"Rusya'nın Google'ı" Yandex'in satışı ne anlama geliyor?

"Yandex bir şirketten fazlasıdır ve tüm Rus toplumunun bir varlığıdır"

Yandex'in satışıyla ilgili ödeme Çin yuanıyla yapılacak (Reuters)
Yandex'in satışıyla ilgili ödeme Çin yuanıyla yapılacak (Reuters)
TT

"Rusya'nın Google'ı" Yandex'in satışı ne anlama geliyor?

Yandex'in satışıyla ilgili ödeme Çin yuanıyla yapılacak (Reuters)
Yandex'in satışıyla ilgili ödeme Çin yuanıyla yapılacak (Reuters)

Rusya'nın en önemli teknoloji şirketlerinden Yandex, dün yaptığı açıklamayla ülkedeki tüm varlıklarını 5 milyar dolar karşılığında sattığını duyurdu.

Yandex'in Rusya'dan çekilişi Ukrayna savaşının ardından ülkede görülen en büyük şirket çıkışlarından biri olarak kayda geçti.

Yandex'in satışının 18 ay süren müzakerelerin ardından geldiği gerçekleştiği ifade edildi.

Sıklıkla "Rusya'nın Google'ı" olarak anılan şirket, Ukrayna savaşının ardından Kremlin'in otoriter politikalarıyla Batı'nın Rus ekonomisine uyguladığı yaptırımlar arasında kalmıştı.

Satışın, Yandex'in yeni nesil işlerini olası yaptırımlardan korumak amacıyla gerçekleştirildiği düşünülüyor.

Satış anlaşması kapsamında Yandex'in Hollanda merkezli ortağı YNV'nin Rusya'daki tüm operasyonlarını bir grup Yandex yöneticisine ve Rus yatırımcıya satmasına karar verildi.

Satışla birlikte Yandex, kuruluşundan itibaren ilk kez tamamen Rus kurumlarının kontrolüne girmiş oldu.

Rusya Parlamentosu Enformasyon Politikaları Komitesi Başkan Yardımcısı Anton Gorelkin konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Bu satışın, Yandex'in Batılı teknoloji devlerinin kontrolüne girme tehdidinin belirdiği birkaç yıl önce gerçekleşmesini istiyorduk. Yandex bir şirketten fazlasıdır ve tüm Rus toplumunun bir varlığıdır" diye konuştu.

YNV, geçen yıl ocak-eylül periyodunda elde ettiği gelirin yüzde 95'ini Rusya'daki operasyonlarından kazanmıştı.

Yandex'in popüler internet tarayıcı hizmeti ve Rusya'nın en çok kullanılan yemek sipariş ve taksi uygulamalarının da satışa dahil edildiği belirtildi.

Yapay zeka alanında çalışmalar yürüten 4 bağlantılı şirketinse YNV bünyesinde kalacağı ifade edildi.

YNV'den konuyla ilgili yapılan açıklamada, satışla birlikte yapay zeka şirketlerinin sahipliğinin Rusya'yla bir bağlantısı kalmadığı ve bu şirketlerin büyümesinin önünün açıldığı vurgulandı.

YNV bünyesinde kalan 4 yapay zeka şirketinin, arabalardaki oto-pilot özelliği, bulut teknolojisi ve makine öğrenmesi üzerine çalıştığı biliniyor.

Anlaşmanın tamamen hayata geçmesi için Rus hükümeti tarafından onaylanması gerekiyor.

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, "Bizim için önemli olan şirketin ülke içinde faaliyetlerini sürdürmesi. Anlaşma onaylanırsa, şirketin en büyük ortağı mevcut Rus yöneticiler olacak. Bu da ayrıca önemli" diye konuştu.

Ukrayna savaşının ardından en az üç üst düzey Yandex yöneticisi işgali kınayan açıklamalar yapmış, şirketin binlerce çalışanı da Rusya'yı terk ederek uzaktan çalışma modeline geçmişti.

Buna karşın şirketten gelen savaş karşıtı açıklamalar da Yandex'i Batı yaptırımlarına karşı korumadı.

Avrupa Birliği işgali takip eden aylarda, Yandex'in kurucusu Arkadi Voloj ve yardımcı CEO'su Tigran Kudaverdiyan'a yaptırım uygulama kararı almıştı.

İsrail'de yaşayan Voloj, ağustosta yaptığı açıklamada, kendisine yönelik yaptırımların hatalı olduğunu savunmuş ve, "Rusya'nın Ukrayna'yı işgali barbarca ve kategorik olarak buna karşıyım" ifadelerini kullanmıştı.

Voloj yaptırım kararlarının ardından YNV'yle olan tüm resmi bağlarını koparmıştı ancak halen şirket hisselerinin yüzde 8'lik dilimini elinde tutmaya devam ediyor.

