7 Ekim'den sonra "korumasız" kaldıklarını söyleyen Avrupalı Müslümanlar, "intikam"dan korkuyor

Avrupa'da yaşayan Müslümanlar, Gazze savaşı nedeniyle kendilerine yönelik düşmanlığın artması ve polisin İslam karşıtı suçları kayıt altına almaması nedeniyle tehlikeyi hissediyorlar

Avrupa'da veya yurt dışında İslam karşıtı militanların saldırıları genellikle Müslüman nüfus üzerinde yankı uyandırıyor (AFP)
Avrupa'da veya yurt dışında İslam karşıtı militanların saldırıları genellikle Müslüman nüfus üzerinde yankı uyandırıyor (AFP)
TT

7 Ekim'den sonra "korumasız" kaldıklarını söyleyen Avrupalı Müslümanlar, "intikam"dan korkuyor

Avrupa'da veya yurt dışında İslam karşıtı militanların saldırıları genellikle Müslüman nüfus üzerinde yankı uyandırıyor (AFP)
Avrupa'da veya yurt dışında İslam karşıtı militanların saldırıları genellikle Müslüman nüfus üzerinde yankı uyandırıyor (AFP)

Berlin'deki Suriyeli Kürt kökenli Milletvekili Ciyan Ömer, Filistin Hamas hareketinin 7 Ekim'de İsrail'e saldırmasından bu yana nefret dolu broşürler, cam ve dışkıyla hedef alındıktan ve çekiçle saldırıya uğradıktan sonra polis korumasına sahip olmadığını düşünüyor.

Reuters'ın görüştüğü 30'dan fazla toplum lideri ve savunucu, Ömer'in seçim ofisinde yaşanan olayların, Hamas saldırısından bu yana politikacıların zaman zaman alevlendirdiği Avrupa'daki Müslümanlara yönelik artan düşmanlığın bir parçası olduğunu söyledi.

Ayrıca polise olan güvenin düşük olması nedeniyle diğer olayların bildirilmediğini de eklediler.

"Kendimi gerçekten yalnız hissediyorum. Seçilmiş yetkili statüsündeki biri korunamazsa diğerleri ne düşünsün?" diyen Ömer, polisin konuyu araştırdığını ancak "kendisine ofisinde daha fazla güvenlik sağlayamayacaklarını" söylediklerini anlattı.

Güvenlik güçlerinin bu gibi durumlarda daha fazlasını yapabileceğine işaret eden Ömer, "Beyaz bir Alman politikacının bir göçmen veya mülteci tarafından saldırıya uğradığını hayal edin..." dedi.

Berlin polisi ise konu hakkında yorum talebine yanıt vermedi.

İntikam korkusu

7 Ekim saldırısından bu yana Avrupa'da nefret suçları önemli ölçüde arttı.

İsrail bu saldırılarda kendi tarafından yaklaşık bin 200 kişiyi öldürüldüğünü söyledi.

Daha sonra İsrail Gazze'yi işgal etti ve bombaladı. Bu da 15 binden fazla Filistinlinin ölümüne yol açtı.

Söz konusu olaylar sonrası Londra'da Yahudi karşıtı olayların yüzde bin 240 oranında arttığı kaydedildi.

Fransa ve Almanya'da da keskin artışlar görüldü.

Resmi veriler, Birleşik Krallık'taki Müslüman karşıtı olaylarda açık ve daha küçük bir artış olduğunu gösteriyor ki diğer iki ülke için durum farklı.

Reuters'ın görüştüğü kişilere göre veriler, okullarda hedef alınan çocuklar da dahil olmak üzere bireylere ve camilere yönelik saldırı ve düşmanlığın boyutunu tam olarak yansıtmıyor.

Görüşülen kişilerden bazıları misilleme korkusu nedeniyle isminin gizli kalmasını talep etti.

