Kuzey Kore'nin casus uydusu ABD için büyük bir krize mi neden oluyor?

Eski bir istihbarat görevlisi olan Klingner, Washington'un Seul ve Tokyo ile güvenlik iş birliğini güçlendirerek büyüyen askeri tehditle yüzleşmesi gerektiğine inanıyor.

Salı günü casus uydunun fırlatılmasına ilişkin Kuzey Kore tarafından yayınlanan fotoğraf. (AP)
Salı günü casus uydunun fırlatılmasına ilişkin Kuzey Kore tarafından yayınlanan fotoğraf. (AP)
TT

Kuzey Kore'nin casus uydusu ABD için büyük bir krize mi neden oluyor?

Salı günü casus uydunun fırlatılmasına ilişkin Kuzey Kore tarafından yayınlanan fotoğraf. (AP)
Salı günü casus uydunun fırlatılmasına ilişkin Kuzey Kore tarafından yayınlanan fotoğraf. (AP)

Kuzey Kore'nin iki başarısız denemeden sonra ilk casus uydusunu fırlatmadaki başarısı, bir yanda Pyongyang ile diğer yanda Washington, Seul ve Tokyo arasındaki güç denklemini büyük ölçüde değiştiriyor.

cdf
Kuzey Kore lideri ve kızı, casus uydunun fırlatılmasına katkıda bulunan bilim adamlarıyla birlikte. (AFP)

Son yıllarda Kuzey Kore, ABD topraklarına ve tabii ki Güney Kore ve Japonya'ya ulaşabilecek uzun menzilli füzelerden oluşan bir cephanelik geliştirdi. Ancak üç ülkedeki hedeflerini doğru bir şekilde tespit etmek, izlemek ve vurmak için gerekli yeteneklerden yoksundu. ABD merkezli The Heritage Foundation Asya Çalışmaları Merkezi'nde Kore ve Japonya konularında uzman olan Amerikalı stratejik analist Boris Klingner'e göre, Kuzey Kore’nin birkaç gün önce dünya çevresinde yörüngeye yerleştirdiği uydu, ona bu yetenekleri sağlayabilir.

fergthy
Geçtiğimiz haziran ayındaki ilk başarısız girişimin ardından Kuzey Kore uydusunun bazı parçaları denizden çıkarılmıştı. (AP)

Uydusunun Guam adasındaki ABD askeri üslerini araştırabildiğini duyuran Kuzey Kore, “kısa bir süre içinde” daha fazla casus ve keşif uydusu fırlatma sözü verdi.

Güney Kore ise iki komşu ülke arasında silahlı çatışma çıkmasını önlemeyi amaçlayan askerî anlaşmanın bazı hükümlerinin uygulanmasını askıya alarak karşılık verdi.

Pyongyang, geçtiğimiz mayıs ve ağustos aylarındaki iki denemeden sonra, Chollima-1 uzay roketini kullanarak askeri casus uydusu Malygyong-1’i fırlatmaya yönelik üçüncü denemesini 21 Kasım'da gerçekleştirdi. Ocak 2021'de Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, rejiminin bir casus uydu geliştirme niyetini duyurdu. Geçtiğimiz nisan ayında Kim, düşmanların askeri senaryoları ve hareketleri hakkında canlı ve doğrudan bilgi sağlamak için farklı yörüngelerde birkaç casus uyduya sahip olmanın önemini vurguladı.

1996'dan 2001'e kadar ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nın (CIA) Kore Birimi Müdür Yardımcısı olarak çalışan Klingner, Kuzey Kore'deki siyasi, askeri, ekonomik ve başkanlık bilgilerini analiz etmekten ve bunları ABD Başkanı ile Washington'daki üst düzey yetkililere sunmaktan sorumluydu. Şarku’l Avsat’ın DPA’dan aktardığına göre Klingner, Amerikan dergisi The National Interest tarafından yayınlanan analizinde, “Buradaki ironi, Kuzey Kore'nin uydu fırlatmasının, Kuzey Kore'nin hem ABD'yi hem de Güney Kore'yi uzayı ‘pervasızca’ militarize etmekle eleştirdiği ve Seul'ün casus uydu fırlatma niyetini ‘son derece tehlikeli bir askeri provokasyon’ olarak tanımladığı gün gerçekleşmesidir” ifadelerini kullandı.

