Cameron’un Gazze'deki darboğazdan çıkma planı

İngiltere Dışişleri Bakanlığı, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, geri dönülemez adımlar atıldığını vurguladı

İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron (Reuters)
İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron (Reuters)
TT

Cameron’un Gazze'deki darboğazdan çıkma planı

İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron (Reuters)
İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron (Reuters)

Londra'nın bir Filistin devletini tanımayı düşündüğünü duyuran İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron, müttefiklerini onu Birleşmiş Milletler'de (BM) tanımaya çağırdı.

Londra'da düzenlenen Muhafazakar Parti'nin Orta Doğu Konseyi huzurunda konuşan Cameron, Orta Doğu'da barışı teşvik etmek için Filistinlilere siyasi bir ufuk verilmesi gerektiğini belirtti.

Teknokratların liderliğinde yeni bir Filistin yönetiminin Gazze Şeridi'nin yönetimini devralması gerektiğine çekti. Kasım ayında göreve atanmasından bu yana dördüncü Orta Doğu turuna başlayan Cameron, olası bir yolun açıldığını, siyasi çözüm bulma yolundaki bu ilerlemenin barışın aylar değil, yıllar sürmesi anlamına gelebileceğini doğruladı.

İngiliz Bakan’ın Filistin ile İsrail arasındaki çatışma meselesine ilişkin tutumları ve bunun Londra dış politikasında getirdiği değişiklikler sonrasında, diplomatik kaynaklar, Şarku'l Avsat'a verdikleri demeçte, İngilizlerin çatışmayı çözme vizyonunun ayrıntılarını açıkladı.

Gazze'de savaş sonrası düzenlemelerine ilişkin İngiltere ile uluslararası ve bölgesel taraflar arasındaki görüşmelerin gidişatına aşina olan kaynaklar, Cameron'un yakın zamanda bir dizi aktif diplomatik hareket başlattığını, bir çok tarafla temaslarda bulunduğunu ve birkaç adıma dayalı vizyonlar ilettiğini söyledi. Atılan adımlar arasında Gazze'deki çatışmaların durdurulması, buradaki trajik koşullara yanıt vermek için daha fazla insani yardımın getirilmesi, tutuklu rehinelerin çıkarılması ve tutukluların değişimi için çalışılması yer alıyor. Ayrıca Gazze'nin yeniden inşası amacıyla Filistin ve İsrail tarafında radikal değişikliklere yol açacak bir dizi siyasi düzenlemenin başlatılması, 1967 sınırlarında bir Filistin devleti kurulması ve bu devletin BM dahil olmak üzere uluslararası taraflarca tanınması bulunuyor.

FOTO: İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron, bu ay Davos Forumu'na katıldı (AFP)
İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron, bu ay Davos Forumu'na katıldı (AFP)

Şarku'l Avsat'ın sorularına yanıt veren Britanya Dışişleri Bakanlığı, Cameron'un tutumunu yineledi. Cameron, Batı Şeria ve Gazze'deki Filistinlilere, geri dönüşü olmayan bir adımla Filistin devletine ve yeni bir geleceğe götürecek inandırıcı bir yol için siyasi ufuk sağlanması gerektiğini söyledi. İngiltere ve ortaklarının egemen ve yaşayabilir bir Filistin devletine olan bağlılığını yeniden teyit ederek yardımcı olabileceğini belirten Cameron, Filistin devletinin BM dahil olmak üzere diğer taraflarca tanınmasının önemini vurguladı.

Dün Muhafazakar Parti'nin Orta Doğu Konseyi huzurunda konuşan Cameron, geçtiğimiz 30 yılın İsrail için bir başarısızlık hikayesi olduğunu, zirâ İsrail'in vatandaşlarının güvenliğini sağlamada başarısız olduğunu vurguladı. Huzur ve ilerlemenin ancak bu başarısızlığın kabul edilmesiyle sağlanacağını da ekledi.

Batı’nın yeni yönelimi

Gerek kamuoyuna yapılan açıklamalarda gerek ise kapalı salonlarda yürütülen tartışmalarda kaydedilen gelişmeler, Londra'daki karar alma çevreleri arasında yeni bir eğilimi yansıtıyor. Nitekim savaş ve onun feci yansımalarının yıllardır süren şiddet döngüsünün durdurulmasını sağlayacak sürdürülebilir bir çözüme ulaşmak amacıyla kullanılan dar bir pencere açtığı düşünülüyor.

