İsrail yeni esir değişimine hazır: Tel Aviv üç prensibe göre müzakerelere devam etmek istiyor

 Refah'tan çekilen bir fotoğraf, İsrail bombardımanı sırasında Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'un üzerinde yükselen dumanları gösteriyor (AFP)
Refah'tan çekilen bir fotoğraf, İsrail bombardımanı sırasında Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'un üzerinde yükselen dumanları gösteriyor (AFP)
TT

İsrail yeni esir değişimine hazır: Tel Aviv üç prensibe göre müzakerelere devam etmek istiyor

 Refah'tan çekilen bir fotoğraf, İsrail bombardımanı sırasında Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'un üzerinde yükselen dumanları gösteriyor (AFP)
Refah'tan çekilen bir fotoğraf, İsrail bombardımanı sırasında Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'un üzerinde yükselen dumanları gösteriyor (AFP)

İsrail, yeni bir esir değişimi anlaşması isteği konusunda olumlu sinyaller verdi ancak Hamas, savaş durmadan herhangi bir anlaşmayı tartışmaya hazır olmadığını açıkladı. İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog büyükelçilerle yaptığı toplantıdaki konuşmasında, Tel Aviv’in tutukluların serbest bırakılmasına izin vermek için yeni bir insani ateşkes düzenlemeye hazır olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı, “Ve sorumluluk tamamen (Hamas lideri Yahya) Sinvar ve (diğer) Hamas liderlerine aittir. Gazze'deki tutuklular arasında onlarca kritik durumda olan insan var” ifadesini kullandı.

T4H56
Filistinli mahkum Marah Bakir, Hamas ile İsrail arasındaki mahkum değişimi anlaşmasında serbest bırakıldıktan sonra ( Reuters)

İsrail mahkum değişim anlaşmasını ilerletmeye çalışıyor. İsrail istihbarat teşkilatı Mossad'ın direktörü David Barnea, CIA direktörü William Burns ve Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurahman Al Sani ile Pazartesi günü Varşova'da bir araya gelerek İsrail'in İsrail'le ilgili müzakerelerini yeniden başlatma girişiminde bulundu.

Tehlikeli esirler

Geçtiğimiz ay Doha, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu Filistinli mahkumların ‘1'e 3’ formülüne göre serbest bırakılması karşılığında Gazze Şeridi'ndeki İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasına yol açan müzakerelere arabuluculuk yaptı. Ateşkes 7 gün sürdü. Hamas, İsrailli bazı rehinelerin orduda görev yapmış erkek, kadın askerler ve yaşlılar olduğunu, sivillere uygulanan değişimin onlar için geçerli olmadığını, bedelinin yüksek olduğunu, bunun da savaşı durdurmak ve İsrail cezaevlerindeki Filistinli mahkumları bırakmak olduğunu söylüyor.

RGT
Göstericiler Hamas'ın elindeki rehinelerin fotoğraflarını açıyor (Reuters)

İsrailli bir yetkili, Tel Aviv'in yeni bir mahkum değişim anlaşması kapsamında cinayetten hüküm giymiş olanlar da dahil olmak üzere ‘tehlikeli’ kategoride sınıflandırılan Filistinli mahkumları serbest bırakmaya hazır olduğunu söyledi. Yedioth Ahronoth gazetesi, Hamas'ın talep ettiği yüksek bedelin bilincinde olarak İsrail'in yeni bir anlaşmaya varmaya karar verdiğini ve önceki anlaşmada serbest bırakılanlardan daha önemli mahkumların serbest bırakılmasından vazgeçilip vazgeçilmeyeceğini düşündüklerini aktardı. Haberde, İsrail'dekilerin müzakerelerin kara harekatı üzerinde olası bir etkisi de dahil olmak üzere riskler içerdiğinin farkında olduğu kaydedildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Galant, Hamas'ın işine yarayacak tek şeyin askeri baskı olduğunu söylerken, Hamas savaş altında anlaşma olmayacağını söylüyor.

Üç rehine öldürüldü

Yedioth'a göre İsrail yönetimi, geçtiğimiz Cuma günü esirlerden üç kişinin ordu tarafından yanlışlıkla vurularak öldürülmesinin ardından anlaşmaya varmaya karar verdi. Böylece, esaret altında öldürülen rehinelerin sayısı artarken, ordunun cenazeleri ailelerine teslim ettiği açıklandı.

Yedioth'a göre İsrail üç prensibe göre müzakerelere devam etme kararı aldığını söyledi:

Birincisi, Hamas'la yapılacak her türlü müzakere savaş altında olacak ve kaçırılan insanlar geri dönmeden ateşkes olmayacak.

İkincisi, anlaşma kaldığı yerden devam edecek yani kadın esirlerin dönüşü konusunda taviz verilmeyecek.

Üçüncü ise, İsrail, serbest bırakmanın her kategori için net kriterlere göre yapılması konusunda ısrarcı.

İsrail bunun kadınlar ve hastaların yanı sıra kaçırılan yaşlıları da geri getirmeyi sağlayacağını umuyor.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre, İsrailli bir siyasi yetkili, "Önümüzdeki günler belirleyici olacak ve baskılarla şekillenecek" dedi. Hamas'ın cevabını bekleyen İsrail, topun kendilerinde olmadığını söylüyor. Bu kapsamda Mossad şefi gerekli adımları attıklarını ve artık baskının ABD'den Katar'a, Katar'dan da Hamas'a kayacağını belirtti.

