Nelson Mandela'nın mirası ölümünden 10 yıl sonra erozyona uğradı

Güney Afrika eşitlik ve demokrasi açısından dünyanın en alt sıralarında yer alıyor

Güney Afrika'da oy verme sürecine siyasi katılımda düşüş var (AFP)
Güney Afrika'da oy verme sürecine siyasi katılımda düşüş var (AFP)
TT

Nelson Mandela'nın mirası ölümünden 10 yıl sonra erozyona uğradı

Güney Afrika'da oy verme sürecine siyasi katılımda düşüş var (AFP)
Güney Afrika'da oy verme sürecine siyasi katılımda düşüş var (AFP)

Soweto'daki Vilakazi Caddesi, demokrasinin öncüsünün ölümünden 10 yıl sonra mirasının aşınmasıyla ve apartheid'in sonuyla birlikte Nelson Mandela'nın güzelce korunmuş evinin önünde her gün turistler ve sokak satıcılarıyla dolup taşıyor.

Yaşadığı yerden çok da uzakta olmayan Madela, Mandela'nın müzeye dönüştürülen evinin yanındaki masada şapka ve takı satıyor.

Diğer Güney Afrika vatandaşları gibi o da hayal kırıklığı yaşıyor.

47 yaşındaki satıcı, Mandela'nın 16 yıldır bu kasabada bulunmasının turistlerin ilgisini çekmesinden memnun olmasına rağmen, "Mandela'nın demokrasisinin herhangi bir değişiklik oluşturmadığını ve oy vermeye bile gerek görmediğini" belirtiyor.

İlk demokratik oylamadan 30 yıl sonra, başlamasına aylar kalan parlamento seçimleri yaklaşırken, yetkililer Madela gibi kişileri isimlerini kaydettirmeye ve oy kullanmaya zorlamak için çabalıyor.

Seçmen sayıları, demokratik seçimlerin ilk kez yapıldığı 1994'ten bu yana her seçim döngüsünde azaldı ve seçmenler, ülkeyi 1990'lardan bu yana yöneten Mandela'nın Afrika Ulusal Kongresi partisine giderek daha fazla karşı çıkıyor.

Kamuoyu yoklamalarına göre, skandallarla boğuşan Ulusal Parti'ye verilen destek, ekonomideki yavaşlama ve yolsuzlukla birlikte ilk kez yüzde 50'nin altına düşebilir.

Yetişkinler arasında işsizlik oranı yüzde 32 ve bu, dünyadaki en yüksek işsizlik oranlarından biri. Ayrıca ülkede işçi ücretleri de düşük.

Apartheid'in sona ermesine rağmen, Dünya Bankası'na göre Güney Afrika eşitlik açısından dünyada en alt sıralarda yer alıyor.

Hükümetin ve devlet şirketlerinin borçları 300 milyar doları aşıyor ve bu rakam her geçen gün artıyor.

Son 10 yılda ülkenin sokaklarında suçlar ve cinayetler arttı ve Madela ve komşuları bazı günler günde 12 saat elektriksiz yaşamak zorunda kalıyor.
Madela şunları söylüyor:

Sadece çocuklarımızı doyurmaya yetecek kadar paramız var, sürekli elektrik kesintileri yaşıyoruz ve hayat pahalılığı dayanılmaz.

Mandela, beyaz azınlık yönetimini devirmeyi başarması ve çok ırklı bir Güney Afrika vizyonu nedeniyle dünya çapında saygı görüyor.

Ancak eleştirmenler, iktidarı ele geçiren Afrika Ulusal Kongresi temsilcilerinin Mandela'nın mirasını terk ettiğine inanıyor.

Siyasi analist Prens Mashele, Fransız Haber Ajansı AFP'ye yaptığı açıklamada, “Mandela'nın mirasının partisinin yozlaşmış yetkilileri tarafından baltalandığını” kaydetti.

Finansal piyasalarda çalışan siyasi analist Nick Boren ise Mandela yıllarıyla ilişkilendirilen ve onu takip eden herkesin işini zorlaştıran "bir tür efsaneden" söz ediyor.

