Mısır Türkiye’den neden SİHA alıyor?

Ankara anlaşmayı Erdoğan’ın Kahire ziyaretinden önce duyurdu

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Mısırlı mevkidaşı Sisi, Kasım ayında Riyad’da düzenlenen Arap Birliği-İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’nin oturum aralarında görüştü (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Mısırlı mevkidaşı Sisi, Kasım ayında Riyad’da düzenlenen Arap Birliği-İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’nin oturum aralarında görüştü (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır Türkiye’den neden SİHA alıyor?

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Mısırlı mevkidaşı Sisi, Kasım ayında Riyad’da düzenlenen Arap Birliği-İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’nin oturum aralarında görüştü (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Mısırlı mevkidaşı Sisi, Kasım ayında Riyad’da düzenlenen Arap Birliği-İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’nin oturum aralarında görüştü (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Şubat’ta Kahire’ye yapması beklenen ziyaretten hemen önce, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, iki ülke arasındaki normalleşme süreci kapsamında, Mısır’ın Türkiye’den silahlı insansız hava aracı (SİHA) alacağını açıkladı.

Bu adım, Mısır’ı Türkiye’den SİHA almaya iten nedenlere ilişkin soru işaretlerini gündeme getirdi.

Uzmanlar anlaşmayı, ilişkilerin yeniden canlanmasının ardından ‘iki ülke arasında artan yakınlaşmanın göstergesi’ olarak değerlendirdi.

Fidan Pazar günü yaptığı açıklamada şunları söyledi;

Normalleşme süreci büyük ölçüde tamamlandı. İki ülke arasındaki ilişkiler bölgenin güvenliği ve ticareti açısından önemlidir. Akdeniz’in güvenliği için Mısır’la ciddi ilişkiler kurmamız gerekir. Mısır’a SİHA verme konusunda onlarla anlaştık.

Erdoğan’ın Kahire ziyareti, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin on yıl süren bir kopuşun ardından geçen yıl büyükelçilik seviyesine yükseltilmesinden bu yana ilk ziyaret olacak.

Erdoğan, Kahire’ye son ziyaretini Kasım 2012’de gerçekleştirmiş ve ziyaret sırasında merhum Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ile görüşmüştü.

Fidan açıklamasında, Erdoğan’ın Mısırlı mevkidaşı Abdulfettah Es-Sisi ile ticaret, enerji ve güvenlik dahil ikili ve bölgesel konuları görüşeceğini de bildirdi.

Mısır-Türkiye ilişkileri, Ankara’nın 30 Haziran 2013 devriminin ardından Mısır’da yasaklanan Müslüman Kardeşler (İhvan) grubuna verdiği destek nedeniyle, tam on yıl süren kesinti ve gerginlikten sonra, geçtiğimiz aylarda artan bir normalleşme eğilimine tanık oldu.

İki ülke, geçtiğimiz Temmuz ayında diplomatik ilişkileri büyükelçilik düzeyine çıkardıklarını açıkladı ve iki ülke cumhurbaşkanları geçtiğimiz yıl uluslararası etkinliklerin oturum aralarında iki kez bir araya geldi.

İki ülkenin bakanları ve önde gelen yetkilileri de birçok kez bir araya geldi.

Türkiye’nin SİHA anlaşması, iki ülke arasındaki ilişkilerin özellikle askeri alanda normalleşmesinin yeni bir işareti olarak görülüyor.

Mısırlı askeri uzman emekli Tümgeneral Samir Farag, özellikle son zamanlarda SİHA’ların önemine dikkat çekti.

Şarku’l Avsat’a görüş bildiren Farag, “Modern savaşlarda, önemi Rusya-Ukrayna savaşı sırasında ortaya çıkan insansız hava araçları da dahil olmak üzere yeni yöntemler ve silahlar var” dedi.

Farag, Türkiye’nin Bayraktar’ının yanı sıra İran, Çin, Rus ve ABD menşeili olmak üzere çeşitli askeri SİHA’lar olduğuna vurgu yaparak, “Her tipin kendine has potansiyeli, kabiliyeti ve diğerinden farklı yükü var” dedi.