Britanya Müslüman Konseyi Genel Sekreteri Zara Muhammed, "hükümetin Filistin yanlısı protestoları "nefret yürüyüşleri" olarak tanımladığı dilin, antisemitizme karşı ve Müslümanların veya Filistinlilerin hakları için verilen savaşı birçok insanın zihninde sıfır toplamlı bir oyun haline getirdiğini" kaydetti.

Muhammed, "Bakanlar gerçekten pervasızdı ve bu kültürel savaş çığırtkanlığı ve toplulukları birbirine düşürmenin gerçekten faydası yok, çok bölücü ve tehlikeli" ifadelerini kullandı.

İngiliz hükümeti bu dilin resmi kullanımına ilişkin soruya yanıt vermedi.

Herhangi bir koruma var mı?

Avrupalı Müslümanlar arasındaki zayıflık hissi, daha önce Hollanda'da camilerin ve Kur'an'ın yasaklanması çağrısında bulunan aşırı sağcı Hollandalı popülist Geert Wilders'in geçen hafta elde ettiği seçim zaferiyle daha da arttı.

ABD'de 7 Ekim'den bu yana Filistinlilere yönelik ölümcül şiddet olayları yaşanıyor.

Paris'in Nanterre kentindeki İbn Badis Camii'nde ibadet eden iki kişinin anlattıklarına göre, yaşlı ibadetçiler karanlıkta sabah namazına katılmaktan korkuyorlar.

Bu korkunun nedeni, aşırı sağcı bir sempatizanın ekim ayı sonlarında caminin yakılacağı yönündeki yazılı tehdidi.

Camiyi denetleyen derneğin başkanı Reşid Abduni polisin, ilave koruma taleplerini karşılamadığını, yerel polisin ise bölgede devriye gezdiğini ancak kaynaklarının az olduğunu bildirdi.

42 yalındaki Halil Rabun adlı Fas asıllı Fransa vatandaşı taksi şoförü, cuma namazı sonrası caminin önünde "Kızımın bu iklimde büyümesini ister miyim?" diye sordu.

"Tell Mama" kampanyasına göre, Hamas saldırısını takip eden ayda Birleşik Krallık'ta bildirilen 700'den fazla İslam karşıtı olay arasında kundaklama girişimi, sözlü taciz, vandalizm ve bir caminin bulunduğu yere domuz kafası bırakılması da yer alıyor; bu oran bir önceki aya göre 7 kat artış gösterdi.

"Tell Mama" kampanyası, şikayetçinin rıza göstermesi şartıyla yalnızca bazı olayları polise bildiriyor.

Fransız İslam Konseyi Başkan Yardımcısı Abdullah Zikra, Konseyin 7 Ekim-1 Kasım arasındaki dönemde tehdit veya hakaret içeren 42 mesaj aldığını söyledi.

Ancak camilerdeki nefret mesajları ve ırkçı duvar yazıları nedeniyle bunların hiçbirini bildirmedi.

Zikra, açıklamalarına şöyle devam etti:

Müslümanların büyük çoğunluğu bu tür eylemlere maruz kaldıklarında şikayette bulunmuyor. Cami imamları bile bunu yapmak istemiyor. Çünkü sonunda korunacak bir şikayet için camide 2 saat veya daha fazla zaman harcamak istemiyorlar.

Her türlü nefret

Almanya'da "Klem" adlı sivil toplum kuruluşundan Rima Hanano da polisin bilinç eksikliği nedeniyle İslam karşıtı suçları sıklıkla bu etiket altında kaydetmediğini söyledi.

Örneğin camilere yapılan saldırılar bazen sadece maddi hasar olarak kayıtlara geçiyor.

Hanano, "Müslümanlar ve kendilerini Müslüman olarak algılayanlar gibi ırkçılıktan etkilenen insanlar, daha fazla mağdur edilmekten, kendilerine inanılmamaktan veya fail olarak gösterilmekten korktukları için genellikle yetkililere gitmekten çekiniyorlar" ifadelerini kullandı.

