‘General Kar’ Rusya ve Ukrayna’yı kasıp kavuruyor

Moskova’daki fırtına ve kasırga Kırım’ı da etkisi altına aldı.

Moskova’nın merkezindeki Kızıl Meydan karla kaplandı. (EPA)
Moskova’nın merkezindeki Kızıl Meydan karla kaplandı. (EPA)
TT

‘General Kar’ Rusya ve Ukrayna’yı kasıp kavuruyor

Moskova’nın merkezindeki Kızıl Meydan karla kaplandı. (EPA)
Moskova’nın merkezindeki Kızıl Meydan karla kaplandı. (EPA)

Savaş haberleri, Batı yaptırımlarının yansımaları ve insansız hava aracı saldırılarına ilişkin korkular artık Rusların aklını meşgul eden yegâne konular olmaktan çıktı. Rusya’nın kaderini belirleyen savaşlarında her zaman müttefiki olan ‘General Kar’ yeniden sahneye çıktı ancak bu sefer sert bir şekilde saldıran zorlu bir rakibe dönüştü. Son 40 yılın en kötü kar fırtınasının Rus şehirlerini vurması, kamu tesislerini ve havaalanlarındaki trafiği felç etti. Kırım Yarımadası’nda ve Ukrayna’nın iç kesimlerindeki çatışmalar, ‘gözlemlere göre tarihinin en güçlüsü’ olan kasırganın bölge kıyılarını kasıp kavurmasıyla yeni bir hal aldı.

xscdfe
Görülmemiş bir kasırga Karadeniz’de Rusya ve Ukrayna kıyılarını vurdu. (AFP)

İki gün öncesine kadar kış hazırlıkları gerekli enerji kaynaklarının sağlanması ve kar bastırmadan önce çatışma hatlarının her iki tarafın da ilerleme sağlamak isteyen askeri operasyon endişe ile sınırlıydı. Ancak Kırım bölgesini ve çevredeki diğer bölgeleri vuran güçlü kar fırtınası öncelikleri değiştirdi. Hidrometeoroloji Merkezi’nin bilimsel direktörü Roman Vilfand, resmi Rus Novosti haber ajansına yaptığı açıklamada, “Meteorolojik takip tarihindeki en güçlü fırtına Kırım Yarımadasını vurdu” dedi.

Sel ve tahliyeler

Etkileri yarımadanın tüm bölgelerine ve çevre kıyılara yayılan güçlü kasırga, kıyı kentlerinde su baskınlarına neden oldu. Bölgedeki yerel meteoroloji merkezleri, pazar günü esmeye başlayan kasırga rüzgarlarının bazı kıyı kentlerinde saniyede 40 metre hıza ulaştığını, denizde yüksekliği sekiz metreye ulaşan kuvvetli dalgaların ortaya çıkmasına neden olduğunu bildirdi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre dalgalar denizden suyun taşmasına ve şehirlerin sokaklarının sular altında kalmasına neden oldu. Yevpatoria Kent Konseyi Başkanı Elena Demidova’ya göre kötü hava koşulları nedeniyle sahil bölgelerindeki sokaklar ve bazı evler sular altında kaldı. Kurtarma ekiplerinin şehrin etkilenen bölgelerinden düzinelerce aileyi tahliye ettiğini de sözlerine ekledi. İlgili merkezlerin yerinden edilmiş kişileri kabul etmeye hazır olduklarını açıklarken, hava koşullardan etkilenen bazı bölgelere erişim zorlu bir hal aldı. Kasırga geceleri yoğunlaşırken, Simferopol şehrine giden otoyolun bazı kısımlarını su bastı. Bu durum yarımadanın şehirlerini birbirine bağlayan ana yoldaki trafiğin tamamen felç olmasına neden oldu.

