İngiltere Kralı Charles'a kanser teşhisi kondu

İngiltere Kralı 3. Charles'ın, ocak sonunda prostat büyümesi nedeniyle tedavi gördüğü sırada yapılan testlerde, başka bir "endişe verici" durumun fark edildiği ve Kral Charles'a kanser tanısı konduğu bildirildi

İngiltere Kralı Charles, 6 Mayıs 2023'te Londra'daki Buckingham Sarayı'nın penceresinden el sallıyor (AFP)
İngiltere Kralı Charles, 6 Mayıs 2023'te Londra'daki Buckingham Sarayı'nın penceresinden el sallıyor (AFP)
TT

İngiltere Kralı Charles'a kanser teşhisi kondu

İngiltere Kralı Charles, 6 Mayıs 2023'te Londra'daki Buckingham Sarayı'nın penceresinden el sallıyor (AFP)
İngiltere Kralı Charles, 6 Mayıs 2023'te Londra'daki Buckingham Sarayı'nın penceresinden el sallıyor (AFP)

Buckingham Sarayı'ndan yapılan açıklamada, Kral Charles'ın prostat büyümesi nedeniyle ocak sonunda hastanede yürütülen tedavisi sırasında "endişe verici" bir şey fark edildiği aktarıldı.

Açıklamada, "Müteakiben yapılan testlerde bir çeşit kanser teşhis edildi." ifadesi kullanılırken, düzenli bir tedavi programına başlandığı, doktorların Kral'a halka açık programlarını ertelemesi tavsiyesinde bulunduğu kaydedildi.

Kral'ın resmi görevlerini sürdüreceği bilgisi paylaşılan açıklamada, "Tedavisi konusunda tamamen pozitif ve mümkün olan en kısa sürede görevlerine dönmeyi sabırsızlıkla bekliyor." ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, Kral'ın spekülasyonları önlemek amacıyla hastalığıyla ilgili bilgileri paylaşmayı seçtiğinin de altı çizildi.

Prostat kanseri değil

Buckingham Sarayı Sözcüsü, Kral Charles'ın sağlık durumuna ilişkin detayları da paylaştı. Sözcü, Kral'ın prostat kanseri olmadığının altını çizerek, bu aşamada daha fazla bilgi paylaşılmayacağını kaydetti.

Kral'ın kanserinin hangi evrede olduğuna ilişkin detay vermeyen Sözcü, şimdilik tedavinin hastane dışında sürdüğünü, Kral'ın birçok programını ertelemek ya da iptal etmekten üzüntü duyduğunu dile getirdi.

İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda Başbakanlarından geçmiş olsun açıklamaları

Başbakan Rishi Sunak, Kral Charles'ın kanser haberi üzerine, X hesabından yaptığı paylaşımda, "Majestelerine tam ve hızlı bir iyileşme diliyorum. Kısa sürede tam gücüne kavuşacağından hiç şüphem yok." ifadelerine yer verdi.

İskoçya Bölgesel Başbakanı Hamza Yusuf da sosyal medya paylaşımında, geçmiş olsun dileklerini ileterek, "Düşüncelerim aynı zamanda Majesteleri, Kraliçe ve diğer Kraliyet Ailesi üyeleriyle birlikte. Biliyorum ki hepsi için endişe verici bir zaman olacak." değerlendirmesini yaptı.

Kuzey İrlanda Bölgesel Başbakanı Michelle O'Neill, "Kral Charles'ın hastalığını duyduğuma üzüldüm. Kendisine iyi bir tedavi, hızlı ve tam bir iyileşme diliyorum." ifadelerini kullandı.

Galler Bölgesel Başbakanı Mark Drakeford da tüm Galler'in dualarının, Kral Charles'la olduğunu kaydetti.

Kral Charles'ın ocak ayında prostat büyümesi tedavisi göreceği açıklanmış, Kral 26 Ocak'ta yattığı hastaneden 29 Ocak'ta taburcu edilmişti.

