirmeden bahsediyor ve İran her ikisini de reddediyor.

Trump yönetiminin İran ile müzakerelerdeki temsilcisi Steve Witkoff, Tahran'ın uranyumu yüzde 3.67 oranında zenginleştirme hakkı olduğunu söylese de, ertesi gün İran'ın uranyum zenginleştirmemesi gerektiğini açıkladı. Ardından Dışişleri Bakanı Marco Rubio, İran'ın uranyum zenginleştiren tek nükleer olmayan ülke olmak istediğini söyledi.

Öte yandan İran'ın yüzde 3.67 oranında uranyum zenginleştirme imkânına sahip olması durumunda bu oranın barışçıl amaçlarla uyumlu olmadığı belirtiliyor. Zira birkaç hafta içinde yüzde 20, sonra yüzde 60 ve en sonunda da yüzde 90 zenginleştirme oranına ulaşabilir ki bu da silah üretmek için gereken oran.

Her iki taraftan gelen belirsiz açıklamalara rağmen İran ve Washington'un çok yakında bir anlaşmaya varma noktasında olduğu kesin. Ancak görüşmelerdeki duraklamanın bölgesel bir başka gelişmeyle bağlantılı olduğu anlaşılıyor. İran'da Recai Limanı’nda ağır kayıplara yol açan ve etkileri halen devam eden bir patlama meydana gelirken, Husilerin İsrail hedeflerine yönelik saldırısı gerçekleşti. Husilere ait bir insansız hava aracı İsrail'deki enerji merkezini çevreleyen köprünün yakınına düşerek geniş çaplı bir hasara yol açtı. İsrail güvenlik birimlerinin yaptığı değerlendirmelerde, Husilerin Ben Gurion Havalimanı'na yeni tip bir füze fırlattığı belirtiliyor. Saldırı üzerine İsrail, İran’ı hedef alma ve eleştirme bahanesi bulma fırsatını kaçırmayarak, Tahran’ı Husi saldırısının arkasında olmakla suçladı.

İran'ın yıllardır Husilere askeri, mali ve lojistik destek sağladığı biliniyor. Ancak İsrail, bu olayı İran'ı eleştirmek ve Washington ile yürüttüğü müzakereler kapsamında ona baskı yapmak için kullandı. Öte yandan İran da Husi saldırılarını, Washington'u Kızıldeniz'deki saldırıları durdurmaları için Husileri etkileme gücüne sahip olduğuna ikna etmek amacıyla kullanıyor ve bu, İran'ın bilinen meseleleri birbirine bağlama politikasıyla örtüşüyor.

Daha sonra üçüncü tur görüşmelerin ardından müzakereler durdu, ama dördüncü tur görüşmeler yakın. Trump da Husiler ile Kızıldeniz'de ABD gemilerine yönelik saldırıların durdurulması ve ABD’nin Yemen'deki Husilere yönelik saldırılarının durması konusunda anlaşmaya vardıklarını duyurdu.

Bilhassa saldırılardan zarar gören Mısır ve Suudi Arabistan gibi Kızıldeniz'e kıyısı olan bölge ülkeleri olduğu için, iki taraf arasındaki saldırıların durması, bölgede sükunetin sağlanması ve gerginliğin azalması için olumlu bir gösterge. Suudi Arabistan, Yemen'de gerginliğin azaltılması ve Yemen krizinin barışçıl bir şekilde çözülmesi amacıyla bu anlaşmaya mutlaka destek verecektir. Ancak anlaşma diğer yandan, Trump'ın övünebileceği herhangi bir başarı elde etmek isteyen Washington'a baskı yaparak, İran ve İsrail'in çıkarları doğrultusunda birbirlerini nasıl kullandıklarını da ortaya koydu.

Kaldı ki Washington ile Husiler arasındaki anlaşmaya ilişkin soru işaretleri de gündemde; anlaşma Trump'ın bölge ziyareti bitene kadar geçici mi olacak, yoksa devam mı edecek? Yemenli isyancılar sadece İsrail gemilerine saldırmaya devam ederse ne olacak? Bu durum İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının durmasına yol açacak mı? Tüm bunlar önümüzdeki ziyaretten sonra cevapları daha da netleşebilecek sorular.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre İran, İsrail ve Husiler, mevcut süreçte çıkarlarını korumak için Amerikan rolünü kullanmayı, ondan faydalanmayı başardılar. Ancak gelişmeler henüz şekillenme aşamasında ve bunların kısa sürede çökecek geçici düzenlemelerle mi yoksa daha uzun süre devam edecek düzenlemelerle mi sonuçlanacağı belirsiz.