Bir süre önce Husiler tarafından füze saldırısı düzenleyen Norveç tankeri. (AFP)
Uluslararası şirketler ve uzmanlar, Kızıldeniz'deki Husi saldırılarını önlemek için Ümit Burnu çevresinde seyreden gemilerin, Afrika limanlarında bürokratik işlemler, trafik sıkışıklığı ve kötü tesisler nedeniyle yakıt ikmali ve malzeme tedarikinin nerede yapılacağı konusunda kolay olmayan seçimlerle karşı karşıya kaldığını vurguluyor.
Mayıs ayında yayınlanan Dünya Bankası 2022 Endeksi’n göre konteyner hacmi bakımından Afrika'nın en büyük limanlarından biri olan Durban, Cape Town ve Ngora'nın da aralarında bulunduğu Güney Afrika'nın en büyük limanları uluslararası alandaki en kötü performans gösteren limanları arasında yer alıyor.
Lojistik ve tedarik zinciri danışmanı Alessio Lencioni Reuters'e yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Durban, şu anki haliyle bile halen Afrika'nın en gelişmiş ve en büyük limanı olduğundan, Kıta etrafında rotasını değiştiren gemilerin yanaşma ve yakıt ikmali gibi seçenekleri sınırlı.”
Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Lencioni ayrıca, Kenya'daki Mombasa ve Tanzanya'daki Darus Selam gibi Ümit Burnu rotası üzerindeki diğer büyük Afrika limanlarının önümüzdeki iki hafta içinde beklenen trafik sıkışıklığının üstesinden gelmek için gerekli ekipmana sahip olmadığına dikkat çekti.
En büyük denizcilik şirketlerinden biri olan Danimarkalı Maersk, rotasını Ümit Burnu’na çeviren gemilerin mümkün olduğunca yalnızca kalkış limanında ve son varış limanında yakıt ikmali yapmaya çalışacağını duyurdu. Şirket Sözcüsü, yolda durma ihtiyacı duyulması halinde ise duruma göre karar verileceğini, öncelikli seçeneklerinin Walvis Bay (Namibya) ve Mauritius'taki Port Louis limanları olduğunu kaydetti.
Trump bir sonraki FED başkanını erken açıklayacak mı?https://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5158532-trump-bir-sonraki-fed-ba%C5%9Fkan%C4%B1n%C4%B1-erken-a%C3%A7%C4%B1klayacak-m%C4%B1
Trump bir sonraki FED başkanını erken açıklayacak mı?
FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)
ABD Başkanı Donald Trump, 11 ay sonra görev süresi dolacak olan Jerome Powell'ın yerine FED'in yeni başkanı olarak seçeceği ismi alışılmadık bir şekilde erken açıklamayı düşünüyor.
Wall Street Journal'ın (WSJ) yakın tarihli bir haberinde yer alan bu karar, Trump'ın yönetim kurulunun faiz oranlarını düşürme konusundaki yavaş yaklaşımından duyduğu hayal kırıklığının bir sonucu olarak ortaya çıktı. Powell'ın halefi, üç ila dört aylık geçiş döneminin çok öncesinde, bu yaz ya da eylül veya ekim aylarında açıklanabilir.
FED Başkanı Jerome Powell, FED Yönetim Kurulu toplantısında (EPA)
Trump'ın mevcut para politikasına karşı sabırsızlığının artması, onu seçim sürecini hızlandırmayı düşünmeye sevk etti. Şarku’l Avsat’ın WSJ’den aktardığına göre erken bir duyuru, başkan adayının mayıs ayında resmi olarak göreve başlamadan önce bile piyasa beklentilerini etkilemesine ve para politikasını yönlendirmesine olanak sağlayabilir.
Favori adaylar
FED başkanlığı için aralarında şu isimlerin de bulunduğu çok sayıda kişi yarışıyor:
Kevin Warsh: Eski bir FED yöneticisi ve Başkan George W. Bush'un danışmanı olan Warsh favoriler arasında. Trump, Warsh ile sekiz yıl önce bu pozisyon için ve geçen sonbaharda da Hazine Bakanlığı için görüşmüştü. Geçmişte bir ‘şahin’ (istihdamdan çok enflasyonla ilgilenen) olarak tanınmasına rağmen Warsh geçtiğimiz günlerde Trump'ın erken bir aday göstermesi halinde şaşırmayacağını belirtti. Ancak Trump'a yakın bazı isimler Warsh'ın fazla bağımsız olacağından endişe ediyor.
