İsrail, Hamas'ı "operasyonlarını finanse etmek için" kripto para birimleri kullanmakla suçluyor

Ağustos 2021 ile Haziran 2023 arasında gözetimsiz olarak yaklaşık 134 milyon dolar toplandı

ABD'nin Hamas'ı "terör örgütü" olarak tanımlaması, şirketlerin ve finans kuruluşlarının harekete gönderilen her türlü fonu bildirmelerini gerektiriyor (AFP)
ABD'nin Hamas'ı "terör örgütü" olarak tanımlaması, şirketlerin ve finans kuruluşlarının harekete gönderilen her türlü fonu bildirmelerini gerektiriyor (AFP)
TT

İsrail, Hamas'ı "operasyonlarını finanse etmek için" kripto para birimleri kullanmakla suçluyor

ABD'nin Hamas'ı "terör örgütü" olarak tanımlaması, şirketlerin ve finans kuruluşlarının harekete gönderilen her türlü fonu bildirmelerini gerektiriyor (AFP)
ABD'nin Hamas'ı "terör örgütü" olarak tanımlaması, şirketlerin ve finans kuruluşlarının harekete gönderilen her türlü fonu bildirmelerini gerektiriyor (AFP)

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ndeki Filistinli gruplara karşı yürüttüğü şiddetli saldırılar devam ederken, Tel Aviv için tünel ağı kadar tehlikeli hale gelen internet alanında da daha az gaddar olmayan bir salgın daha alevleniyor.

İsrail tüm güvenlik, istihbarat ve siber yeteneklerini, Gazzelilerin enkaz ve hastane avlularına ilişkin uluslararası platformlarda yayımladığı fotoğraf ve videoları engellemek için değil, Gazze halkını yok etmek ve ortadan kaldırmak için kullanıyor.

İsrail, imkanlarını yıllar boyunca Gazze'de Hamas ve İslami Cihad'ı güçlendiren kripto para birimlerini kurutmak, engellemek ve onlara zulmetmek için kullanıyor.

Çünkü Gazze'deki gruplar bu yolla milyonlarca dolar değerinde fon ve bağış elde etti ve bu da şu ya da bu şekilde askeri silahlarının geliştirilmesine katkıda bulundu.

İsrail yasaları, Savunma Bakanı'na, bakanlığın "teröristlerle bağlantılı" olarak değerlendirdiği varlıklar için müsadere emri çıkarmasına izin veriyor.

Dijital biçimde mevcut olan kripto para birimlerinin herhangi bir fiziksel varlığı veya fiziksel para birimlerine benzer özellikleri yok, ancak çevrimiçi satın alımlarda diğer para birimleri gibi kullanılabilirler ve hatta geleneksel para birimlerine dönüştürülebilirler.

Kripto paraların seri numaraları yok ve hükümetler ve merkez bankaları tarafından kontrol edilmezler.

Bitcoin, yüzlerce benzer para birimi arasında en ünlü sanal para birimi olarak kabul ediliyor ve dünya çapında en büyük piyasa değerine sahip.

Kripto para birimlerinin Hamas ve İslami Cihad tarafından kullanılması, ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinin "terörist örgütler" olarak tanımladığı iki hareketin, kovuşturmaya ve yaptırıma maruz kalmadan para toplamaya çalıştığı birçok yoldan birini temsil ediyor.

Modern strateji

Gözlemciler, 2013 yılında İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Filistinli gruplara ekonomik baskı uyguladığını, onların finansman kaynaklarını kuruttuğunu, onlara yapılan mali transferleri kısıtladığını ve Gazze Şeridi'ne giden tünelleri kapattığını düşünüyor.

Tüm bunlar Şerit'teki Filistinli grupların son yıllarda ciddi bir mali krize girmesine katkıda bulundu ve bu da söz konusu grupları daha modern bir mali strateji sağlamaya ve genç teknik yetenekleri eğitmeye yöneltti.

Bunun sonucunda Filistinli gruplar rekor bir sürede kripto para birimleri dünyasına güçlü bir şekilde dahil olmayı başardı.

