Beyaz Saray, Trump'ın göçmenlere yönelik ‘faşist söylemini’ kınadı

Eski ABD Başkanı Donald Trump Nevada'daki kampanya mitinginde (AFP)
Eski ABD Başkanı Donald Trump Nevada'daki kampanya mitinginde (AFP)
TT

Beyaz Saray, Trump'ın göçmenlere yönelik ‘faşist söylemini’ kınadı

Eski ABD Başkanı Donald Trump Nevada'daki kampanya mitinginde (AFP)
Eski ABD Başkanı Donald Trump Nevada'daki kampanya mitinginde (AFP)

Beyaz Saray, ABD eski Başkanı Donald Trump'ın göçmenler için sarf ettiği “Ülkemizin kanını emiyorlar” açıklamasını ‘faşist’ söylem olarak nitelendirerek kınadı.

Beyaz Saray ayrıca Trump'ı geçtiğimiz Cumartesi günü New Hampshire’de düzenlenen bir miting sırasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'den alıntılar kullandığı için ‘diktatörleri övmekle’ suçladı. Cumhuriyetçi Trump, 2024 seçimlerini kazanmak isteyen Demokrat rakibi Başkan Joe Biden'ın karşısına yeniden çıkmak istiyor.

Beyaz Saray Sözcü Yardımcısı Andrew Bates konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Şiddet yanlısı faşistlerin ve beyaz ırkın üstünlüğünü savunanların iğrenç söylemlerini tekrarlamak ve hükümetle aynı fikirde olmayanları baskı altına almakla tehdit etmek tüm ABD’lilerin onuruna ve haklarına, demokrasimize ve kamu güvenliğine yönelik tehlikeli saldırılardır” ifadelerini kullandı.

Bates, bunun ABD’liler olarak savundukları her şeyin tam tersi olduğunu vurguladı.

Göç konusu, önümüzdeki Kasım ayında yapılması planlanan ABD başkanlık seçimleri yaklaşırken en ayrıştırıcı konulardan birini oluşturuyor.

Trump seçim mitingi konuşmasında, “Gerçek sayının 15 veya 16 milyon kişi olduğunu düşünüyorum. Ülkemizin kanını zehirliyorlar” diyerek, bu konuda daha çok çaba sarf edilmesi gerektiğini vurguladı.

Trump ayrıca, kendisine yönelik suç duyurularını ‘siyasi zulüm olarak nitelendirerek, daha önce Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesine rağmen övdüğü Putin'den alıntı yaptı.

Cumhuriyetçi milyarder, “Vladimir Putin bile Biden'ın siyasi rakibine yönelik siyasi saikli zulmünün Rusya için çok iyi olduğunu, çünkü bunun ABD’nin siyasi sisteminin çürümüşlüğünü gösterdiğini söylüyor” dedi.

New Jersey eski Valisi Chris Christie, CNN'e yaptığı açıklamada, Trump için, "Daha çılgın bir hal aldı. Bu ülkedeki göçmenler hakkında böyle konuşan biriyle Biden’ı yenemeyiz” dedi.

Ancak Trump'ın müttefiki Lindsey Graham, eski başkana desteğini ifade ederek, "Göç konusunu doğru bir şekilde ele aldığımız sürece insanların kullandığı dil umurumda değil” dedi.

81 yaşındaki Biden, 77 yaşındaki Trump'a yönelik doğrudan eleştirisini yoğunlaştırarak onu demokrasiye yönelik bir tehdit olarak nitelendirdi. Anketler ise Biden’ın seçimlere bir yıldan az bir süre kala emlak imparatorunun gerisinde kaldığını gösteriyor.

Geçtiğimiz ay 2020 seçimlerinde Trump'ı mağlup eden Biden, Cumhuriyetçi lideri, rakiplerini ‘haşere’ olarak tanımlayarak Nazi lideri Adolf Hitler'in tutumlarını tekrarlamakla suçlamıştı.



Çin, kamu çalışanlarının pasaportlarını neden topluyor?

