Mandela’dan 10 yıl sonra Güney Afrika'nın Filistin’e desteği sürüyor

Mandela’nın Partisi davasını desteklemeye devam ediyor ve ülkesinin hükümeti Gazze'deki savaş nedeniyle İsrail'le ilişkilerini askıya alıyor

Pek çok Güney Afrikalı, onun ırkçılığa karşı mücadelesi ile Filistin'deki direniş arasında benzerlikler görüyor (AFP)
Pek çok Güney Afrikalı, onun ırkçılığa karşı mücadelesi ile Filistin'deki direniş arasında benzerlikler görüyor (AFP)
TT

Mandela’dan 10 yıl sonra Güney Afrika'nın Filistin’e desteği sürüyor

Pek çok Güney Afrikalı, onun ırkçılığa karşı mücadelesi ile Filistin'deki direniş arasında benzerlikler görüyor (AFP)
Pek çok Güney Afrikalı, onun ırkçılığa karşı mücadelesi ile Filistin'deki direniş arasında benzerlikler görüyor (AFP)

Apartheid karşıtı politikanın simge ismi olan Nelson Mandela, Şubat 1990'da 27 yıl kaldığı hapishaneden tahliye edilmesinden günler sonra Filistin davasının sembol ismi Yaser Arafat'ı sıcak bir şekilde kucaklamıştı.

Tıpkı bugün Güney Afrika'nın Filistin davasına verdiği desteğin tartışmalı olması gibi, bu jest de o zamanlar tartışılmıştı ancak Mandela eleştirileri umursamadı.

Arafat'ın Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) çoğu zaman, Mandela'nın beyaz azınlık yönetimine karşı mücadelesinin sadık bir destekçisi olmuştu. Birçok Güney Afrikalı Mandela ile Filistin'in İsrail'e karşı direnişi arasında benzerlikler görmekte.

Merhum liderin torunu Mandla Mandela, dedesinin ölümünün 10. yıl dönümü öncesinde verdiği röportajda şunları söyledi: “Filistinlilerin desteğiyle şanslıydık. Özgürlüğümüzü kazanabildik. Büyükbabam, Filistin mücadelesi olmadan özgürlüğümüzün eksik olduğunu söylerdi.”

Nelson Mandela’nın kurucusu olduğu iktidardaki Afrika Ulusal Kongresi'nin (ANC) Milletvekili olan Mandla Mandela, Johannesburg'da Filistinlilerle dayanışma amacıyla düzenlenen konferansa ev sahipliği yaptı. Konferansa Hamas hareketi üyelerini de katıldı.

Şarku’l Avsat’ın Reuters haber ajansından aktardığı habere göre geçtiğimiz ay ANC, parlamentoda İsrail ile diplomatik ilişkilerin Gazze'de ateşkes kabul edilene kadar askıya alınması yönündeki yasa tasarısını desteklemişti.

Güney Afrika Yahudi cemaatinin bazı üyeleri ise ANC'nin tutumunu eleştirerek, Mandela'nın kendisinin de sonunda İsrail ile ilişkiler kurmaya çalıştığını belirtti.

Tarihçi ve “Mandela'nın Yahudilerle Anıları” kitabının yazarı David Saks, Mandela'nın, görevden ayrıldıktan sonra bile İsrail'i 1994'ten bu yana ziyaret eden tek Güney Afrika Devlet Başkanı olduğunu ve "İsrailli yetkililer tarafından sıcak karşılandığını" belirtti. O, dönemin Başbakanı Ehud Barak'tan ve eski Başkan Ezra Weizman'dan "arkadaşlarımdan biri" olarak bahsettiğini de ifade etti.

Saks, "İsrail'le diplomatik olarak işlerin nasıl yürümesi gerektiğini gösterdi ancak işler bu şekilde gitmedi" diye ekledi.



Washington, Hizbullah'ın silahsızlandırılması için diplomatik girişim başlattı

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, dün ABD elçisi Tom Barrack ile yaptığı görüşmede (EPA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, dün ABD elçisi Tom Barrack ile yaptığı görüşmede (EPA)
TT

Washington, Hizbullah'ın silahsızlandırılması için diplomatik girişim başlattı

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, dün ABD elçisi Tom Barrack ile yaptığı görüşmede (EPA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, dün ABD elçisi Tom Barrack ile yaptığı görüşmede (EPA)

Washington, Beyrut'taki elçisi Tom Barrack aracılığıyla Hizbullah'ın silahsızlandırılması için “diplomatik bir yol” başlattı ve Lübnanlı yetkililerden “kapsamlı bir çözüm” vizyonu alarak partiye “siyasi bir gelecek” vaat etti.

Lübnanlı resmi kaynaklar Şarku’l Avsat'a yaptıkları açıklamada, “Lübnan'ın ölçülü tepkisini” öven Barrak'ın bu tepkiyi dikkatle inceleyeceğini, gözlemlerini birkaç gün içinde Beyrut'taki ABD Büyükelçiliği aracılığıyla ileteceğini ve iki hafta içinde Lübnan'ın başkentine döneceğini söyledi.

Lübnan'ın yanıtı Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Meclis Başkanı Nebih Berri ve Başbakan Nevvaf Selam adına geldi ve Hizbullah'ın tutumuna değinilmedi. Ancak Berri'nin daha sonra “Şii ikilisi”- Emel Hareketi ve Hizbullah- adına farklı açıklamalar yapması dikkat çekti. Berri'nin kaynakları Şarku’l Avsat'a parlamento başkanının “her şeyden önce ateşkesin istikrara kavuşturulması ve İsrail'in buna bağlılığının sağlanması” üzerinde durduğunu ifade etti.