Gruplar başlangıçta para birimi tamamen gizlilik içinde alınıp satılan, herhangi bir gözetime tabi olmayan, merkezi otoritesi ya da yasal otoritesi olmayan Bitcoin'e odaklandı.

Dijital para birimi alanında lider şirket olan Elliptic'in web sitesinde, "İsrail'in, Hamas'ın askeri kolunun liderliğindeki bazı Filistinli gruplarla ilişkilendirdiği dijital para cüzdanlarının, Ağustos 2021 ile Haziran 2023 arasında yaklaşık 134 milyon dolar topladığı" belirtildi.

Şirketin araştırmacısı Arda Akartona, Hamas'ın "bugüne kadar kripto varlıklar aracılığıyla en başarılı bağış toplayanlar" arasında yer aldığını doğruladı.

Dijital varlıkları kayıt olmadan anonim olarak nakde dönüştüren yasa dışı para alışverişlerine ek olarak, her bir bağışçı için oluşturulan (tek kullanımlık) cüzdan adreslerinin kullanılması Hamas'ın kripto varlıklar aracılığıyla bağış toplamasını kolaylaştırdı.

İsrail polisi ise "X" platformu üzerinden yaptığı bir açıklamada, dünyanın en büyük kripto para borsası olan "Binance" üzerinde Hamas hareketi tarafından kullanılan yüzlerce kripto para hesabını dondurduğunu bildirdi.

İsrail polisi, Savunma Bakanlığı ve İsrail Güvenlik Ajansı ile işbirliği sayesinde bunu başardığını iddia etti.

İsrail Ulusal Terör Finansmanıyla Mücadele Ofisi, Temmuz 2021 ile geçen ekim ayı arasında yaklaşık 143 Tron (kripto para birimi) cüzdanını dondurduğunu söyledi.

Bu cüzdanların "Belirli bir terör örgütüyle" bağlantılı olduğu veya "ciddi bir terör suçunda" kullanıldığı düşünülüyor.

Ofis'ten yapılan açıklamaya göre, ele geçirilenler arasında Gazze'deki bir borsa şirketine bağlı 46 cüzdan da dahil olmak üzere Hamas'la bağlantılı olduğu söylenen 56 Tron cüzdanı yer alıyor.

Sonuç olarak İsrail, savaşın başında, kullanılan ağları veya kripto para birimlerini açıklamadan yaklaşık 600 hesabı dondurdu.

Bu, bugüne kadar gerçekleştirdiği bilinen en büyük kripto para hesaplarına el koyma olarak değerlendiriliyor.

"Lahav 433"

Uzmanlara göre, rekor bir dönemde Filistinli gruplar, küçük ölçekli bağışlardan, havale ağları içinde büyük ölçekli transferlerin önemli bir aracına kadar kripto para birimleri geliştirdi.

Bu durum, İsrail Ulusal Terörle Mücadele Bürosu'nun (NBCTF) 2021 yılından bu yana, Filistinli gruplarla bağlantısı olduğu iddia edilen Gazze'deki döviz şirketlerinin elinde bulunan kripto para birimlerine el koyma emri çıkarmasına yol açtı.

El koyma emri özellikle Hamas ve diğer grupların şifreli cüzdan adreslerini halka açık olarak yayınlamak ve insanlara nasıl bağış yapacaklarını anlatmak için "Meta" ve "X" platformlarını kullanmasından sonra çıkarıldı.

Geçen nisan ayında Hamas'ın askeri kanadının "dijital para birimi Bitcoin'de para toplamayı bırakacağını" duyurmasına rağmen İsrailli yetkililer, hareketin "7 Ekim'e kadar fon toplamak için kullanmaya devam ettiği" iddia edilen ek kripto para birimi hesaplarının dondurulacağını duyurdu.

Dondurulan kripto para birimi hesapları arasında Bitcoin'e ek olarak Ethereum, Ripple, Tether ve başkaları da yer alıyor.

İsrail'in polise bağlı "Lahav 433" siber birimi, Filistinli gruplara ait yüzlerce aktif cüzdanı parçalayıp dondurmayı başarırken, söz konusu birime göre Hamas, savaş sırasında bile büyük miktarlarda likidite elde edebildi.

