İsrail Ekonomi Bakanı, Netanyahu'ya rakip olmaya hazırlanıyor

Nir Barkat daha önce Kudüs Belediye Başkanlığı da yapmıştı

Barkat, 2019'dan bu yana milletvekili olarak görev yapıyor (Reuters)
Barkat, 2019'dan bu yana milletvekili olarak görev yapıyor (Reuters)
TT

İsrail Ekonomi Bakanı, Netanyahu'ya rakip olmaya hazırlanıyor

Barkat, 2019'dan bu yana milletvekili olarak görev yapıyor (Reuters)
Barkat, 2019'dan bu yana milletvekili olarak görev yapıyor (Reuters)

İsrail'de Ekonomi Bakanı Nir Barkat, Likud partisinde Binyamin Netanyahu'nun 18 yıllık liderliğini bitirmek istiyor.

İsrail kamu yayımcısı Kan'da yer alan habere göre, partinin bir değişime ihtiyacı olduğunu düşünen Barkat, savaş sonrasında parti liderliğine adaylığını koyacak.

İddiaya göre geçen hafta Likud aktivistleriyle bir konuşma yapan Barkat, "Netanyahu'yu bir daha desteklemeyeceğim. Savaştan sonra yeniden halka dönüp güven tazelemeliyiz. Likud'un değişime ihtiyacı var" ifadelerini kullandı.

Barkat ayrıca, "Bir takvime göre hareket ediyorum ve bu takvim tamamlanmak üzere" diye konuştu.

İsrail medyası Barkat'ın adaylık niyetini özel toplantılarda da dile getirdiğini öne sürerken, Netayahu istifa etmese bile İsrailli bakanın liderlik yarışına gireceği aktarıldı.

İddialara yanıt veren Barkat, "Art niyetleri olan siyasi yetkililerle işbirliği yapmaya niyetim yok. Bütçe konuylarıyla ilgili eleştirilerim sır değil" dedi.

Barkat bu hafta savaş bütçesinin yetersiz olduğuna ilişkin eleştirilerde bulunmuş ve parlamentoda bütçe aleyhine oy kullanabileceğini söylemişti.

İsrailli bakana yakın bir kaynak Barkat'ın, "sunulan bütçenin ekonomik çöküşe neden olacağını" düşündüğünü aktarmıştı.

Barkat daha önce, parti liderliği yarışına girmek istediğini ancak bunu sadece Netanyahu siyaseti bırakmaya karar verince yapacağını söylemişti.

Teknoloji alanında çalışan bir milyoner olan Barkat, daha önce Kudüs Belediye Başkanlığı'nı da yürütmüştü. 

7 Ekim'deki Hamas saldırılarıyla başlayan süreçte, Binyamin Netanyahu hükümetine yönelik eleştiriler keskin bir şekilde arttı. İsrail'de yapılan son anketler, bugün seçim olması durumunda koalisyonun toplam sandalye sayısının 64'ten 41'e, Likud'un sandalye sayısınınsa 32'den 18'e düşeceğini gösteriyor.

Independent Türkçe



Tayvan’da Çin alarmı: Askeri mahkemeler geri geliyor

Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
TT

Tayvan’da Çin alarmı: Askeri mahkemeler geri geliyor

Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)

Tayvan, Çin'i "yabancı düşman güç" diye niteleyerek güvenlik önlemlerini artırdı.

Tayvan Devlet Başkanı Lai Ching-te, dün düzenlenen ulusal güvenlik toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Pekin yönetimine dair şu iddiaları paylaştı:  

Çin, demokratik Tayvan'ın özgürlüğünden, çeşitliliğinden ve açıklığından faydalanarak çeteleri, medyayı, yorumcuları, siyasi partileri ve hatta silahlı kuvvetlerin ve polisin muvazzaf ve emekli mensuplarını bizi içten bölmek, yok etmek ve yıkmak için devşiriyor.

Lai, Çin’e karşı güvenlik önlemlerinin artırılması gerektiğini belirterek askeri mahkemelerin yeniden kurulacağını açıkladı. Tayvan lideri “isyan, düşmana yardım, gizli bilgilerin sızdırılması, görevi ihmal veya itaatsizlik gibi askeri suçlarla” ilgili hukuki süreçlerin bu mahkemelerde görüleceğini söyledi. 

Çin adına casusluk yaptığı gerekçesiyle geçen yıl 64 Tayvanlı hakkında hukuki işlem başlatıldığını belirten Lai, bu sayının 2021’e kıyasla üç kat arttığını ifade etti.

1980’lerin sonuna kadar sıkıyönetim altına olan Tayvan, askeri mahkeme sistemini 2014’te sonlandırmıştı.

Lai’nin askeri mahkemeleri geri getirme planı muhalefetin tepkisini çekti. Merkez sol Tayvan Halk Partisi (TPP), bu hamlenin Tayvan’ı insan hakları alanında geriye götüreceğini söyledi.

Tayvan yasama meclisinde çoğunluğu elinde bulunduran Çin Milliyetçi Partisi’nden (Kuomintang -KMT) Wang Hung-wei ise plana “tamamen karşı çıkmadıklarını” belirtirken, iktidardaki Demokratik İlerici Parti’yi (DPP) çizgisini değiştirmekle eleştirdi. 

Tayvan lideri, yeni güvenlik önlemleri kapsamında Çin, Hong Kong ve Makao’dan Tayvan’da oturma izni başvurusu yapanlara yönelik işlemlerin sıkılaştırılacağını da duyurdu. 

Çin doğumlu bir Tayvan vatandaşı, Çin işgalini destekleyen içerikler paylaştığı nedeniyle bu hafta ülkeden sınır dışı edilmişti.

Pekin’in Tayvan vatandaşlarına ikamet hakkı ya da pasaport teklifi yaptığına dikkat çeken Lai, bunları “Tayvan halkının ulusal kimlik duygusunu bulandırma girişimi” diye niteledi. 

Lai'nin açıklamasına Çin'den yanıt gecikmedi. Pekin’in Tayvan İşleri Ofisi sözcüsü Chen Binhua, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 

Tayvan’ın bağımsızlığını savunan ayrılıkçı güçler kırmızı çizgiyi aşmaya cüret ederse, kararlı tedbirler almaktan başka çaremiz kalmaz. Ateşle oynayanlar mutlaka yanar.

Çin - Tayvan gerginliği

II. Dünya Savaşı sonrasında Çin'de Milliyetçi Parti ve Komünist Parti arasındaki iç savaş Komünist Parti'nin zaferiyle sonuçlanmıştı. Mağlubiyetin ardından Milliyetçi Parti liderleri Tayvan'a sığınmıştı.

Soğuk Savaş nedeniyle Batı'yla ilişkilerini koparan Çin'i 1970'lerin başına kadar Birleşmiş Milletler'de (BM) Tayvan ya da resmi adıyla Çin Cumhuriyeti temsil ediyordu.

BM'nin 1971'de aldığı Çin Halk Cumhuriyeti'ni tanıma kararı gerginliği yeni bir boyuta taşımıştı. Kararın ardından Tayvan, BM'den çıkarılmıştı.

Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Buna göre Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.

Tayvan ise o günden bu yana bağımsızlık arayışını farklı biçimlerde sürdürüyor.

Independent Türkçe, Guardian, BBC