Küresel silah satışlarında talep artarken gelirler azaldı: Türkiye atağa geçti

Türkiye silah satışında atağa geçti: Küresel silah satışlarında talep artarken gelirler azaldı

Eğitim tatbikatları sırasında tanksavar silahını ateşleyen Ukraynalı bir asker (Arşiv - AP)
Eğitim tatbikatları sırasında tanksavar silahını ateşleyen Ukraynalı bir asker (Arşiv - AP)
TT

Küresel silah satışlarında talep artarken gelirler azaldı: Türkiye atağa geçti

Eğitim tatbikatları sırasında tanksavar silahını ateşleyen Ukraynalı bir asker (Arşiv - AP)
Eğitim tatbikatları sırasında tanksavar silahını ateşleyen Ukraynalı bir asker (Arşiv - AP)

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'nden (SIPRI) araştırmacılar, dünyanın küresel silah tedarikçilerinin özellikle Ukrayna savaşıyla birlikte artan talepleri karşılayamamalarına neden olan üretim sorunları nedeniyle 2022 yılında gelirlerinin gerilediğini aktardı.

SIPRI tarafından yayınlanan yeni rapora göre dünyanın en büyük 100 silah şirketinin silah satışları ve askeri hizmetleri, 2022 yılında 2021 yılına kıyasla yüzde 3,5 düşüşle 597 milyar dolara (549 milyar euro) geriledi.

SIPRI araştırmacısı Diego Lopez da Silva'ya göre jeopolitik gerilimlerin yanı sıra Rusya'nın Ukrayna'yı işgali de silah ve askeri teçhizata yönelik küresel talebi artırdı. Ancak silah şirketlerinin gelirlerindeki düşüş beklenmeyen bir gelişme oldu.

Lopez da Silva, konuyla ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi:

“Gelirlerdeki bu gerileme aslında Ukrayna'daki savaş gibi artan talep şoku ile şirketlerin bu talebi karşılamak için üretimlerini artırabilmeleri arasında bir zaman farkı olduğunu gösteriyor.”

Çin’in Dubai Air Show'daki standı (Arşiv - AFP)
Çin’in Dubai Air Show'daki standı (Arşiv - AFP)

Tedarik zinciri

SIPRI’ye göre gerileme büyük ölçüde ABD’deki büyük silah üreticilerinin koronavirüs salgını nedeniyle ‘tedarik zinciri sorunları ve iş gücü kıtlığı’ ile karşı karşıya kalmalarından kaynaklanıyor. Yalnızca ABD, 2022 yılında silah satışlarında yüzde 7,9'luk bir düşüş kaydetti. Ancak aynı yıl küresel silah gelirlerinin yüzde 51'i ABD’ye gitti. Dünyanın silah üreten en büyük 100 şirketinden 42’si ABD merkezli.

ABD’li silah tedarikçileri, tedarik zincirlerindeki aksamalara karşı özellikle savunmasız durumda. Çünkü ürettikleri silah sistemleri çoğu zaman başka yerlere kıyasla daha karmaşık

Lopez da Silva’ya göre bu da tedarik zincirinin daha karmaşık olduğu, daha fazla aşamadan geçtiği ve dolayısıyla onu daha savunmasız hale geldiği anlamına geliyor.

SIPRI’nin raporuna göre Rus silah üreticilerinin gelirleri de yüzde 12’lik bir düşüşle 20,8 milyar dolara geriledi.

Bu düşüşün kısmen Rusya'ya uygulanan yaptırımlardan kaynaklandığını belirten Lopez da Silva, bunun aynı zamanda Rusya’nın devlet borçlarını ödemede yaşadığı gecikmelerin bir sonucu olabileceğini de sözlerine ekledi.

Moskova'daki bir fuarda sergilenen Rus yapımı dronlar (Arşiv - AFP)
Moskova'daki bir fuarda sergilenen Rus yapımı dronlar (Arşiv - AFP)

SIPRI’ye göre Rusya’daki silah üreticilerinin şeffaflığı azaldı ve ‘verilerin eksik olması nedeniyle’ ilk 100 listesine yalnızca iki Rus şirketi dahil edildi.

Öte yandan askeri teçhizat üretimi protokollerinin daha az karmaşık olduğu Ortadoğu, Asya ve Pasifik gibi dünyanın diğer bölgelerinde üreticiler, talepleri karşılayabildi.