Independent Türkçe



ABD, göçmenleri askeri uçaklarla Libya'ya göndermeyi planlıyor

Libyalılar 28 Nisan 2025'te Trablus'un Şehitler Meydanı'nda yürüyor. Trump yönetimi bölünmüş ülkeye göçmen göndermeyi planlıyor (AFP)
Libyalılar 28 Nisan 2025'te Trablus'un Şehitler Meydanı'nda yürüyor. Trump yönetimi bölünmüş ülkeye göçmen göndermeyi planlıyor (AFP)
TT

ABD, göçmenleri askeri uçaklarla Libya'ya göndermeyi planlıyor

Libyalılar 28 Nisan 2025'te Trablus'un Şehitler Meydanı'nda yürüyor. Trump yönetimi bölünmüş ülkeye göçmen göndermeyi planlıyor (AFP)
Libyalılar 28 Nisan 2025'te Trablus'un Şehitler Meydanı'nda yürüyor. Trump yönetimi bölünmüş ülkeye göçmen göndermeyi planlıyor (AFP)

Reuters'ın haberine göre Trump yönetimi, göçmenleri askeri uçakla Libya'daki gözaltı merkezlerine göndermeyi planlıyor.

The New York Times'a konuşan yetkililer, uçağın çarşamba günü kadar erken kalkabileceğini söyledi. Uçuşta yer alacak kişilerin uyrukları henüz belli değil.

Libya'da şiddetli çatışmalar var ve insan hakları grupları, ülkedeki göçmen gözaltı merkezlerini "korkunç" ve "içler acısı" diye niteliyor.

Bu girişim, Trump yönetiminin göçmenleri ABD'ye girmekten caydırmaya ve ülkede yasadışı olarak bulunanlara, zor koşullara sahip ülkelere gönderilebilecekleri mesajını vermeye çalıştığı dönemde geldi.

Yine de uçuş, yasal, lojistik ya da diplomatik kısıtlamalar nedeniyle gerçekleşmeyebilir. Yönetim daha önce de bir grup Venezuelalıyı El Salvador'a gönderdiği için sert tepkiyle karşılaşmıştı. Bu kişiler teröristlere ayrılmış bir hapishanede tutuluyor.

Dışişleri Bakanlığı, "suç, terörizm, patlamamış kara mayınları, iç karışıklık, insan kaçırma ve silahlı çatışmalar" nedeniyle Amerikan halkına Libya'ya gitmemeyi tavsiye ediyor.

Ülke, uzun yıllar diktatörlük yapan Muammer Kaddafi'nin 2011'de devrilmesinden bu yana yıllardır süren iç savaşla karşı karşıya ve hâlâ bölünmüş durumda. Birleşmiş Milletler'in tanıdığı hükümet Libya'nın batısını Trablus'tan yönetiyor. Aynı zamanda doğu, ülkenin petrol sahalarının çoğunu kontrol eden savaş lordu Halife Hafter liderliğindeki hükümet tarafından yönetiliyor.

ABD'nin Trablus'taki hükümetle sadece resmi ilişkisi var ama bu Hafter'in oğlu Saddam'ın geçen hafta Washington'ı ziyaret etmesini ve birkaç Trump yetkilisiyle görüşmesini engellemedi. Trump'ın Beyaz Saray'daki ilk döneminde Hafter'le dostane bir ilişkisi vardı.

Libya, Avrupa'ya gitmeye çalışan göçmenler için merkez niteliğinde. Ülkede mülteciler ve göçmenler için çok sayıda gözaltı tesisi var. Uluslararası Af Örgütü, 2021 tarihli raporunda bu tesislerin "erkeklere, kadınlara ve çocuklara yönelik cinsel şiddet" kanıtlarıyla "korkunç" bir "cehennem manzarası" oluşturduğunu belirtmişti.

Öte yandan Küresel Gözaltı Projesi, Libya'da tutulan göçmenlerin "fiziksel kötü muamele ve işkencenin" yanı sıra zorla çalıştırma ve köleliğe maruz kalabileceğini açıklamıştı.

Dışişleri Bakanlığı geçen sene yıllık raporunda ülkedeki gözaltı merkezlerindeki "sert ve hayati tehlike oluşturan" koşullara işaret etmişti. Raporda göçmenlerin "göçmenlik mahkemelerine ya da yasal süreçlere erişimlerinin olmadığı" belirtilmişti.

Carnegie Endowment for International Peace'de Libya uzmanı olan Frederic Wehrey, The Times'a şunları söyledi:

Bu göçmen hapishanelerinde bulundum ve burası göçmenler için uygun bir yer değil. Savunmasız birini atmak için korkunç bir yer.

Independent Türkçe