Savaş altında müzakereler

Ancak Hamas, savaş devam ederken hiçbir müzakerenin yapılmayacağını söyleyerek İsrail’e yanıt verdi. Hamas üst düzey yetkilisi Basim Naim, Hamas’ın tutumunun değişmediğini ifade ederek, “Saldırganlık sona ermeden tutuklularla ilgili herhangi bir müzakere yapılmayacak. Halkımızın üzerindeki yükü hafifletecek her türlü girişime açığız” dedi. İsrail yönetimi ise askeri baskı ve aracı ülkelerin baskısıyla Hamas'ın tutumunun değişeceğini iddia ederek, “Çark yeniden dönmeye başlıyor" değerlendirmesinde bulundu.

Hamas’a yakın medya kuruluşları, Hamas heyetinin önümüzdeki günlerde Mısır'ın başkenti Kahire'yi ziyaret edeceğini bildirdi. Kaynaklar Quds Network'e heyetin Mısırlı yetkililerle görüşeceğini söyledi. Kaynaklara göre heyette üst düzey isimler yer alacak.

Kaynaklara göre, Hamas hareketinin ilk saflarından liderlerin yer alacağı heyet Gazze Şeridi dışından Kahire'ye gelecek. Daha önce Hamas hareketinin liderlerinden, Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye başkanlığında üst düzey bir heyet Mısır'a gitmişti. Bu, Gazze'deki savaşın başlangıcından bu yana yapılan ikinci ziyaret olacak.



İran basını: Kaani hala hayatta ve Tahran'da halk mitingine katıldı

DMO’ya bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (DPA)
DMO’ya bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (DPA)
TT

İran basını: Kaani hala hayatta ve Tahran'da halk mitingine katıldı

DMO’ya bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (DPA)
DMO’ya bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (DPA)

İran'ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı dün İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) yurtdışı operasyonlarını yürüten Kudüs Gücü Komutanı Tuğgeneral İsmail Kaani'nin hayatta olduğunu bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Mehr’den aktardığı habere göre, 12 gün önce İsrail'in İran'a düzenlediği saldırıların başında diğer üst düzey askeri komutanlarla birlikte öldürüldüğü bildirilen Kaani, dün öğleden sonra İran Silahlı Kuvvetleri’ne destek amacıyla başkent Tahran’ın merkezindeki İnkılap Meydanı’nda düzenlenen halk mitingine katıldı.

İsrail ordusu, 13 Haziran Cuma günü şafak vakti İran'a düzenlediği saldırılarda 20'den fazla üst düzey askeri komutanı öldürdüğünü açıklamıştı.

Ardından ABD Başkanı Donald Trump, dün sabah İsrail ile İran arasında ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girdiğini duyurdu.

İsrail, askeri operasyonların hedef aldığı İranlı yetkililerin listesini yayınladı. DMO'nun dış operasyonlardan sorumlu Kudüs Gücü Komutanı Kaani'nin akıbeti merak konusu oldu.

New York Times gazetesinin İran muhabiri, geçtiğimiz cuma günü İranlı kaynaklardan, Kaani'nin İsrail'in İran'a düzenlediği saldırıda öldürüldüğünü aktarmıştı.

New York Times gazetesinin İsrail muhabiri Ronen Bergman pazar günü yayınlanan makalesinde şöyle yazdı:

“İsrail'in İran'a saldırısından bir ay önce, istihbarat ve savunma kurumlarının en üst düzeylerinde, Mossad'ın “Tebş'in listesinde kimler yer alacak?” şeklindeki sorusuna ilişkin yoğun tartışmalar yaşandı.”

Mossad'ın pasif ooperasyonlar için kullandığı bir terim olan ‘tebş’ ifadesi, Bergman'ın X platformunda yayınladığı yazıya göre suikast, tasfiye veya hedefli engelleme için kullanılan kod ad.

‘Mutluluk’ olarak nitelendirilen listeye dikkati çeken Bergman, bu toplantılara katılanlardan biri tarafından da bu şekilde adlandırılan listeye İranlı liderlerin dahil edilmesinin ‘rütbeleri ve uygun bir fırsatın ortaya çıkması’ şeklindeki iki faktöre bağlı olduğunu belirtti.

Bergman, yazısını şöyle sürdürdü:

“Tartışma tek bir isim üzerine yapılmıyordu. Aksine, listeyi okuduğu takdirde en çok rahatsız olacak kişinin o olduğu kesindi, çünkü listeye alınmaması konusunda tam bir fikir birliği vardı, o kadar zahmete değmeyeceği düşünülüyordu.”

Bergman, Kaani’nin bilinmeyen akıbeti ve hava saldırılarında öldürülmüş olabileceği ihtimaliyle ilgili olarak “İsrail, onun yüksek konumuna rağmen etkisinin hissedilmediğini ve bu nedenle ölümünün önemli bir etkisi olmayacağını değerlendirdi” ifadelerini kullandı.