"Lahav 433", döviz şirketleri, sahte pasaport ve değiştirilmiş IP adresi taşıyan hayali kişiler aracılığıyla birbirleriyle kripto para alışverişi yapmak için çalışan Filistinli grupların faaliyetlerinin, Avrupa ve ABD'deki polis güçleriyle işbirliği gerektirdiğini söyledi.

Siber Birim yetkilileri Zaman Yisrael internet sitesine bu iş birliğinin artık arttığını ve güçlendiğini söyledi.

Ayrıca ABD Senatörü Elizabeth Warren, Cumhuriyetçi ve Demokrat partilerden 107 ABD'li milletvekiliyle birlikte Beyaz Saray'a bir mesaj gönderdi.

Mesajda, Hamas varlıklarına ve bireylere yaptırım uygulanmasının, "kripto para birimlerinin örgütler tarafından fon toplamak amacıyla kullanılması konusunda var olan büyük boşluğu" ortaya çıkardığını belirttiler.

Mektupta, "Hamas 2019'dan beri kripto para birimleri kullanıyor ve bu, finansmanının en gelişmiş yöntemlerinden biri haline geldi" ifadeleri yer aldı.

Ayrıca mesajda, "Önemli bir terör finansmanı üssü olarak hizmet veren kripto para sektörünün ulusal güvenliğe yönelik ciddi bir tehdidi var" denildi.

Amerika'nın özellikle Hamas'ın para toplamak için dijital varlıkları kullandığı yönündeki ciddi endişeleri devam ederken, ABD Hazine Bakan Yardımcısı Wally Adeyemo kasım ayı ortasında şu açıklamada bulundu:

Hazine Bakanlığı, ABD'nin düşmanlarının kripto para birimleri aracılığıyla finanse edilmesini hedefleyen potansiyel yasama eylemleri hakkında yasa yapıcılarla istişarede bulunuyor.

Adeyemo, geçten ekim ayının 7'sinde Gazze Şeridi'ndeki yerleşimlere yönelik olarak Hamas tarafından düzenlenen operasyonun, "dijital varlıkların yasa dışı finansal kullanımına artan odaklanmanın" kanıtı olduğunu düşünüyor.

ABD'nin Hamas'ı "terör örgütü" olarak tanımlaması, şirketlerin ve finans kurumlarının harekete gönderilen her türlü parayı bildirmelerini gerektiriyor ve hatta Amerika, dijital paranın yasaklı taraflara ödendiğinin ortaya çıkması durumunda şirketlerin sorumlu tutulmasını önerdi.

Kripto savaşı

Filistinli grupların, özellikle de Hamas'ın, kripto para dünyasını profesyonelleştirme ve bağışçı QR kodunu her taradığında dijital cüzdan için yeni bir adres oluşturan bir program oluşturma yeteneklerini geliştirirken, İsrail de blok zincirlerdeki elektronik fonların şifresini çözmek ve takip etmek için siber yeteneklerini geliştirmede başarılı oldu.

Göndereni ve alıcıyı takip edebildi, cüzdan hesaplarını hackleyebildi, sahiplerinin adreslerini bulup takip edebildi.

Ayrıca Tel Aviv cüzdan numarasını öğrenmeyi başardı. Bu onun tüm bakiyesini ortaya çıkarmasını ve gerçekleştirilen işlemleri bilmesini sağladı.

Geçen yıl, İsrail Ekonomik Terörizm ve İstihbarat Otoritesi ve İsrail Polisinin "Lahav 443" Büyük Suçlar Biriminin Siber Suçlar Bölümü, Gazze Şeridi'ndeki bir borsa şirketinden yaklaşık 2,7 milyon dolarlık kripto para birimine el koydu.

Polis o dönemde bu kripto paraların Hamas hareketiyle bağları olduğunu açıklamıştı ve İsrail aynı nedenle geçtiğimiz nisan ayında 80'den fazla dijital hesaba el koydu ve yüzlerce dijital cüzdanı dondurdu.

İsrailli yetkililerin "mali kaynaklarını kurutarak terörist faaliyetleri engellemeye yönelik çalışma çerçevesine girdiğini" söylediği bir politikanın parçası olarak tüm fonlar boşaltıldı ve doğrudan İsrail hükümeti bütçesine aktarıldı.