"Antisemitizm, Müslüman karşıtlığı nefreti veya diğer nefret biçimlerine sıfır tolerans gösterilmelidir" diyen bir İngiliz hükümet sözcüsü, polisin bu tür saldırıları tam olarak soruşturmasının beklendiğini sözlerine ekledi.

Alman İçişleri Bakanlığı, "açık İslamofobi de dahil olmak üzere her türlü nefreti ele aldığını" belirterek, bu yıl Müslüman karşıtı ırkçılığın daha iyi anlaşılmasını sağlayan bir anket yaptığını kaydetti.

Geçen yıl kaydedilen 188 olaya kıyasla 14 Kasım itibarıyla kaydedilen 130 olayla karşılaştırıldığında her ne kadar Fransa'nın 2023 resmi rakamları düşme yolunda gibi görünse de Fransa'da İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, 7 Ekim'den bu yana daha fazla Müslüman karşıtı eylem gerçekleştirildiğini kabul etti.

Fransız Ulusal Polisi'nden bir sözcü de Müslüman karşıtı olaylara ilişkin verilerin "eksik" olduğunu ve şikayette bulunan mağdurlara güvendiğini kabul ederek, güvenlik servislerinin Yahudi karşıtı olayları aktif olarak izlediğini sözlerine ekledi.

Bir düşmanlık tarihi

Fransa ve Almanya, İkinci Dünya Savaşı Holokost'unun ardından ve ısrarcı Yahudi karşıtı önyargılara yanıt olarak Yahudi karşıtı eylemlerle başa çıkmak için kurumsal mekanizmalar geliştirdiler.

King's College London'da tarihçi olan ve "Antisemitizm ve İslamofobi... İç içe geçmiş bir tarih" kitabının yazarı Rıza Ziya İbrahimi, "Batı Avrupa'nın sömürgeci ve dini geçmişinin de İslam'ı gerici ve yabancı olarak tasvir ettiğini, bunun da nüfusun kesimleri ve kurumlar arasındaki önyargıların pekişmesine katkıda bulunduğunu" söyledi.

Avrupa'da veya yurt dışında İslamcı militanların saldırıları genellikle genel Müslüman nüfus üzerinde yankı uyandırıyor.

Camilerin tahrip edilmesi ve aydınların Müslüman karşıtı yorumlarının televizyonda yayılmasının ardından Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron geçen hafta şunları söyledi:

Fransızları Yahudi dinine mensup olanlardan korumak, İslam dinine bağlı olan Fransızları karalamakla birleştirilmemelidir.

Ancak tarihçi Ziya İbrahimi, Hamas saldırılarının ardından Fransa İçişleri Bakanlığı'nın Filistin yanlısı protestoları kamu düzenine tehlike oluşturacağı gerekçesiyle yasaklama kararının, Arapların saldırgan olduğu ve Filistinli destekçilerin antisemitizmle motive edildiği yönünde bir görüşe yol açtığını söyledi.

Uluslararası Af Örgütü, kapsamlı yasağı orantısız olarak nitelendirdi.

"Benim sokağım, senin değil"

Alman İslam Konseyi'nden Eymen Mezik, Antisemitizm ve Roman karşıtı ırkçılık konusunda mevcut komisyon üyelerine ek olarak İslamofobi konusunda federal hükümetten bir komisyon üyesi atanması gerektiğini söyledi.

Eymen Mezik, sözlerine şunları ekledi:

Almanya'da bu kadar çok sayıda komisyon üyemizin olması ve hiçbir komisyon üyesinin özellikle İslam'la ilgilenmemesi, başlı başına bir ayrımcılık.

Yeni atanan Alman Irkçılık İşlerinden Sorumlu Komisyon Üyesi Reem el-Ablali-Raduvan, İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen bir anketin her iki Almandan birinin İslam karşıtı görüşlere sahip olduğunu göstermesinin ardından daha iyi bir takibe ihtiyaç bulunduğunu kabul etti.