Hükümet ve Ulusal Kongre Partisi, ülkenin ilgisizliğinin yanı sıra borcunu da giderme konusunda büyük bir mücadeleyle karşı karşıya.

Eski başkan Jacob Zuma, yolsuzluk iddiaları nedeniyle görevinden ayrılmak zorunda kaldı ve kötüleşen sağlık durumu ve mevcut halefi Cyril Ramaphosa'nın onayıyla hapisten kurtuldu.

Haziran ayında Yolsuzluk Gözlem Kurulu, Ramaphosa'yı çiftliğinde bir kanepeye saklanan 500 bin dolardan fazla nakit paranın çalındığını bildirmeyerek etiği ihlal ettiği iddialarından temize çıkardı.

Mandela'nın evinin yakınındaki 27 yaşındaki Sifi Jizana, Mandela'nın mirasının "ölmekte" olduğuna inanıyor.

Arkadaşlarıyla bir barda oturan öğretmen, büyük şehirlerin dışında su ve yol sıkıntısı olduğundan bahsederek, "Artık elektriğimiz de yok" dedi.

Sosyoloji mezunu ancak işsiz olan 24 yaşındaki Zandile Kubini ise seçimlerde oy kullanmak için adını kaydetmeyeceğini belirtti.

Mandela'nın mirasının "kusursuz gibi gösterildiğini ve bunun doğru olmadığını" göz önünde bulundurarak, "Akranlarımın çoğu işsiz ve biz herhangi bir yardım almıyoruz" dedi.

Bazıları Mandela'nın mirasının tasvirinde abartılı bir yaklaşım olduğunu düşünüyor.

Örneğin 43 yaşındaki Tobele Cele, şöyle diyor:

Mandela ve diğerlerinin bizim için ne yaptığını gerçekten göremiyoruz. Hala fakiriz.

Sol görüşlü Ekonomik Özgürlük Savaşçıları partisinin milletvekili Leigh-Anne Mathis, “Afrika Ulusal Kongresi iktidarda olduğu sürece artık demokrasiye bile sahip değiliz” diyor.

Mathis, mahkemelerin Kongre Partisi'nin çıkarları doğrultusunda çalışmak üzere "ele geçirildiğini" söyledi.

Mandela'ya sadık olanlar, sakinlerin geleceğe yönelik bir yön belirlemek için isminin ötesine bakmalarını sağlamaya çalışıyor ancak ailesi hâlâ onun uzun kariyeri boyunca başardıklarına inanıyor.

Mandela'nın Ulusal Kongre Partisi milletvekili olan torunu Mandla Mandela, “Partinin pek çok başarıya ve bazı şaşırtıcı başarısızlıklara sahip olduğunu ancak Güney Afrika'da demokrasinin genel olarak sağlıklı kaldığını” söyledi.

Mandela, açıklamalarına şöyle devam etti:

Sömürgeciliğin temel kötülüğü, halkımızın topraklarını yağmalaması. Bu, elde edilen dönüşümün nasıl ölçüleceğine dair gerçek test olmaya devam ediyor.

Independent Arabia - Independent Türkçe



Almanya İçişleri Bakanı Dobrindt: Hamas’ı destekleyen vatandaşlıktan çıkarılsın

Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)
Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)
TT

Almanya İçişleri Bakanı Dobrindt: Hamas’ı destekleyen vatandaşlıktan çıkarılsın

Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)
Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)

Almanya İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt, Hamas'ı destekleyen kişilerin vatandaşlıktan çıkarılması gerektiğini savundu. 

Dobrindt, çarşamba günü yaptığı açıklamada “Çifte vatandaşlık dahil olmak üzere Alman vatandaşlığı almış kişiler, değerler sistemimize bağlılıklarını beyan etmişlerdir” dedi ve ekledi: 

Bunun kasıtlı bir yanlış beyan olduğu ve bu değerler sistemini paylaşmadıkları ortaya çıkarsa, vatandaşlıklarının geri alınması mümkün olmalıdır.

Bakanın açıklaması, geçen ay sosyal medyada Hamas'ı “Filistin'in kahramanları” diye niteleyen bir paylaşım yaptığı gerekçesiyle Filistinli bir göçmenin vatandaşlığının iptal edilmesinin ardından geldi. 