Uluslararası Siyasi Çalışmalar Enstitüsü’nün (ISPI) 2021 tarihli raporunda, “Bundan önceki beş yıl içinde İsrail hariç Ortadoğu bölgesinde SİHA’lara yapılan harcamanın miktarı 1,5 milyar dolardı. Önümüzdeki on yılda SİHA pazarına yapılan yatırımların 100 milyar dolara ulaşması bekleniyor” denildi.

Türkiye’nin SİHA’ları büyük ün kazandı ve Suriye, Libya, Azerbaycan ve Ukrayna’daki savaşta görülen rollerinin ardından uluslararası talep arttı.

Addis Ababa’nın Nil Nehri’nin ana kolu üzerine inşa ettiği, Kahire’nin sudan payını etkileyeceğinden korktuğu Nahda Barajı (Rönesans Barajı) nedeniyle Mısır’la ilişkileri gerginleşen Etiyopya da dahil olmak üzere birçok Afrika ülkesi bu SİHA’lardan satın aldı.

Farag açıklamasında, “Mısır’ın silah kaynaklarını çeşitlendirme konusundaki istekliliğinin bir parçası olarak, Türkiye’nin kendisine SİHA sağlama teklifini kabul etti” ifadelerini kullandı.

Ayrıca, Mısır’ın SİHA ürettiğini ancak, Türk menşeili SİHA’nın bunlardan farklı olduğunu ve ülkenin çeşitli yeteneklere sahip modern silahlara sahip olmasının önemli olduğunu belirtti.

Henüz ayrıntıları Ankara tarafından açıklanmayan anlaşmaya ilişkin, Mısır’dan resmi bir yanıt gelmedi.

Mısır ordusu, Aralık ayında Kahire’de düzenlenen EDEX Savunma Sanayii Fuarı’nda, keşif drone’ları da dahil İHA filosunu sergiledi.

Fuarda ayrıca, İHA ve SİHA’ları tespit etmek ve taktik seviyeye kadar karşı koymak için sistemlerin tasarımını ve üretimini içeren bir sistem de tanıtıldı.

Mısır Temsilciler Meclisi Savunma ve Ulusal Güvenlik Komitesi Başkanı Tümgeneral Ahmed el-Avadi konuya ilişkin Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi;

Sisi’nin cumhurbaşkanı olmasından bu yana silah kaynaklarını çeşitlendirme konusunda istekli olan Mısır, İsrail’le yapılan barış anlaşması çerçevesinde ABD yardımlarından elde ettikleriyle sınırlı kalmadı, Fransa, Rusya ve birçok ülkeden silah almaya başladı. Bu politika, Mısır ordusunu güçlendirmeyi ve devletin kararlarına siyasi kısıtlamalar getirmeden ulusal güvenliği korumayı amaçlıyor.

Avadi, Mısır ordusunun modern silahlarla desteklenmesi için Türk SİHA’ları almanın önemine de dikkat çekti.

Son yıllarda, Almanya, Rusya ve ABD ile yapılan diğer anlaşmaların yanı sıra, 2021’de 30 Fransız Rafale savaş uçağının satın alınması da dahil olmak üzere, Mısır ordusunun gerçekleştirdiği birçok silah anlaşmasına tanık olundu.

Türkiye konusunda uzman olan Mısırlı araştırmacı Kerem Said, “Mısır-Türkiye ilişkileri askeri ve ekonomik alanda, iki ülke arasındaki uzaklaşma döneminde bile durmadı” dedi.

Şarku’l Avsat’a konuşan Said şu ifadeleri kullandı;

On yıldan uzun süredir devam eden siyasi anlaşmazlığa rağmen, her iki ülke de ilişkilerin tamamen kopma noktasına gelmemesinden yanaydı. Türkiye’nin SİHA anlaşması, Sisi ile Erdoğan’ın Katar’da düzenlenen Dünya Kupası’nın oturum aralarında yaptığı görüşme ve daha sonraki toplantılarda buzdağının kırılmasıyla iki ülke arasındaki ilişkilerde dikkate değer bir yakınlaşmanın göstergesidir.