Son birkaç yılda yaklaşık bir milyon Suriyeli ve 400 binin biraz altında Afgan'ı kabul eden Almanya'daki bazı Müslümanlar için artan düşmanlık şaşırtıcı geliyor.

Galiya Zagal, 2015 yılında Suriye'den Almanya'ya geldi. Bugüne kadar ayrımcılıkla ilgili büyük bir sorunla karşılaşmadığını söyledi.

Ancak 7 Ekim'den kısa bir süre sonra bir günde iki kez itildi ve bir adam ona "Burası benim sokağım, senin değil" diye bağırdı.

Berlin'de güzellik salonu sahibi olan Zagal, "O kadar şok oldum ki polise gidemedim" dedi.

Indepednet Arabia - Independent Türkçe



50 Cent'in yapımcısı olduğu suç dizisi iptal edildi

BMF, Amerikan tarihinin en büyük uyuşturucu dağıtım ağını kuran iki kardeşin hikayesini anlatıyor (Starz)
BMF, Amerikan tarihinin en büyük uyuşturucu dağıtım ağını kuran iki kardeşin hikayesini anlatıyor (Starz)
TT

50 Cent'in yapımcısı olduğu suç dizisi iptal edildi

BMF, Amerikan tarihinin en büyük uyuşturucu dağıtım ağını kuran iki kardeşin hikayesini anlatıyor (Starz)
BMF, Amerikan tarihinin en büyük uyuşturucu dağıtım ağını kuran iki kardeşin hikayesini anlatıyor (Starz)

ABD'li televizyon yayıncısı Starz, sevilen dizisi BMF'i iptal ettiğini duyurdu.

Suç temalı drama dizisi, 4 sezon boyunca yayımlanmıştı. Yayın hayatına 2021'de Starz ekranlarında başlayan dizinin 4. sezon finali ağustosta izleyiciyle buluşmuştu.

BMF, Curtis "50 Cent" Jackson'ın yapım şirketi aracılığıyla Starz için geliştirdiği projelerden biriydi. Jackson daha önce dizinin birkaç yan hikayesinin geliştirilmekte olduğunu açıklamıştı. Kaynaklar, bu yan projelerin hâlâ geliştirme aşamasında olduğunu belirtiyor.

Dizi, 1980'lerde Detroit'te kurulan ünlü sokak çetesi Black Mafia Family'nin yükselişini konu alıyordu. Kadroda BMF'nin kurucularından Demetrius "Big Meech" Flenory'nin oğlu Demetrius Flenory Jr., Da'Vinchi, Russell Hornsby ve Michole Briana White gibi isimler yer alıyordu.

Yapımın 4 sezonu boyunca Snoop Dogg, Wood Harris, Mo'Nique, Eminem, 2 Chainz ve Saweetie gibi ünlü isimler de konuk oyuncu olarak dizide boy göstermişti.

4. sezonun resmi özeti şöyleydi:

Meech ve Terry, Amerikan Rüyası'nı sürdürmeye çalışırken hem rakiplerinin hem de yasanın baskısıyla karşı karşıya kalır. Kardeşler ortak hedefleri için zaman zaman aralarındaki farkları bir kenara bırakır ancak Meksika'da yaşanan olaylar onları sonsuza dek değiştirir.

Dizinin yaratıcılığını ve baş yapımcılığını Randy Huggins üstleniyordu. Heather Zuhlke ise üç ve 4. sezonlarda dizi sorumlusu ve yürütücü yapımcı olarak görev yapmıştı. 

Jackson, Starz için hazırlanan boks draması Fightland'in de yapımcıları arasında yer alıyor. Ayrıca diğer platformlar için hem kurmaca diziler hem de belgesel ve film projeleri üzerinde çalışıyor. Oyuncu olarak da yakında vizyona girecek video oyunu uyarlaması Street Fighter'da Balrog karakterini canlandıracak.

