Ukrayna savaşı, Suriyeli paralı askerlerin Rus vatandaşlığı alabilmesi için bir ‘kapı’

Moskova yönetimi altında askerlik için başvuruda bulunan kişilerin, Şam’daki rejim tarafından zorunlu hizmete veya herhangi bir hizmete tabi olmaması gerekiyor

Rusya, 2015’in sonlarında resmen Suriye savaşına dahil oldu (Independent Arabia)
Rusya, 2015’in sonlarında resmen Suriye savaşına dahil oldu (Independent Arabia)
TT

Ukrayna savaşı, Suriyeli paralı askerlerin Rus vatandaşlığı alabilmesi için bir ‘kapı’

Rusya, 2015’in sonlarında resmen Suriye savaşına dahil oldu (Independent Arabia)
Rusya, 2015’in sonlarında resmen Suriye savaşına dahil oldu (Independent Arabia)

Abdulhalim Süleyman  / Moskova

Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş devam ederken, her iki tarafın saflarına, uluslararası tanıma göre ‘paralı askerler’ olarak bilinen yabancı savaşçıların katılımı artıyor. Rus medyası, genellikle bu kategorideki savaşçıların varlığı hakkında haber yapmazken, Ukrayna cephelerinde Rus ordusunun yanında savaşan bir dizi yabancı ve Arap paralı askerin bulunduğunu ortaya çıkardı.

Bu haberin yayınlandığı zamanlarda Suriye muhalefet medyası da, Rusya’nın cazip aylık yardımlar ve maaşlar karşılığında paralı askerlerin Rus ordusuna katılmasını sağlayan yerel aracılar ile kendi kuvvetlerine Suriyeli paralı askerleri almaya devam ettiğini aktardı.

Suriyelilerin paralı asker olarak Rusya’nın safında savaşa katılması yeni bir şey olmasa da, yerel aktivistlerin aktif olduğu Süveyda 24 internet sitesi, son zamanlarda yeni Rus güvenlik şirketlerinin, rejimin kontrolü altındaki çeşitli valiliklerde yeni Suriyeli paralı askerleri işe aldığını ortaya çıkardı.

Siteye göre, bir kısmı Süveyda’dan olmak üzere onlarca genç birkaç gün önce Suriye’ye ait sivil bir uçakla Lazkiye Havalimanı’ndan Moskova Havalimanı’na gitti. Bu gençler, adı açıklanmayan yeni bir Rus güvenlik şirketi ile askeri personel alımı sözleşmeleri imzaladı. Kayıtları, ‘işe alım görevlisi’ olarak bilinen Ruslarla aracılık sağlayan bir kişi üzerinden yapıldı. Söz konusu aracılar daha önce de Rus güvenlik şirketlerinde, Libya’da savaşmak üzere diğer Suriyeli gençleri işe almak için çalışıyordu.

Uçuşun detayları ile ilgili olarak, sivil uçağın yeni askerleri Moskova Havalimanı’na indirdiği, varışlarının ardından İlyuşin askeri uçağının onları dünyanın en soğuk bölgelerinden biri olarak kabul edilen Sibirya bölgesindeki bir şehre taşıdığı ortaya çıktı.

Gençler, gönderildikleri bölgenin herhangi bir çatışma bölgesinden uzak olması nedeniyle, kendilerine verilen görevlerin niteliğini bilmeden, nakledildikleri şehrin içindeki binalarda toplandı.

Diğer yandan genç Suriyelilerin işe alınması için, en az bir yıl geçerli pasaport, seyahat izni veya zorunlu askerlik bölümünden alınan durum beyanı içeren bir dizi belge sunmaları gerekiyor.

Suveyda24 Genel Yayın Yönetmeni Rayan Maruf, bu gençlerin işe alınmasını sağlayan arabulucunun da hiçbir sebeple Suriye rejim yetkilileri tarafından aranmayan ayrıca Şam’daki Askeri İstihbarat Bölümü’nden güvenlik onayı almış olması gerektiğini belirtti.

Maaşlar hakkında şüpheler

Suriyeli gençlerin paralı asker olarak işe alındığını ortaya çıkaran kaynaklar, sözleşme metninin Rusça yazılması nedeniyle gençlerin imzalanan sözleşmelerin içeriği konusunda bilgi sahibi olduklarından şüphelendiklerini belirtti. Ancak bununla birlikte bazılarının, Sibirya bölgesi yetkilileri tarafından kendilerine Rus pasaportları verileceğine yönelik bilgi sahip oldukları da aktarıldı.

Maruf, ihtiyaçlar, kötü koşullar ve düşük maddi gelirin bu gençleri Ruslar için paralı asker olarak çalışmaya ittiğini, sadece ‘durumlarını iyileştirmek istediklerini daha fazlasını istemediklerini’ belirtti. Aynı amaç için farklı bölgelerden toplanan yüzlerce genç Suriyeliyi Rus topraklarına taşıyacak birçok uçuşun yapılmasının beklendiğini de vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığına göre gazeteye konuşan Maruf, geçen Aralık ayında iki grup Suriyeli paralı askerin Lazkiye Havaalanından Moskova’ya gittiklerinin belgelendiğini belirtti. Her uçuşta, Süveyda dahil Suriye rejiminin kontrolündeki farklı bölgelerinden 40 ila 50 kişinin bulunduğunu, önümüzdeki hafta yapılacak bir uçuş hakkında bilgi aldıklarını da anlattı.

Bu paralı askerlere ödenmesi beklenen maaşlarla ilgili olarak, Suriye’de kayıt sözleşmeleri yapan işe alım görevlilerinin, gönüllülere Rus parası cinsinden 2 bin ila 2 bin 200 dolar arasında değişen aylık maaş verileceği yönünde söz verdiğini söyledi. Ancak Maruf, ‘mümkün olan en fazla sayıda gönüllüyü çekmek amacıyla’ işe alım görevlilerinin bu sayıyı abarttığını öne sürerek, verilen para hakkında şüpheli olduğunu zira daha önce Libya konusunda da böyle olduğunu belirtti.

Düzenli ordu aracılığıyla askere alma

İlgili bir bağlamda, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) Rami Abdurrahman, Rus kuvvetlerinin Tuğgeneral Suheyl el-Hasan liderliğindeki ‘25. Özel Kuvvetler Tümeni’nden daha fazla üyeyi eğitmeye ve onları savaşa katılmak üzere Ukrayna'ya transfer etmeye devam ettiğini bildirdi.

Rus kuvvetlerinin, maaşla işe alındıktan sonra Ukrayna’daki askeri operasyonlara katılmak üzere paraşüt atlama eğitimi alan ve sonrasında Hmeymim Askeri Havalimanı’na nakledecek savaşçıları denetlediğini aktardı.

25. Özel Kuvvetler Tümeni’nin fiili olarak Eylül 2022'’nin ortalarında Ukrayna’da savaşa girdiğini belirten Abdurrahman, Ukrayna’da Rusların safında öldürülen Suriyelilerin sayısının 9’a ulaştığını, Moskova’nın Kiev’e karşı silah altına alıp oraya naklettiği Suriyelilerin sayısı da 2 bini bulduğunu belirtti.

Rus vatandaşlığı savaşmak için bir teşvik

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’da Moskova adına savaşan yabancıların kendileri ve aileleri için ülkesinin vatandaşlığını almalarına izin veren bir kararname çıkartmıştı.

Kararnameye göre, Moskova’nın Ukrayna’da ‘özel askeri operasyon’ olarak adlandırdığı operasyona katılmak üzere sözleşme imzalayan kişiler kendileri, eşleri, çocukları ve ebeveynleri için Rus pasaportu başvurusunda bulunabilir ve bunun için en az bir yıl süreyle askere kayıtlı olduklarını kanıtlayan belgeleri sunmaları gerekiyor.

Düzenli ordu veya diğer askeri oluşumlarla sözleşme imzalayan hak sahibi kişilerin listesi, Wagner özel güvenlik grubu gibi grupları da kapsayabiliyor.

Bu adım ile, askeri deneyimi olan yabancıların Rus ordusu saflarına katılmak üzere başvuruda bulunmaları için ek teşvikler sağlamak üzere çalışıldığı görülüyor.

Uluslararası perspektifte bu bir suç

Paralı Askerlerin İstihdamı, Kullanımı, Finansmanı ve Eğitimine Yönelik Uluslararası Sözleşme, paralı askerler gruplarının oluşturulmasını ve ülkeler arasındaki çatışmalarda bunların kullanılmasını yasaklayan en önemli ve en yeni uluslararası anlaşmalardan ve belgelerden biri sayılıyor.

Anlaşma 1989 yılında kabul edildi ve 2011 yılında yürürlüğe girdi. Bu anlaşmayı onaylayan ülkelerden biri de Suriye’ydi. Ayrıca uluslararası insancıl hukukla birlikte uluslararası ve bölgesel anlaşmalar, paralı askerlerin savaş ve çatışmalarda kullanılmasını suç sayıyor, ancak görünüşe göre savaşların tarafları, ne pahasına olursa olsun zafere ulaşmaya çalışıyor ve söz konusu anlaşmaları ve yasaları dikkate almıyor.



Dünya basınından özetler: İsrail, İran rejimini nasıl değiştirmek istiyor?

İran'ın Tel Aviv'e attığı balistik füzeler, İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemini harekete geçirdi (AP) 
İran'ın Tel Aviv'e attığı balistik füzeler, İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemini harekete geçirdi (AP) 
TT

Dünya basınından özetler: İsrail, İran rejimini nasıl değiştirmek istiyor?

İran'ın Tel Aviv'e attığı balistik füzeler, İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemini harekete geçirdi (AP) 
İran'ın Tel Aviv'e attığı balistik füzeler, İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemini harekete geçirdi (AP) 

İsrail ve İran arasındaki saldırılar sürerken, dünya basınındaki analizlerde Tel Aviv yönetiminin Tahran'da rejim değişikliğinin peşinde olduğu yazılıyor.

Reuters'ın analizinde, İsrail'in saldırılarda sadece İran'daki nükleer tesisleri değil, üst düzey askeri yetkilileri de hedef alarak Tahran yönetiminin "hem ülke içindeki hem de bölgedeki müttefikleri nezdindeki güvenilirliğini azaltmayı amaçladığı" belirtiliyor.

İran devlet medyasının aktardığına göre saldırılarda Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, Devrim Muhafızları Genel Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami ve İsrail'e yönelik saldırıları komuta eden isimlerden General Gulam Ali Reşid öldürüldü. Ayrıca operasyonda 6 nükleer bilim insanı da yaşamını yitirdi.

ABD'li düşünce kuruluşu Washington Yakın Doğu Politikası Enstitüsü'nden Michael Singh, şu değerlendirmeleri paylaşıyor:

İsrail'in bunu yapmasının nedenlerinden birinin rejimi değiştirmek olduğu düşünülüyor. İran halkının ayaklanmasını görmek istiyorlar.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da dünkü saldırıların ardından yaptığı açıklamada İranlıları rejime karşı ayaklanmaya çağırmıştı.

Diğer yandan analizde, İran halkı arasında onlarca yıldır süren İsrail düşmanlığının, Netanyahu'nun beklediği desteği almasını güçleştireceğine dikkat çekiliyor. Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump'ın, İsrail'in yanında yer alırken Tahran'da rejim değişikliği istediğine dair hiçbir işaret vermediği vurgulanıyor.

BBC'nin analizinde de İsrail'in bu saldırılarla İran'da "zincirleme reaksiyon" oluşturarak rejimi yıkmayı hedeflediği belirtiliyor. Ancak Netanyahu yönetiminin "büyük bir kumar" oynadığı yazılıyor.

Tahran'ın çok daha çatışmacı bir pozisyon almasıyla misillemelerin uzun süreli bir savaşa evrilebileceği belirtiliyor. Öte yandan İran'da rejimin çökmesi halinde 90 milyon nüfusa sahip ülkenin kaosa sürükleneceği, bunun da tüm Ortadoğu'yu etkileyeceği ifade ediliyor.

Wall Street Journal (WSJ) da İran'ın dini lideri Ali Hamaney'in yaklaşık 40 yıllık rejiminin "varoluşsal bir tehlikeyle" karşılaştığını yazıyor. İsrail saldırıları sonucu üst düzey askeri yetkililerini kaybeden İran'ın Tel Aviv yönetimine kuvvetli misillemeler yapamayabileceği ifade ediliyor. Ayrıca Hamaney'in Kızıldeniz'deki gemilere ya da ABD'nin çıkarlarını Ortadoğu'da temsil eden birimlere saldırmaktan büyük ihtimalle kaçınacağı belirtiliyor.

Kaliforniya'daki Donanma Yüksek Lisans Okulu'ndan Afshon Ostovar, şu değerlendirmeleri yapıyor:

Hamaney kendine karşı dürüst olursa, yenilgiye uğradığını kabul edecektir. Uğruna çalıştığı her şey gözlerinin önünde dağılıp gidiyor. Yönettiği gemi karaya oturdu.

New York Times (NYT) ise Tahran'ın İsrail saldırısını öngöremediğini yazıyor. İran'ın, ABD'yle nükleer müzakerelerin başarılı olmaması durumunda İsrail'den saldırı beklediği fakat görüşmeler sürerken Tel Aviv'in böyle bir hamle yapacağını ummadığı belirtiliyor.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla konuşan İranlı yetkililer, İsrail'in saldırı ihtimaline dair istihbaratların Tahran yönetimi tarafından "propaganda" diye nitelenip göz ardı edildiğini söylüyor.

"Yükselen Aslan" operasyonu

İsrail dün sabaha karşı başlattığı "Yükselen Aslan" operasyonuyla Tahran başta olmak üzere İran'daki birçok şehre saldırı düzenlemişti. 20'si üst düzey komutan, 6'sı nükleer bilimci en az 78 kişi ölmüştü.

İran misilleme olarak İsrail'e 100 kadar drone göndermiş, Tel Aviv ise bunların hava sahasına ulaşmadan imha edildiğini bildirmişti.

Ancak İran'ın balistik füzelerle başlattığı saldırıda roketler Tel Aviv'in güneyindeki bazı binalara isabet etti. İsrail'in kamu yayımcısı KAN'ın aktardığına göre saldırılarda üç kişi öldü, 172 kişi yaralandı.

İran’ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı’na göre İsrail, bugün Tebriz rafinerisi yakınlarına saldırı başlattı. Ayrıca önemli savunma ve askeri üslerin bulunduğu Loristan, Hamedan, Kirmanşah şehirleri de hedef alındı. Henüz ölü ve yaralı sayısı bilinmiyor.

Diğer yandan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) İsrail'in hedef aldığı İran'ın Natanz nükleer tesisinde sızıntı olduğunu bildirdi. İsrail ordusu İsfahan'daki nükleer tesisi de vurmuştu.

Independent Türkçe, BBC, Reuters, Wall Street Journal, New York Times