Ermenistan ve Azerbaycan arasında sınır belirleme müzakereleri yeniden başladı

Washington, barış çabalarını ilerletmek için Bakü ile olan anlaşmazlığı aşmaya çalışıyor

Ermenistan ve Azerbaycan arasında sınır belirleme müzakereleri yeniden başladı
TT

Ermenistan ve Azerbaycan arasında sınır belirleme müzakereleri yeniden başladı

Ermenistan ve Azerbaycan arasında sınır belirleme müzakereleri yeniden başladı

Erivan, Ermenistan ve Azerbaycan’ın ortak sınırlarının çizilmesine ilişkin görüşmelere Perşembe günü yeniden başladıklarını duyurdu. Ermeni Komitesi Başkanı Ani Babayan, AFP’ye yaptığını açıklamada, sınırların çizilmesi ile ilgilenen Ermeni ve Azerbaycan komitelerinin "beşinci tur müzakerelere" başladıklarını belirtti.

Babayan, bu komitelere sırasıyla Ermenistan Başbakan Yardımcısı Mhir Grigoryan ve Azerbaycanlı mevkidaşı Şahin Mustafayev'in başkanlık ettiğini söyledi.

Bakü ile Erivan arasında, Bakü'nün Eylül ayında Ermeni ayrılıkçılara yönelik yıldırım saldırısı sonrasında geri aldığı Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesi konusunda onlarca yıldır bir anlaşmazlık yaşanıyor.
Bölgedeki Ermeni nüfusunun neredeyse tamamı, yani kayıtlı 120 bin kişinin  100 binden fazlası Ermenistan'a kaçmak zorunda kaldı. İki ülke arasındaki resmi sınırda da sıklıkla kanlı silahlı çatışmalar yaşanıyor. İki eski Sovyet cumhuriyeti arasındaki barış görüşmelerinde, liderlerinin yıl sonuna kadar kapsamlı bir barış anlaşması imzalama olasılığını duyurmasına rağmen ilerleme kaydedilemedi.

Washington devrede mi?

İki taraf, Washington, Brüksel ve Moskova'nın iki ülke arasındaki ilişkileri normalleştirme çabaları bağlamında Salı günü ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ile barış görüşmelerinin kesintiye uğramasını ele aldı.

Blinken, Salı günü Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile yaptığı telefon görüşmesinde, ABD ile Azerbaycan arasında "kurulu ilişkilere" vurgu yaparken, ilişkideki endişe verici noktalara dikkat çekti. Bu çağrı, Washington ile Bakü arasındaki diplomatik anlaşmazlığın ışığında ABD'yi görüşmelerin merkezine geri getirme girişimi olarak değerlendirildi.

Kasım ayının başlarında ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı James O'Brien, Washington'un Azerbaycan'a bir dizi üst düzey ziyareti iptal ettiğini açıklamış ve Bakü'nün 19 Eylül'de Karabağ'a yönelik bir günlük askeri operasyonunu kınamıştı.

Buna karşılık Azerbaycan, Washington'un önyargılı tutumu nedeniyle bu ay içinde Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılması planlanan Ermenistan ile görüşmelere katılmayı reddetti. Ekim ayında Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Avrupa'nın, özellikle de Fransa'nın, Ermenistan'ı destekleme yönündeki son açıklamaları nedeniyle, İspanya'da Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile görüşmeyi reddetti.

Görüşmelere devam

Azerbaycan, Karabağ bölgesini geri adıktan sonra çoğunluğu Ermeni olan yaklaşık 100.000 sakinin çoğu Ermenistan'a kaçtı. Bu da ülkede mülteci krizine yol açtı. Dünya, Dağlık Karabağ'ı Azerbaycan'ın bir parçası olarak tanıyor.

Aliyev, göreli bir rahatlama belirtisi olarak Blinken'e, "ABD'nin son açıklamalarının ve attığı adımların Azerbaycan ile ABD arasındaki ilişkilere ciddi şekilde zarar verdiğini" bildirdi. Ancak iki tarafın O'Brien'ın gelecek ay Azerbaycan'ı ziyaret etmesi konusunda anlaştığını ve Blinken'in Azerbaycanlı yetkililerin ABD'ye yapacağı ziyaret yasağını kaldırma sözü verdiğini kaydetti.

Ayrı bir çağrıda Blinken, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'la da konuşarak "Amerika'nın kalıcı ve makul bir barış anlaşmasına varma çabalarına verdiği desteği" vurguladı.



Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
TT

Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)

USA Today'in haberine göre, yapılan bir araştırmada Cumhuriyetçilerin yaklaşık yarısı, adayları Donald Trump'ın Demokrat rakibi Kamala Harris karşısında kaybetmesi halinde ABD başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmeyeceklerini söylerken, bazıları da ‘kayıtsız kalmayacaklarını ve seçimin sonucunu iptal etmek için harekete geçeceklerini’ ileri sürdü.

100'den fazla ülkede hukukun üstünlüğünü ilerletmek için çalışan Dünya Adalet Projesi (WJP) tarafından yapılan araştırmada, Demokratların yaklaşık dörtte birinin Harris'in kaybetmesi halinde sonuçları kabul etmeyecekleri ve Cumhuriyetçilere kıyasla daha az sayıda olmak üzere bazı Demokratların sonuçları ‘iptal ettirmek için harekete geçecekleri’ bildirildi.

Ankette katılımcılara seçim sonuçlarını bozmak için ne tür bir ‘eylemde’ bulunacakları sorulmadı.

Söz konusu ankete göre, Cumhuriyetçilerin yüzde 46'sı ve Demokratların yüzde 27'si adaylarının kaybetmesi halinde sonucu kabul etmeyeceklerini belirtti. Ayrıca Cumhuriyetçilerin yüzde 14'üne karşılık Demokratların yüzde 11'i ‘harekete geçeceklerini’ söyledi.

xcvd

WJP Direktörü Elisabeth Andersen sonuçların ‘ürkütücü’ olduğunu ve Amerikalıların neredeyse üçte birinin kendi adaylarının kaybetmesi halinde başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmek istemediğini gösterdiğini vurguladı.

Sonuçlara göre Cumhuriyetçilerin sadece yüzde 29'u seçim sürecinin yolsuzluktan arınmış olduğunu söylerken, bu oran Demokratlarda yüzde 56.

Andersen, “Özellikle Cumhuriyetçiler arasında, ancak bazı bölgelerde de Demokratlar arasında bu sürece güvenin çok düşük olduğunu görebilirsiniz. Dolayısıyla bu sonuç bize seçim sonrasında yaşanabilecek potansiyel çatışmanın bir göstergesi gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

USA Today, New York Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki Brennan Adalet Merkezi tarafından mayıs ayında yapılan ve seçim görevlilerinin yüzde 36'sının taciz ya da kötü muameleye maruz kaldığını, yüzde 16'sının tehdit edildiğini ve her 10 görevliden 7'sinin tehditlerin 2020 seçimlerinden bu yana arttığını söylediğini ortaya koyan bir araştırmaya işaret etti.