Gazze açlık tehdidiyle karşı karşıya

Biden yönetimi ateşkes çağrısı yapan karar tasarısının veto edilmesini savundu. İsrail tankları Sinvar’ın kalesinde

İsrail'in saldırıları nedeniyle yerinden edilen Han Yunuslu Filistinli kadınlar dün Refah'ta yiyecek arayışına girdi (DPA)
İsrail'in saldırıları nedeniyle yerinden edilen Han Yunuslu Filistinli kadınlar dün Refah'ta yiyecek arayışına girdi (DPA)
TT

Gazze açlık tehdidiyle karşı karşıya

İsrail'in saldırıları nedeniyle yerinden edilen Han Yunuslu Filistinli kadınlar dün Refah'ta yiyecek arayışına girdi (DPA)
İsrail'in saldırıları nedeniyle yerinden edilen Han Yunuslu Filistinli kadınlar dün Refah'ta yiyecek arayışına girdi (DPA)

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, Gazze'de acil insani ateşkes çağrısı yapan karar tasarısının veto edilmesini savundu. Tasarı, veto hakkını kullanan ABD ve oylamaya katılmayan İngiltere dışındaki 15 üyenin tamamının onayını aldı. ABD veto kararında “tek başına” kaldı. Önde gelen bir ABD'li yetkili, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, veto kararını, ateşkesin Hamas'a saflarını yeniden düzenleme fırsatı vereceğinden ve İsrail'in zafer kazanma kabiliyetini engelleyeceğinden duyulan endişe ile gerekçelendirdi.

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Birinci Yardımcısı Henry Wooster, Washington'un kapsamlı bir ateşkesi değil, insani nedenlerden dolayı geçici bir ateşkesi desteklediğini söyledi. Washington'un devam eden askeri operasyonlarda İsrail'e kırmızı çizgiler çizmediğine ve Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona ermesi için kesin bir takvim belirlemediğine dikkat çeken Wooster, iki devletli çözüme doğru ilerleme olasılığı konusundaki iyimserliğini dile getirdi.

ABD’nin Güvenlik Konseyi'ndeki oyu dün geniş çapta kınandı. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Washington'un tutumunu "saldırgan ve ahlak dışı" olarak değerlendirdi ve ABD yönetiminin Gazze'de "kan dökülmesinden" sorumlu tuttu.

Uluslararası yardım kuruluşları da Güvenlik Konseyi'ndeki ateşkes hamlesinin başarısızlıkla sonuçlanmasını sert bir şekilde eleştirdi ve veto edilen karar tasarısının "acımasız bombardımana maruz kalan sivillere nefes alma şansı vermeyi" hedeflediğini söylediler. Çocukları Kurtarın, Açlığa Karşı Eylem, Oxfam, CARE ve Norveç Mülteci Konseyi gibi uluslararası yardım kuruluşları "ateşkesin, şiddeti durdurmak için bir fırsat olduğunu ancak kaybedildiğini" ifade ettiler. Kuruluşlar yaptıkları açıklamada, "Gazze artık siviller için dünyanın en tehlikeli yeri. Orada güvenli bir yer yok" ifadelerini kullandılar.

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) Direktör Yardımcısı Carl Skau ise şunları söyledi: "Gazze'de yeterli yiyecek yok. İnsanlar açlıktan ölüyor. Binlerce umutsuz ve aç insan yardım dağıtım merkezlerini kalabalıklaştırıyor."

İsrail'in Hamas'ın kalesi olarak kabul edilen iki bölgede ilerleme girişimlerinin ardından karada çatışmalar Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cebeliye Kampı'nda ve güneyindeki Han Yunus'ta yoğunlaştı. İsrail tanklarının kuzeyden ve doğudan Han Yunus'a doğru ilerlediği ve şehirdeki ana yolu kontrol etmeye çalıştığı yönündeki haberler arasında edinilen bilgiye göre, El Kassam Tugayları ile İsrail ordusu arasındaki çatışmalar yüz yüze ve menzilden menzile yaşanıyor. İsrailliler, Yahya Sinvar ve Muhammed Dayf dahil Hamas liderlerinin burada saklandığını düşünüyor. Öte yandan İsrail, Güney Lübnan'a saldırılarının şiddetini artırırken, Abdullahiyan, “Filistin konusunda İran'a danışılmadan herhangi bir anlaşmaya varılamadığını” söyledi.



İran’da gençler toplumu değiştiriyor: 40 yılın en büyük dönüşümü

İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
TT

İran’da gençler toplumu değiştiriyor: 40 yılın en büyük dönüşümü

İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)

Uzmanlara göre İran'da son 40 yılın en büyük toplumsal değişimlerinden biri yaşanıyor. 

New York Times'ın (NYT) haberinde, gençlerin başını çektiği dönüşüm kapsamında son dönemde binlerce kişinin katıldığı açık hava pop konserleri ve kadınların saçı açık şekilde erkeklerde dans ettiği eğlenceler düzenlendiği yazılıyor. 