Bild'in aktardığına göre Almanya İçişleri Bakanlığı, paylaşımı yapan kişiye vatandaşlığının iptal edildiğine dair resmi bir yazı göndermişti.

Berlin yönetiminin 2024'te vatandaşlık yasasında yaptığı düzenlemeyle, başvuru sahiplerinin Almanya'nın “özgür demokratik düzenini” ve ülkenin “Yahudi yaşamına ve İsrail'in var olma hakkına yönelik tarihsel sorumluluğunu” kabul etmeleri zorunlu kılınmıştı.

Ayrıca Dobrindt'in selefi Nancy Faeser, yeni vatandaşlık testine “Yahudi yaşamı ve İsrail'in var olma hakkına” dair sorular eklemişti.

Almanya'nın doğusundaki iki eyaletteyse başvuru sahiplerinin, İsrail'in “Yahudi inancına sahip tüm insanlar için bir sığınma yeri olarak var olma hakkını” açıkça onaylayan bir ifadeyi el yazısıyla yazmaları şart koşuluyor.

Saksonya-Anhalt eyaletinde en az 10 kişinin formun bu kısmını doldurmayı reddetmesi nedeniyle vatandaşlık başvurularının iptal olduğu bildirilmişti.

Independent Türkçe, Times of Israel, JNS


Rusya Savunma Bakanlığı: Ukrayna'ya ait 65 İHA düşürüldü

Rusya'nın Ukrayna'nın Ternopil kentindeki bir binayı füzeyle vurmasının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
Rusya'nın Ukrayna'nın Ternopil kentindeki bir binayı füzeyle vurmasının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
TT

Rusya Savunma Bakanlığı: Ukrayna'ya ait 65 İHA düşürüldü

Rusya'nın Ukrayna'nın Ternopil kentindeki bir binayı füzeyle vurmasının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
Rusya'nın Ukrayna'nın Ternopil kentindeki bir binayı füzeyle vurmasının ardından yükselen dumanlar (Reuters)

Rusya Savunma Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Rus hava savunma sistemlerinin gece boyunca ülkenin farklı bölgelerinde Ukrayna’ya ait 65 insansız hava aracını (İHA) düşürdüğünü duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığı açıklamada, düşürülen İHA’ların Kırım, Voronej, Ryazan, Bryansk, Belgorod, Tula, Lipetsk ve Tambov bölgeleri üzerinde etkisiz hale getirildiği bildirildi.

Savunma Bakanlığı verilerine göre, Voronej’de 18, Ryazan’da 16, Belgorod’da 14, Tula’da 7, Bryansk’ta 4, Lipetsk’te 3, Tambov’da 2 ve Kırım’da 1 İHA düşürüldü.

Öte yandan, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’daki savaşı sona erdirmeyi hedefleyen yeni planı, Rusya’ya ülkenin doğusundaki kontrolü altında olmayan bölgeleri devretmeyi ve karşılığında ABD’nin Ukrayna ve Avrupa’ya olası bir Rus saldırısına karşı güvence sağlamasını öngörüyor. Şarku’l Avsat’ın Axios’tan aktardığına göre Beyaz Saray yetkilileri, savaş devam ederse Ukrayna’nın bu bölgeleri kaybedeceğini ve bu nedenle anlaşmaya varmanın ülke çıkarına olacağını belirtiyor.

Trump’ın 28 maddelik planına göre, Rusya Donbas olarak bilinen Luhansk ve Donetsk bölgelerinde fiilen tam kontrol sahibi olacak; Ukrayna’nın hâlâ kısmi kontrol sağladığı bu bölgelerden çekildiğinde ise bölge silahsızlandırılacak ve Rusya’nın asker konuşlandırmasına izin verilmeyecek.

Plan ayrıca, Herson ve Zaporijya bölgelerindeki mevcut kontrol hatlarının korunmasını ve Rusya’ya bazı toprakların müzakereler çerçevesinde devredilmesini öngörüyor.

Buna ek olarak plan, ABD ve bazı diğer ülkelerin Kırım ve Donbas’ı Rusya’ya ait topraklar olarak tanımasını kapsıyor; ancak Ukrayna’nın bunu resmi olarak kabul etmesi zorunlu kılınmıyor.