Kaynaklar, İngiliz Dışişleri Bakanlığının Gazze'deki savaş dosyası ve bundan sonraki aşamaya ilişkin düzenlemelere ilişkin yönelimlerinde somut bir değişiklik fark ettiklerini belirtiyor. Ayrıca Filistin devletinin kurulması ve uluslararası alanda tanınmasına dayalı sürdürülebilir siyasi çözümler formüle etme yönünde ilerlemenin gerekliliği hakkında da açık ve samimi bir konuşma yapıldığını söylüyor. Bunların her zaman Filistinliler ile İsrailliler arasında iki devletli çözüme ilişkin müzakereler temeline dayalı önceki eğilimlerin aksine kaydedildiğini de ekliyor. Nitekim bu gelişmeler, Batılı çevrelerin savaşın son turu ardından Filistin-İsrail çatışmasına gerçek çözümlere ulaşmanın yollarına yaklaşımındaki dikkate değer değişimi yansıtıyor.

Hamas'ın rolü yok

Kaynaların belirttiğine göre İngiliz tarafı, Gazze Şeridi'nin yönetiminde Hamas’ın herhangi bir rolünü kabul etmeyi veya bir sonraki aşamada Filistin meselelerini yönetecek herhangi bir hükümete katılmayı reddetme konusundaki tutumunun kararlı olduğuna dikkat çekti. Geçiş aşamasına ilişkin düzenlemeler nihai olarak Filistinliler için seçim temelinde yeni bir liderliğin oluşmasına yol açacak genel seçimlere ulaşmayı hedefliyor.

FOTO: Bugün Han Yunus'tan Gazze Şeridi'nin güneyine doğru yerinden edilen insanlar (AFP)
Bugün Han Yunus'tan Gazze Şeridi'nin güneyine doğru yerinden edilen insanlar (AFP)

İngiltere'nin Gazze'deki insani planı

Şarku'l-Avsat, Gazze’deki zorlu insani koşullara müdahale konusunda önerilen İngiliz belgesinin bir kopyasını inceledi. Belgede İsrail'e Gazze Şeridi'ndeki tüm geçiş noktalarını uluslararası yardım konvoylarına açması ve malzemelerin Aşdot Limanı’ndan gelmesine izin vermesi çağrısında bulunarak bir dizi engel ve bunların nasıl aşılacağı belirlendi. Belgede, şeride girişine izin verilen mal ve yardımların artırılması, Ürdün'den Gazze'ye kadar olan yeni kara koridorunun yeniden canlandırılması da ele alındı.

Taslakta, İsrail'in Gazze Şeridi'ne su ve elektrik tedarikini yeniden sağlamasının yanı sıra, temel altyapının işletimi için yeterli miktarda yakıt girişine izin verilmesi, uluslararası kuruluşların çalışanlarına daha fazla vize verilmesi, yardımların gelişini ve dağıtımını denetlemek üzere Gazze Şeridi'ne girmelerine izin verilmesi çağrısı da yer alıyor.

FOTO: Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Komitesi'nin Ramallah'taki toplantısında (AFP)
 Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Komitesi'nin Ramallah'taki toplantısında (AFP)

Filistin Otoritesi, reform programının yeni aşamasını başlatıyor

Bazı taraflardan gelen İngiliz iletişimleri, Londra'nın Filistin Otoritesi'ni, iki ila üç yıl sürecek bir geçiş döneminde Batı Şeria ve Gazze'deki durumu yönetecek yeni bir hükümet kurarak gerçek ve somut reformlar yapmaya zorladığını gösteriyor.

Genel seçimler

Filistin Otoritesi'ne somut reformlara devam etmesi yönündeki uluslararası çağrılar artıyor. Pazartesi günü Filistin Başbakanı Muhammed İştiyye, bir dizi bakanlık, devlet kurumu, büyükelçilikte, yargı, güvenlik, idari ve mali sistemlerde köklü değişiklikleri içeren reform programının yeni aşamasının başlatıldığını duyurdu.

Başarı şansı nedir?

