Myanmar ordusunun topçu saldırılarında 12 Arakanlı Müslüman öldü

Myanmar ordusu (AA)
Myanmar ordusu (AA)
TT

Myanmar ordusunun topçu saldırılarında 12 Arakanlı Müslüman öldü

Myanmar ordusu (AA)
Myanmar ordusu (AA)

 Myanmar ordusunun, Arakanlı Müslümanların yaşadığı bölgeye yönelik topçu saldırılarında en az 12 kişinin hayatını kaybettiği belirtildi.

Yerel basında çıkan haberlere göre, Myanmar ordusu, Arakan eyaletinin Buthidaung bölgesine topçu atışıyla saldırılar düzenledi.

Arakanlı Müslüman hakları aktivisti ve "Özgür Rohingya Koalisyonu" kurucularından Nay San Lwin, olaya ilişkin basına yazılı açıklama yaptı.

Lwin, bölgede mobil ve internet erişiminin kesildiğini ve bazı köylere silahlı grup Budist Arakan Ordusunun girmesiyle durumun daha da kötüleştiğini belirtti.

Myanmar ordusunun 25 Ocak'ta bölgeye topçu saldırısı düzenlediğini ve bu saldırıda en az 12 Arakanlı Müslüman'ın yaralandığını kaydeden Lwin, ordunun dünkü saldırılarında ise en az 12 Arakanlı Müslüman'ın hayatını kaybettiğini ve 30'dan fazla kişinin de yaralandığını bildirdi.

Lwin, kaynaklarının, bölgedeki bazı köylerde kontrolü ele alan ülkedeki silahlı gruplardan Budist Arakan Ordusunun sınırlı sayıda ateş açmasına rağmen Myanmar ordusunun orantısız şekilde karşılık verdiğini söylediğini aktardı.

Mobil iletişimin kullanılamaması nedeniyle kayıplara dair kesin sayının bilinemediğini vurgulayan Lwin, Arakanlı Müslümanların köylerinin "kesinlikle kasıtlı" olarak hedef alındığını ve köylülerin yüzde 80'inden fazlasının evlerini terk ettiğini kaydetti.

Lwin, sivillerin uluslararası hukuk kapsamında korunması gerektiğini hatırlatarak, tarafları sivil bölgelerde çatışmaktan kaçınmaya çağırdı.

Myanmar'da silahlı gruplar, orduya karşı saldırı başlatmıştı

"Üç Kardeşler İttifakı" adı altında bir araya gelen Myanmar Ulusal Demokratik İttifak Ordusu, Budist Arakan Ordusu ve Ta'ang Ulusal Kurtuluş Ordusundan silahlı gruplar, 27 Ekim 2023'te Çin sınırına yakın kuzeydeki Shan eyaletinden Myanmar ordusuna karşı saldırılar başlatmıştı.

İlerleyişini sürdüren silahlı gruplar, Hindistan sınırında yer alan Chin eyaletindeki Rathedaung kasabasında bir karakol ile Myanmar ordusuna ait bir askeri kampı ele geçirmişti.

Budist Arakan Ordusunun eyaletteki saldırılarından kaçan 43 asker ise Mizoram eyaletine sığınmış; Hint güvenlik güçleri de Myanmar askerlerini başka noktaya taşıyıp ardından da ülkelerine teslim ettiğini duyurmuştu.

Budist Arakan Ordusunun, Hindistan sınırında bulunan Chin eyaletindeki Paletwa kasabasının kontrolünü ele geçirdiği de öne sürülmüştü.



Halkbank davası ABD Yüksek Mahkemesi'ne taşındı

Washington DC'deki ABD Yüksek Mahkemesi binası (Reuters)
Washington DC'deki ABD Yüksek Mahkemesi binası (Reuters)
TT

Halkbank davası ABD Yüksek Mahkemesi'ne taşındı

Washington DC'deki ABD Yüksek Mahkemesi binası (Reuters)
Washington DC'deki ABD Yüksek Mahkemesi binası (Reuters)

Halkbank avukatlarından biri dün yaptığı açıklamada, bankanın ABD Yüksek Mahkemesi'nden, İran'ın ABD yaptırımlarını delmesine yardım ettiği iddiasıyla yargılanabileceğine dair bir alt mahkemenin kararını yeniden gözden geçirmesini istediğini söyledi.

Yüksek Mahkeme, Halkbank'a, Manhattan'daki ABD İkinci Daire Temyiz Mahkemesi'nin bankanın yargılanmasına izin veren 22 Ekim 2024 tarihli kararına itiraz etmek üzere dilekçe sunması için pazartesi gününe kadar süre vermişti.

Halkbank'ın avukatı Robert Cary, Temyiz Mahkemesi'ne gönderdiği mektupta dilekçenin banka tarafından verildiğini belirtti. Ancak dilekçeye Temyiz Mahkemesi'nin internet sitesinden ulaşılamadı. Cary, bununla ilgili yorum talebine henüz yanıt vermedi. İran, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki paravan şirketler ve para aktarma kuruluşlarını kullanarak İran yaptırımlarını ihlal ettiği iddia edilen Halkbank'ın aleyhindeki iddianame 2019 yılında kamuya açıklanmıştı.

2019'da açılan dava Washington ile Ankara arasındaki ilişkileri germiş, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan davayı ‘yasadışı ve çirkin’ olarak nitelendirmişti. İki ülke arasındaki ilişkiler son on yılda Suriye, Ankara ile Moskova arasındaki ilişkiler ve diğer bazı konulardaki anlaşmazlıklar nedeniyle bozuldu.

Ancak pazartesi günü hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de ABD Başkanı Donald Trump, ‘çok verimli bir telefon görüşmesi yaptıklarını ve birbirlerini ülkelerini ziyaret etmeye davet ettiklerini’ söyledikleri açıklamalarda bulundular.