Ukrayna'dan Gazze'ye: Büyük hayallerin çatışması

Oyun, masum sivillerin pahasına büyük hedefler etrafında dönüyor.

Hamas'ın Filistin'i özgürleştirme amacı, İsrail'in ise Hamas'ı ortadan kaldırma hedefi sürüyor. (Reuters)
Hamas'ın Filistin'i özgürleştirme amacı, İsrail'in ise Hamas'ı ortadan kaldırma hedefi sürüyor. (Reuters)
TT

Ukrayna'dan Gazze'ye: Büyük hayallerin çatışması

Hamas'ın Filistin'i özgürleştirme amacı, İsrail'in ise Hamas'ı ortadan kaldırma hedefi sürüyor. (Reuters)
Hamas'ın Filistin'i özgürleştirme amacı, İsrail'in ise Hamas'ı ortadan kaldırma hedefi sürüyor. (Reuters)

Refik Huri

Başta Ortadoğu olmak üzere tüm dünya Gazze savaşıyla ne kadar meşgul olursa olsun ne Moskova ve Kiev’de ne de Avrupa ve ABD’de, Ukrayna savaşı unutulmadı. ABD Başkanı Joe Biden baştan beri şöyle demişti:

"Ukrayna'yı terk edemez ve İsrail'e sırt çeviremeyiz. Yardımlar ABD ulusal güvenliğine akıllıca bir yatırımdır.”

Ukrayna ve İsrail'in başarısı Amerikan ulusal güvenliği için hayati önem taşımaktadır. İlk savaş, büyükler arasındaki ve halen dolaylı olan bir çatışma. İkincisi, büyükler arasında olmayan bölgesel bir çatışmadır. Ancak Ukrayna'daki sorun, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Başkomutanı Valeriy Zalujni'nin İngiliz The Economist dergisine verdiği röportajda belirttiği gibi ‘durgunluk aşamasına’ ulaştı. Gazze'deki mesele ise Hamas'ın Filistin'i kurtarma hayalleri ve İsrail'in Hamas'ı yok etme hayalleri ile savaşın en tehlikeli aşamalarına ulaşmaktadır: Uzun süre gerektiren yıpratma savaşı ve sokak çatışmaları. Diğer yandan uluslararası siyasi zemin de sivillere yönelik vahşetini sürdüren ve Gazze'de Arap-İsrail savaşlarında ve hatta İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki önceki savaşlarında öldürülen tüm çocuklardan daha fazlasını öldüren İsrail’e baskı yapmaya başladı. Ukrayna'daki taraflardan hiçbiri ne ilerleyebiliyor ne kazanabiliyor ne de geri çekilmek istiyor. Gazze savaşı nasıl sona erecek kimse bilmiyor. General Zalujni'nin istediği şeyin "Ukrayna ordusunun Rusya'nın dönüp onlara bakmaya cesaret etmeyecek kadar güçlü olması." ne zaman gerçekleşeceği de kimse tarafından bilinmiyor:

Bunun nedeni, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'da oynadığı bahislerin kamuoyunda ortaya çıkmaya başlamasıdır. ABD’nin arkasında uzun süre sıralanan Avrupa'dan birçok ülke Kiev'e silah tedarik etmeyi durdurdu, Ukrayna'ya 61 milyar dolarlık Amerikan mali yardımı Temsilciler Meclisi'nde Cumhuriyetçiler tarafından engellendi ve Demokrat Parti saflarında hoşnutsuzluk artıyor.

750 bin savaşçıya sahip olan Rusya için yıpratma savaşında zaman Moskova’nın lehine. Ukrayna, Ruslara göre daha az kayıp verse de çok sayıda asker kaybından şikayet ediyor. Ancak Moskova'nın telafi etme kabiliyeti daha büyük. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy için savaş, sürekli olarak Batı'dan gelen yardımlara bağlı olarak bıçak sırtında. Batı, aralarında NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in de bulunduğu liderleri aracılığıyla bu gidişatın devam ettiğini belirtiyor. Peki, eski Başkan Donald Trump Beyaz Saray'a dönerse ne olur? Slovakya'nın Eski Başbakanı Robert Fico, Hollandalı aşırı sağcı Geert Wilders ve diğerleri, Macaristan Başbakanı Viktor Orbán'a katıldıktan sonra ne olur? Ukrayna'nın en büyük destekçilerinden biri olan Polonya ile soğukluk ne anlama geliyor?

