Biden Netanyahu’yu Güney Gazze konusunda uyardıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4699721-biden-netanyahu%E2%80%99yu-g%C3%BCney-gazze-konusunda-uyard%C4%B1
Biden, 18 Ekim’de ortak basın toplantısında Netanyahu ile birlikte (DPA)
ABD Başkanı Joe Biden, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı telefon görüşmesinde, mevcut insani aranın sona ermesinin ardından Gazze Şeridi’nin güneyine yönelik olası bir İsrail askeri operasyonuna ilişkin endişelerini dile getirdi.
Axios’un ABD’li kaynaklara dayandırdığı haberine göre “Biden, pazar günü gerçekleşen görüşmede Netanyahu’ya, ‘İsrail’in Gazze’nin kuzeyinde izlediği yolun güneyde tekrarlanamayacağını, burada yaklaşık 2 milyon Filistinlinin yığılması göz önüne alındığında bunun çok daha fazla sayıda sivilin ölümüne ve yaralanmasına yol açacağını ve Gazze Şeridi’ndeki insani krizi daha da kötüleştireceğini’ söyledi”. Axios’a konuşan ABD’li ve İsrailli iki yetkili, Netanyahu’nun ise ‘Biden’a, İsrail’in Hamas’ı “imha etme” hedefine ulaşmak için Gazze’nin güneyinde askeri operasyon düzenlemesinin gerekli olduğunu’ bildirdiği ve İsraillilerin askeri operasyonun durdurulmasını şu anda kabul etmeyeceklerini bildirdiğini söyledi.
Şarku’l Avsat’ın Axios’tan aktardığına göre buna karşılık Biden, başbakana herhangi bir potansiyel operasyon öncesinde ordunun güney Gazze’deki planları hakkında İsrail ile daha fazla görüşmek istediğini söyledi. Netanyahu da bunu kabul etti. ABD’li ve İsrailli yetkililer, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ile İsrailli mevkidaşı Yoav Gallant’ın geçtiğimiz günlerde benzer iki görüşme yaptığını söylediler.
Öcalan, 26 yıl hapis yattıktan sonra kendisini ‘barış elçisi’ olarak nitelendiriyorhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5142557-%C3%B6calan-26-y%C4%B1l-hapis-yatt%C4%B1ktan-sonra-kendisini-%E2%80%98bar%C4%B1%C5%9F-el%C3%A7isi%E2%80%99-olarak-nitelendiriyor
Öcalan, 26 yıl hapis yattıktan sonra kendisini ‘barış elçisi’ olarak nitelendiriyor
Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)
PKK’nın feshedildiğini ve silah bıraktığını açıklayan kurucu lider Abdullah Öcalan, Türkiye tarihine ‘barış elçisi’ olarak adını yazdırdı.
27 Şubat'ta yüz binlerce Kürt Türkiye'nin güney ve doğusundaki şehirlerde, Suriye'nin kuzeydoğusunda binlerce Kürt sokaklara dökülerek Öcalan'ın PKK'ya yaptığı dağılma ve silah bırakma çağrısına destek verdi.
76 yaşındaki Öcalan, 26 yıldır Türkiye'nin batısındaki Marmara Denizi'nin güneyinde, İstanbul'a 51 kilometre uzaklıkta Bursa iline bağlı İmralı Adası’ndaki izole bir cezaevinde tek başına tutulmasına rağmen, Türkiye'deki Kürt sorununun çözümü konusunda halen ‘anahtar’ ve ‘gerekli adam’ olarak görülüyor.
Öcalan'ın PKK'ya silah bırakma ve dağılma çağrısını duyururken çekilen son fotoğrafı (EPA)
4 Nisan 1949'da Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesine bağlı Ömerli köyünde bir çiftçi ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelen Öcalan’ın fikirleri, 1970'lerde solcular ve sağcılar arasında yaşanan şiddetli sokak çatışmalarıyla şekillendi.
Kürtlerin ‘kahraman’ olarak gördüğü Öcalan, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden ayrıldıktan sonra bağımsız bir Kürt devletinin kurulması için mücadele etmeye yemin ederek Türk solundan ayrıldı ve 28 Kasım 1978'de Diyarbakır'ın Lice ilçesinde PKK’yı kurdu.
1984'ten bu yana Suriye'de on binlerce insanın ölümüne neden olan bir isyana liderlik etti (kurbanların sayısına ilişkin tahminler 15 bin ila 40 bin arasında değişmekte). Türkiye, ABD ve Avrupa Birliği (AB) PKK’yı terör örgütü olarak tanımlıyor.
Öcalan'ın 1999'da Kenya'da yakalandıktan sonra Türkiye'ye getirilişi sırasında çekilmiş fotoğrafı (Arşiv - Türk medyası)
Türkiye'nin 1998'de Öcalan yüzünden Suriye'yi savaşla tehdit etmesinin ardından Şam, savaşın patlak vermesini önlemek için Mısır ve İran'ın araya girmesiyle Öcalan'ı sınır dışı etmek zorunda kaldı ve bunun sonucunda Türkiye'ye, güvenliğine yönelik bir tehdit oluşması halinde PKK üyelerini kovalamak için Suriye topraklarına 5 kilometre mesafeye kadar girme hakkı veren Adana Anlaşması imzalandı.
Öcalan, 15 Şubat 1999'da Kenya'nın başkenti Nairobi'de yakalanıp Türk özel kuvvetlerinin koruması altında Ankara'ya getirilmeden önce Rusya'ya, ardından İtalya ve Yunanistan'a sığınmıştı. 29 Haziran 1999'da terör örgütü kurmak ve yönetmek suçundan idama mahkûm edildi.
Türkiye'nin 2004 yılında AB'ye katılım müzakereleri çerçevesinde idam cezasını kaldırması üzerine cezası infaz edilmedi ve İmralı Cezaevi’ndeki bir hücrede tek başına tutulmak üzere şartlı tahliye imkânı olmaksızın müebbet hapis cezasına çevrildi.
Öcalan, 1992 (AFP)
Öcalan'ın 27 Şubat'ta yaptığı ‘barış ve demokratik toplum’ çağrısı, 2000'li yılların başında ve 2013'te başarısızlıkla sonuçlanan iki girişimin ardından üçüncü ateşkes çağrısıydı. Müzakerelerde varılan mutabakatın reddedilmesi ve Türkiye'de Kürt sorunu olmadığı iddia edilmesiyle çatışmaların tetiklemesiyle ikinci çağrı da çöktü. Ancak Erdoğan'ın AK Parti'nin büyük gerilemeler yaşadığı bir seçim dönemine denk gelen önceki tutumuna rağmen, bizzat Öcalan, Kürtler ve Türkler arasında kardeşliği sağlamak ve topluma barış getirmek umuduyla yeni bir barış çağrısıyla, PKK'nın feshedilmesi ve silahsızlandırılması arzusuyla geri döndü... Ancak bu yeni çağrının Türkiye'de ve bölgede Kürt sorununa kalıcı bir çözüm getirip getirmeyeceğini ya da siyaset koridorlarında ve seçim taktiklerinde kaybolup gitmeyeceğini kimse bilmiyor.