Amerikan Havayolları, bir yolcudan, üzerindeki "Filistin" yazılı kazağı çıkarmasını istedi

Amerikan Havayolları'nın uçuş görevlisi, "Filistin" yazılı kazak giyen yolcudan kazağını çıkarmasını veya ters çevirerek giymesini istedi

(AA)
(AA)
TT

Amerikan Havayolları, bir yolcudan, üzerindeki "Filistin" yazılı kazağı çıkarmasını istedi

(AA)
(AA)

Kimliğini açıklamayan yolcu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 28 Kasım'da ABD'nin New York kentinden Phoenix kentine giden AA2829 sefer sayılı uçağa bindiği sırada Amerikan Havayolları'nın uçuş görevlisince, üzerindeki "Filistin" yazılı kazağı çıkarması veya ters çevirerek giymesi yönünde uyarıldığını ifade etti.

Bunu yapmadığı takdirde kolluk kuvvetleri tarafından uçaktan çıkarılmakla tehdit edildiğini belirten yolcu, "haklarının farkında olmadığı ve yalnız olduğu için" kazağını ters çevirerek giydiğini aktardı.

Uçuş görevlisine, "Benim duygularım ne olacak?" diye sorduğunu belirten yolcu, kendisine "Üzgünüm ama bu politik." cevabı verildiğini bildirdi.

Yolcu, havayollarının tutumuna ilişkin şunları kaydetti:

Kazağımın üzerinde hakaret veya küfür içeren hiçbir şey olmamasına rağmen istediklerini yapmaya karar verdim. Sesimiz asla susturulamayacak. Gazze'de masum Filistinli çocukların öldürülmesine suç ortaklığı yapıyorsunuz ve bunu 'siyasi' olarak nitelendirme cüreti gösteriyorsunuz.

ABD Temsilciler Meclisi Üyesi Tlaib, havayolları şirketinden açıklama talep etti

Filistin asıllı Temsilciler Meclisi Üyesi Rashida Tlaib, söz konusu olaya ilişkin Instagram hesabından yaptığı paylaşımda, havayolları şirketine tepki gösterdi. Tlaib, "Amerikan Havayolları'nın Filistinlilere karşı bir ön yargısı mı var? Bu tür bir hedef gösterme ve kötü muameleyi mümkün kılan bir şirket politikaları mı var?" sorularını sordu.

Şirkete bu konuyla ilgili elektronik posta yolladığını belirten Tlaib, konuyla alakalı yanıt beklediğini kaydetti.

Tlaib, "Filistinliler vardır. Bizler insanız ve silinmeyeceğiz." ifadesini kullandı.

"Sesler susturuluyor ve marjinalleştiriliyor"

Amerikan-Arap Ayrımcılıkla Mücadele Komitesi tarafından yapılan yazılı açıklamada da "Amerikan Havayolları tarafından gerçekleştirilen bu eylem sadece ayrımcı olmakla kalmayıp, aynı zamanda Filistinlilere ve onların kendilerini tanımlama haklarına yönelik ön yargının daha geniş bağlamına da katkıda bulunmaktadır." değerlendirmesinde bulunuldu.

Olayın, "bireylerin kültürel ve ulusal kimliklerini ifade etme konusundaki temel haklarına yönelik üzücü bir saygısızlığı yansıttığı" belirtilen açıklamada, "Bu olay, Filistinlilerin ve destekçilerinin sıklıkla karşılaştığı geniş çaptaki ayrımcılığın simgesidir ve seslerinin susturulması ve marjinalleştirilmesine yönelik endişe verici bir eğilime işaret etmektedir." denildi.

Komite, havayolları şirketini mağdur yolcudan "resmi bir özür dilemeye" çağırdı.

Konuya ilişkin herhangi bir açıklama yapmayan havayolları şirketinin internet sitesinde, "yolcuların uygun şekilde giyinmeleri ve çıplak ayak veya rahatsız edici kıyafetlere izin verilmediği" uyarısı yer alsa da "politik" olarak nitelendirilen kıyafetlerle ilgili yazılı bir şirket politikası bulunmuyor.



Avustralya, İran Devrim Muhafızları'nı terörü destekleyen organizasyon listesine ekledi

Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong (Arşiv- AP)
Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong (Arşiv- AP)
TT

Avustralya, İran Devrim Muhafızları'nı terörü destekleyen organizasyon listesine ekledi

Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong (Arşiv- AP)
Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong (Arşiv- AP)

Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong, bugün yaptığı açıklamada, istihbarat değerlendirmesinin Avustralya'daki Yahudilere yönelik saldırıları organize ettiği sonucuna varmasının ardından, ülkesinin İran Devrim Muhafızları'nı terörü destekleyen organizasyonlar listesine eklediğini söyledi.

Avustralya, ağustos ayında İran'ı Sidney ve Melbourne'de iki anti-Semitik kundaklama saldırısı düzenlemekle suçlamış ve Tahran büyükelçisine salı günü ülkeyi terk etmesi için yedi gün süre vermişti. Bu, II. Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk sınır dışı etmeydi.


Beyaz Saray yakınında silahlı saldırı: 2 ABD askeri vuruldu Beyaz Saray kapatıldı

Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
TT

Beyaz Saray yakınında silahlı saldırı: 2 ABD askeri vuruldu Beyaz Saray kapatıldı

Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)

ABD medyası ABC News, Washington’da Beyaz Saray yakınında iki askerin silahlı saldırıya uğradığını bildirdi.

Beyaz Saray sözcüsü, Başkan Donald Trump’ın olay hakkında bilgilendirildiğini ve Beyaz Saray’ın kapatıldığını açıkladı.

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem ise iki Ulusal Muhafız mensubunun Washington’da silahlı saldırıya maruz kaldığını doğruladı, ancak detay vermedi.


İran, Hamaney sonrası döneme mi hazırlanıyor?

Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
TT

İran, Hamaney sonrası döneme mi hazırlanıyor?

Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf

Financial Times, İran’daki elit çevrelerde özellikle Batı ve Arap ülkeleriyle ilişkiler konusunda dış politikanın yeniden şekillendirilmesi gerektiğine dair tartışmaların arttığını bildirdi. Bu tartışmalar, Haziran ayında İsrail ile yaşanan 12 günlük savaşın ardından gündeme geldi.

Habere göre, İran elitleri arasında bir değişim gözlemleniyor; devrimin ikinci kuşağı, üst düzey yetkililer ve yönetim içi önemli isimler bu tartışmalara dahil. Lider Ali Hamaney’in (86) görünürlüğü, İsrailli yetkililerin suikast tehdidi sonrası azaldı ve Hamaney’in yerine geçecek liderle ilgili spekülasyonlar gündeme geldi.

İçerideki pragmatik sesler arasında yer alan Hamza Safavi, İran’ın ABD ve İsrail’e karşı tutumunu yeniden değerlendirmesi gerektiğini vurguluyor ve Çin modelinden örnek veriyor. Eski parlamento üyesi Fazile Haşimi ise Washington ile diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmasını ve İran’ın daha açık bir sisteme doğru adım atmasını savunuyor.

Şarku’l Avsat’ın Financial Times’tan aktardığı analize göre bu tartışmaların kısa vadede sınırlı etkisi olabileceğini, ancak Hamaney sonrası dönemin temel fikir ve nüfuz mücadelesini şimdiden şekillendirdiğini belirtiyor. Halkın, ideolojik çatışmaların ekonomik ve yaşam standartları üzerindeki etkilerinden endişeli olduğu vurgulanıyor.