Hindistan'da 32 yıl önce milliyetçilerce yıkılan Babri Camisi'nin yerine yapılan tapınak açıldı

Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Ayodhya kentinde 1992'de Hindu milliyetçileri tarafından yıkılan Babri Camisi'nin yerine inşa edilen "Ram Janmabhoomi Mandir" tapınağının açılışını yaptı

Hindistan'ın Uttar Pradeş eyaletinde 6 Aralık 1992'de milliyetçi Hinduların yıktığı Babri Camisi (AA)
Hindistan'ın Uttar Pradeş eyaletinde 6 Aralık 1992'de milliyetçi Hinduların yıktığı Babri Camisi (AA)
TT

Hindistan'da 32 yıl önce milliyetçilerce yıkılan Babri Camisi'nin yerine yapılan tapınak açıldı

Hindistan'ın Uttar Pradeş eyaletinde 6 Aralık 1992'de milliyetçi Hinduların yıktığı Babri Camisi (AA)
Hindistan'ın Uttar Pradeş eyaletinde 6 Aralık 1992'de milliyetçi Hinduların yıktığı Babri Camisi (AA)

Modi, Ayodha kentinde düzenlenen törene geleneksel kıyafetleriyle katılırken aralarında siyasetçiler ve film yıldızlarının da bulunduğu yaklaşık 7 bin kişi, törende yer aldı.

Tapınağın açılışı nedeniyle Ayodhya kentinin yer aldığı Uttar Pradeş eyaletinde "resmi tatil" ilan edildi.

Ülkenin başkenti Yeni Delhi'de de devlet okulları tatil edilirken memurlara yarım gün izin verildi.

Babri Camisi davası

Aşırılıkçı Hinduların 32 yıl önce yıktığı Babri Camisi'nin arsasına Hindu tapınağı inşa etme planları nedeniyle Müslümanlar ile Hindular arasında anlaşmazlık uzun zaman sürmüştü.

Yıllar süren davaların ardından Hindistan Yüksek Mahkemesi, Müslümanlar ile Hindular arasında süren Babri Camisi arazisiyle ilgili davayı, 9 Kasım 2019'da sonuçlandırarak Hindular lehine karar vermişti.

Hindistan Yüksek Mahkemesi, söz konusu tarihte arazinin Hindu tapınağına ayrılması kararı almıştı. Kararda, arazinin tapınak inşası için mütevelli heyetine verileceği, Müslümanlara da Ayodhya'da 2 hektarlık arazi tahsis edileceği belirtilmişti.

Hindular tarihi Babri Camisi'ni Aralık 1992'de yıkmıştı

Uttar Pradeş eyaletinde yer alan tarihi Ayodhya şehrinde, geçmişte Babri Camisi'nin bulunduğu alan, uzun yıllardır Hindularla Müslümanlar arasında tartışma konusu olmuştu.

Aşırılıkçı Hindular, Müslümanların 16. yüzyılda Hindu Kral Rama adına yapılan tapınağı yıktıklarını ve yerine cami inşa ettiklerini öne sürüyor.

Aşırılıkçı Hindular, Aralık 1992'de Babür İmparatorluğu döneminde inşa edilen Babri Camisi'ni yıkmıştı.

Caminin yıkılması, ülke çapında 2 bin civarında kişinin ölümüyle sonuçlanan ayaklanmalara neden olmuştu.

Hindistan'da Müslümanlar, söz konusu alana yeniden bir cami, Hindular ise tanrı kabul ettikleri Kral Rama'nın burada doğduğunu savunarak tapınak inşa edilmesini istiyordu.



Dünya basınından özetler: İsrail, İran rejimini nasıl değiştirmek istiyor?

İran'ın Tel Aviv'e attığı balistik füzeler, İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemini harekete geçirdi (AP) 
İran'ın Tel Aviv'e attığı balistik füzeler, İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemini harekete geçirdi (AP) 
TT

Dünya basınından özetler: İsrail, İran rejimini nasıl değiştirmek istiyor?

İran'ın Tel Aviv'e attığı balistik füzeler, İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemini harekete geçirdi (AP) 
İran'ın Tel Aviv'e attığı balistik füzeler, İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemini harekete geçirdi (AP) 

İsrail ve İran arasındaki saldırılar sürerken, dünya basınındaki analizlerde Tel Aviv yönetiminin Tahran'da rejim değişikliğinin peşinde olduğu yazılıyor.

Reuters'ın analizinde, İsrail'in saldırılarda sadece İran'daki nükleer tesisleri değil, üst düzey askeri yetkilileri de hedef alarak Tahran yönetiminin "hem ülke içindeki hem de bölgedeki müttefikleri nezdindeki güvenilirliğini azaltmayı amaçladığı" belirtiliyor.