Annesi Kraliçe 2. Elizabeth'in ölümüyle 73 yaşında tahta çıkan, 74 yaşında ise taç giyen Charles, en uzun süre veliaht prenslik unvanını ve tahta çıkan en yaşlı İngiltere Kralı unvanını taşıyor.



Netanyahu'ya yakın bir milletvekili, güvenlik liderlerinin 7 Ekim'de "infaz edilmesi" çağrısında bulundu

Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
TT

Netanyahu'ya yakın bir milletvekili, güvenlik liderlerinin 7 Ekim'de "infaz edilmesi" çağrısında bulundu

Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)

İsrail'de 7 Ekim 2023'te Hamas'ın düzenlediği saldırıya ilişkin komplo teorileri tehlikeli bir boyuta ulaştı. İktidardaki Likud partisinden Knesset üyesi Tali Gottlieb, saldırı sırasında güvenlik güçlerinin (ordu, istihbarat ve polis) başındaki kişileri, Başbakan Binyamin Netanyahu'yu devirmek için komplo kurmakla suçladı ve tutuklanıp idam edilmelerini istedi.

Netanyahu'nun yakın çevresinden biri olarak bilinen Gottlieb, güvenlik teşkilatlarının başkanlarının Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e saldırı planından haberdar olduğunu ve bu saldırıyı önleyebilecekleri halde önlemediklerini belirtti.

Güvenlik şeflerinin bunu "ülkeyi Netanyahu'ya karşı öfkeyle doldurmak ve bunun sonucunda halkın sokaklara çıkıp onu devirene kadar yürümesini sağlamak" için yaptıkları suçlamasını sürdürdü. Bu nedenle, "vatana ihanet" suçlamasıyla tutuklanmalarını ve idam edilmelerini talep etti.

Şarku’l Avsat’ın Maariv gazetesinden aktardığına göre Gottlieb, Genel İstihbarat Servisi (Şin Bet) başkanı Ronen Bar'ın "kronik ve son derece tehlikeli bir komplocu" ve "Korkutucu yalanlar yaymada usta" olduğunu söyledi.

Savaşın ikinci günü, yukarıda bahsi geçen 8 Ekim'de Netanyahu'ya "bu kurumların tüm liderlerini görevden alması gerektiğini" söylediğini açıkladı; "Herhangi bir başkan: Genelkurmay, Mossad, Şin Bet ve Ulusal Güvenlik. İhanet ettiler” ifadelerini kullandı.

Gazetecinin “Sence hainlerin cezası nedir?” sorusuna, “ölüm cezası” diye cevap verdi.

Milletvekili, suçlamalarıyla ilgili bir soruşturma komisyonu kurulmasını reddetti, çünkü “bu askeri liderler yargıçlar üzerinde çok büyük bir nüfuza sahip ve kimse onlara suçlama yöneltmeye cesaret edemez” iddiasında bulundu.

Ona göre “tek çözüm”, “hükümet kararıyla onları görevlerinden uzaklaştırmak. Hükümet herkesten üstündür.”

Komplo teorileri İsrail'de, özellikle de iktidardaki sağ kesim arasında yaygın.

Bazı sağcı destekçiler, “İsrail istihbarat ve ordu mensupları Gazze'de karıncaların bile hareketini biliyorlar, (Hamas'ın) neredeyse alenen planladığı saldırıdan haberi olmamaları mantıklı değil” diyorlar.

Bu kişiler, “gözetleme görevlileri uyarıda bulunmuş ve tatbikatlarla ilgili fotoğraf ve bilgiler sunmuş” olduğunu iddia ediyorlar. Bu nedenle, “7 Ekim'deki saldırıya şaşırmış olmaları mantıklı değil. Ancak haberleri gizlediler ve (Hamas'ı) serbest bıraktılar” iddiasını dile getiriyorlar.

Bu teoriyi savunanlar arasında Netanyahu'nun en büyük oğlu Yair ve Netanyahu'nun hizmetinde çalışan internet ordusu da bulunuyor.