Papa Francis kendisini eleştiren kardinali evinden kovuyor

Uzmanlar Vatikan'la ABD Kilisesi arasındaki bölünmenin derinleşebileceğini belirtiyor

Kardinal Burke, yaklaşık 10 yıldır Papa Francis'i açıktan eleştiren isimlerden biri (Reuters)
Kardinal Burke, yaklaşık 10 yıldır Papa Francis'i açıktan eleştiren isimlerden biri (Reuters)
TT

Papa Francis kendisini eleştiren kardinali evinden kovuyor

Kardinal Burke, yaklaşık 10 yıldır Papa Francis'i açıktan eleştiren isimlerden biri (Reuters)
Kardinal Burke, yaklaşık 10 yıldır Papa Francis'i açıktan eleştiren isimlerden biri (Reuters)

Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis'in kendisine muhalif olan Kardinal Raymond Burke'yi Vatikan'daki evinden kovmayı ve maaşını askıya almayı planladığı bildirildi.

BBC'ye konuşan bir Vatikan kaynağı, Papa Francis'in aldığı kararların kişisel cezalandırma amacı taşımadığını ancak kardinalliğin ayrıcalıklarını kullanan bir kişinin kilisenin başındaki Papa'yı eleştirmemesi gerektiğine inanıldığını söyledi.

Amerikalı kardinalin kovulacağı haberi ilk olarak Burke'ye yakın, muhafazakar İtalyan gazetesi La Nuova Bussola Quotidiana yayımlandı. 

National Catholic Reporter için yazılar yazan Vatikan gözlemcisi Christopher White, böyle bir hamlenin Francis döneminde hiç görülmediğine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

Genellikle, emekli kardinaller görevlerinden ayrıldıktan sonra Roma'da yaşamaya devam eder ve papalık ayinleriyle, seremonik görevlerini sürdürürler. Birilerini Vatikan'daki dairesinde atmak yeni bir emsal belirliyor.

Kardinal Burke, Papa Francis'in Katolik Kilisesi'ndeki reform planlarına uzun süredir karşı çıkan Amerikan muhafazakarlarından biri.

Bu noktaya dikkat çeken White, Francis'in kararının ters tepebileceğini ve Vatikan'la ABD Kilisesi arasındaki bölünmeyi derinleştirebileceğini söyledi.

BBC'nin haberinde Papa'nın Kardinal Burke'ye yönelik planını geçen hafta Vatikan yöneticileriyle gerçekleştirdiği toplantıda açıkladığı belirtildi.

Papa Francis birkaç hafta önce de, Teksas Piskoposu Joseph Strickland'ı kovma kararı almıştı. Strickland, Papa'nın kürtaj, trans hakları ve eşcinsel evlilik gibi konularda Katolik Kilisesi'ni daha liberal bir pozisyona taşıma çabalarını eleştiren isimlerden biriydi.

Independent Türkçe



Netanyahu Trump'a “altın kaplama çağrı cihazı” hediye etti... ve Başkan “Harika bir operasyondu”

Netanyahu Trump'a “altın kaplama çağrı cihazı” hediye etti... ve Başkan “Harika bir operasyondu”
TT

Netanyahu Trump'a “altın kaplama çağrı cihazı” hediye etti... ve Başkan “Harika bir operasyondu”

Netanyahu Trump'a “altın kaplama çağrı cihazı” hediye etti... ve Başkan “Harika bir operasyondu”

İsrailli siyasi kaynaklar, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Washington'da gerçekleşen ve yaklaşık 5 saat süren görüşmenin atmosferine ilişkin heyecan verici ayrıntılar verdi.

İsrail hükümet kaynaklarının verdiği bilgiye göre karşılama töreninin ardından Netanyahu ve Trump Beyaz Saray'daki Roosevelt Odası'na geçerek konuk defterini imzaladı. Netanyahu ardından Amerikan Başkanı'na “altın kaplama bir çağrı cihazı ve normal bir çağrı cihazı” içeren bir hediye sundu. Trump cevap verdi: “Harika bir operasyondu.”