Tarihçi Serhii Plokhy, ‘Rus-Ukrayna Savaşı: Tarihin Dönüşü’ adlı kitabında, Ukraynalıların bağımsızlık arzularının ‘Sovyetler Birliği'nin tabutuna son çiviyi çaktığını’ söylüyor. Ukrayna Savaşı, ulusal kurtuluş savaşlarının son bölümüdür, çünkü Ukrayna savaştan sonra Avrupa'yı ve ulus olma niteliğini şekillendirecek, Avrupa fikrini değiştirecek ve Rusya'nın çok kutuplu bir dünyada yeni bir küresel merkez olma umutlarını sonlandıracaktır. Bunlar, Ukrayna'yı işgalinin çok kutuplu dünya düzeninde Rusya'nın önemli rolünü başlatacağına inanan Putin'in hayallerinin tam tersi. Kremlin danışmanı Gleb Pavlovsky, New York ve Washington'un ‘El Kaide’ ve onu takip eden Afganistan ve Irak'ın Amerikalılar tarafından işgaline gönderme yaparak, Rusya'nın adamı Viktor Yakunoviç'i “Meydan’da deviren Turuncu Devrim, bizim 11 Eylül’ümüzdür” dedi. Açıkça ‘Rusya'da hiçbir liderin Ukrayna'yı kabul etmediğini’ söylüyor, yani sorun Putin'de değil, onun sahnede olmaması da durumu değiştirmiyor.

Eğer Putin ‘Rusya'nın yenilmez olduğuna’ inanırsa, Moskova yılda 200 tank üretebilir. Bu da savaş öncesinin iki katı kadardır ve ABD ve Avrupa'daki iki milyon mermi üretimine kıyasla iki milyon top mermisi üretimi gerçekleştirebilir. Tarihçiler ve siyaset bilimi profesörleri arasında hakim olan izlenim, Rusya'da Marksist ideolojinin öldüğü ancak çarların topraklarında emperyalist ideolojinin ölmediği yönündedir. Oyun büyük hedeflerle ilgili ama Ukrayna'daki, Gazze'deki ve tüm Filistin'deki masum sivillerin pahasına oluyor.

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrildi.



Uzmanlar uyardı: "Zihin kontrol silahları" gerçek oluyor

 Rus özel harekatçılarının kullandığı gaz nedeniyle birçok rehine bilincini kaybetmişti (Reuters)
Rus özel harekatçılarının kullandığı gaz nedeniyle birçok rehine bilincini kaybetmişti (Reuters)
TT

Uzmanlar uyardı: "Zihin kontrol silahları" gerçek oluyor

 Rus özel harekatçılarının kullandığı gaz nedeniyle birçok rehine bilincini kaybetmişti (Reuters)
Rus özel harekatçılarının kullandığı gaz nedeniyle birçok rehine bilincini kaybetmişti (Reuters)

Britanyalı bilim insanları bilinç, algı veya hafızayı değiştirebilen silahların yakın zamanda gerçeğe dönüşebileceğini söylüyor. 

Birleşik Krallık'taki Bradford Üniversitesi'nden Michael Crowley ve Malcolm Dando, Kraliyet Kimya Topluluğu tarafından yayımlanacak yeni kitaplarında, insanın sinir sistemini hedef alan "beyin silahlarının" artık yalnızca bilimkurgularda kalmayacağını savunuyor.  

24 Kasım'da yayımlanacak kitap, merkezi sinir sistemini (MMS) etkileyen kimyasalların araştırılması için yürütülen devlet fonlu çalışmaları konu ediniyor. 

Guardian'a konuşan Crowley, Soğuk Savaş'ta ve sonrasında ABD, Sovyetler Birliği ve Çin'in MMS'ye etki eden silahlar geliştirmek için "aktif çaba gösterdiğini" söylüyor. 

Bu programların insanlarda "bilinç kaybı, uyuşma, halüsinasyon, kafa karışıklığı ve felç" dahil uzun süreli bozukluklar yaratacak cihazların geliştirilmesini hedeflediğini belirtiyor. 