Kahire ile Ankara arasında eşi benzeri görülmemiş düzeyde ekonomik ilişkilere dikkat çeken Said, “Askeri ve güvenlik işbirliğini geliştirmek ve zorlukların üstesinden gelmek için verimli, destekleyici bir ortam var” dedi.

Said, Mısır’ın herhangi bir yabancı varlığı reddettiği Libya konusunda işlerin daha büyük bir anlaşmaya doğru gittiğini söyleyerek, değerlendirmesine şöyle devam etti;

İki ülke arasında deniz sınırları konusunda da herhangi bir hukuki ihtilaf bulunmuyor ve Akdeniz’deki gizli zenginliklerden yararlanma konusunda anlaşma var. Bu konudaki anlaşmazlık Yunanistan ve Kıbrıs’ladır (Güney Kıbrıs Rum Yönetimi) ve Kahire bu sorunu yatıştırmada arabulucu rolü oynayabilir.

Said ayrıca, “Erdoğan’ın yaklaşan ziyaretini duyurmak ve SİHA anlaşmasından bahsetmek, daha fazla yakınlaşmaya ve zorlukların üstesinden gelmeye yönelik eğilimi doğruluyor” diye ekledi.



Putin: Kiev ile müzakereler başarısız olursa, hedefimize askeri yollarla ulaşacağız

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Şanghay İşbirliği Örgütü'nün (ŞİÖ) Tianjin'deki zirvesine ve Pekin'deki askerî geçit törenine katılmak üzere Çin'e yaptığı ziyaretin ardından düzenlediği basın toplantısında (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Şanghay İşbirliği Örgütü'nün (ŞİÖ) Tianjin'deki zirvesine ve Pekin'deki askerî geçit törenine katılmak üzere Çin'e yaptığı ziyaretin ardından düzenlediği basın toplantısında (Reuters)
TT

Putin: Kiev ile müzakereler başarısız olursa, hedefimize askeri yollarla ulaşacağız

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Şanghay İşbirliği Örgütü'nün (ŞİÖ) Tianjin'deki zirvesine ve Pekin'deki askerî geçit törenine katılmak üzere Çin'e yaptığı ziyaretin ardından düzenlediği basın toplantısında (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Şanghay İşbirliği Örgütü'nün (ŞİÖ) Tianjin'deki zirvesine ve Pekin'deki askerî geçit törenine katılmak üzere Çin'e yaptığı ziyaretin ardından düzenlediği basın toplantısında (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dün yaptığı açıklamada, Kiev ile anlaşmaya varılamaması halinde Ukrayna ile çatışmanın devam edeceğini söyledi.

Putin, Çin'e yaptığı dört günlük ziyaretin sonunda düzenlediği basın toplantısında, “Ukrayna konusunda bir anlaşmaya varamazsak, hedeflerimizi askeri yollarla gerçekleştireceğiz” dedi.

72 yaşındaki Putin, zafere olan güvenini yineleyerek, “Rusya güçleri tüm cephelerde başarılı bir şekilde ilerliyor... Ukrayna Silahlı Kuvvetleri zor durumda” ifadelerini kullandı.

Rusya Devlet Başkanı ayrıca, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin müzakere yapma meşruiyetini sorguladı ve Zelenskiy'nin anayasal görev süresinin geçen yıl sona erdiği yönündeki argümanını yineledi.

Zelenskiy, anayasaya göre görev süresi sona erdikten sonra da görevde kalmasına izin veren sıkıyönetim altında Ukrayna'yı yönetmeye devam ediyor.

Putin, Zelenskiy ile diyaloğu ‘çıkmaz sokak’ olarak nitelendirdi, ancak aynı zamanda Rusya ve Ukrayna devlet başkanları arasında bir görüşme için baskı yapan ABD Başkanı Donald Trump'ı övdü.

Putin, yeni ABD yönetiminin tutumu sayesinde ‘tünelin sonunda ışık gördüğünü’ vurguladı ve “Mantık hâkim olursa, Ukrayna'daki çatışmada kabul edilebilir bir sonuca ulaşılabilir” dedi.

Putin, bu sonucun somut olarak neye benzeyeceğini belirtmedi, ancak Rusya'nın komşusu için güvenlik garantilerini doğrudan toprak talepleriyle ilişkilendirdiğini reddetti.

