ABD'nin Suriye-Irak-Ürdün üçgeninde vurulan stratejik konuşlanması: Kule 22

ABD güçlerine insansız hava aracıyla (İHA) saldırı düzenlenen, Ürdün sınırları içindeki stratejik ABD üssü Kule 22, Suriye sınırındaki Tenef Üssü'ne çok yakın konumunda bulunuyor

(AA)
(AA)
TT

ABD'nin Suriye-Irak-Ürdün üçgeninde vurulan stratejik konuşlanması: Kule 22

(AA)
(AA)

AA, ABD güçlerine yönelik İHA saldırısının düzenlendiği Kule 22'ye ilişkin yerel kaynaklardan aldığı bilgileri ve açık kaynaklardaki verileri derledi.

Ürdün'de ABD güçlerine yapılan insansız hava aracı saldırısında 3 ABD askeri öldü

Ürdün'deki ABD üssü, Suriye içindeki Tenef'te bazı muhaliflere ve kuzeyde ABD'nin diğer üslerine lojistik destek olmak, İran'ın bölgedeki faaliyetlerine karşı koymak için kullanılıyor.

Üste yüzlerce ABD askerinin yanı sıra saldırı, nakliye ve eğitim helikopterleri ile zırhlı askeri araçlar yer alıyor.

Hakkında çok az şey bilinen üs, 2016'da ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyon güçlerince "DEAŞ'la mücadele" adı altında kurulan Tenef Üssü'ne yakınlığıyla dikkati çekiyor.

ABD, Tenef Üssü'nde Suriye rejimine destek veren İran'ın bölgedeki askeri faaliyetlerini sınırlamak amacıyla istihbarat faaliyetlerinde bulunuyor. Kule 22, karşısındaki Tenef üssünü Ürdün sınırları içinden korumayı amaçlıyor.

(AA)

Ürdün sınırları içindeki Kule 22 ile Suriye'deki Tenef Üssü arasında 22 kilometrelik mesafe bulunuyor.

Tenef'te 200 civarında ABD askerinin bulunduğu bilinirken, Kule 22'de konuşlu ABD askeri sayısına ilişkin ise kesin veri bulunmuyor.

ABD, 2017 ve 2018'de genişlettiği Tenef Üssü'nden kaldırılan gözetleme balonlarıyla Ürdün sınırı ile Fırat Nehri arasındaki yüzlerce kilometrelik alanda İran destekli grupların askeri faaliyetlerini gözetliyor.

Tenef Üssü'nden, Suriye'de terör örgütü PKK/YPG işgalindeki alanlarda bulunan diğer ABD üslerine Ürdün üzerinden hava yoluyla lojistik destek malzemeleri ulaştırılıyor.

Zaman zaman İran destekli grupların saldırılarına maruz kalan Tenef'te, ağır silahların yanı sıra helikopter pistleri de yer alıyor.

ABD destekli Suriyeli muhalif gruplardan Özgür Suriye'nin Ordusu'na, eğit-donat programı kapsamında Tenef üssünde sık sık askeri eğitim veriliyor.

Üste ABD askerlerine ait 7 bina, gözetleme balonlarının kamufle edilip korunması amacıyla 3 hangar yer alıyor. Ayrıca üste ABD askerlerinin yanı sıra İngiltere, Fransa ve Hollanda askerleri de bulunuyor.

ABD güçlerine yönelik İHA ile düzenlenen saldırı

Beyaz Saray'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, Başkan Joe Biden, "Dün gece, Ürdün'ün kuzeydoğusunda, Suriye sınırı yakınında konuşlanmış güçlerimize düzenlenen insansız hava aracı saldırısında 3 ABD askeri öldürüldü, çok sayıda da yaralı var." ifadesini kullanmıştı.

Biden, saldırıyla ilgili bilgileri hala toplamaya devam ettiklerini belirterek, "Bunun Suriye ve Irak'ta faaliyet gösteren İran destekli radikal militan gruplarca gerçekleştirildiğini biliyoruz." açıklamasında bulunmuştu.

Saldırının sorumlularından, ABD'nin seçeceği zaman ve şekilde hesap sorulacağını kaydeden Biden, bu savaşta mücadeleye devam edeceklerini vurgulamıştı.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığınca (CENTCOM) yapılan yazılı açıklamada da Ürdün'ün kuzeydoğusunda tek yönlü yapılan insansız hava aracı saldırısı sonucu 3 ABD askerinin öldüğü, 25 kişinin de yaralandığı belirtilmişti.