xsdefr
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile 13 Eylül 2023'te Rusya'daki bir füze montaj deposunu ziyareti sırasında. (AP)

Geçtiğimiz şubat ayından bu yana Ukrayna'da savaş yürüten Rusya'nın, Kuzey Kore'nin kendisine sağladığı devasa mühimmat sevkiyatı karşılığında, Kuzey Kore'ye uydu fırlatma yeteneğini geliştiren teknolojiyi sağlamış olması mümkün. Güney Koreli bir askeri yetkili, Rusya'nın geçtiğimiz eylül ayında Rusya-Kuzey Kore zirvesi öncesinde Kuzey Kore'ye 80 ton ağırlığında sıvı yakıtlı roket motoru gönderdiğini söyledi. Zirvenin ardından Rus mühendisler de Kuzey Kore'ye gitti.

xscd
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, Pyongyang'daki Genel Kontrol Merkezi'ne yaptığı ziyaret sırasında uydu görüntülerini incelemeye hazırlanıyor. (AFP)

Daha önce de belirtildiği gibi Seul, Pyongyang'ın uydusunu fırlatmasına, 2018 Kapsamlı Askeri Anlaşma’nın bazı hükümlerine uyumu askıya alarak yanıt verdi. Söz konusu anlaşma, dönemin Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in tarafından Pyongyang ile ilişkilerin iyileştirilmesine yönelik büyük bir adım olarak memnuniyetle karşılanmıştı.

Bundan sonra, mevcut Başkan Yoon Suk Yeol'un hükümeti, Pyongyang'ın anlaşmayı defalarca ihlal ettiğini duyurdu. Seul'ün müttefiklerinin keşif ve askeri tatbikatlardaki faaliyetlerini azaltan hükümlerini eleştirdi.

Hükümet ayrıca, Kore Yarımadası'nın iki kısmı arasındaki askerden arındırılmış bölge boyunca havadan keşif operasyonları yeniden başlayana kadar anlaşmanın 1’inci ve 3’üncü maddelerini askıya alma niyetini de duyurdu.

Kuzey Kore'nin herhangi bir balistik füze fırlatması, bir dizi Birleşmiş Milletler (BM) kararının ihlali anlamına gelse de hem Rusya hem de Çin'in olası vetosu nedeniyle BM Güvenlik Konseyi'nin uydu fırlatılmasına karşı herhangi bir karar çıkarması beklenmiyor. Bu nedenle ABD, Pyongyang'a yönelik Amerikan ve uluslararası yaptırımları uygulama çabalarını yoğunlaştırmalı. BM kararlarını ihlal eden ve Pyongyang'ın ihlallerini kolaylaştıran Kuzey Kore'nin yanı sıra Rusya ve Çin taraflarına da yaptırımlar uygulamak için uluslararası toplumla sistematik bir şekilde çalışmalıdır.

xscdf
Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol (solda) ve Japonya Başbakanı Fumiyo Kişida (sağda), 17 Kasım'da San Francisco'da ABD Başkanı Joe Biden ile bir araya geldi. (DPA)

Washington'un Seul ve Tokyo ile güvenlik işbirliğini güçlendirerek, ikili işbirliğini geliştirmeye teşvik eden Klingner, büyüyen Kuzey Kore askeri tehdidiyle yüzleşmeleri gerektiğine inanıyor. Geçen yıl ABD, Güney Kore ile büyük askeri tatbikatlara ve güçlerinin bölgeye konuşlandırılmasına yeniden başladı. Seul, Washington ve Tokyo üçlüsü de askeri tatbikatlar gerçekleştirdi. Bu önlemler, üç ülkenin Kuzey Kore tehdidi karşısında savunma ve caydırıcılık yeteneklerini artırıyor.

Son olarak geçtiğimiz ağustos ayında Camp David'de ABD, Japonya ve Güney Kore liderleri arasında gerçekleşen tarihi üçlü zirvenin, ABD'nin liderliğinde Hint-Pasifik bölgesindeki ortak güvenlik tehditleriyle yüzleşmek için daha büyük askeri, ekonomik ve teknolojik iş birliğinin yolunu açtığı söylenebilir.