ABD Başkanı Donald Trump ise CBS News'e yaptığı açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin henüz barış anlaşması imzalamaya hazır olmadığını, ancak ‘bir şeyler olacağını ve bunu başaracağını’ söyledi.

Trump, Putin ve Zelenskiy arasında doğrudan görüşme olasılığı konusunda belirsizlik artmasına rağmen, Rusya ile Ukrayna arasında barış anlaşması sağlanması için çabalarını sürdüreceğini vurguladı.

ABD Başkanı, Rusya, Ukrayna veya diğer savaşan ülkelerle yaptığı birçok diplomatik müzakerede izlediği yaklaşımın, liderleri bir odada bir araya getirip, onları derhal bir anlaşmaya varmaya zorlamak olduğunu söyledi.

sdfg
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)

Bu yaklaşımın hızlı bir çözüm aranırken bile sabır gerektirdiğini açıklayan Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiha, bu yılki diğer barış anlaşmalarında bu yaklaşımın meyvesini verdiğine inandığını belirtti. Sibiha dün, Avusturya, Vatikan, İsviçre, Türkiye ve üç Körfez ülkesi dahil en az yedi ülkenin, 3,5 yıldan fazla süredir devam eden savaşı sona erdirmek amacıyla Ukrayna ve Rusya devlet başkanları arasında bir toplantıya ev sahipliği yapmaya hazır olduğunu açıkladığını ifade etti.


İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında 84 Filistinli hayatını kaybetti

Gazze Şeridi sınırındaki İsrail tankları (AFP)
Gazze Şeridi sınırındaki İsrail tankları (AFP)
TT

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında 84 Filistinli hayatını kaybetti

Gazze Şeridi sınırındaki İsrail tankları (AFP)
Gazze Şeridi sınırındaki İsrail tankları (AFP)

İsrail'in bugün şafak vaktinden itibaren Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılarda 84 Filistinli hayatını kaybetti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, sağlık kaynaklarına dayanarak, ‘şehitler arasında, işgal güçlerinin Han Yunus'un güneyinde bir grup vatandaşı hedef almasının ardından yardım bekleyen üç vatandaşın da bulunduğunu’ bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın WAFA’dan aktardığına göre işgal güçlerinin, Gazze Şeridi’nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki çadırlarını bombalaması sonucu yedi vatandaş yaşamını yitirdi. WAFA, ‘işgal uçaklarının Gazze'nin es-Sabra ve Tel el-Heva mahallelerinde yerinden edilmiş kişileri barındıran bir evi ve çadırı bombalaması sonucu üçü çocuk olmak üzere yedi vatandaşın yaşamını yitirdiğini, çok sayıda kişinin ise yaralandığını’ kaydetti.

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı ise bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nde açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısının 131'i çocuk olmak üzere 370'e yükseldiğini ve son 24 saat içinde Gazze Şeridi'nde açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle üç yeni ölüm vakası daha kaydedildiğini belirtti.


İsrail: Gazze şehrine yapılacak saldırı bir milyon Filistinlinin yerinden edilmesine neden olacak

Gazze şehrinin güneyinde insanlar ve eşyalarının tahliyesi, 2 Eylül 2025 (AFP)
Gazze şehrinin güneyinde insanlar ve eşyalarının tahliyesi, 2 Eylül 2025 (AFP)
TT

İsrail: Gazze şehrine yapılacak saldırı bir milyon Filistinlinin yerinden edilmesine neden olacak

Gazze şehrinin güneyinde insanlar ve eşyalarının tahliyesi, 2 Eylül 2025 (AFP)
Gazze şehrinin güneyinde insanlar ve eşyalarının tahliyesi, 2 Eylül 2025 (AFP)

İsrail Savunma Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili dün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze şehrini kontrol altına almak için düzenlediği saldırının bir milyon Filistinliyi yerinden edeceğini söyledi. Fransız Haber Ajansı AFP'nin aktardığına göre yetkili bu kişiler için yeni bir ‘insani yardım bölgesi’ kurulması planlarından bahsetti.

