Epstein davasındaki dosyalar açıklanmaya devam ediyor ve yeni bölümler adadaki kızların fotoğraflarını da içeriyor

Ayrıca Prens Andrew, Bill Clinton ve Richard Branson'un seks kasetlerine ilişkin iddialar da dosyada yer aldı

Jeffrey Epstein'ın kurbanlarından biri olduğunu iddia eden İngiliz Sarah Ransome (AFP)
Jeffrey Epstein'ın kurbanlarından biri olduğunu iddia eden İngiliz Sarah Ransome (AFP)
TT

Epstein davasındaki dosyalar açıklanmaya devam ediyor ve yeni bölümler adadaki kızların fotoğraflarını da içeriyor

Jeffrey Epstein'ın kurbanlarından biri olduğunu iddia eden İngiliz Sarah Ransome (AFP)
Jeffrey Epstein'ın kurbanlarından biri olduğunu iddia eden İngiliz Sarah Ransome (AFP)

Gizliliği kaldırılan adli belgelerde Jeffrey Epstein'ın cinsel ağıyla ilgili yeni bölümler ortaya çıkıyor ve onlarca ünlü isim ve siyasetçi dosyada adlarının geçmesi ile utanç yaşıyor.

Yeni belgelerin içeriği sadece anlatılarla sınırlı kalmadı, İngiliz Sarah Ransome'un iddialarına göre, Epstein'ın adasındaki genç kadın ve erkekleri gösteren fotoğrafların yanı sıra, Epstein'ın Prens Andrew, Bill Clinton ve Richard Branson'ı kaydettiği seks kasetlerinin bulunduğuna ilişkin iddiaları da içeriyor.  

Ransome ifadelerini geri çekmiş ve Amerikalı Virgina Giuffre'nin Epstein ile eski sevgilisi ve ortağı Ghislaine Maxwell'e karşı açtığı hakaret davasına katılmayı reddetmiş olsa da, Epstein'ın Karayip Denizi'ndeki adasında olup bitenlerin bir resmini sundu.

Finans sektöründe iş adamı olan ve ekonomik ve siyasi ilişki ağı ile ABD'de ve yurt dışında geniş bir nüfuza sahip olan Epstein, çocuklara cinsel saldırı ve tecavüz etmekle suçlanıyordu.

10 Ağustos 2019'da New York'ta hapishanede intihar etti ve bu da kendisine karşı açılan ortak hukuk davasının düşmesine yol açtı.

61 yaşındaki Ghislaine Maxwell ise Aralık 2021'de New York'ta Epstein adına reşit olmayan çocukların ticaretini yapma suçlamasıyla mahkum edildi ve Haziran 2022'de 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Adli belgelerde yer alan isimlerin açıklanması, Manhattan Federal Bölge Mahkemesi Hakimi Loretta Preska'nın talebi üzerine geldi.

Epstein Adası'ndan fotoğraflar

Belgeler, aristokrat bir aileden gelen bir İngiliz olan Sarah Ransome'a ait bir dizi e-postayı içeriyor.

Ransome 2006 yılında 22 yaşındayken Epstein adasına götürüldüğünü ve orada Epstein ve diğer erkeklerle cinsel ilişkiye girmeye zorlandığını anlattı. 

Kadın fotoğraflardan birinde Epstein'ın evinde görünüyor. 

Adli belgelerde yer alan ve İngiliz gazetesi Daily Mail'de yayımlanan diğer fotoğraflarda, 2006 yılında bir grup kız Epstein'ın evinde yazlık kıyafetleriyle uzanırken görülüyor.

Bunlar arasında Maxwell ve Epstein'ın ağındaki Epstein ile gizli anlaşma yapmakla suçlanan uçak kaptanı Nadia Marcinko da var.

Giuffre, Maxwell'in Epstein'ın adasını nadiren ziyaret ettiği yönündeki iddialarını çürütmek için Sara Ransom'la ilgili bir dosyada yer alan fotoğrafları kullandı.

Başka bir fotoğrafta Epstein ATV sürerken, diğer fotoğrafta eski İngiltere Başbakanı Tony Blair'in sağ kolu Peter Mandelson'la birlikte görülüyor.

Genelev

İngiliz The Times gazetesinin haberine göre, 2016 yılındaki e-postada, Sara Ransome, "Arkadaşım Clinton, Prens Andrew ve Richard Branson'la cinsel ilişkiye girdiğinde Epstein olayları ayrı ayrı videoya kaydetti" diyor ve söz konusu kişilerin yüzlerinin kasetlerde açıkça göründüğünü de sözlerine ekledi.

Ransome, 2008 yılında arkadaşının şikayette bulunmak için polise gitmeye çalıştığında hakaret uğradığını ve herhangi bir işlem yapılmadığını anlattı.

İngiliz kadın ayrıca Epstein'ın New York'taki evinde bir arkadaşının Donald Trump ile birden fazla kez cinsel ilişkiye girdiğini iddia etti. 

Daily Mail, belgelere göre Ransome'un "Vücut masajı ifadesinin cinsel ilişki anlamına geldiğini açıklığa kavuşturmak isterim. Bu cinsel ilişki için anahtar kelime" dedi.

Ayrıca genç bir kadının, Epstein ve arkadaşlarıyla cinsel ilişkiye girmeyi bıraktığında, ona başka türlü ihtiyaç kalmadığı için adadan uzaklaştırıldığını da sözlerine ekledi. 

Ransome, Maxwell'in Epstein'ın evini, kızların her gün Epstein'a ve diğerlerine gönderildiği bir ‘genelev' gibi işlettiğini, herkesle kimin kiminle cinsel ilişkiye gireceği hakkında konuştuğunu ve kızların her şeyi Maxwell'e bildirdiğini iddia etti.

Asılsız iddialar

Ransome, Epstein ve Maxwell'e karşı açılan davaya taraf olmadı ve daha sonra ifadesini geri çekti.

E-postalarında ifadesinin kamuoyuna açıklanmasının iyi bir şey olmayacağını ve ailesine herhangi bir acı yaşatmamak için konunun dışında kalmak istediğini söyledi. 

Epstein'ın hukuk ekibi ise Ransome'un iddialarının temelsiz, uydurma ve inandırıcılıktan yoksun olduğunu öne sürdü ve bu ifadeler İngiliz işadamı Richard Branson'un hukuk ekibi tarafından da dile getirildi.

Times ayrıca Trump'ın sözcüsü Steven Cheung'un "Bu asılsız suçlamalar tamamen yanlış olduğu ve inandırıcılıktan yoksun olduğu için geri çekildi" ifadelerini de aktardı.

Independent Arabia - Independent Türkçe



Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

TT

Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) Katar'ın el-Udeyd Hava Üssü’ne yönelik füze saldırılarına rağmen Katar'ın İran ve İsrail arasında ateşkes anlaşmasına varılması için yoğun çaba sarf ettiğini açıkladı.

Doha'yı ziyaret etmekte olan Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Al Sani şu ifadeleri kullandı: “Ateşkes konusuyla ilgili olarak Katar devleti, ateşkesin istikrarını sağlayacak bir anlaşmaya varmak için Katar Emiri Şeyh Temim'in hem ABD tarafı hem de İran Cumhurbaşkanı ile gerçekleştirdiği temaslar aracılığıyla büyük çaba sarf etti… Bu sürecin başarısı nihayetinde ilgili tarafların iradesine ve kararlılığına bağlıdır.”

Al Sani, Katar Emiri'nin İran Cumhurbaşkanı ile yaptığı bir telefon görüşmesini de açıklayarak şunları söyledi: “Sayın Emir, İran Cumhurbaşkanı ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi ve bu görüşmede Katar'ın komşu bir ülke olarak her zaman bölgenin güvenlik ve istikrarını korumaya çalıştığını vurguladı.”

sdfrgt
Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani (DPA)

Al Sani, “Durumu alevlendirmeyi amaçlayan tüm girişimlere rağmen Katar olayları akıllıca ele almaya devam edecektir” dedi.