Ancak üç liderin, Çin ve Kuzey Kore'nin son uydu fırlatmalarıyla ortaya çıkan askeri yeteneklerinin gelişimini karşılamak için daha fazla kaynak tahsis etmenin yanı sıra, vardıkları güvenlik anlaşmalarını uygulamaları da gerekecek.



Münih Katliamı sonrası Mossad'a suikast verisi sağlayan gizli ağ deşifre edildi

Filistinli militanların baskını ve sonrasındaki suikastlar, Steven Spielberg'ün 2005 yapımı Münih filmine de konu olmuştu (AP)
Filistinli militanların baskını ve sonrasındaki suikastlar, Steven Spielberg'ün 2005 yapımı Münih filmine de konu olmuştu (AP)
TT

Münih Katliamı sonrası Mossad'a suikast verisi sağlayan gizli ağ deşifre edildi

Filistinli militanların baskını ve sonrasındaki suikastlar, Steven Spielberg'ün 2005 yapımı Münih filmine de konu olmuştu (AP)
Filistinli militanların baskını ve sonrasındaki suikastlar, Steven Spielberg'ün 2005 yapımı Münih filmine de konu olmuştu (AP)

1972'deki Münih Katliamı'nda, Batılı ülkelerin gizli bir istihbarat ağı kurarak İsrail'le bilgi paylaştığı ortaya çıktı.

Galler'deki Aberystwyth Üniversitesi'nden tarihçi Aviva Guttmann'ın keşfettiği şifreli telgraf mesajlaşmaları, Münih Katliamı diye de bilinen olayla ilgili yeni bilgileri gün yüzüne çıkardı.

5 Eylül 1972'de Filistinli Kara Eylül örgütü, Münih Yaz Olimpiyatları'na katılan İsrailli sporcu ve antrenörleri 16 saat boyunca rehin almıştı. Militanlar milli takım kafilesinden 11 kişiyi, bir de Alman polisi öldürmüştü.

Mossad, eylemi düzenlediğini savunduğu Filistinli militanları öldürmek için yıllarca gizli operasyonlar düzenlemişti. İsrail'in olayla ilişkili olduğunu öne sürdüğü en az 4 Filistinli, Paris, Roma, Atina ve Lefkoşa'da öldürülmüştü. 10 yıl içinde 6 Filistinli daha başka yerlerde suikasta uğradı. 

Guardian'ın aktardığına göre 1971'de Birleşik Krallık, ABD, Fransa, İsviçre, İtalya ve Batı Almanya'nın da aralarında bulunduğu 18 ülkenin istihbarat servisi, Mossad'la bilgi paylaşmak için Kilowatt kod adlı bir sistem kurdu. 

Münih'te yaşanan olayların ardından Batılı istihbarat servislerinin, Kilowatt üzerinden İsrailli ajanlarla birçok bilgi paylaştığı belirtiliyor. Bunlar arasında şüpheli kişilerin kullandığı rotalar, kaldığı yerler, kullandığı araçlar ve militanların taktiklerine dair bilgiler yer alıyor. Haberde, Avrupa başkentlerinde düzenlenen Mossad operasyonlarının bu istihbarat ağı sayesinde gerçekleştirildiğine dikkat çekiliyor. 

Ayrıca bilgilerin çoğunun parlamentonun ya da siyasetçilerin haberi olmadan paylaşıldığına işaret ediliyor. 

İsviçre'deki arşivlerde şifreli yazışmaları bulan akademisyen Guttmann, şunları söylüyor: 

İsrail'in suikast operasyonlarının, Avrupalı istihbarat servislerinden gönderilen taktiksel bilgiler olmadan hayata geçirilebileceğini sanmıyorum. Bunun kritik bir rolü var. Mossad için de bu zımni desteğe sahip olduklarını bilmek çok önemliydi.

Akademisyen, Batılı ülkelerle İsrail arasındaki istihbarat paylaşımının, Gazze savaşıyla ilgili önemli soruları gündeme getirdiğini de söylüyor:

Çeşitli devletlere ait servisler arasında istihbarat paylaşımı sözkonusu olduğunda denetim çok zordur. Bugün bile hakkında hiçbir şey bilmediğimiz pek çok bilgi paylaşılıyor.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel