"Tünellere deniz suyu pompalanması Gazze'nin içme suyunu nesiller boyu etkileyebilir"

"Büyük bir doğal kaynağı yok etme konusunda tereddüt edilmeli"

Hamas'ın iddiasına göre Gazze'nin altında toplam uzunluğu 500 kilometreye ulaşan tüneller yer alıyor (İsrail ordusu)
Hamas'ın iddiasına göre Gazze'nin altında toplam uzunluğu 500 kilometreye ulaşan tüneller yer alıyor (İsrail ordusu)
TT

"Tünellere deniz suyu pompalanması Gazze'nin içme suyunu nesiller boyu etkileyebilir"

Hamas'ın iddiasına göre Gazze'nin altında toplam uzunluğu 500 kilometreye ulaşan tüneller yer alıyor (İsrail ordusu)
Hamas'ın iddiasına göre Gazze'nin altında toplam uzunluğu 500 kilometreye ulaşan tüneller yer alıyor (İsrail ordusu)

Çevre uzmanları, Gazze'deki yeraltı tünellerine deniz suyu pompalamayı düşünen İsrailli yetkilileri, böyle bir adımın yaratacağı uzun vadeli etkileri dikkatlice değerlendirmeye çağırdı.

Dün ABD merkezli Wall Street Journal gazetesi İsrail ordusunun planını yazmış ve bunun için Gazze'ye 5 büyük su pompası kurulduğunu belirtmişti.

Ancak uzmanlara göre böyle bir uygulama nesiller boyunca Gazze'deki içme suyunun kalitesini etkileyebilir.

Gazze'nin tek içilebilir tatlı su kaynağı, deniz kıyısına paralel akan bir yeraltı su tabakası. Ancak bu kaynağın da tarım ilaçları ve kanalizasyon sızıntıları nedeniyle kirlendiği biliniyor.

Gazze'deki suyun 97'si Dünya Sağlık Örgütü'nün temiz su standartlarını karşılamıyor. Bu nedenle savaş öncesi dönemde, Gazzelilerin birçoğu içme suyu için özel su tankerlerini ve küçük arıtma tesislerini kullanıyordu.

İsrail merkezli Ben-Gurion Üniversitesi'ne bağlı Zuckerberg Su Araştırmaları Merkezi'nden Prof. Eilon Adar, "Tünellere birkaç milyon metreküp deniz suyu pompalanır ve bu yeraltı içme suyuna sızarsa, yeraltı sularının kalitesi nesiller boyunca olumsuz etkilenebilir. Bu durum sızacak suyun miktarına bağlı" diye konuştu.

Adar, bu durumda İsrail'in çok az etkileneceğini çünkü suyun akış yönünün İsrail'den Gazze'ye doğru olduğunu söyledi.

İsrailli bilim insanı sözlerine, "Yine de büyük bir doğal kaynağı yok etme konusunda tereddüt edilmeli. Bir yurttaş olarak, 7 Ekim'de yaşadığımız felakete rağmen, susuz bir komşuya sahip olmanın siyasi ve ahlaki açıdan yanlış olduğunu düşünüyorum" şeklinde devam etti.

İsmini vermek istemeyen bir başka su uzmanıysa, tünellerin gözenekli kum zemine inşa edildiğini ve bu nedenle birkaç kez su pompalamak gerektiğini söyledi. Bu tünellerden bazılarının militanların İsrail'e girebilmesi için inşa edildiğini hatırlatan uzman, deniz suyu pompalanması durumunda Gazze sınırına yakın bölgelerdeki İsrail kuyularına da tuzlu su karışabileceğini belirtti.

Tel Aviv Üniversitesi'nde Çevre Mühendisliği Programı'na başkanlık eden Prof. Hadas Mamane ise, tünelleri yok etmek için değerlendirilen her seçeneğin çevresel etkilerinin de incelenmesi gerektiğini söyledi.

Mamane, tünelleri patlatmanın da çevresel etkileri olabileceğini ve zehirli maddelerle ağır metallerin bu yolla yeraltı suyuna karışabileceğine dikkat çekti.

Independent Türkçe



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times