Sokak müzisyenleri ve hip-hop dansçılarından sabah yoga grupları ve sanat festivallerine kadar özellikle Tahran'da çeşitli organizasyonların yapıldığına dikkat çekiliyor. 

Başkente ek olarak bazı etkinliklerin Şiraz, İsfahan, Yezd gibi çeşitli şehirlere de yayıldığı aktarılıyor. Hatta çöldeki bazı bölgelerde özel rave partileri düzenlendiği belirtiliyor.

İranlı sosyolog Fadime Hassani, gençlerin "ikili hayat yaşamak istemediğini" özel ve kamusal alan arasındaki ayrımların gittikçe bulanıklaştığını söylüyor: 

Son 40 yılda İran kültürünün büyük bir kısmı özel alanlarda, yani evlerde, partilerde ve kısıtlı ortamlarda varlığını sürdürdü. Ancak bugün aynı değerler, duygular ve yaşam tarzları kamusal alanda da yeniden üretiliyor.

Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, seçim kampanyasında daha fazla sosyal özgürlük vaadinde bulunmuştu. NYT'nin analizinde hükümetin gençlerin liderliğindeki dönüşümü "bastırmaktan çekindiği veya buna gücünün yetmediği" yorumu yapılıyor. 

22 yaşındaki Mahsa Emini'nin başörtüsü kurallarına uymadığı iddiasıyla gözaltına alınıp işkence sonucu öldürülmesiyle İran'da 2022'de patlak veren protesto dalgası da hatırlatılıyor. Kuraklık, ekonomik kriz ve haziranda 12 gün süren İsrail-İran savaşının etkilerinden toparlanmaya çalışan Tahran yönetiminin, benzer bir tepkiyle karşılaşma endişesiyle etkinliklere karşı sert önlemler almadığı yazılıyor. 

Diğer yandan muhafazakarların değişimden rahatsız olduğuna da dikkat çekiliyor. NYT'nin İran medyasından aktardığına göre İstihbarat Bakanlığı, sosyal kurallardaki gevşemeye ve kadınların başörtüsünden uzaklaşmasına dair ülkenin dini lideri Ali Hamaney'e rapor sundu. Hamaney'in de "gençlerin ve kadınların hizaya getirilmesi" talimatı verdiği öne sürülüyor. 

Independent Türkçe, New York Times, Iran Wire


Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile anlaşma olabileceğini düşünüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
TT

Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile anlaşma olabileceğini düşünüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile bir anlaşmanın mümkün olabileceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Yediot Aharonot’tan aktardığına göre Netanyahu, geçen hafta Suriye’de yaşanan çatışmada yaralanan askerleri ziyaret ederken yaptığı açıklamada, “Suriye’den beklenen, Şam’dan mevcut tampon bölgeye kadar silahsızlandırılmış bir tampon hat oluşturmasıdır. Buna elbette Hermon Dağı’nın etekleri ve zirvesi de dahildir” dedi.

Netanyahu, “Bu bölgeler üzerindeki kontrolümüzü, İsrail vatandaşlarının güvenliğini sağlamak için sürdürüyoruz. Eğer iyi niyet gösterilir ve bu ilkeler üzerinde anlaşılırsa, Suriyelilerle bir anlaşmaya varmak da mümkün. Ancak her koşulda kendi ilkelerimizden vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Diğer taraftan İsrail medyasına göre Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, bugün ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus ile bir araya geldi.

Yediot Aharonot’a bağlı Ynet haber sitesinin aktardığına göre görüşme, Kudüs’te Başbakanlık Ofisi’nde gerçekleşti.

Ortagus’un ilerleyen saatlerde Beyrut’u ziyaret etmesinin beklendiği bildirildi.


İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
TT

İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi bugün, İsrail’in Hamas tarafından Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla teslim edilen kalıntı örneklerini teslim aldığını duyurdu. Örneklerin adli tıp laboratuvarına gönderilmesi planlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bir Hamas lideri, hareketin bugün Gazze Şeridi'nde kalan iki cesetten birini teslim edeceğini açıklamıştı.

İsrailli rehine Ran Gvili ve Taylandlı rehine Sudthisak Rinthalak'ın cesetleri halen Gazze'de bulunuyor.

Bu gelişme, İsrail güçlerinin bugün Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda bir Filistinliyi öldürmesi ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde evlerin yıkılması ve bombardımanların devam etmesi ile birlikte gerçekleşti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, ‘işgal güçlerinin kuzeydeki Cibaliye Mülteci Kampı’na yoğun hava saldırıları düzenlediğini ve kuzey Gazze’de bazı konut binalarını yıktığını’ bildirdi. Ayrıca İsrail’e ait insansız hava araçları (İHA) et-Tuffah mahallesindeki es-Senafur kavşağı yakınlarında Filistinlilerin evlerine bombalar attı ve eşzamanlı olarak yoğun ateş açıldı.