Öte yandan Filistinliler, İsrail'in Filistinli gruplar ve borsa şirketleri arasında kripto para birimleri ve terörizm suçlamalarıyla bağlantılı bir ilişki olduğu yönündeki giderek artan suçlamalarının, Filistinlilere karşı ekonomik savaşını meşrulaştırma girişimi olduğunu düşünüyor.

Özellikle nüfusun giderek artan bir kısmı geçimini sağlamak için kripto para birimlerine yöneldiğinden Filistinliler bu kanaatte.

Şifreli pazar, fiyat dalgalanmaları, korsanlık, internetin zayıflığı ve İsrail'in uyguladığı kısıtlamalardan kaynaklanan tehlikelere rağmen Batı Şeria ve Gazze'deki internet hızı dünyanın en yavaşlarından biri olarak kabul ediliyor.

Independent Arabia - Independent Türkçe



Witkoff: Ukrayna ile yapılan görüşmelerde “önemli ilerleme” kaydedildi

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Berlin'deki görüşmeleri öncesinde Almanya Başbakanı Friedrich Merz'in yanında ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile tokalaşıyor (Almanya Federal Hükümeti Enformasyon Bürosu/Guido Bergmann)
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Berlin'deki görüşmeleri öncesinde Almanya Başbakanı Friedrich Merz'in yanında ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile tokalaşıyor (Almanya Federal Hükümeti Enformasyon Bürosu/Guido Bergmann)
TT

Witkoff: Ukrayna ile yapılan görüşmelerde “önemli ilerleme” kaydedildi

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Berlin'deki görüşmeleri öncesinde Almanya Başbakanı Friedrich Merz'in yanında ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile tokalaşıyor (Almanya Federal Hükümeti Enformasyon Bürosu/Guido Bergmann)
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Berlin'deki görüşmeleri öncesinde Almanya Başbakanı Friedrich Merz'in yanında ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile tokalaşıyor (Almanya Federal Hükümeti Enformasyon Bürosu/Guido Bergmann)

ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff dün, Rusya ile savaşa diplomatik bir çözüm bulmak amacıyla Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile Berlin'de yapılan görüşmelerde ‘önemli ilerleme’ kaydedildiğini açıkladı.

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Trump’ın Özel Temsilcisi Witkoff ve damadı Jared Kushner arasındaki görüşme beş saatten fazla sürdü. Witkoff’un sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamaya göre görüşmede, 20 maddelik barış planı, ekonomik programlar ve diğer konular hakkında derinlemesine tartışmalar yapıldı. Witkoff, bu sabah başka bir toplantı daha yapılacağını da sözlerine ekledi.

ABD’nin Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için öne sürdüğü öneriyle yürütülen Ukrayna-Rusya müzakerelerini yöneten Witkoff'un Berlin’e gönderilme kararı, Washington'ın savaşı sona erdirme planının şartları konusunda Kiev ile kalan anlaşmazlıkları çözme konusundaki aciliyetinin arttığını gösteriyor. Ukrayna ve Rusya arasındaki saldırılar devam ederken ve kayıplar artarken, ABD Başkanı Trump, 2022 şubatında Rusya'nın Ukrayna'ya karşı açtığı ve yüz binlerce kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olan savaşı çözme planıyla ilgili görüşmelerde ilerleme sağlanamaması nedeniyle hayal kırıklığına uğradığını açıkça dile getirdi.

Zelenskiy daha önce Washington'ın, Ukrayna'nın doğusundaki Donetsk bölgesinin kontrol ettiği kısmından Ukrayna ordusunun çekilmesini talep ettiğini açıklamıştı. Bu bölgenin silahtan arındırılmış bir ‘serbest ekonomik bölge’ haline getirilmesi planlanıyor. Ancak Washington, Ukrayna topraklarını işgal eden Rusya ordusundan aynı talepte bulunmuyor.

