Kuzey Kore lideri Kim'den, kadınlara daha fazla çocuk sahibi olmaları çağrısı

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, ülkede doğum oranındaki düşüşün durdurulmasının "kadınların görevi" olduğunu belirterek, kadınları daha fazla çocuk sahibi olmaya çağırdı

Kim Jong-un (AA)
Kim Jong-un (AA)
TT

Kuzey Kore lideri Kim'den, kadınlara daha fazla çocuk sahibi olmaları çağrısı

Kim Jong-un (AA)
Kim Jong-un (AA)

Kim, Ulusal Anneler Buluşması'nın açılışında yaptığı konuşmada, "Doğum oranlarındaki düşüşü durdurmak, çocuğa iyi bakım ve eğitim sağlamak, annelerimizle çözmemiz gereken aile konularımız." dedi.

Kadınları daha fazla çocuk sahibi olmaya çağıran Kim, doğum oranındaki düşüşün durdurulmasının "kadınların görevi" olduğunu söyledi.

Diğer yandan, Kuzey Kore'deki sağlık sorunlarını ele alan "dprkhealth.org" internet sitesinin yetkilisi Ahn Kyung-su, ülkedeki pek çok ailenin birden fazla çocuk sahibi olmayı düşünmediğini kaydetti.

Ahn, ailelerin çocuklarını büyütmek, okula göndermek ve iş bulmalarına yardımcı olmak için yüklü miktarda harcama yapmaları gerektiğinin farkında olduğunu belirtti.

Güney Kore'ye kaçan pek çok Kuzey Koreli ile röportajlar yapan Ahn, son 20 yılda, Pyongyang'a kaçak yollarla sokulan ve kadınların toplum içindeki yüksek sosyal statüsünü resmeden Güney Kore dizi ve filmlerinin, Kuzeyli kadınların çok çocuk sahibi olmamasındaki "muhtemel" etkisine dikkati çekti.

Kuzey Kore nüfusu, 2070'e kadar 23,7 milyona düşebilir

Bu arada, merkezi Güney Kore'nin başkenti Seul'de bulunan Hyundai Araştırma Enstitüsünün ağustosta yayımladığı raporda, Kuzey Kore'de 90'larda yüz binlerce kişinin ölümüne yol açtığı tahmin edilen kıtlığın, doğurganlık oranında ciddi düşüşe neden olduğu ifade edildi.

Kuzey Kore'de 2034'ten itibaren nüfusun azalmasının beklendiğine dikkat çekilen raporda, nüfusun 2070 yılına kadar 23,7 milyona düşeceği tahminine yer verildi.

Raporda, "Kuzey Kore'nin kaynaklarının yetersizliği ve teknolojik ilerlemedeki eksikliği göz önüne alındığında, yeterli iş gücü sağlanmaması halinde imalat sanayini canlandırma ve geliştirmede zorluklarla karşılaşabileceği" vurgulandı.

Kuzey Kore devlet medyasında bu yıl çıkan haberler, Pyongyang'ın üç ya da daha fazla çocuğu olan ailelere ücretsiz konut temini, gıda, ilaç, ev eşyası ve çocuklar için eğitim desteği de dahil bir dizi yardımda bulunduğuna işaret ediyor.

Güney Kore İstatistik Kurumu, Kuzey Kore'nin güncel nüfusunun 25,7 milyon civarında olduğunun tahmin edildiğini açıklarken, Güneyli yetkililer, Kuzey'in doğurganlık oranının son 10 yılda durmadan düştüğünü değerlendiriyor.



Dünya basınından özetler: İsrail, İran rejimini nasıl değiştirmek istiyor?

İran'ın Tel Aviv'e attığı balistik füzeler, İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemini harekete geçirdi (AP) 
İran'ın Tel Aviv'e attığı balistik füzeler, İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemini harekete geçirdi (AP) 
TT

Dünya basınından özetler: İsrail, İran rejimini nasıl değiştirmek istiyor?

İran'ın Tel Aviv'e attığı balistik füzeler, İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemini harekete geçirdi (AP) 
İran'ın Tel Aviv'e attığı balistik füzeler, İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemini harekete geçirdi (AP) 

İsrail ve İran arasındaki saldırılar sürerken, dünya basınındaki analizlerde Tel Aviv yönetiminin Tahran'da rejim değişikliğinin peşinde olduğu yazılıyor.

Reuters'ın analizinde, İsrail'in saldırılarda sadece İran'daki nükleer tesisleri değil, üst düzey askeri yetkilileri de hedef alarak Tahran yönetiminin "hem ülke içindeki hem de bölgedeki müttefikleri nezdindeki güvenilirliğini azaltmayı amaçladığı" belirtiliyor.