Herson bölgesi civarındaki kasırga, Henichesk şehrinde son 60 yılın en büyük deniz suyu çekilmesine neden oldu. Kentin bazı kıyılarında su, normal kıyı şeridinden 100 metreden fazla mesafeye çekildi. Bu olağandışı olayla birlikte kentin kıyıları yosun, kabuk ve denizanasıyla kaplı hale gelirken, bazı şehir sakinleri daha önce hiç görmedikleri bu manzaraya şahit olmak için bölgeye akın etti. Kasırga şehrin bazı bölgelerine elektrik tedarikini kesti ve yerel yetkililer ‘arızaları onarmaya çalıştıklarını’ açıkladı. Şu an tanık olunan, 1854 yılında yaşanan benzer bir olayı akıllara getirdi. Tarihi değiştiren olaylardan biri olarak, Rusya’nın İngiltere, Türkiye, Fransa ve Sardinya’dan oluşan bir ittifakla karşı karşıya kaldığı Kırım Savaşı sırasında savaşın zirve noktasındayken kar fırtınasının Kırım Yarımadası’nı vurması olmuştu. Bu durum Rusların işine yaramış ve o dönemde karşı güçlerin filoları ciddi hasar görerek, 30’dan fazla gemisi kıyı açıklarında batmıştı.

xscef
Kremlin yakınlarındaki Moskova Nehri’nde hareket zorlaştı. (EPA)

Rus kaynaklar, Akdeniz’den gelen kasırganın bölgede ağaçların devrilmesine ve doğalgaz boru hatlarının kısmen tahrip olmasına neden olduğunu bildirdi. Yetkililer Kırım’da bir operasyon odası kurulduğunu ve sakinleri tahliye etme girişimlerine başladığını duyurdu. Pazartesi öğleden sonra itibarıyla Kırım Yarımadası’nda yaklaşık 400 bin kişinin elektriksiz kaldığı tahmin ediliyor. Birçok belediyede olağanüstü hal ilan edildi. Kötü havanın etkileri sadece insanlarla sınırlı kalmadı. Sivastopol Valisi Mikhail Razvozhayev, Yerel Deniz Canlıları Müzesi’nin sular altında kalması ile 500’den fazla deniz hayvanının ölümüne neden olduğunu bildirdi. Bunlar arasında 20 yıldır tankta yaşayan 11 turna balığının yanı sıra 15 yıldır orada bulunan büyük bir pirana balığının da bulunduğu belirtildi.

Moskova’da dün gece yaşanan sert kar yağışında hava şartları da bir o kadar etkili oldu. Rusya Phobos Meteoroloji Merkezi uzmanı Yevgeny Tishkovets, Moskova’da pazar akşamı yoğun yağışın eşlik ettiği ‘kar fırtınasına’ tanık olduğunu ve rüzgar hızının saniyede 17 metreye ulaştığını bildirdi. Merkezin tahminlerine göre pazartesi gecesi görülmemiş oranlarda kar yağdı ve yılın bu zamanlarında aylık ortalamanın yarısına ulaştı. Kar fırtınası, Moskova ve çevre kentlerde hava trafiği başta olmak üzere çok sayıda tesisin felç olmasına neden oldu. Rus ‘Yanex Raspisani’ elektronik servisi, pazartesi sabahı başkentin büyük havalimanları Vnukovo, Domodedovo ve Şeremetyevo’da 35 uçuşun ertelendiğini bildirdi. Moskova’nın dış mahalleleri de görülmemiş oranlarda kar yağışına tanık olundu ve sıcaklıklar sıfırın altında ortalama 3 dereceyi buldu. Uzmanlar, fırtınanın etkilerinin çarşamba gününe kadar devam edeceğini, Rusya'nın güneyinde en zorlu günün pazartesi günü olacağını, kötü havanın yağmur ve kuvvetli rüzgarlarla devam edeceğini tahmin etti.