Bununla birlikte, İran'ın Katar'a yönelik füze saldırısının ülkenin egemenliğinin ihlali olduğunu vurguladı. Al Sani, “Yaşananlar Katar devletinin egemenliğinin ihlalidir ve bu kabul edilemez; ülkenin güvenliğini ve egemenlik haklarını korumak için uluslararası hukuk ve kabul edilen sözleşmeler uyarınca gerekli hukuki ve siyasi tedbirler alınacaktır” şeklinde konuştu.

Al Sani, İran ile İsrail arasındaki ateşkesin önemini vurgulayarak, ABD ve İran'ı müzakere masasına geri dönmeye çağırdı. Al Sani, “Ateşkesin kararlaştırıldığı şekilde devam edeceğini umuyor ve Katar devletinin her zaman istediği kapsamlı bir diplomatik çözüme ulaşmak için ABD ve İran taraflarını müzakere masasına dönmeye çağırıyoruz” ifadesini kullandı.

Al Sani sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm tarafların çıkarlarını garanti altına alan adil bir anlaşma çerçevesinde, nükleer silahlardan arındırılmış, güvenli ve istikrarlı bir bölge için çalışmanın önemine inanıyoruz. İran'ın da komşu bir ülke olarak anlayış ve yapıcı bölgesel iş birliği çerçevesinde güvenlik, istikrar ve büyüme arzusunda olduğunu yineliyoruz.”

Al Sani, “Bölgedeki olayları her zaman sorumluluk ruhu ve bilgelik gözüyle ele almalıyız. İsrail'in bölgeye ve İran'a yönelik tekrarlanan saldırganlığı gerilimin daha da artmasına yol açmakta ve bölgedeki istikrarsızlık durumunu daha da kötüleştirmektedir. Bu düşmanca yaklaşımın devam etmesi bölgeyi daha karmaşık ve tehlikeli yollara sürüklemekte ve bölgesel barış ve güvenliği önemli ölçüde tehdit etmektedir” ifadelerini kullandı.

Katar'ın hava savunma sistemlerinin İran füzelerine karşı gösterdiği başarı konusunda ise Al Sani şunları söyledi: “Katar'ın bugün açıkça teyit ettiği mesaj, güvenliğini korumak, topraklarını ve halkını savunmak için tam kapasiteye sahip olduğudur. Katar Silahlı Kuvvetleri etkinliğini ve yüksek hazırlık düzeyini kanıtlamış ve herkese Katar devletinin kendisini, vatandaşlarını ve topraklarında yaşayanları tam güç ve yeterlilikle savunabileceği yönünde güçlü bir mesaj göndermiştir.”

Katar Silahlı Kuvvetleri’nin ‘söz konusu saldırıya karşı koymada kahramanca bir hareket’ sergilediğini ve düşman füzelerinin biri hariç hepsini durdurup düşürdüğünü belirten Al Sani, “Bu performans silahlı kuvvetlerimizin sahip olduğu yüksek hazırlık ve profesyonellik düzeyini yansıtmakta ve anavatanın güvenlik ve egemenliğini yetkinlikle koruma kabiliyetlerini teyit etmektedir” dedi.

Al Sani ayrıca, İsrail'in Lübnan topraklarına yönelik saldırılarını da kınayarak şunları söyledi: “İsrail'in ateşkesi sürekli ihlal etmesini ve Lübnan'ın egemenliğine yönelik saldırılarını açık ve kesin bir dille kınıyoruz… Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ni sorumluluklarını yerine getirmeye ve İsrail'in bölgenin istikrarını tehdit eden bu sorumsuz hareketlerini durdurmaya çağırıyoruz.”