Araştırmacılar, 2002'de Moskova Tiyatrosu'na Çeçen militanlar tarafından düzenlenen baskını da hatırlatıyor. Rehine krizinde Rus özel harekatçılar, binanın havalandırma sisteminden içeri fentanil bazlı "uyku gazı" sıktıktan sonra operasyona başlamıştı. Rus askerler 40 ayrılıkçı militanı öldürmüş, 132 rehinenin çoğununsa gazdan etkilenerek yaşamını yitirdiği bildirilmişti.

Kitabın dünyaya bir uyarı niteliğinde olmasını istediklerini belirten Crowley şöyle devam ediyor: 

Kulağa bilimkurgu gibi geliyor ama bu, bilimsel bir olguya dönüşüyor. Bizatihi beynin savaş alanına dönüşeceği bir çağa giriyoruz. Merkezi sinir sistemini manipüle etmek için kullanılan araçlar giderek daha hassas, erişilebilir ve devletler için daha cazip hale geliyor.

Biyolojik ve kimyasal silahlarla ilgili araştırmalar yürüten Dando da tehdidin arttığı uyarısında bulunuyor: 

Nörolojik bozuklukları tedavi etmemizi sağlayan bilgiler, bilişsel işlevleri bozmak, itaatkarlık yaratmak ve hatta gelecekte insanları farkında olmadan faillere dönüştürmek için kullanılabilir.

Dando ve Crowley, Lahey'de 24-28 Kasım'da otuzuncusu düzenlenecek Taraf Devletler Konferansı'na (Conference of the States Parties/CSP) katılacak. Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'ne üye ülkelerin oluşturduğu CSP, Kimyasal Silahlar Sözleşmesi'nin denetiminden sorumlu.

Bilim insanları, gelecekte karşılaşılabilecek bu silahlara karşı şimdiden gerekli önlemlerin alınması gerektiğini söylüyor. Crowley, "Bu bir uyarıdır. Bilimin bütünlüğünü ve insan zihninin kutsallığını korumak için hemen harekete geçmeliyiz" diyor.

Independent Türkçe, Guardian, News Bytes


Brezilya'nın eski Devlet Başkanı Bolsonaro ev hapsinden gözaltına alındı

Brezilya Eski Devlet Başkanı, geçen eylül ayında ev hapsindeyken bir dizi tıbbi testten geçtikten sonra Brasilia'daki hastaneden ayrıldı (AFP)
Brezilya Eski Devlet Başkanı, geçen eylül ayında ev hapsindeyken bir dizi tıbbi testten geçtikten sonra Brasilia'daki hastaneden ayrıldı (AFP)
TT

Brezilya'nın eski Devlet Başkanı Bolsonaro ev hapsinden gözaltına alındı

Brezilya Eski Devlet Başkanı, geçen eylül ayında ev hapsindeyken bir dizi tıbbi testten geçtikten sonra Brasilia'daki hastaneden ayrıldı (AFP)
Brezilya Eski Devlet Başkanı, geçen eylül ayında ev hapsindeyken bir dizi tıbbi testten geçtikten sonra Brasilia'daki hastaneden ayrıldı (AFP)

Bugün çeşitli kaynaklar, darbe planlamakla suçlanan eski Cumhurbaşkanı Jair Bolsonaro'nun ev hapsinden tutuklama öncesi gözaltı durumuna geçirildiğini bildirdi.

Avukatlarından Celso Velarde, AFP'ye yaptığı açıklamada, Bolsonaro'nun "gözaltına alındığını, ancak nedenini bilmediğini" söyledi.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre mahkeme tutanağında, 70 yaşındaki eski sağcı cumhurbaşkanının ev hapsinden tutuklama öncesi gözaltı durumuna geçirilmesinin "yüksek kaçma riski" taşıdığı gerekçesiyle olduğu belirtildi.

Yargıç Alexandre de Moraes belgede Bolsonaro'nun, bugün ilerleyen saatlerde başkent Brasilia'daki evinin yakınında destekçilerinin düzenlemeyi planladığı bir gösteriden yararlanarak kaçmayı umarak elektronik izleme bileziğini "kırmaya" çalıştığını açıkladı.

Davaya yakın kaynaklar, Bolsonaro'nun gözaltına alınmasının ihtiyati bir tedbir olduğunu ve darbe girişimi planlamak suçundan aldığı 27 yıllık hapis cezasının infazına başlanması amacıyla yapılmadığını vurguladı.