En güçlü artış ise yüzde 11’lik yükselişle 17,9 milyar dolara ulaşan Ortadoğu'da yaşandı.

Türkiye silah satışında atakta

Bu özellikle Türk şirketleri için iyi bir sonuç. Örneğin Ukrayna'da yaygın olarak kullanılan insansız hava araçlarını (İHA) üreten Baykar şirketinin gelirleri yüzde 94 oranında arttı.

Bonn'da uçaksavar sistemini tanıtan bir Alman askeri (Arşiv - AFP)
Bonn'da uçaksavar sistemini tanıtan bir Alman askeri (Arşiv - AFP)

Askeri harcama

Asya ve Okyanusya kıtalarındaki silah tedarikçilerinin toplam satış hacmi 2022 yılında yüzde 3,1 oranında artarak 134 milyar dolara ulaştı.

Dünyanın en büyük silah ihracatçılarından biri olan Çin’in silah tedariki alanındaki geliri, sekiz silah şirketinin toplam gelirindeki yüzde 2,7 artışla 108 milyar dolara yükseldi.

Şarku’l Avsat’ın Fransız haber ajansı AFP’den aktardığına göre  yaptığı değerlendirmede, gelecekte talebin yavaşlayacağına dair herhangi bir işaret görmediğini söyleyen Lopez da Silva, şirketlerin aldığı siparişlerin önemli ölçüde arttığını vurguladı.

Bunun yanında çok sayıda Avrupa ülkesi, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali çerçevesinde askeri harcamalarını artırma sözü verdi. Bu konudaki bazı hedeflerin süreleri 2030'a kadar uzanıyor.

Silah sektörüne yönelik talebin önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini öngören Lopez da Silva, “Askeri harcamaların ve dolayısıyla silah gelirlerinin de artmaya devam etmesini bekliyoruz” dedi.



Witkoff: Ukrayna ile yapılan görüşmelerde “önemli ilerleme” kaydedildi

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Berlin'deki görüşmeleri öncesinde Almanya Başbakanı Friedrich Merz'in yanında ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile tokalaşıyor (Almanya Federal Hükümeti Enformasyon Bürosu/Guido Bergmann)
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Berlin'deki görüşmeleri öncesinde Almanya Başbakanı Friedrich Merz'in yanında ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile tokalaşıyor (Almanya Federal Hükümeti Enformasyon Bürosu/Guido Bergmann)
TT

Witkoff: Ukrayna ile yapılan görüşmelerde “önemli ilerleme” kaydedildi

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Berlin'deki görüşmeleri öncesinde Almanya Başbakanı Friedrich Merz'in yanında ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile tokalaşıyor (Almanya Federal Hükümeti Enformasyon Bürosu/Guido Bergmann)
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Berlin'deki görüşmeleri öncesinde Almanya Başbakanı Friedrich Merz'in yanında ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile tokalaşıyor (Almanya Federal Hükümeti Enformasyon Bürosu/Guido Bergmann)

ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff dün, Rusya ile savaşa diplomatik bir çözüm bulmak amacıyla Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile Berlin'de yapılan görüşmelerde ‘önemli ilerleme’ kaydedildiğini açıkladı.

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Trump’ın Özel Temsilcisi Witkoff ve damadı Jared Kushner arasındaki görüşme beş saatten fazla sürdü. Witkoff’un sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamaya göre görüşmede, 20 maddelik barış planı, ekonomik programlar ve diğer konular hakkında derinlemesine tartışmalar yapıldı. Witkoff, bu sabah başka bir toplantı daha yapılacağını da sözlerine ekledi.

ABD’nin Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için öne sürdüğü öneriyle yürütülen Ukrayna-Rusya müzakerelerini yöneten Witkoff'un Berlin’e gönderilme kararı, Washington'ın savaşı sona erdirme planının şartları konusunda Kiev ile kalan anlaşmazlıkları çözme konusundaki aciliyetinin arttığını gösteriyor. Ukrayna ve Rusya arasındaki saldırılar devam ederken ve kayıplar artarken, ABD Başkanı Trump, 2022 şubatında Rusya'nın Ukrayna'ya karşı açtığı ve yüz binlerce kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olan savaşı çözme planıyla ilgili görüşmelerde ilerleme sağlanamaması nedeniyle hayal kırıklığına uğradığını açıkça dile getirdi.