Pakistan, Afganistan sınırına yakın bir bölgede 23 militanın öldürüldüğünü duyurdu ve Hindistan'ı bu militanlara destek vermekle suçladı

Pakistan ordusu askerleri, Pakistan-Afganistan sınırına yakın Güney Veziristan'da bulunan bir askeri okula düzenlenen saldırının ardından hasar gören girişi koruyor. (AFP)
Pakistan ordusu askerleri, Pakistan-Afganistan sınırına yakın Güney Veziristan'da bulunan bir askeri okula düzenlenen saldırının ardından hasar gören girişi koruyor. (AFP)
TT

Pakistan, Afganistan sınırına yakın bir bölgede 23 militanın öldürüldüğünü duyurdu ve Hindistan'ı bu militanlara destek vermekle suçladı

Pakistan ordusu askerleri, Pakistan-Afganistan sınırına yakın Güney Veziristan'da bulunan bir askeri okula düzenlenen saldırının ardından hasar gören girişi koruyor. (AFP)
Pakistan ordusu askerleri, Pakistan-Afganistan sınırına yakın Güney Veziristan'da bulunan bir askeri okula düzenlenen saldırının ardından hasar gören girişi koruyor. (AFP)

Pakistan güvenlik güçleri bugün, İslamabad'da 12 kişinin ölümüne neden olan ve Pakistan Talibanı (Tehrik-i-Taliban Pakistan) ile bağlantılı bir grup tarafından üstlenilen intihar saldırısından bir hafta sonra, Afganistan sınırına yakın iki operasyonda 23 militanın öldürüldüğünü açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre silahlı kuvvetler yaptığı açıklamada, militanların bu harekete veya ona bağlı gruplara mensup olduğunu belirterek, Hindistan'ı onlara destek vermekle suçladı.

Pakistan ordusu, operasyonların Hayber Pahtunhva eyaletinin Kurram bölgesinde gerçekleştirildiğini, bu bölgede sınır ötesi isyanların aktif olduğunu ve Taliban'ın 2021'de Afganistan'da yeniden iktidara gelmesinden bu yana durumun daha da kötüleştiğini belirtti.

x
İslamabad'da gerçekleşen intihar saldırısında hasar gören bir polis aracı (EPA)

Pakistan ordusu tarafından yapılan açıklamada, “Pakistan, ülke dışından desteklenen ve finanse edilen terör belasını ortadan kaldırmak için tüm gücüyle mücadele etmeye devam edecek” denildi.

İslamabad, Kabil'i, Pakistan'da ölümcül saldırılar düzenleyen silahlı grupları, özellikle de Pakistan Talibanı'nı barındırmakla suçluyor.

Pakistan, son aylarda Hindistan'a karşı sert bir tavır takınarak, kendisine karşı çıkan silahlı grupları desteklemekle suçluyor.

Afganistan ve Hindistan bu suçlamaları reddediyor.

y
İslamabad'daki mahkeme binası önünde patlamada hasar gören bir polis arabasının yanında duran Pakistanlılar (Reuters)

Söz konusu iki saldırı, 14 Kasım'da İslamabad'daki bir mahkeme binası önünde meydana gelen intihar saldırısında 12 kişinin hayatını kaybetmesi ve onlarca kişinin yaralanmasının ardından gerçekleşti.

Pakistan Talibanı ile bağlantılı bir grup saldırının sorumluluğunu üstlenirken, Pakistanlı yetkililer dört şüphelinin gözaltına alındığını doğruladı ve bunların Afganistan'daki Taliban'ın liderliğindeki bir hücreye ait olduklarını söyledi.

Pakistan ve Afganistan arasındaki ilişkiler, geçen ay sınır ötesi çatışmaların patlak vermesiyle kötüleşti. Bir hafta süren çatışmalarda 70’ten fazla kişi hayatını kaybetti.

İki ülke çatışmalarda ateşkes üzerinde anlaştı, ancak bunu kalıcı bir ateşkes haline getirmek için yapılan müzakereler başarısız oldu ve her iki taraf da başarısızlıktan birbirini sorumlu tuttu.