Bolsonaro'nun avukatları dün, kötüleşen sağlığı nedeniyle cezasını ev hapsinde çekmesine izin verilmesini talep etti.

Bolsonaro, 2022 seçimlerini kaybettikten sonra Cumhurbaşkanı Luiz Inácio Lula da Silva'nın cumhurbaşkanlığını devralmasını engellemeye çalıştığı suçlamasıyla yargılandığı ağustos ayından bu yana ev hapsinde bulunuyor.

11 Eylül'de, hakimlerin Bolsonaro'nun "otoriter yönetimini" sağlamak için komplo kuran "suç örgütüne" liderlik ettiği sonucuna vardığı bir yargılamanın ardından suçlu bulundu. Yüksek Mahkeme geçen hafta yaptığı itirazı reddederek, Bolsonaro'nun hapis cezasından kurtulma olasılığını önemli ölçüde azalttı.


ABD “yanlışlıkla” Meksika’yı işgal etti

Meksika Donanması askerleri, sahile giderek uyarı levhalarını söktü (Twitter / @MORRIS80766176)
Meksika Donanması askerleri, sahile giderek uyarı levhalarını söktü (Twitter / @MORRIS80766176)
TT

ABD “yanlışlıkla” Meksika’yı işgal etti

Meksika Donanması askerleri, sahile giderek uyarı levhalarını söktü (Twitter / @MORRIS80766176)
Meksika Donanması askerleri, sahile giderek uyarı levhalarını söktü (Twitter / @MORRIS80766176)

ABD'nin Meksika sahiline uyarı levhaları yerleştirmesi tartışma yarattı. 

AFP'nin aktardığına göre pazartesi günü Meksika'ya tekneyle giden sivil kıyafetli kişiler, ülkenin ABD sınırındaki Tamaulipas eyaletinde yer alan Playa Bagdad'a (Bağdat Plajı) uyarı tabelaları yerleştirdi. 

Levhalarda İngilizce ve İspanyolca olarak "Savunma Bakanlığı'na ait bu arazi komutanın yetkisiyle yasaklı bölge olarak belirlenmiştir" yazıyor. 

"Ulusal Savunma Bölgesi III" (National Defense Area/NDA) olarak belirlenen araziye izinsiz girenlerin gözaltına alınabileceği de belirtiliyor. NDA'lara sadece Amerikan ordusu personelinin girişine izin veriliyor. 

Levhaların dikildiği sahil, ABD'nin Colorado eyaletindeki Rocky Dağları'ndan doğan Rio Grande Nehri'nin Meksika Körfezi'ne döküldüğü yerde. 

Sosyal medyada tartışma yaratan olayla ilgili Pentagon'dan yapılan açıklamada, sınır tabelaları yerleştirmesi için anlaşılan firmanın yanlış yere gittiği belirtildi. Rio Grande Nehri'nin değişen su seviyeleri nedeniyle ABD-Meksika sınırının karıştırıldığı ifade edildi. 

Meksika lideri Claudia Sheinbaum, iki ülke arasında uzanan nehirlerin etrafındaki sınırların belirlenmesinden sorumlu Uluslararası Sınır ve Su Komisyonu'nun (International Boundary and Water Commission/IBWC) devreye girdiğini söyledi. IBWC, sınır anlaşmazlıklarının giderilmesi için ABD ve Meksika ortaklığıyla 1884'te kurulmuştu. 

Meksika Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada donanma askerlerinin sahildeki 6 tabelayı da kaldırdığı bildirildi. 

Olay, ABD ve Meksika arasında gerginliğin arttığı bir dönemde yaşandı. 

ABD Başkanı Donald Trump, ocakta göreve başladığında Meksika Körfezi'nin adının "Amerika Körfezi" şeklinde değiştirilmesi talimatını vermişti. 

Trump, 18 Kasım'daki açıklamasında da uyuşturucuyla mücadele için Meksika'ya askeri personel gönderilebileceğini söylemişti. 

Sheinbaum ise buna tepki göstererek "Kendi topraklarımızda operasyonları biz yürütürüz ve hiçbir yabancı hükümetin müdahalesini kabul etmeyiz" demişti.

Diğer yandan Sheinbaum, kartellere operasyonlarda ABD'yle istihbarat paylaşımına açık olduklarını söylemişti. 

Independent Türkçe, Telegraph, LBC, Newsweek, AFP