Öte yandan Trump'ın planı, Rusya ordusunun Sumi, Harkiv ve Dnipropetrovsk bölgelerinde (kuzey ve kuzeydoğu) ele geçirdiği küçük alanlardan çekilmesini, ancak Herson ve Zaporijya'da (güney) kontrol ettiği daha geniş toprakları elinde tutmasını öngörüyor.


Güney Kore polisi Birleşme Kilisesi'nin ofislerine baskın düzenledi

Güney Kore'deki Birleşme Kilisesi genel merkezinin girişi (EPA)
Güney Kore'deki Birleşme Kilisesi genel merkezinin girişi (EPA)
TT

Güney Kore polisi Birleşme Kilisesi'nin ofislerine baskın düzenledi

Güney Kore'deki Birleşme Kilisesi genel merkezinin girişi (EPA)
Güney Kore'deki Birleşme Kilisesi genel merkezinin girişi (EPA)

Güney Kore polisi bugün, başkent Seul ve çevresindeki Birleşme Kilisesi'nin ofislerine ve tesislerine baskın düzenlediğini açıkladı. Baskın düzenlenen yerler arasında başkentin kuzeydoğusunda bulunan ve uluslararası genel merkez olarak kullanılan lüks bir saray da yer aldı. Polis, aramanın kiliseye ait on farklı yerde yapıldığını duyurdu.

Yonhap Haber Ajansı, aramanın bazı mevcut ve eski hükümet yetkilileri ile milletvekillerinin kiliseden rüşvet aldıkları iddialarıyla ilgili olduğunu bildirdi. Olayda adı geçenler arasında kilise lideri Hak Ja Han da yer alıyor.

Denizcilik ve Balıkçılık Bakanı Chung Jae-soo, geçtiğimiz hafta yanlış olduğunu söylediği iddiaları çürütmeye odaklanmak ve davanın Cumhurbaşkanı Lee Jae Myung’un hükümetinin çalışmalarını etkilemesini önlemek istediğini belirterek istifa etmişti.

sdfrgt
Birleşme Kilisesi'nin lideri Hak Ja Han, Seul'deki özel savcıların talebi üzerine hakkında çıkarılan tutuklama emrinin yeniden değerlendirilmesi için mahkemeye geldi (Arşiv - Reuters)

Kilise tarafından geçtiğimiz hafta yapılan açıklamada, tek bir eski kilise yetkilisinin karıştığı iddia edilen ve ‘aşırılıklar’ olarak nitelendirilen olaylarla Kilise’nin hiçbir ilgisi olmadığı belirtildi.

Birleşme Kilisesi lideri Hak Ja Han, avantajlı iş olanakları karşılığında eski First Lady Kim Keon-hee'ye rüşvet teklif ettiği iddiasıyla yargılanıyor. Ancak Kilise lideri bu iddiaları reddediyor.


Avustralya Başbakanı’dan, Sidney saldırısı sonrası ‘antisemitizmi’ ortadan kaldırma sözü

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese saldırının gerçekleştiği yeri ziyaret etti (EPA)
Avustralya Başbakanı Anthony Albanese saldırının gerçekleştiği yeri ziyaret etti (EPA)
TT

Avustralya Başbakanı’dan, Sidney saldırısı sonrası ‘antisemitizmi’ ortadan kaldırma sözü

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese saldırının gerçekleştiği yeri ziyaret etti (EPA)
Avustralya Başbakanı Anthony Albanese saldırının gerçekleştiği yeri ziyaret etti (EPA)

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese bugün yaptığı açıklamada, Bondi Plajı'na düzenlenen terör saldırısını kınadı, bunu “saf kötülük eylemi” olarak nitelendirdi. Öte yandan Avustralya polisi, dün meydana gelen silahlı saldırıda en az 16 kişinin öldüğünü teyit etti.

efrty
Avustralya Başbakanı Albanese düzenlediği basın toplantısında (EPA)

Başbakan Albanese düzenlediği basın toplantısında, ‘bugünün Bondi'de neşeli bir kutlama olması gerektiğini, ancak yaşananlarla bu kutlamanın sonsuza kadar lekelendiğini’ söyledi.

Albanese, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dün gördüğümüz şey, saf kötülük, antisemitizm ve Avustralya'nın simgesel bir yerinde, bizim kıyılarımızda işlenen bir terör eylemiydi.”