Hidrometeoroloji Merkezi Başkanı “Çarşamba sonrasında durum çok çalkantılı ve rüzgar hızı Karadeniz kıyısında saniyede 26 metreye, Kırım’da ise saniyede 25 metreye çıkacak” dedi. Moskova Valisi Andrey Vorobyov, mevcut kar yağışının son 40 yılın en yoğun yağışı olduğunu söyledi.

Rusya Phobos Meteoroloji Merkezi uzmanı Yevgeny Tishkovets Telegram kanalında yaptığı paylaşımda, kar yağışının bazı bölgelerde 25 santimetreyi aştığını ve bu oranın genellikle ocak ayında kar yağışına ulaştığını söyledi.

Kimyasal bileşenler

Diğer yandan Moskova, Ukrayna tarafını, Moskova’nın tek taraflı ilhak ettiği ayrılıkçı bölgelerdeki yetkililere karşı kimyasal bileşenler kullanmakla suçladı.

Rusya heyetinin başkanı, Sanayi ve Ticaret Bakan Yardımcısı Kirill Lesogorsky, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün bir toplantısında, ‘Ukrayna özel servislerinin yeni Rus bölgelerinin yetkililerine karşı zehirli kimyasallar kullandığını’ söyledi. Ayrıca “Kiev rejiminin istihbarat ajanlarının Rusya’nın bir parçası haline gelen yeni oluşumların liderlerine karşı zehirli kimyasallar ve psikotrop maddeler kullandığına dair bilgimiz var” ifadelerine yer verdi.

Rusya Güvenlik Konseyi Başkanı Nikolay Patruşev birkaç gün önce Merkezi Federal Bölgesi’ndeki bir güvenlik toplantısında ‘Kiev’in biyolojik silahlar ve diğer yasaklanmış bileşenleri kullanarak sabotaj eylemleri gerçekleştirme olasılığının arttığı’ konusunda uyarıda bulunmuştu.

Lesogorsky, Moskova'nın ayrıca ABD ve müttefiklerinin Ukrayna’ya kimyasal madde tedarikinde rol oynadığına dair kanıtları olduğunu da belirtti. Bu malzemelerin Ukrayna silahlı kuvvetlerine ve Kiev’in yanında savaşan ‘yabancı paralı asker’ gruplarına aktarıldığına dikkat çekti. Moskova geçen ay Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’ne ‘Ukrayna ordusunun özel harekât bölgesinde yasaklı malzemeler kullandığını kanıtlayan deliller’ göndermişti.



Avrupalıların yarısı Trump’ı düşman olarak görüyor

İspanya'nın başkenti Madrid'de düzenlenen "Krallara Hayır" mitinginde Trump karşıtı pankartlar taşınmıştı (Reuters)
İspanya'nın başkenti Madrid'de düzenlenen "Krallara Hayır" mitinginde Trump karşıtı pankartlar taşınmıştı (Reuters)
TT

Avrupalıların yarısı Trump’ı düşman olarak görüyor

İspanya'nın başkenti Madrid'de düzenlenen "Krallara Hayır" mitinginde Trump karşıtı pankartlar taşınmıştı (Reuters)
İspanya'nın başkenti Madrid'de düzenlenen "Krallara Hayır" mitinginde Trump karşıtı pankartlar taşınmıştı (Reuters)

Avrupa Birliği'nde (AB) yapılan ankete göre vatandaşların yarısı, ABD Başkanı Donald Trump'ı Avrupa'nın düşmanı olarak görüyor. 

Fransız politika dergisi Le Grand Continent'te yayımlanan ankete Belçika, Fransa, İspanya, İtalya, Hollanda, Almanya, Portekiz, Hırvatistan ve Polonya'dan yaklaşık 10 bin kişi katıldı. 

Katılımcıların yüzde 48'i Trump'ı kesin düşman gördüğünü belirtti. Bu oran Belçika'da yüzde 62, Fransa'da yüzde 57, Hırvatistan'da yüzde 37, Polonya'daysa yüzde 19 oldu.

