Finlandiya, Kennedy suikastının tetikçisiyle ilgili gizli belgeleri 60 yıl sonra yayımladı

Belgelerde Oswald'ın Helsinki'de geçirdiği 5 gün detaylandırılıyor

Oswald suikastı Dallas'taki Elm Sokağı'nda gerçekleştirmişti (Reuters)
Oswald suikastı Dallas'taki Elm Sokağı'nda gerçekleştirmişti (Reuters)
TT

Finlandiya, Kennedy suikastının tetikçisiyle ilgili gizli belgeleri 60 yıl sonra yayımladı

Oswald suikastı Dallas'taki Elm Sokağı'nda gerçekleştirmişti (Reuters)
Oswald suikastı Dallas'taki Elm Sokağı'nda gerçekleştirmişti (Reuters)

Finlandiya istihbarat servisi SUPO, eski ABD Başkanı John F. Kennedy cinayetinin tetikçisi Lee Harvey Oswald'ın Helsinki ziyaretiyle ilgili 60 yıllık belgelerin gizliliğini kaldırdı.

1963'teki suikasttan 4 yıl önce Helsinki'ye giden Oswald'ın burada Sovyetler Birliği vizesine başvurduğu anlaşılmıştı.

Kennedy'nin öldürüldüğü 22 Kasım 1963'ten bir gün sonra Finlandiya istihbaratının harekete geçerek, Oswald'ın Helsinki'de geçirdiği günlere ilişkin bir rapor hazırladığı yayımlanan belgelerle birlikte ortaya çıktı.

O dönem 19 yaşında olan Oswald'ın, 10 Ekim 1959'da Helsinki'deki Torni Otel'e 5 gecelik rezervasyon yaptırdığı ancak sadece iki gece kaldığı bilgisi belgelerde yer aldı.

Finlandiya basınının gizliliği kaldırılan belgelere dayandırdığı haberinde Oswald'ın ABD'de pasaport başvurusu yaparken İsviçre ya da Finlandiya'da okul aradığını söylediği ifade edildi.

Fin yetkililerin, Oswald'ın Helsinki'de geçirdiği süreyle ilgili detaylı bilgilere ulaşamadığı belirtilirken, herhangi bir üniversite başvurusunun da yapılmadığı gizliliği kaldırılan belgelerde yer alan detaylardan oldu.

ABD'de Kennedy suikastını araştırmak için kurulan Warren Komisyonu o dönem yaptığı soruşturmada Oswald'ın 12 Ekim 1959'da Helsinki'deki Sovyetler Birliği elçiliğine vize başvurusu yaptığı ve bu başvurunun "alışılmadık derecede hızlı şekilde" onaylandığı tespit edilmişti.

Oswald'ın o dönem Helsinki'ye nasıl ulaştığı da uzun bir süre tartışma konusu olmuş, 19 yaşındaki Amerikan vatandaşının Britanya'dan mı yoksa İsveç'ten mi Finlandiya'ya geçtiği anlaşılamamıştı.

SUPO'nun gizli belgelerinde, Oswald'ın muhtemelen bir uçak veya botla Stockholm'den Helsinki'ye ulaştığı ve burada Sovyet vizesi için beklediği belirtildi.

Belgelerde, Oswald'ın Moskova'ya ulaşır ulaşmaz Sovyetler Birliği vatandaşı olmak için başvuru yaptığı ve 2,5 yıl boyunca ülkede kaldığı bilgisi yer aldı.

Geçen yıl ABD hükümetinin gizliliğini kaldırdığı belgelerde, Sovyetler Birliği istihbarat örgütü KGB'deki subaylardan Oswald'la ilgili elde edilen bilgiler yer almıştı. Bu belgelerde Oswald'ın hiçbir zaman KGB için çalışmadığı ve Sovyetler'de geçirdiği yıllarda "çılgın ve tahmin edilemez biri" olarak değerlendirildiği ifade edilmişti.

Hiçbir zaman Amerikan vatandaşlığından çıkmayan Lee Harvey Oswald 1962 yazında ülkesine dönmüş, 1963'teki suikasttan iki gün sonra gözaltındayken iş insanı Jack Ruby tarafından vurularak öldürülmüştü. ABD'de gece kulübü işletmeciliği yapan Ruby, cinayeti Kennedy suikastına duyduğu öfke nedeniyle işlediğini söylemişti. Hakkında idam kararı verilen Jack Ruby, 1967'de cezaevindeyken kanser nedeniyle hayatını kaybetmişti.

Independent Türkçe



Umutsuzluk, şok ve kamuoyu eleştirisi... İsrail'de Gazze savaşına yönelik iç öfke artıyor

Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona erdirilmesini talep eden hükümet karşıtı bir protesto sırasında ateş yakıldı. (AFP)
Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona erdirilmesini talep eden hükümet karşıtı bir protesto sırasında ateş yakıldı. (AFP)
TT

Umutsuzluk, şok ve kamuoyu eleştirisi... İsrail'de Gazze savaşına yönelik iç öfke artıyor

Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona erdirilmesini talep eden hükümet karşıtı bir protesto sırasında ateş yakıldı. (AFP)
Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona erdirilmesini talep eden hükümet karşıtı bir protesto sırasında ateş yakıldı. (AFP)

İsrail, Gazze Şeridi'ndeki savaş yeni bir şiddet evresine girerken ülke içinde yaygın bir öfkeyle karşı karşıya.

Sol görüşlü bir politikacı ve İsrail ordusunun eski Genelkurmay Başkan Yardımcısı olan Yair Golan pazartesi günü yaptığı açıklamada, “İsrail aklı başında bir devlet gibi davranmaya geri dönmezse Güney Afrika gibi ülkeler arasında parya olma yolunda ilerliyor” diyerek öfkeye yol açtı.

Golan, İsrail Yayın Kurumu'na verdiği demeçte, “Aklı başında bir devlet sivillere savaş açmaz, çocukları hobi olarak öldürmez ve nüfusu yerinden etmeyi amaçlamaz” dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Golan'ı orduya ve İsrail devletine karşı ‘kışkırtıcılık’ yapmakla ve ‘uydurmaları’ tekrarlamakla suçladı.

Ancak dün İsrail eski Savunma Bakanı Moşe Yaalon daha da ileri giderek X platformunda yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: “Filistinlileri öldürmek bir hobi değil, nihai amacı iktidara tutunmak olan bir hükümet politikasıdır. Bu bizi yıkıma götürüyor.”

Umutsuzluk ve şok

Sadece 19 ay önce, Hamas mensupları sınır tellerini aşarak İsrail'e girdiğinde, İsrail hükümetinin verilerine göre yaklaşık bin 200 kişiyi öldürdüğünde ve 251 kişiyi esir aldığında bu tür açıklamalar imkânsız görünüyordu.

Ancak şimdi Gazze Şeridi harabeye dönmüş durumda, İsrail yeni bir askeri saldırı başlattı ve 11 haftadır Gazze Şeridi'ne uyguladığı ablukayı sona erdirmeyi kabul ettiğini açıklamasına rağmen şu ana kadar çok az yardım ulaştı.

İsrail Kanal 12 televizyonu tarafından kısa süre önce yapılan ankete göre İsraillilerin yüzde 61'i savaşın sona ermesini ve esirlerin geri dönmesini istiyor. Halkın sadece yüzde 25'i çatışmaların genişletilmesinden ve Gazze Şeridi'nin işgal edilmesinden yana.

Eski bir İsrailli esir müzakerecisi olan Gershon Baskin BBC'ye yaptığı açıklamada, Netanyahu'nun halen bir destek tabanı olmasına rağmen, İsrail toplumundaki ruh halinin ‘umutsuzluk, şok ve herhangi bir şeyi değiştirebilme duygusundan yoksunluk’ olduğunu söyledi.

Baskin, “Esir ailelerinin büyük çoğunluğu savaşın sona ermesi ve bir anlaşmaya varılması gerektiğine inanıyor. Küçük bir azınlık ise öncelikli hedefin önce Hamas'ı ortadan kaldırmak, ardından da esirleri kurtarmak olması gerektiğine inanıyor” ifadelerini kullandı.

Savaş karşıtı gösteriler

Geçtiğimiz pazar günü birçoğu ‘Gazze'deki vahşeti durdurun’ yazılı tişörtler giyen ve İsrail hava saldırıları sonucu hayatını kaybeden çocukların fotoğraflarını taşıyan yaklaşık 500 protestocu, İsrail'in yeni saldırısını protesto etmek üzere Sderot kasabasından Gazze sınırına yürüdü.

Göstericilere, İsrail'in Yahudi ve Filistinli vatandaşlarından oluşan küçük ama büyüyen bir savaş karşıtı grup olan Birlikte Duruyoruz (Standing Together) önderlik etti.

Grubun lideri Alon Lee Green, bir yolu kapatmaya çalışırken sekiz kişiyle birlikte gözaltına alındı.

Green BBC'ye şunları söyledi: “Bence İsrail kamuoyunda bir uyanış olduğu açık. Giderek daha fazla insanın açık sözlü bir duruş sergilediğini görebilirsiniz.”

Jfjfj
Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona erdirilmesini talep eden gösterilerden (AFP)

Bir başka Birlikte Duruyoruz aktivisti Uri Feltman, savaşa devam etmenin ‘sadece Filistinli sivillere zarar vermekle kalmayıp, esirlerin ve askerlerin hayatını da tehlikeye attığına ve hepimizin hayatını tehdit ettiğine’ dair artan bir inanç gördüğünü söyledi.

Feltman, “Ruh hali değişiyor, rüzgâr ters yönde esmeye başlıyor” dedi.

Ldlkdk
Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona erdirilmesini talep eden hükümet karşıtı bir protesto sırasında pankart tutan İsrailli protestocular (AFP)

Geçtiğimiz ay, ordunun tüm birimlerinden binlerce İsrailli yedek asker, Netanyahu hükümetini savaşa son vermeye ve Gazze Şeridi’nde kalan esirlerin iadesi için bir anlaşmaya varmaya odaklanmaya çağıran bir bildiri imzaladı.

Uluslararası alanda ise İsrail'in Ekim 2023'te Hamas'ın saldırısına karşılık verme hakkını sürekli olarak savunan Birleşik Krallık, Fransa ve Kanada liderleri, Gazze Şeridi'ndeki yüksek sivil vefat sayısı ve kıtlık uyarılarına yol açan aylardır süren abluka karşısında duydukları dehşeti dile getirdiler.