İsrail geçtiğimiz eylül ayında Lübnan Hizbullah'ına eşi benzeri görülmemiş bir saldırı düzenlemiş, savaşçıları tarafından kullanılan çok sayıda çağrı cihazını havaya uçurarak 2 binden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuştu.

İsrail'den alınan bilgiye göre iki taraf, ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Savunma Bakanı Pete Hegseth, Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ve Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un da aralarında bulunduğu ABD'li yetkililerin katılımıyla bir toplantı gerçekleştirirken, Dışişleri Bakanı Marco Rubio görüşmeye, şifreli bir telefon hattı aracılığıyla katıldı.

İsrail tarafında ise toplantıya Bakan Ron Dermer, Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Tzachi Hanegbi, İsrail'in Washington Büyükelçisi Yehiel Lighter, Başbakanlık Özel Kalem Müdürü Tzachi Braverman ve Başbakanlık Askeri Sekreteri Tümgeneral Roman Goffman katıldı.

Baş başa kapalı toplantı

Yetkililerin de hazır bulunduğu görüşmenin ardından Netanyahu ve Trump baş başa bir görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmede ABD Başkanı, Başbakan'ın eşi Sara Netanyahu ve oğlu Yair'e sıcak selamlarını ileterek, Mar-a-Lago'da (Trump'ın tatil köyü) yedikleri akşam yemeğindeki izlenimlerine atıfta bulundu ve “Sara Netanyahu'nun tutukluların ve kayıp kişilerin kurtarılması için çalışılması gerektiği yönündeki tutumundan etkilendiğini” vurguladı.

Bire bir görüşmenin ardından taraflar Beyaz Saray'da yaklaşık iki saat süren bir kutlama yemeğinde bir arada bulunmaya devam etti.

Şarku’l Avsat’ın İsrail'de yapılan değerlendirmelerden elde ettiği bilgiye göre bu ziyaret “bir İsrail başbakanı ile bir ABD başkanı arasında şimdiye kadar gerçekleşen en dostane ziyaretti” ve “Netanyahu ile Trump arasındaki ilişkiler hiç bu kadar yakın ya da iyi olmamıştı”.

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile 2020'de Beyaz Saray'da (Reuters)ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile 2020'de Beyaz Saray'da (Reuters)

İsrail kaynakları, Netanyahu İsrail'deki muhaliflerine açık bir mesajla şunları söyledi: "İki taraf arasında çatlaklar görmeyi uman herhangi bir taraf, büyük bir hayal kırıklığına uğramıştır; çünkü bu, kelimenin tam anlamıyla tarihi bir ziyarettir ve İsrail'in geleceği açısından büyük sonuçlar doğuracaktır."

İsrail hükümet kaynakları, "Trump Beyaz Saray'dayken sağcı bir hükümeti devirmenin sorumsuz bir davranış olduğu ve sağcı kampa ağır bir darbe anlamına geldiğini” belirtti ve şöyle dedi: "Tarihi değişikliklerin gerçekleştirilebileceği hâlâ yaklaşık iki yıl var ve bu fırsat kaçırılmamalıdır."

Derin Devlet

Görüşmeler sırasında ABD Başkanı İsrail'deki “derin devlet” konusuna değinerek “Ortadoğu'yu yeniden şekillendiren bir savaşı yürütürken, Başbakan'ın haftada üç kez mahkemeye çıkmasını mantıksız” olarak değerlendirdi.

ABD Başkanı Netanyahu'ya imzasıyla ikisinin birlikte bir fotoğrafını ve kişisel bir ithafı içeren hediye takdim etti: “Bibi'ye, büyük bir lidere.”

Netanyahu ABD Başkanı'na savaş sırasında İsrail'e verilmeyen silah sevkiyatı üzerindeki kısıtlamaları kaldırmasının yanı sıra, İsrail'e ve Başbakan'ın şahsına verdiği “mutlak destek” için teşekkür etti.