Öte yandan Avrupalılar, ABD'yle ilişkileri stratejik açıdan önemli görüyor. AB'nin ABD yönetimine karşı hangi tutumu benimsemesi gerektiği sorulduğunda "uzlaşma" seçeneği yüzde 48'le en popüler tercih oldu. 

AB vatandaşlarının yüzde 51'i gelecek yıllarda Rusya'yla doğrudan savaş riskinin olduğunu düşünüyor. Bunun çok ciddi bir risk olduğunu savunanların oranıysa yüzde 18. 

Ülkelerin Rusya'ya coğrafi yakınlık derecesine göre görüşler büyük farklılık gösterdi. Polonyalı katılımcıların yüzde 77'si savaş riskinin yüksek olduğunu düşünürken, bu oran Fransa'da yüzde 54, Almanya'da yüzde 51, Portekiz'de yüzde 39 ve İtalya'da yüzde 34 oldu. 

Çoğu kişi AB'nin muhtemel savaşa karşı yeterince hazır olmadığını da düşünüyor. Katılımcıların yüzde 69'u ülkelerinin Rusya'ya karşı savunma kapasitesinin "zayıf kaldığını" ya da "hiç olmadığını" söyledi.

Rusya'dan gelebilecek tehditler arasında teknoloji ve dijital güvenliği etkileyecek saldırılar yüzde 28'le en üst sırada yer aldı. Askeri güvenlikse bunun ardından yüzde 25 oranındaydı.

Katılımcıların yüzde 69'u muhtemel savaş durumunda AB'nin birliğini pekiştirerek koruyucu bir rol oynaması gerektiğini söyledi.

9 ülkedeki katılımcıların büyük çoğunluğu AB üyeliğini destekledi, vatandaşların yüzde 74'ü ülkelerinin blokta kalmasını istediğini belirtti. 

Bu oran yüzde 90'la Portekiz ve yüzde 89'la İspanya'da en yüksek seviyedeyken, yüzde 68'le Polonya'da ve yüzde 61'le Fransa'da en düşük orandaydı.

Anketi düzenleyen Cluster 17 şirketinin kurucusu Jean-Yves Dormagen, AB'de "Trumpçılığın düşmanca bir güç olarak görüldüğünü" belirterek şöyle devam ediyor: 

Avrupa sadece artan risklerle karşı karşıya değil, aynı zamanda kendi tarihsel, jeopolitik ve siyasi yapısında da dönüşüm geçiriyor. Ankette çıkan genel tablo, endişeli, kendi kırılganlıklarının çok iyi farkında olan ve olumlu bir geleceği düşünebilmek için mücadele eden bir Avrupa'yı gösteriyor.

Independent Türkçe, Guardian, La Voce di New York


Maduro’nun iktidarı bırakmak için yaptığı teklif ortaya çıktı

Trump'ın Maduro'ya "ültimatom" verdiği de öne sürülmüştü (Reuters)
Trump'ın Maduro'ya "ültimatom" verdiği de öne sürülmüştü (Reuters)
TT

Maduro’nun iktidarı bırakmak için yaptığı teklif ortaya çıktı

Trump'ın Maduro'ya "ültimatom" verdiği de öne sürülmüştü (Reuters)
Trump'ın Maduro'ya "ültimatom" verdiği de öne sürülmüştü (Reuters)

Trump'ın Maduro'ya "ültimatom" verdiği de öne sürülmüştü (Reuters)

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'yla ABD Başkanı Donald Trump'ın telefon görüşmesinin detayları ortaya çıktı. 

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla Telegraph'a konuşan kaynaklar, Maduro'nun iktidarı bırakmak için belirli şartlar sunduğunu ancak Trump'ın bunları kabul etmediğini savunuyor.

Buna göre Maduro, 200 milyon dolarlık servetini korumayı, kendisine yakın yaklaşık 100 kişi hakkında hiçbir işlem yapılmamasını ve dost bir ülkeye sığınmasının sağlanmasını istemiş.