Tel Aviv ve Tahran yıpratma savaşını sürdürüyor

İsrail'in Beerşeba kentindeki Soroka Hastanesi'nin İran füzesiyle vurulmasının ardından hastaneden dumanlar yükseldi. (AP)
İsrail'in Beerşeba kentindeki Soroka Hastanesi'nin İran füzesiyle vurulmasının ardından hastaneden dumanlar yükseldi. (AP)
TT

Tel Aviv ve Tahran yıpratma savaşını sürdürüyor

İsrail'in Beerşeba kentindeki Soroka Hastanesi'nin İran füzesiyle vurulmasının ardından hastaneden dumanlar yükseldi. (AP)
İsrail'in Beerşeba kentindeki Soroka Hastanesi'nin İran füzesiyle vurulmasının ardından hastaneden dumanlar yükseldi. (AP)

Tahran ve Tel Aviv dün, İran'daki nükleer tesislere yapılan saldırılar ve İsrail'in güneyinde geniş çaplı hasara yol açan füze atışlarıyla, aralarındaki eşi benzeri görülmemiş çatışmanın ilk haftasını tamamlarken yıpratma savaşlarını sürdürdüler. Bu arada Beyaz Saray, Başkan Donald Trump'ın diplomatik çabalara bir şans vereceğini ve İran'la ilgili kararını önümüzdeki iki hafta içinde vereceğini açıkladı.

İsrail dün Natanz'daki tesisleri, İsfahan Araştırma Reaktörü’nü ve Arak Ağır Su Reaktörü’nü ‘askeri amaçlarla kullanılabilecek her türlü faaliyeti engellemek’ amacıyla hedef aldığını açıklarken, İran yaklaşık 30 füze fırlattı ve bunlardan biri İsrail'in güneyindeki Beerşeba'da bulunan Soroka Hastanesi ile Tel Aviv ve diğer bölgelerdeki binalara isabet etti. İsrail medyasında yer alan haberlere göre dün İsrail'in orta ve güneyinde dört noktaya isabet eden füzeler en az 147 kişinin yaralanmasına neden oldu.

İran bombalamadan kaynaklanan radyolojik hasarı reddetti ve tesislerin önceden tahliye edildiğini doğruladı. İsrail, Körfez'e bakan Buşehr Nükleer Tesisi’nin vurulduğuna dair açıklamasını geri çekti. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) da Arak Ağır Su Reaktörü’nün bombalandığını, ancak herhangi bir radyoaktif maddenin açığa çıkmadığını doğruladı.

Tahran, savunma sistemlerinin İsrail insansız hava araçlarını (İHA) ve savaş uçaklarını düşürdüğünü doğruladı ve operasyonların ‘tehdit ortadan kalkana’ kadar devam edeceğini belirtti.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Kazım Garibabadi, “Tüm seçenekler masada” dedi ve ABD'nin İsrail'i desteklemek için savaşa müdahale edeceği uyarısında bulundu. İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Üyesi Behnam Saidi, Hürmüz Boğazı'nın kapatılmasının Tahran'ın ‘ülkenin düşmanlarına yanıt vermek için’ alabileceği seçeneklerden biri olacağını söyledi.

Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İsrail saldırılarını durdurmak için koşullu diplomatik esnekliğin ipuçlarını verdi. Arakçi, nükleer programdan geri adım atmadan gerilimin artmasını engellemek için Washington'la dolaylı temasların yanı sıra Avrupalı yetkililerle de bir araya geleceğini duyurdu. Dün sahada yaşanan gelişmelere de değinen Arakçi, İran Silahlı Kuvvetleri’nin İsrail'e ait bir askeri komuta, kontrol ve istihbarat karargâhı ile bir başka hayati hedefi imha ettiğini söyleyerek, İsrail'in bir askeri hastaneye kasten saldırıldığı yönündeki suçlamalarını reddetti.

İsrail savaşın yedinci gününde İran'dan gelen füze yağmuru karşısında şok olmuş görünürken, Başbakan Binyamin Netanyahu İran'ın nükleer tehdidini ortadan kaldırma sözü verdi. Netanyahu dün Soroka Hastanesi önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, “Amacımız iki yönlü; nükleer tehdidi ve balistik füze tehdidini ortadan kaldırmak. Bu tehdidi ortadan kaldırmanın son aşamasındayız” ifadelerini kullandı.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, Başkan Trump'ın müzakerelerin yakın gelecekte gerçekleşme ihtimalinin yüksek olduğu gerçeğinden hareketle umutlu olduğunu vurguladı. Leavitt, İran'a teklif edilebilecek bir anlaşmanın şekli ve şartlarıyla ilgili soruları yanıtlamayı reddetti. Leavitt, ABD ile İranlılar arasında yazışmalar olduğunu doğruladı, ancak ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un İran Dışişleri Bakanı ile temas kurup kurmadığı ve bugün Cenevre'de yapılacak Avrupa-İran toplantısına katılıp katılmayacağı konusuna açıklık getirmedi.

Diğer yandan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping dün yaptıkları telefon görüşmesinde, çatışmanın askeri yollarla çözülmesinin imkânsız olduğunu belirterek, ‘İsrail'in Birleşmiş Milletler (BM) Şartı’nı ihlal eden eylemlerini şiddetle kınadıklarını’ ifade ettiler ve diplomasiye geri dönülmesi gerektiğini vurguladılar.