Kevin Hassett: Ulusal Ekonomi Konseyi'nin şu anki direktörü olan Hassett'in bu göreve ilgisiz olduğu bildirildi.
Scott Bessent: ABD Hazine Bakanı'nın ismi çeşitli adayların müttefikleri tarafından dillendiriliyor. Uzun süredir yatırımcı olan Bessent, kamuoyu önünde mevcut görevine bağlı olmasına rağmen FED Başkanı olma fikrine sıcak baktığını ifade etti. Temsilcilere “Başkan Trump ne isterse onu yapmaktan mutluluk duyacağını” söyledi.
David Malpass: Trump'ın ilk döneminde atadığı Dünya Bankası eski başkanı, düşük faiz oranlarını desteklemesi ve FED'in ‘eski’ modellerini eleştirmesi nedeniyle Başkan'ın gözüne girmeyi başardı.
Christopher Waller: FED Yönetim Kurulu Üyesi Waller, Trump tarafından 5 yıl önce FED Yönetim Kurulu’na atanmış olsa da zayıf bir aday olarak görülüyor. Waller, yönetimin büyüme odaklı bir para politikası arzusu doğrultusunda, temmuz sonundaki bir sonraki FED toplantısında mümkün olan en kısa sürede faiz indirimi çağrısında bulunan ilk isim olarak Beyaz Saray'ın dikkatini çekti.
Beyaz Saray'ın tutumu ve FED'in bağımsızlığı
Beyaz Saray Sözcüsü Kush Desai, yönetimin ‘ekonomik büyümeyi, istihdamı ve yatırımı hızlandırmak için zemin hazırladığını ve para politikasının bu gündemi tamamlama ve ABD'nin ekonomik toparlanmasını destekleme zamanının geldiğini’ belirtti.
FED Başkanı Jerome Powell, FED Yönetim Kurulu'nun bir toplantısına başkanlık ederken (AFP)
Siyasi baskılara rağmen FED Başkanı Jerome Powell, siyasetin Merkez Bankası’nın görüşlerini etkilemediğini sürekli olarak savundu. Powell bir Senato komitesine verdiği demeçte, faiz oranlarını düşürme konusundaki temkinli yaklaşımını şu sözlerle savundu: “Eğer burada bir hata yaparsak, bedelini insanlar öder... ödeyecektir.”
Erken açıklamanın riskleri ve dinamikleri
Erken bir açıklama, hem Trump hem de gelecek başkan için potansiyel dezavantajlar barındırıyor. Bu adım yeni başkanı zor bir duruma sokabilir, potansiyel olarak gelecekteki meslektaşlarının kamuoyu önünde eleştirilmesine yol açabilir veya çok uyumlu olarak algılanabilir, bu da Senato onayını tehlikeye atabilir. Ekonomist Douglas Rediker'in belirttiği gibi, ‘Trump seçimini ne kadar erken yaparsa, o kişinin karşılaşacağı zorluklar o kadar artar ve Powell'ın gerçek halefi olma ihtimali o kadar azalır.’
Dahası, Powell'ın FED'deki görev süresi 2028 yılına kadar devam ediyor, yani başkan olarak görev süresi sona erdikten sonra 18 ay daha Yönetim Kurulu’nda kalmayı seçebilir, ki o bu konuda yorum yapmayı reddetti.
Trump'ın sadık bir başkan arzusu, daha kolay bir faiz politikası isteğiyle uyumlu olsa da, mevcut Yönetim Kurulu üyeleri görevden erken ayrılmadığı sürece üyelerin çoğunluğunu atayamayacağı için, 12 üyeli faiz belirleme komitesini etkilemekte büyük bir zorlukla karşı karşıya. FED, Başkan Richard Nixon'ın faiz oranlarını düşük tutması için FED Başkanı’na gizlice baskı yaptığı 1970'lerden bu yana bağımsızlığını şiddetle koruyor.