Kaynaklar, Washington'ın özellikle üst düzey yetkililer hakkında herhangi bir işlem yapılmaması talebine yanaşmadığını belirtiyor. 

15 dakikalık telefon konuşmasında iki liderin, Venezuela'da olası bir geçiş hükümetinin nasıl kurulacağına veya Maduro'nun nereye gönderileceğine dair de anlaşmaya varamadığı ifade ediliyor. 

Trump'ın, Maduro'nun gidebileceği ülkeler arasında Rusya ve Çin'i gösterdiği öne sürülüyor. Ayrıca Katar'ın da bir seçenek olarak değerlendirildiği iddia ediliyor. 

Washington Post'un 27 Kasım'daki haberinde, Venezuela liderinin Türkiye'ye kaçabileceği de ileri sürülmüştü. 

Telegraph'ın haberinde, Maduro'nun kendisine yakın isimlerin geçiş hükümetinde rol oynamasını istediği ancak Beyaz Saray'ın bunu kabul etmediği yazılıyor.

Kaynaklardan biri, Venezuela liderinin "iki arada bir derede" kaldığını söylüyor. İktidardaki müttefikleri hakkında işlem yapılmasını kabul etmesi halinde Maduro'nun Venezuela'daki üst düzey isimler tarafından "hedef alınabileceği" belirtiliyor. 

ABD Dışişleri Bakanlığı, uyuşturucu kaçakçılığından sorumlu tuttuğu Güneşler Karteli'ni (Cartel de los Soles) terör örgütü ilan etmiş, liderinin Maduro olduğunu öne sürmüştü.

Haberde, Maduro'nun af istediği üst düzey askeri ve siyasi isimlerin, ABD tarafından hedef alınan bu örgüte üye olduğu savunuluyor. 

Diğer yandan Karakas yönetimi, böyle bir örgütün varlığını defalarca reddetmişti. Venezuela Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, ABD'nin Güneşler Karteli'yle ilgili açıklamasının "asılsız ve gerçek dışı" olduğu savunulmuştu. 

Beyaz Saray'ın örgütün en üst isimlerinden biri olduğunu öne sürdüğü Venezuela İçişleri, Adalet ve Barış Bakanı Diosdado Cabello da karteli "uydurma" diye nitelemişti.

Maduro, Trump'la telefon görüşmesi hakkunda dün yaptığı açıklamada, "Görüşmenin saygı çerçevesinde tamamlandığını ifade etmek isterim" demişti. Trump ise Maduro'yla konuşmasına ilişkin "Görüşmenin iyi ya da kötü geçtiğine dair bir şey söyleyemem" ifadelerini kullanmıştı. 

ABD'nin Karayipler'deki askeri yığınağı

Trump yönetimi uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gerekçesiyle Güney Mızrağı Operasyonu'nu başlattığını bu ay duyurmuştu. Amerikan ordusu, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etmişti.

Bölgede eylülden bu yana en az 21 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 83 kişiyi öldürdü. 

Independent Türkçe, Telegraph, BBC


Putin, 4 yıl sonra Hindistan’da: Modi’yle toplantıda neler konuşulacak?

Putin, en son Modi'yle Yeni Delhi'de 2021'de bir araya gelmişti (AP)
Putin, en son Modi'yle Yeni Delhi'de 2021'de bir araya gelmişti (AP)
TT

Putin, 4 yıl sonra Hindistan’da: Modi’yle toplantıda neler konuşulacak?

Putin, en son Modi'yle Yeni Delhi'de 2021'de bir araya gelmişti (AP)
Putin, en son Modi'yle Yeni Delhi'de 2021'de bir araya gelmişti (AP)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin görüşmesi özellikle ABD tarafından yakından takip ediliyor.

Rus lider bugün Yeni Delhi'ye vardı, Modi'yle birebir görüşmeninse yarın düzenlenmesi planlanıyor. 