Hamas'ın 7 Ekim 2023 tarihinde İsrail'e saldırmasının ardından başlayan savaş, Gazze Şeridi'nde yaşayan iki milyondan fazla insanın büyük çoğunluğunu evlerini defalarca kez terk etmeye zorladı.

İsrail hükümeti geçtiğimiz ağustos ayında kuşatılmış ve harap olmuş Filistin topraklarının en büyük şehri olan Gazze'yi kontrol altına alma planını onayladı. İsrail, bu hafta on binlerce yedek askeri çağırdıktan sonra kuvvetlerini seferber etmeye başladı.

Gazze Şeridi'nin kuzeyinde bulunan bu şehirde yaklaşık bir milyon kişi yaşıyor.

d8ı
Gazze Şeridi'nin kuzeyinden gelen Filistinli mülteciler, eşyalarını da yanlarına alarak Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi üzerindeki bir mülteci kampına kaçarken, 2 Eylül 2025 (EPA)

İsrail ordusuna bağlı Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktivitelerini Koordinasyon Birimi'nde (COGAT) görevli üst düzey bir yetkili, son günlerde insanların kuzeyden güneye doğru hareket ettiğini söyledi.

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla gazetecilere konuşan Savunma Bakanlığı yetkilisi, “Şimdiye kadar yaklaşık 70 bin Gazzeli Gazze Şeridi’nin kuzeyinden ayrıldı” dedi. Aynı yetkili, İsrail makamlarının ‘bir milyon kişinin’ güneye kaçmasını beklediğini, ancak bunun için bir zaman dilimi belirtmediğini açıkladı.

Geçen ayın sonunda İsrail ordusu, Gazze şehri sakinlerinin yerinden edilmesinin ‘kaçınılmaz’ olduğunu doğruladı. Şehir, ‘tehlikeli savaş bölgesi’ olarak ilan edildi.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi, şehir sakinlerini tahliye etmenin ‘imkansız’ olduğunu ve bu konudaki planların ‘uygulanamaz’ olduğunu değerlendirdi.

7u8ı
Gazze Şeridi sınırında İsrail'in güneyinde konuşlu İsrail tankları, 3 Eylül 2025 (AFP)

Yetkili, İsrail'in ‘insani yardım bölgesi belirlemeye çalıştığını’ ve bunun önümüzdeki günlerde resmi olarak duyurulacağını belirtti.

Yetkiliye göre bu bölge Gazze'nin merkezindeki bazı mülteci kamplarından güneydeki el-Mevasi kıyı bölgesine kadar uzanacak ve doğuya doğru genişleyecek.

İsrail, savaşın başındayken bu bölgeyi ‘insani yardım bölgesi’ olarak sınıflandırmıştı, ancak buradaki yerinden edilmiş insanların çadırları İsrail ordusunun tekrar tekrar düzenlediği hava saldırılarının hedefi oldu.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Thameen Al-Kheetan geçtiğimiz ay el-Mevasi'deki Filistinlilerin ‘gıda, su, elektrik ve çadırlar dahil olmak üzere temel hizmet ve malzemelere erişiminin ya çok kısıtlı olduğunu ya da hiç erişimi olmadığını’ açıkladı.

hyjuı
Gazze şehrinin güneyine eşyalarıyla birlikte doluştukları minibüsle yerinden edilen Filistinliler, 2 Eylül 2025 (AFP)

COGAT geçtiğimiz hafta başlarında, ‘bölge sakinlerini korumak için güneye taşıma’ hazırlıklarını duyurdu. Bu hazırlıklar arasında Mısır'dan el-Mevasi bölgesine su taşımak için yeni bir boru hattının inşa edilmesi, İsrail'den gelen su borularının bakım çalışmalarının yapılması ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki bir deniz suyunu tuzdan arındırma tesisinin elektrik şebekesine bağlanması yer alıyor.

COGAT, İsrail'in Hamas'ın askeri kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları'nın Komutanı Muhammed es-Sinvar'ı öldürdüğünü iddia ettiği bir operasyonun ardından haftalarca kapalı kalan Han Yunus'taki Avrupa Hastanesi'nin yeniden açılması için çalışmaların başladığını da belirtti.