İran devlet medyasının aktardığına göre saldırılarda Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, Devrim Muhafızları Genel Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami ve İsrail'e yönelik saldırıları komuta eden isimlerden General Gulam Ali Reşid öldürüldü. Ayrıca operasyonda 6 nükleer bilim insanı da yaşamını yitirdi.

ABD'li düşünce kuruluşu Washington Yakın Doğu Politikası Enstitüsü'nden Michael Singh, şu değerlendirmeleri paylaşıyor:

İsrail'in bunu yapmasının nedenlerinden birinin rejimi değiştirmek olduğu düşünülüyor. İran halkının ayaklanmasını görmek istiyorlar.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da dünkü saldırıların ardından yaptığı açıklamada İranlıları rejime karşı ayaklanmaya çağırmıştı.

Diğer yandan analizde, İran halkı arasında onlarca yıldır süren İsrail düşmanlığının, Netanyahu'nun beklediği desteği almasını güçleştireceğine dikkat çekiliyor. Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump'ın, İsrail'in yanında yer alırken Tahran'da rejim değişikliği istediğine dair hiçbir işaret vermediği vurgulanıyor.

BBC'nin analizinde de İsrail'in bu saldırılarla İran'da "zincirleme reaksiyon" oluşturarak rejimi yıkmayı hedeflediği belirtiliyor. Ancak Netanyahu yönetiminin "büyük bir kumar" oynadığı yazılıyor.

Tahran'ın çok daha çatışmacı bir pozisyon almasıyla misillemelerin uzun süreli bir savaşa evrilebileceği belirtiliyor. Öte yandan İran'da rejimin çökmesi halinde 90 milyon nüfusa sahip ülkenin kaosa sürükleneceği, bunun da tüm Ortadoğu'yu etkileyeceği ifade ediliyor.

Wall Street Journal (WSJ) da İran'ın dini lideri Ali Hamaney'in yaklaşık 40 yıllık rejiminin "varoluşsal bir tehlikeyle" karşılaştığını yazıyor. İsrail saldırıları sonucu üst düzey askeri yetkililerini kaybeden İran'ın Tel Aviv yönetimine kuvvetli misillemeler yapamayabileceği ifade ediliyor. Ayrıca Hamaney'in Kızıldeniz'deki gemilere ya da ABD'nin çıkarlarını Ortadoğu'da temsil eden birimlere saldırmaktan büyük ihtimalle kaçınacağı belirtiliyor.

Kaliforniya'daki Donanma Yüksek Lisans Okulu'ndan Afshon Ostovar, şu değerlendirmeleri yapıyor:

Hamaney kendine karşı dürüst olursa, yenilgiye uğradığını kabul edecektir. Uğruna çalıştığı her şey gözlerinin önünde dağılıp gidiyor. Yönettiği gemi karaya oturdu.

New York Times (NYT) ise Tahran'ın İsrail saldırısını öngöremediğini yazıyor. İran'ın, ABD'yle nükleer müzakerelerin başarılı olmaması durumunda İsrail'den saldırı beklediği fakat görüşmeler sürerken Tel Aviv'in böyle bir hamle yapacağını ummadığı belirtiliyor.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla konuşan İranlı yetkililer, İsrail'in saldırı ihtimaline dair istihbaratların Tahran yönetimi tarafından "propaganda" diye nitelenip göz ardı edildiğini söylüyor.

"Yükselen Aslan" operasyonu

İsrail dün sabaha karşı başlattığı "Yükselen Aslan" operasyonuyla Tahran başta olmak üzere İran'daki birçok şehre saldırı düzenlemişti. 20'si üst düzey komutan, 6'sı nükleer bilimci en az 78 kişi ölmüştü.

İran misilleme olarak İsrail'e 100 kadar drone göndermiş, Tel Aviv ise bunların hava sahasına ulaşmadan imha edildiğini bildirmişti.

Ancak İran'ın balistik füzelerle başlattığı saldırıda roketler Tel Aviv'in güneyindeki bazı binalara isabet etti. İsrail'in kamu yayımcısı KAN'ın aktardığına göre saldırılarda üç kişi öldü, 172 kişi yaralandı.

İran’ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı’na göre İsrail, bugün Tebriz rafinerisi yakınlarına saldırı başlattı. Ayrıca önemli savunma ve askeri üslerin bulunduğu Loristan, Hamedan, Kirmanşah şehirleri de hedef alındı. Henüz ölü ve yaralı sayısı bilinmiyor.

Diğer yandan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) İsrail'in hedef aldığı İran'ın Natanz nükleer tesisinde sızıntı olduğunu bildirdi. İsrail ordusu İsfahan'daki nükleer tesisi de vurmuştu.

Independent Türkçe, BBC, Reuters, Wall Street Journal, New York Times