İran devlet medyasının aktardığına göre saldırılarda Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, Devrim Muhafızları Genel Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami ve İsrail'e yönelik saldırıları komuta eden isimlerden General Gulam Ali Reşid öldürüldü. Ayrıca operasyonda 6 nükleer bilim insanı da yaşamını yitirdi.

ABD'li düşünce kuruluşu Washington Yakın Doğu Politikası Enstitüsü'nden Michael Singh, şu değerlendirmeleri paylaşıyor:

İsrail'in bunu yapmasının nedenlerinden birinin rejimi değiştirmek olduğu düşünülüyor. İran halkının ayaklanmasını görmek istiyorlar.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da dünkü saldırıların ardından yaptığı açıklamada İranlıları rejime karşı ayaklanmaya çağırmıştı.

Diğer yandan analizde, İran halkı arasında onlarca yıldır süren İsrail düşmanlığının, Netanyahu'nun beklediği desteği almasını güçleştireceğine dikkat çekiliyor. Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump'ın, İsrail'in yanında yer alırken Tahran'da rejim değişikliği istediğine dair hiçbir işaret vermediği vurgulanıyor.

BBC'nin analizinde de İsrail'in bu saldırılarla İran'da "zincirleme reaksiyon" oluşturarak rejimi yıkmayı hedeflediği belirtiliyor. Ancak Netanyahu yönetiminin "büyük bir kumar" oynadığı yazılıyor.

Tahran'ın çok daha çatışmacı bir pozisyon almasıyla misillemelerin uzun süreli bir savaşa evrilebileceği belirtiliyor. Öte yandan İran'da rejimin çökmesi halinde 90 milyon nüfusa sahip ülkenin kaosa sürükleneceği, bunun da tüm Ortadoğu'yu etkileyeceği ifade ediliyor.

Wall Street Journal (WSJ) da İran'ın dini lideri Ali Hamaney'in yaklaşık 40 yıllık rejiminin "varoluşsal bir tehlikeyle" karşılaştığını yazıyor. İsrail saldırıları sonucu üst düzey askeri yetkililerini kaybeden İran'ın Tel Aviv yönetimine kuvvetli misillemeler yapamayabileceği ifade ediliyor. Ayrıca Hamaney'in Kızıldeniz'deki gemilere ya da ABD'nin çıkarlarını Ortadoğu'da temsil eden birimlere saldırmaktan büyük ihtimalle kaçınacağı belirtiliyor.

Kaliforniya'daki Donanma Yüksek Lisans Okulu'ndan Afshon Ostovar, şu değerlendirmeleri yapıyor:

Hamaney kendine karşı dürüst olursa, yenilgiye uğradığını kabul edecektir. Uğruna çalıştığı her şey gözlerinin önünde dağılıp gidiyor. Yönettiği gemi karaya oturdu.

New York Times (NYT) ise Tahran'ın İsrail saldırısını öngöremediğini yazıyor. İran'ın, ABD'yle nükleer müzakerelerin başarılı olmaması durumunda İsrail'den saldırı beklediği fakat görüşmeler sürerken Tel Aviv'in böyle bir hamle yapacağını ummadığı belirtiliyor.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla konuşan İranlı yetkililer, İsrail'in saldırı ihtimaline dair istihbaratların Tahran yönetimi tarafından "propaganda" diye nitelenip göz ardı edildiğini söylüyor.

"Yükselen Aslan" operasyonu

İsrail dün sabaha karşı başlattığı "Yükselen Aslan" operasyonuyla Tahran başta olmak üzere İran'daki birçok şehre saldırı düzenlemişti. 20'si üst düzey komutan, 6'sı nükleer bilimci en az 78 kişi ölmüştü.

İran misilleme olarak İsrail'e 100 kadar drone göndermiş, Tel Aviv ise bunların hava sahasına ulaşmadan imha edildiğini bildirmişti.

Ancak İran'ın balistik füzelerle başlattığı saldırıda roketler Tel Aviv'in güneyindeki bazı binalara isabet etti. İsrail'in kamu yayımcısı KAN'ın aktardığına göre saldırılarda üç kişi öldü, 172 kişi yaralandı.

İran’ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı’na göre İsrail, bugün Tebriz rafinerisi yakınlarına saldırı başlattı. Ayrıca önemli savunma ve askeri üslerin bulunduğu Loristan, Hamedan, Kirmanşah şehirleri de hedef alındı. Henüz ölü ve yaralı sayısı bilinmiyor.

Diğer yandan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) İsrail'in hedef aldığı İran'ın Natanz nükleer tesisinde sızıntı olduğunu bildirdi. İsrail ordusu İsfahan'daki nükleer tesisi de vurmuştu.

Independent Türkçe, BBC, Reuters, Wall Street Journal, New York Times