Beyaz Saray, Gazze Şeridi'nde serbest bırakılan esirlerden birinin ABD vatandaşı olduğunu duyurdu

Beyaz Saray, Hamas ile İsrail arasında varılan esir takası mutabakatı kapsamında dün serbest bırakılanlar arasında bir ABD vatandaşının bulunduğunu bildirdi

(AA)
(AA)
TT

Beyaz Saray, Gazze Şeridi'nde serbest bırakılan esirlerden birinin ABD vatandaşı olduğunu duyurdu

(AA)
(AA)

Beyaz Saray'dan dün yapılan yazılı açıklamada, taraflar arasında varılan mutabakat kapsamında serbest bırakılan esirler arasında ABD vatandaşı Liat Beinin'in olduğu belirtildi.

Lise öğretmeni olduğu aktarılan Beinin'in Batı Kudüs'teki "Yad Vashem Yahudi Soykırım Anıt Müzesi"nde rehber olarak çalıştığı bilgisi paylaşıldı.

Açıklamada, ABD Başkanı Joe Biden'ın, Beinin'in güvenliği konusunda endişe duyan 3 çocuğu ve babasıyla yakında yeniden bir araya geleceği için memnun olduğu kaydedildi. Biden'ın "serbest bırakılan Beinin'in eşi Aviv de dahil Hamas tarafından esir alınanların tümünün serbest bırakılmasını sağlamaya kararlı olduklarını" vurguladığı kaydedildi.

Ayrıca açıklamada, "ABD'nin yoğun çabalarıyla Hamas ve İsrail arasında varılan uzlaşmayla 100'e yakın esirin ailelerine kavuştuğu" bildirildi.

Gazze’nin kuzeyine 7 Ekim'den bu yana ilk kez insani yardımların ulaştığı ifade edilen açıklamada, ABD'nin Gazzeliler için gönderdiği 24,5 ton üzerindeki sağlık ekipmanı ve gıda yardımının 28 Kasım'da Mısır'a ulaştığı aktarıldı.

ABD Başkanı Biden, 26 Kasım'da, esir takası mutabakatı kapsamında 4 yaşındaki ABD vatandaşının serbest bırakıldığını belirtmişti.

İsrail ordusu, dün gece abluka altındaki Gazze Şeridi'nden 10 İsrailli kadın ve çocuk esir ile 4 Taylandlının Uluslararası Kızılhaç Komitesi konvoyuna teslim edildiğini duyurmuştu.

Öte yandan Hamas da akşam saatlerinde 2 Rus vatandaşı esiri, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in çabalarından dolayı serbest bıraktığını açıklamıştı.



Arakçi: Nükleer silah peşinde değiliz ve İsrail'in nükleer silah cephaneliğine sahip olmasına izin verilmemeli

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)
TT

Arakçi: Nükleer silah peşinde değiliz ve İsrail'in nükleer silah cephaneliğine sahip olmasına izin verilmemeli

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi bugün yaptığı açıklamada ABD’nin İran'la müzakerelerdeki amacının İran'ı ‘nükleer haklarından’ mahrum bırakmak olması halinde Tahran'ın bu haklarından asla vazgeçmeyeceğini söyledi.

Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen Arap-İran Diyalog Forumu'nda konuşan Arakçi, ülkesinin nükleer silah sahibi olmayı bir tabu olarak gördüğünü, ancak uranyumu barışçıl yollarla zenginleştirme hakkı konusunda ısrarcı olduğunu belirtti. Aynı zamanda İsrail'in nükleer silah cephaneliğine sahip olmasına izin verilmemesi gerektiğini vurgulayan İranlı Bakan, ülkesinin diyalog ilkesine inandığını ve bölge ülkeleri arasında diyalog çağrısında bulunduğunu vurguladı. İran'ın bölgesel diyalogda daha üst bir aşamaya geçtiğini belirten Arakçi, “bölge ülkeleriyle ilk konferansı gerçekleştirmeyi başardık” dedi.

İran’ın resmi haber ajanslarının aktardığına göre İran ve ABD arasında Umman’da yapılması planlanan yeni müzakere turunun başlamasına bir gün kala yaptığı açıklamada Arakçi, İran'ın ABD ile görüşmelerini ‘iyi niyetle’ sürdürdüğünü söyledi.

İran Dışişleri Bakanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ancak müzakerelerin amacının İran'ı nükleer haklarından mahrum bırakmaksa, İran'ın hiçbir hakkından vazgeçmeyeceğini açıkça vurguluyorum.”

İran defalarca kez uranyum zenginleştirme hakkının müzakere edilemez olduğunu ileri sürerek bazı ABD’li yetkililer tarafından dile getirilen ‘sıfır uranyum zenginleştirme’ talebini reddetti.

Fakat ABD Başkanı Donald Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff cuma günü verdiği bir röportajda, ABD ile yapılacak herhangi bir anlaşma kapsamında İran'ın uranyum zenginleştirme tesislerinin lağvedilebileceğini belirtti.

rfgthyju
Arakçi ve Witkoff (AP)

Trump, İran'ın nükleer programına ilişkin uzun süredir devam eden anlaşmazlığı çözecek yeni bir anlaşmaya varılmaması halinde İran'ı bombalamakla tehdit etti. Göreve geldiği ilk dönemde Trump, ülkesinin Tahran ile dünya güçleri arasında 2015 yılında imzalanan ve İran'ın nükleer faaliyetlerini dizginlemeyi amaçlayan nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekildiğini açıklamıştı.

Batılı ülkeler, ABD'nin 2015 tarihli nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından Tahran'ın hız verdiği nükleer programının nükleer silah üretmeye yönelik olduğunu söylerken, İran bu çalışmaların sadece sivil amaçlı olduğunda ısrar ediyor.

Arakçi, sözlerini şöyle noktaladı:

“İran, ABD ile yaptığı dolaylı müzakerelerde nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla kullanılması hakkını vurguluyor ve nükleer silah edinmenin peşinde olmadığını açıkça ifade ediyor. İran müzakereleri iyi niyetle sürdürüyor. Eğer bu görüşmelerin amacı nükleerleşmemeyi sağlamaksa bir anlaşmaya varılabilir. Eğer amaç İran'ın nükleer haklarını kısıtlamaksa, İran bu haklarından asla vazgeçmeyecektir.”