Independent Türkçe, Variety, Hollywood Reporter    

 


İlk kez bir Britanyalı, Ukrayna'da Rusya için casusluk yapmaktan tutuklandı

Britanya vatandaşı Ukrayna'ya 2024'te gitti (Telegram: Ukrayna Başsavcılığı Ofisi)
Britanya vatandaşı Ukrayna'ya 2024'te gitti (Telegram: Ukrayna Başsavcılığı Ofisi)
TT

İlk kez bir Britanyalı, Ukrayna'da Rusya için casusluk yapmaktan tutuklandı

Britanya vatandaşı Ukrayna'ya 2024'te gitti (Telegram: Ukrayna Başsavcılığı Ofisi)
Britanya vatandaşı Ukrayna'ya 2024'te gitti (Telegram: Ukrayna Başsavcılığı Ofisi)

Ukraynalı savcılar çarşamba günü, Ukrayna'da Rusya adına casusluk yapmak ve terör saldırıları düzenlemeye hazırlanmakla suçlanan bir Britanya vatandaşının tutuklandığını açıkladı.

Ukraynalı yetkililer ismini vermedikleri kişinin, Rus istihbarat servisleriyle işbirliği yaptığını ve para karşılığında askeri bilgi satmayı kabul ettiğini öne sürdü.

Kiev'deki "geçici ikametgahında" gözaltına alınan Britanyalı, "sıkıyönetim koşullarında savunma güçleri hakkında izinsiz bilgi yaymakla" suçlandı.

Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı sözkonusu haberlerin farkında olduğunu ve "Ukrayna yetkilileriyle yakın temas halinde" olduğunu doğruladı. Ukrayna'nın güvenlik servisi, adamın ayrıca "terör saldırıları düzenlemeye hazırlandığını" ifade etti.

Bu hafta Ukrayna'da mahkemeye çıkartılan Britanyalı kefaletsiz olarak tutuklandı.

İlk kez bir Britanya vatandaşına Ukrayna topraklarında casusluk yapma suçu isnat edildi.

Ukraynalı yetkililer, adamın ilk kez 2024'te askeri eğitmen olarak çalışmak üzere Ukrayna'ya gittiğini ancak daha sonra internette Rusya yanlısı forumlarda bilgi satmaya istekli olduğunu belirten paylaşımlar yaptığını söyledi. Daha sonra iddiaya göre Rusya'nın gizli polis servisi FSB, kendisiyle temasa geçti.

Ukrayna Güvenlik Servisi yaptığı açıklamada Rusya'ya atfen "İşgalciler ona el yapımı patlayıcı yapımının talimatlarını verdi. Ayrıca kendisine bir silah deposunun koordinatlarını gönderdiler ve kendisi buradan iki dolu şarjörlü bir tabanca çıkardı" ifadelerini kullandı.

Savcılara göre zanlı, kendisini "atış ve taktik eğitiminde profesyonel becerilere sahip" bir kişi olarak tanıttı ve Kremlin yanlısı çeşitli internet gruplarını gözetlemeye istek duyduğunu belirtti.

Ukrayna'daki savcılık, Britanya vatandaşının Eylül 2024'te eğitmenlik görevini bırakarak Ukrayna'nın liman kenti Odessa'ya taşındığını söyledi. Açıklamada, "Rus istihbarat servisinin bir temsilcisiyle temas kurduğu ve para karşılığı askeri bilgi sağlamayı kabul ettiği" de eklendi.

Britanyalı adamın Mayıs 2025'te Rusya'ya hassas askeri bilgiler ilettiğine dair ellerinde kanıt olduğunu söylediler. Bu bilgiler arasında Ukrayna birliklerinin konumları, eğitim alanlarının fotoğrafları ve kimliklerinin tespit edilmesini sağlayabilecek askeri personel bilgileri de var.