Pekin'in yurtdışına gitmek isteyen kamu görevlilerinin yabancılarla temas etmesinden korktuğu iddia ediliyor (AFP)
Pekin'in yurtdışına gitmek isteyen kamu görevlilerinin yabancılarla temas etmesinden korktuğu iddia ediliyor (AFP)
TT

Çin, kamu çalışanlarının pasaportlarını neden topluyor?

Pekin'in yurtdışına gitmek isteyen kamu görevlilerinin yabancılarla temas etmesinden korktuğu iddia ediliyor (AFP)
Pekin'in yurtdışına gitmek isteyen kamu görevlilerinin yabancılarla temas etmesinden korktuğu iddia ediliyor (AFP)

Ülkedeki "ideolojik sadakat" ve "siyasi disiplini" artırmayı amaçlayan Pekin; aralarında ilkokul öğretmenleri, hemşireler ve alt kademedeki pozisyonlarda görev yapanların da bulunduğu kamu çalışanlarının yurtdışı seyahatlerini zorlaştırıyor. 

New York Times'ın (NYT) haberine göre çok sayıda kişiden pasaportlarını iade etmeleri istendi.

Kişisel nedenlerle de olsa Çin topraklarının dışına çıkmaya niyetlenenlerin birden fazla makamdan onay alması gerekiyor. 

Bazı emekliler, pasaportlarını geri almak için iki yıl beklemek zorunda kalıyor. 

Yaşadıkları kentten ayrılmak isteyenlerin sosyal medya hesaplarını yetkililere göstermesi de beklenebiliyor. 

Çin'in güneyindeki bir ilkokulda edebiyat dersleri veren Tina Liu, işe girerken "Okulun izni olmadan yurtdışına seyahat etmek kovulma nedenidir" maddesinin de olduğu bir sözleşmeyi imzaladığını aktarıyor. 

Sonrasında çalışanların olduğu bir grup sohbetine şu mesaj gelmiş:

Üst makamların düzenlemelerine göre öğretmenler disiplin konusundaki farkındalıklarını güçlendirmeli. Şu anda herhangi bir yurtdışı tatiline izin vermeyeceğiz.

Pasaportlarını teslim etmesi istenenler, bir hafta içinde bu talebe yanıt vermezse 5 yıla varan sürelerde seyahat yasağı alabiliyor.

Pekin bu politikaları ulusal güvenlik, yolsuzlukla mücadele ve masrafları kısma gibi gerekçelerle uyguladığını savunsa da hassas bilgiye sahip olmayan bireylerin de artan biçimde bu durumdan etkilendiği bildiriliyor. 

Bazı yerel yönetimlerin en fazla üç kişinin birlikte dışarıda yemek yemesine izin verdiği öne sürülüyor. 

7 kamu çalışanıyla konuşan NYT, dış istihbarat örgütlerine dair korkuların Çin'de paranoyaya dönüştüğünü savunurken, bu durumun Pekin'in dış yatırım ve yabancı turist çekme arzusuyla bağdaşmadığını belirtiyor. 

Çin dışındaki üniversitelerden mezun olanların kamuda iyi kariyerler yapmalarını sağlayabilecek işlere alınmadığı da Amerikan gazetesinin haberinde iddia ediliyor. 

Hong Kong Şehir Üniversitesi'nden Dongshu Liu, Pekin'in orta kademe yöneticilere baskı yaparken net kanunlar sunmadığını, bu durumun da riskli olabilecek her şeyin yasaklanmasıyla sonuçlandığını söylüyor:

ABD-Çin ilişkileri ve rekabet yüzünden Çin toplumunun yabancı ülkelere karşı daha hassas olduğunu söylemek mümkün. Dış ülkelere dair her şeyi riskli görüyorlar.

ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü şubatta yaptığı açıklamada Pekin'in Çin yurttaşlarının seyahat hakkına keyfi kısıtlamalar getirdiğini bildirmişti. Tibetliler ve Uygurların yoğun olduğu yerlerdeki uygulamaların ülkenin başka yerlerine yayıldığı da vurgulanmıştı.

Independent Türkçe, New York Times, İnsan Hakları İzleme Örgütü