Zelenskiy daha önce Washington'ın, Ukrayna'nın doğusundaki Donetsk bölgesinin kontrol ettiği kısmından Ukrayna ordusunun çekilmesini talep ettiğini açıklamıştı. Bu bölgenin silahtan arındırılmış bir ‘serbest ekonomik bölge’ haline getirilmesi planlanıyor. Ancak Washington, Ukrayna topraklarını işgal eden Rusya ordusundan aynı talepte bulunmuyor.

Öte yandan Trump'ın planı, Rusya ordusunun Sumi, Harkiv ve Dnipropetrovsk bölgelerinde (kuzey ve kuzeydoğu) ele geçirdiği küçük alanlardan çekilmesini, ancak Herson ve Zaporijya'da (güney) kontrol ettiği daha geniş toprakları elinde tutmasını öngörüyor.


Güney Kore polisi Birleşme Kilisesi'nin ofislerine baskın düzenledi

Güney Kore'deki Birleşme Kilisesi genel merkezinin girişi (EPA)
Güney Kore'deki Birleşme Kilisesi genel merkezinin girişi (EPA)
TT

Güney Kore polisi Birleşme Kilisesi'nin ofislerine baskın düzenledi

Güney Kore'deki Birleşme Kilisesi genel merkezinin girişi (EPA)
Güney Kore'deki Birleşme Kilisesi genel merkezinin girişi (EPA)

Güney Kore polisi bugün, başkent Seul ve çevresindeki Birleşme Kilisesi'nin ofislerine ve tesislerine baskın düzenlediğini açıkladı. Baskın düzenlenen yerler arasında başkentin kuzeydoğusunda bulunan ve uluslararası genel merkez olarak kullanılan lüks bir saray da yer aldı. Polis, aramanın kiliseye ait on farklı yerde yapıldığını duyurdu.

Yonhap Haber Ajansı, aramanın bazı mevcut ve eski hükümet yetkilileri ile milletvekillerinin kiliseden rüşvet aldıkları iddialarıyla ilgili olduğunu bildirdi. Olayda adı geçenler arasında kilise lideri Hak Ja Han da yer alıyor.

Denizcilik ve Balıkçılık Bakanı Chung Jae-soo, geçtiğimiz hafta yanlış olduğunu söylediği iddiaları çürütmeye odaklanmak ve davanın Cumhurbaşkanı Lee Jae Myung’un hükümetinin çalışmalarını etkilemesini önlemek istediğini belirterek istifa etmişti.

sdfrgt
Birleşme Kilisesi'nin lideri Hak Ja Han, Seul'deki özel savcıların talebi üzerine hakkında çıkarılan tutuklama emrinin yeniden değerlendirilmesi için mahkemeye geldi (Arşiv - Reuters)

Kilise tarafından geçtiğimiz hafta yapılan açıklamada, tek bir eski kilise yetkilisinin karıştığı iddia edilen ve ‘aşırılıklar’ olarak nitelendirilen olaylarla Kilise’nin hiçbir ilgisi olmadığı belirtildi.

Birleşme Kilisesi lideri Hak Ja Han, avantajlı iş olanakları karşılığında eski First Lady Kim Keon-hee'ye rüşvet teklif ettiği iddiasıyla yargılanıyor. Ancak Kilise lideri bu iddiaları reddediyor.


Avustralya Başbakanı’dan, Sidney saldırısı sonrası ‘antisemitizmi’ ortadan kaldırma sözü

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese saldırının gerçekleştiği yeri ziyaret etti (EPA)
Avustralya Başbakanı Anthony Albanese saldırının gerçekleştiği yeri ziyaret etti (EPA)
TT

Avustralya Başbakanı’dan, Sidney saldırısı sonrası ‘antisemitizmi’ ortadan kaldırma sözü

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese saldırının gerçekleştiği yeri ziyaret etti (EPA)
Avustralya Başbakanı Anthony Albanese saldırının gerçekleştiği yeri ziyaret etti (EPA)

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese bugün yaptığı açıklamada, Bondi Plajı'na düzenlenen terör saldırısını kınadı, bunu “saf kötülük eylemi” olarak nitelendirdi. Öte yandan Avustralya polisi, dün meydana gelen silahlı saldırıda en az 16 kişinin öldüğünü teyit etti.

efrty
Avustralya Başbakanı Albanese düzenlediği basın toplantısında (EPA)

Başbakan Albanese düzenlediği basın toplantısında, ‘bugünün Bondi'de neşeli bir kutlama olması gerektiğini, ancak yaşananlarla bu kutlamanın sonsuza kadar lekelendiğini’ söyledi.