New York Times'ın (NYT) haberinde, ABD Başkanı Donald Trump'ın Rus petrolünü almaması için Modi'ye baskı yaptığı hatırlatılıyor. 

Yeni Delhi yönetimi, Washington'ın taleplerine bir süre direnmiş ancak ABD'nin geçen ay Rus petrol devlerine uyguladığı yaptırımların ardından satın alımları büyük ölçüde durdurmak zorunda kalmıştı. 

BBC'nin analizinde, 2022'de patlak veren Ukrayna savaşından beri ilk kez Hindistan'ı ziyaret edecek Putin'in petrol satın alımlarının tekrar artırılması için Modi'ye baskı yapabileceğine dikkat çekiliyor. 

İkili zirvede, Hindistan ve Rusya'nın Sovyet döneminden beri süren ilişkilerine bağlı oldukları mesajı verilecek. 

NYT'nin haberinde, aynı zamanda görüşmenin Putin için "küresel öneme sahip bir ortağı olduğunu dünyaya gösterme fırsatı" sunacağı ifade ediliyor.

Toplantıda Modi yönetiminin Rus menşeli gübre ürünlerine yatırımını artırması ve Hindistan'da Rusya işbirliğiyle inşa edilecek nükleer santrallerle ilgili konuların ele alınacağı aktarılıyor. 

Ayrıca iş sektöründe ortaklığın da artırılması öngörülüyor. Ukrayna savaşı nedeniyle eleman kıtlığı yaşayan Rus şirketlerin Hindistanlı işçileri kadrolarına katmak istediği belirtiliyor. 

Bu, Putin'in 2021'den beri Hindistan'a yaptığı ilk ziyaret olacak. Diğer yandan iki lider eylülde Çin'de düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü toplantısında bir araya gelmiş, geçen yıl da Moskova'da görüşmüştü. 

"Denge politikası sınanıyor"

Diğer yandan görüşmenin, Modi'nin hem Rusya hem de Batı'yla ilişkilerini dengede tutmakta zorlandığı bir dönemde yapıldığına işaret ediliyor. Yeni Delhi merkezli düşünce kuruluşu Global Trade Research Initiative'in (GTRI) görüşme hakkındaki analizinde şu ifadelere yer veriliyor: 

Hindistan için zor olan mesele stratejik dengeyi korumaktır. Washington'dan gelen baskı ve Moskova'ya bağımlılığı yönetirken özerkliği de koruyabilmektir.

CNN'in analizinde de Hindistan'ın denge politikasının son dönemde sınandığı belirtiliyor. Yeni Delhi yönetiminin, Soğuk Savaş'ta kurulan dostluk, askeri işbirliği ve ucuz petrol fırsatı nedeniyle Kremlin'e bağımlı olduğu, diğer yandan da teknoloji, ticaret ve yatırım konusunda Amerika'yla işbirliğinden vazgeçmek istemediği yazılıyor. 

"Yeni S-400 anlaşması gelebilir"

İki ülke arasında savunma sektöründe de kuvvetli bağlar var. Hindistan yönetimi, Çin ve Pakistan'la sınırlarını korumak için askeri ekipmana on milyarlarca dolar harcıyor. 

Hindistan ordusunun elindeki hava savunma sistemleri, savaş uçakları, tüfekler ve füzelerin çoğu da ülkenin en büyük silah tedarikçisi Rusya tarafından üretiliyor.  

Hindistan medyasında yer alan haberlere göre, Modi yönetimi Rus menşeli S-400 hava savunma sistemi için yeni bir anlaşma yapabilir.

S-400 ve Rusya-Hindistan ortak üretimi uzun menzilli BrahMos füzeleri, Hindistan'la Pakistan arasında mayısta patlak veren 4 günlük çatışmalarda önemli rol oynamıştı.

Independent Türkçe, CNN, BBC, New York Times