Londra'nın planlarının başarı şansı uluslararası tarafların kapasitesine bağlı olmaya devam ediyor. Nitekim Washington ve bölgesel arabulucular, ateşkes konularında İsrail ile Hamas arasındaki boşlukları kapatmak, esirlerin serbest bırakılması ve takasına ilişkin bir anlaşmanın tamamlanması üzerinde çalışıyor. Bu, İngiliz hükümetinin ısrar ettiği insani ve siyasi çözüm önerilerini uygulamaya devam etmek anlamına geliyor.

Pazar günü Amerikalı, Mısırlı, Katarlı ve İsrailli yetkililer Fransa'nın başkenti Paris'te bir toplantı düzenledi. Katılımcılar, bir ateşkes anlaşması çerçevesinin yanı sıra, kalıcı bir çözüm sağlayacak sonraki adımların atılması olasılığına kapı açabilecek bir takas anlaşmasının tamamlanması için devam edilmesi üzerinde anlaştılar.



İsrail, ABD'nin Suriye'den çekilmesinin Tel Aviv’i ‘uygun adımlar atmaya zorlayacağını’ söyledi

ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Beyaz Saray'da düzenlenen basın toplantısında (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Beyaz Saray'da düzenlenen basın toplantısında (Reuters)
TT

İsrail, ABD'nin Suriye'den çekilmesinin Tel Aviv’i ‘uygun adımlar atmaya zorlayacağını’ söyledi

ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Beyaz Saray'da düzenlenen basın toplantısında (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Beyaz Saray'da düzenlenen basın toplantısında (Reuters)

ABD güvenlik yetkililerinin İsrailli muhataplarına ABD'nin önümüzdeki iki ay içinde Suriye'deki güçlerini kademeli olarak geri çekmeye başlayacağını bildirmesinden bu yana Tel Aviv'deki siyasi ve askeri liderler, ‘şu anda bunun terör güçlerine yardım eden vahim bir hata olduğunu’ söyleyerek, bu çekilmeyi önlemeye çalışıyorlar. Siyasi ve askeri liderler ayrıca, ABD'nin çekilmesi durumunda ‘İsrail'in uygun önlemleri almak zorunda kalacağı’ tehdidinde bulundular.

8oş
ABD'nin Suriye'nin güneydoğusundaki et-Tanf Askeri Üssü (Arşiv - Reuters)

Uygun eylemden söz edilmesi, Suriye'de işgal önlemleri alma tehdidi olarak anlaşıldı. Gözlemciler bu tehdidi, Tel Aviv'de daha önce yapılan ve ABD güçlerinin üssünün bulunduğu et-Tanf bölgesini işgal etme planından bahseden yayınlarla ilişkilendiriyor. İsrail, İran'ın Hizbullah'a yönelik silah kaçakçılığı koridorunu yenilemesini önlemek için bu bölgeye ihtiyacı olduğunu iddia ediyor.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'tan akatardığı habere göre iki ABD'li yetkili, ABD ordusunun önümüzdeki haftalarda ve aylarda Suriye'deki güçlerini, sayılarını yarıya indirebilecek bir hamleyle konsolide etmeye hazırlandığını söyledi. ABD ordusunun Suriye'de, çoğu kuzeydoğuda olmak üzere bir dizi üsse yayılmış yaklaşık 2 bin askeri bulunuyor.

dfgthyu
Suriye'nin kuzeydoğusundaki ABD güçleri (Reuters)

ABD güçleri, 2014 yılında Irak ve Suriye'nin büyük bölümünü ele geçiren ve daha sonra yenilgiye uğrayan DEAŞ'ın yeniden canlanmasını önlemek için yerel güçlerle birlikte çalışıyor. Adının açıklanmaması kaydıyla konuşan bir yetkili, Suriye'deki asker sayısının yaklaşık bine düşebileceğini söyledi. Bir başka ABD'li yetkili ise asker azaltma planını doğruladı, ancak sayılar konusunda kesinlik olmadığını ve Başkan Donald Trump yönetiminin İran'la müzakere ettiği ve bölgedeki güçlerini arttırdığı bir dönemde bu büyüklükte bir azaltmaya şüpheyle yaklaştıklarını söyledi.

dfgrthy
İsrail 3 Nisan'da Suriye'nin orta kesimindeki Hama Askeri Havaalanı’nı bombaladı. (AFP)

Şarku’l Avsat’ın Yedioth Ahronoth’tan aktardığına göre İsrail hükümeti şimdiye kadar Washington'u bu adımdan vazgeçirmeye çalıştı, ancak çabaları başarısız oldu. Tel Aviv'deki güvenlik kurumları ABD yönetimini bu karardan vazgeçirmek için baskı yapmaya devam ediyor.

Bu bildirim, ABD Başkanı Donald Trump yönetimindeki üst düzey yetkililer tarafından desteklenen bir yaklaşıma dayanarak, ABD'nin Ortadoğu'daki askeri varlığına son verme konusunda benimsediği yaklaşımın ışığında geldi.

Yedioth Ahronoth, Washington'un Tel Aviv'i dosyadaki gelişmeler konusunda periyodik olarak bilgilendirmeye çalıştığını, İsrailli yetkililerin ise Washington'daki mevkidaşlarıyla yaptıkları görüşmelerde ABD'nin Suriye topraklarından çekilmesinin sonuçları konusunda ‘derin endişelerini’ dile getirdiklerini aktardı.

xcvfdgthy
Kuneytra halkı, geçtiğimiz şubat ayında İsrail bombardımanını protesto etti. (Yerel medya)

Gazete, üst düzey bir İsrailli güvenlik yetkilisinin Tel Aviv'deki değerlendirmelerin ABD'nin çekilmesinin kısmi olabileceğine işaret ettiğini söylediğini aktarırken, İsrail'in Suriye'nin kuzeydoğusundaki stratejik bölgelerde oluşacak boşluğu Türkiye'nin doldurmasından korktuğu için çekilmenin kapsamını olabildiğince daraltmaya çalıştığını da bildirdi.

İsrailli yetkililer, ABD'nin bu bölgelerdeki mevcut varlığının istikrar sağlayıcı bir faktör olduğuna ve ABD ordusunun bölgeden çekilmesinin Suriye'nin derinliklerindeki askeri öneme sahip bölgeleri kontrol etmek için ‘Türkiye'nin iştahını açabileceğine’ inanıyor.

Gazetenin haberine göre İsrail, Türkiye'nin Suriye'nin orta kesimindeki T4 Hava Üssü ya da Tedmur kenti yakınlarındaki askeri üslerde konuşlanmasının ‘kırmızı çizgileri aşmak’ olduğunu, hem Ankara'ya hem de Washington'a bildirdi.

Haberde, ABD'nin yaklaşan çekilme sürecinin ve ABD Başkanı'nın geçtiğimiz günlerde Washington'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmesi sırasında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la ‘dostane ilişkilere’ sahip olduğunu ifade etmesinin İsrail güvenlik servislerini hazırlık seviyesini yükseltmeye sevk ettiği belirtildi. Gazeteye göre, Trump'ın İsrail ve Türkiye arasında arabuluculuk yapma teklifi, özellikle Suriye'den çekilme için sahada devam eden hazırlıklar ışığında güven verici değil.

dfgthyju8
İsrail'in 3 Nisan'da Suriye'nin orta kesimindeki Hama yakınlarında bir askeri hava üssüne düzenlediği saldırının enkazı arasında hasar görmüş bir araç (AP)

Geçtiğimiz hafta Azerbaycan'da İsrail ve Türk heyetleri arasında yapılan bir toplantıda İsrail tarafı, Tel Aviv'in yeni Suriye hükümetini kendi topraklarında meydana gelen her şeyden sorumlu tuttuğunu ve izinsiz herhangi bir askeri konumlanmanın ‘askeri bir karşılıkla karşılanabileceğini’ vurguladı.

Haberde, İsrail'in Suriye'nin orta kesimlerinde, özellikle de T4 Hava Üssü civarındaki hareketliliğinin, Türk kuvvetlerinin olası konuşlanmasına hazırlık amacıyla Türk heyetlerinin ziyaretlerinin ardından geldiğine dikkat çekildi. İsrail, ‘İsrail hava operasyonlarının özgürlüğünü’ sınırlayacak kalıcı bir Türk konumlanmasından korktuğu için bu üslere önleyici saldırılar başlattı.