Albanese, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dün gördüğümüz şey, saf kötülük, antisemitizm ve Avustralya'nın simgesel bir yerinde, bizim kıyılarımızda işlenen bir terör eylemiydi.”

Avustralya'nın ‘antisemitizmi ortadan kaldırmak için ne gerekiyorsa yapacağını’ vurgulayan Başbakan Albanese, “Avustralya asla bölünmeye, şiddete veya nefrete boyun eğmeyecek ve bunu birlikte aşacağız. Onların bizi bir ulus olarak bölmelerine izin vermeyeceğiz. Buna yanıt vermek için gerekli her türlü kaynağı seferber edeceğiz. Dün, ülkemizin tarihinde gerçekten karanlık bir gündü. Ancak bir ulus olarak, bunu yapan korkaklardan daha güçlüyüz” ifadelerini kullandı.

dfgt
Sidney'deki silahlı saldırı olay yerinde polis (AP)

Öte yandan Avustralya polisi dün akşam Sidney'de Yahudi bayramı Hanuka kutlamaları sırasında 16 kişiyi öldüren iki silahlı saldırganın 50 yaşındaki bir adam ve 24 yaşındaki oğlu olduğunu açıkladı.

Yeni Güney Galler Polis Komiseri Mal Lanyon, gazetecilere yaptığı açıklamada baba saldırganın öldürüldüğünü, oğul saldırganın ise şu anda hastanede tedavi gördüğünü söyledi. Lanyon, “Başka saldırganlar aradığımızı söyleyemem” diye ekledi.

Saldırı, yaklaşık 2 bin Yahudi’nin Sidney'deki Bondi Plajı'nda Hanuka kutlamalarına katıldığı sırada gerçekleşti.

Görgü tanıkları, kimliği belirsiz bir kişinin kutlama alanının yakınlarındaki bir arabadan inip ateş açtığını bildirdi.

Raporlara göre ateş yakınlardaki bir köprüden açıldı.

Olay yerinden çekilen görüntülerde, uzun namlulu silahlara sahip saldırganlar kutlama yerine doğru ilerlerken panik içindeki kalabalığın her yöne kaçıştığı görüldü.

Videolarda, kaosun ortasında çimlere uzanmış insanlar görülüyor. Kutlamaya katılan bir Yahudi, olayı kendileri için bir ‘felaket’ olarak nitelendirdi.

Saldırıdan birkaç saat sonra konuşan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ağustos ayında Avustralya Başbakanı Anthony Albanese'ye bir mektup göndererek Canberra'yı ‘antisemitizmi körüklemekle’ suçladığını söyledi.

Diğer bir deyişle Netanyahu, Albanese'nin Filistin devletini tanımayı da içeren politikalarının ‘sokaklarınızda yıkıma yol açan Yahudilere karşı nefreti teşvik ettiğini’ söyledi. İsrail Başbakanı, “Antisemitizm, liderler sessiz kaldıkça yayılan bir kanserdir. Zayıflığı eylemle değiştirmelisiniz” diye ekledi.

Saldırının ‘korkunç’ olduğunu söyleyen Netanyahu, “Soğukkanlı bir cinayet. Ne yazık ki, kurbanların sayısı her dakika artıyor. En büyük kötülüğü gördük” dedi. Yoldan geçerken saldırganlardan birinin silahını elinden alan ve Yahudi olduğunu söylediği bir kişiye atıfla “Aynı zamanda en büyük Yahudi kahramanlığını da gördük” ifadelerini kullandı.

Netanyahu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Küresel anti-Semitizmle mücadele ediyoruz ve bununla savaşmanın tek yolu onu kınamak ve mücadele etmek, başka yolu yok. İsrail'de yaptığımız da bu. İsrail ordusu ve güvenlik güçlerimiz, hükümetimiz ve halkımızla birlikte bunu yapmaya devam edecek.”

Avustralya hükümetini üstü kapalı eleştiren Netanyahu, “Olayı kınamayan, aksine teşvik edenleri kınamaya devam edeceğiz. Onlardan özgür ulusların liderlerinden bekleneni yapmalarını talep etmeye devam edeceğiz. Pes etmeyeceğiz, boyun eğmeyeceğiz ve atalarımızın yaptığı gibi mücadeleye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.