Savcılar yaptıkları açıklamada bu kişinin bir "görev" için 6 bin dolar aldığını ifade etti. Duruşma öncesi soruşturma, "karşı istihbarat birimlerinin operasyonel desteğiyle Ukrayna Güvenlik Servisi araştırmacıları tarafından yürütülüyor".

Independent Türkçe


Pentagon'da üst düzey istifa: Korgeneral McGee görevden ayrıldı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Pentagon'da üst düzey istifa: Korgeneral McGee görevden ayrıldı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Pentagon'un Genelkurmay Başkanlığı'nda çalışan üç yıldızlı Korgeneral Joe McGee'nin, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'le aylardır süregelen gerginliğin ardından görevinden ayrılmak zorunda bırakıldığı yeni bir haberde iddia edildi.

CNN'in konuya yakın kaynaklara dayandırdığı habere göre, McGee önceki haftalarda Genelkurmay Başkanlığı'ndaki strateji, planlar ve politika direktörlüğü görevinden ayrıldı. McGee, son görevinden önce Kentucky'de yer alan Fort Campbell'daki 101. Hava İndirme Tümeni'nin komutanı olarak görev yapıyordu.

CNN'in kaynakları, McGee'nin bu görevi sırasında Karayipler askeri operasyonları da dahil çeşitli konularda Genelkurmay Başkanı Dan Caine ve Hegseth'e "karşı çıktığını" söylüyor. Ayrıca yayın kuruluşunun kaynaklarından birine göre, Caine ve Hegseth'in McGee'ye bazen sinir olduğu ve çok yavaş hareket ettiğini düşündükleri bildirildi.

CNN'in iki kaynağı, McGee'nin görevden nasıl alınacağına dair önceki aylarda kurum içinde tartışmalar yaşandığını ifade etti. Bir kaynak, McGee'nin "bir süredir hedef tahtasında olduğunu" söyledi. Yayın kuruluşu, McGee'nin geçen yıl eski ABD Başkanı Joe Biden tarafından terfi için aday gösterildiğini ancak Başkan Donald Trump döneminde tekrar aday gösterilmediğini aktardı.

dfg
Korgeneral Joe McGee'nin, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'le aylarca süren gerginliğin ardından önceki haftalarda görevinden ayrıldığı yeni bir haberde öne sürüldü (ABD Genelkurmay Başkanlığı)

The Independent, McGee'yle iletişime geçmeye çalıştı. McGee, CNN'in yorum talebine henüz yanıt vermedi. The Independent ayrıca cevap hakkı için Savunma Bakanlığı'yla da temasa geçti.

CNN'e göre Pentagon Sözcüsü Sean Parnell, McGee ve Hegseth arasında bir anlaşmazlık yaşandığını reddetti.

Parnell "Korgeneral McGee emekliye ayrılıyor ve Savaş Bakanlığı onun hizmetinden dolayı minnettar" dedi.

Genelkurmay'dan bir sözcü, CNN'e yaptığı açıklamada, McGee'nin yaklaşık üç yıl boyunca "Genelkurmay'da üstün bir liderlik ve hizmet" sergiledikten sonra emekliye ayrıldığını söyledi.

Sözcü, "Ülkeye 35 yıl boyunca sunduğu onurlu ve özverili hizmeti için minnettarız" dedi.

Kendisine verdiği hizmetlerden ötürü müteşekkiriz ve anonim kaynakların odağı başka yere çekmesi üzücü.

Yayın kuruluşuna göre Hegseth, bu yıl bir düzineden fazla üst düzey askeri yetkiliyi görevden aldı.

Ayrıca Pentagon'un muhabirlere yeni kısıtlamalar getirmesinin ardından Hegseth önceki haftalarda eleştirilerin hedefi olmuştu. Hegseth'in eski kanalı Fox News de dahil olmak üzere onlarca büyük haber kuruluşu yeni politikayı imzalamayı reddetmişti.

Independent Türkçe