Avustralya'nın ‘antisemitizmi ortadan kaldırmak için ne gerekiyorsa yapacağını’ vurgulayan Başbakan Albanese, “Avustralya asla bölünmeye, şiddete veya nefrete boyun eğmeyecek ve bunu birlikte aşacağız. Onların bizi bir ulus olarak bölmelerine izin vermeyeceğiz. Buna yanıt vermek için gerekli her türlü kaynağı seferber edeceğiz. Dün, ülkemizin tarihinde gerçekten karanlık bir gündü. Ancak bir ulus olarak, bunu yapan korkaklardan daha güçlüyüz” ifadelerini kullandı.

dfgt
Sidney'deki silahlı saldırı olay yerinde polis (AP)

Öte yandan Avustralya polisi dün akşam Sidney'de Yahudi bayramı Hanuka kutlamaları sırasında 16 kişiyi öldüren iki silahlı saldırganın 50 yaşındaki bir adam ve 24 yaşındaki oğlu olduğunu açıkladı.

Yeni Güney Galler Polis Komiseri Mal Lanyon, gazetecilere yaptığı açıklamada baba saldırganın öldürüldüğünü, oğul saldırganın ise şu anda hastanede tedavi gördüğünü söyledi. Lanyon, “Başka saldırganlar aradığımızı söyleyemem” diye ekledi.

Saldırı, yaklaşık 2 bin Yahudi’nin Sidney'deki Bondi Plajı'nda Hanuka kutlamalarına katıldığı sırada gerçekleşti.

Görgü tanıkları, kimliği belirsiz bir kişinin kutlama alanının yakınlarındaki bir arabadan inip ateş açtığını bildirdi.

Raporlara göre ateş yakınlardaki bir köprüden açıldı.

Olay yerinden çekilen görüntülerde, uzun namlulu silahlara sahip saldırganlar kutlama yerine doğru ilerlerken panik içindeki kalabalığın her yöne kaçıştığı görüldü.

Videolarda, kaosun ortasında çimlere uzanmış insanlar görülüyor. Kutlamaya katılan bir Yahudi, olayı kendileri için bir ‘felaket’ olarak nitelendirdi.

Saldırıdan birkaç saat sonra konuşan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ağustos ayında Avustralya Başbakanı Anthony Albanese'ye bir mektup göndererek Canberra'yı ‘antisemitizmi körüklemekle’ suçladığını söyledi.

Diğer bir deyişle Netanyahu, Albanese'nin Filistin devletini tanımayı da içeren politikalarının ‘sokaklarınızda yıkıma yol açan Yahudilere karşı nefreti teşvik ettiğini’ söyledi. İsrail Başbakanı, “Antisemitizm, liderler sessiz kaldıkça yayılan bir kanserdir. Zayıflığı eylemle değiştirmelisiniz” diye ekledi.

Saldırının ‘korkunç’ olduğunu söyleyen Netanyahu, “Soğukkanlı bir cinayet. Ne yazık ki, kurbanların sayısı her dakika artıyor. En büyük kötülüğü gördük” dedi. Yoldan geçerken saldırganlardan birinin silahını elinden alan ve Yahudi olduğunu söylediği bir kişiye atıfla “Aynı zamanda en büyük Yahudi kahramanlığını da gördük” ifadelerini kullandı.

Netanyahu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Küresel anti-Semitizmle mücadele ediyoruz ve bununla savaşmanın tek yolu onu kınamak ve mücadele etmek, başka yolu yok. İsrail'de yaptığımız da bu. İsrail ordusu ve güvenlik güçlerimiz, hükümetimiz ve halkımızla birlikte bunu yapmaya devam edecek.”

Avustralya hükümetini üstü kapalı eleştiren Netanyahu, “Olayı kınamayan, aksine teşvik edenleri kınamaya devam edeceğiz. Onlardan özgür ulusların liderlerinden bekleneni yapmalarını talep etmeye devam edeceğiz. Pes etmeyeceğiz, boyun eğmeyeceğiz ve atalarımızın yaptığı gibi mücadeleye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.