Washington, Husilerin iki kargo gemisini hedef aldığını duyurdu

Yemen Başkanlık Konseyi, meşru hükümeti desteklemenin seyrüseferi güvence altına almanın tek yolu olduğunu vurguladı.

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Alimi dün ABD’nin Yemen Özel Temsilcisi Lenderking ile Riyad’da bir araya geldi. (SABA)
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Alimi dün ABD’nin Yemen Özel Temsilcisi Lenderking ile Riyad’da bir araya geldi. (SABA)
TT

Washington, Husilerin iki kargo gemisini hedef aldığını duyurdu

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Alimi dün ABD’nin Yemen Özel Temsilcisi Lenderking ile Riyad’da bir araya geldi. (SABA)
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Alimi dün ABD’nin Yemen Özel Temsilcisi Lenderking ile Riyad’da bir araya geldi. (SABA)

Dün ABD, Yemen’deki Husilerden Kızıldeniz ve Aden Körfezi’ndeki iki kargo gemisine doğru yeni bir füze saldırısı gerçekleştirildiğini duyurdu. Bu durum, İran yanlısı örgütün gemileri hedef almasını engellemek için Washington’ın düzenlediği ve Londra’nın üç kez katıldığı operasyonların etkisinin sınırlı kaldığını gösteriyor.

Husilerin İsrail’e karşı Gazze’deki Filistinlileri destekleme kisvesi altında Kızıldeniz ve Aden Körfezi’ndeki saldırılarına hız vermesine misilleme olarak Washington, 12 Ocak’tan bu yana Husilerin kontrolündeki Yemen topraklarına yaklaşık 15 saldırı düzenlerken, Londra bu operasyonlara üç kez destek verdi.

Fotoğraf Altı: Husi saldırılarının enerji kaynakları üzerindeki etkisine ilişkin korkuların sürdüğü bir dönemde doğal gaz yüklü bir tanker Alman limanına demirledi. (AP)

Yemen hükümeti, seyrüseferi güvence altına almanın çözümünün ABD ve İngiliz saldırılarından değil, Hudeyde ve limanlarının özgürleştirilmesi de dahil olmak üzere meşru hükümet güçlerinin Yemen topraklarının kontrolünü yeniden kazanma gücünü desteklemekten geçtiğini bir kez daha vurguladı.

Altı füze

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) yaptığı açıklamada, İran destekli Husilerin salı günü Kızıldeniz’in güneyi ve Aden Körfezi’ndeki iki gemiyi altı balistik füzeyle hedef aldığını, herhangi bir can kaybı yaşanmadığını duyurdu.

Açıklamada, İran destekli Husi militanlarının 6 Şubat günü 01:45’ten 16:30’a kadar, Yemen’de kontrol ettikleri bölgelerden Kızıldeniz’in güneyi ve Aden Körfezi’ne doğru altı gemisavar balistik füze fırlattığı belirtildi.

Görsel kaldırıldı.
Washington ve Londra, gemilerin tehdit edilmesini engellemek için Husi mevzilerine operasyonlar düzenledi. (Reuters)

CENTCOM açıklamasının devamında füzelerden üçü ile, Yunanistan’ın sahibi olduğu ve işlettiği, Marshall Adası bandıralı kargo gemisi Star Nasia gemisinin vurulmaya çalışıldığını bildirdi. Geminin, yakınlarında küçük çapta zarara yol açan ancak herhangi bir can kaybına sebep olmayan patlamayı bildirdiği sırada saat 03:20 sıralarında Aden Körfezi’nde olduğunu belirtti.

Açıklamaya göre saat 14:00’da geminin yakınındaki sulara etkisiz başka bir füze düşerken, saat 16:30’da Star Nasia gemisinin yakınındaki USS Laboon destroyeri üçüncü bir gemisavar balistik füzeyi önledi. Gemide bir hasar olmadığı ve varış noktasına doğru ilerlemeye devam ettiği kaydedildi.

CENTCOM’dan yapılan açıklamada, geri kalan üç anti-balistik füzenin, Kızıldeniz’in güneyinde İngilizlere ait bir kargo gemisi olan Barbados bandıralı Morning Tide gemisini hedef aldığı kaydedildi. Üç füzenin etkisiz bir şekilde geminin yakınındaki sulara düştüğü ve geminin rotasına devam ettiği belirtilirken, herhangi bir yaralanma veya hasar bildirilmedi.

Husilerin Ordu Sözcüsü salı günü yaptığı açıklamada, Star Nasia ve Morning Tide adlı iki gemiye yapılan orantılı füze saldırılarının sorumluluğunu üstlenerek füzelerin doğrudan isabet aldığını iddia etti.

Görsel kaldırıldı.
Husiler, Gazze’deki savaş durmadığı sürece gemilere saldırmayı bırakmayacaklarını bildirdi. (AFP)

Husilerin saldırılarının sayısı Geçen 19 Kasım’dan bu yana 42’yi aşarken, CENTCOM salı günü, gemiler için yakın tehlike oluşturan bubi tuzaklı iki botun imha edildiğini bildirdi. Bununla eş zamanlı olarak bir İngiliz kuruluşu Aden Körfezi’ndeki gemilerden birine karşı yeni bir saldırı gerçekleştirildiğini kaydetti.

Husilerin lideri Abdulmelik el-Husi, yaptığı bir konuşmada yeni saldırıların sorumluluğunu üstlendi ve ABD’nin artık hedef alınma korkusuyla gemilerini Marshall Adaları bayrağıyla kamufle ettiğini iddia etti. Husilerin gerilimi tırmandırmaya devam edeceğini ve ABD ile savaştığı sürece verilen kayıpların boyutunu umursamayacağını ifade etti.

Çözüm, meşru hükümetin desteklenmesi

Yemen Başkanlık Konseyi ve üst düzey hükümet yetkilileri, ABD’li ve Avrupalı ​​yetkililerle yaptıkları görüşmelerde, Husilerin mevzilerine saldırmanın çözüm olmadığını, bunun yerine kurumları yeniden tesis etmek ve Husileri barışa zorlamak için hükümeti ve güçlerini desteklemenin en iyi seçenek olduğunu vurguladılar.

En son dün Riyad’da Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, ABD’nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking ve ABD’nin Yemen Büyükelçisi Stephen Fagin ile bir araya geldi.

Görsel kaldırıldı.
Husiler, gözlerini kurtarılmış Yemen bölgelerine çevirdi. (AFP)

Resmi medya, toplantıda, ‘İran rejimi tarafından desteklenen terörist Husi milislerinin yol açtığı insani acının hafifletilmesi’ de dahil olmak üzere, Yemen ekonomisinin konumunu güçlendirmek için gereken ABD desteğine değinildiğini bildirdi.

SABA’nın haberine göre, toplantıda bölgesel gelişmelere ve İsrail’in Filistin halkına karşı yürüttüğü savaşın küresel barış ve güvenliğe yansımalarına değinildi. Alimi, liderliğini yaptığı konseyin ve hükümetin, başta Birleşmiş Milletler (Güvenlik Konseyi’nin 2216 sayılı kararı olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası düzeyde mutabakata varılan noktalara uygun olarak, Yemen’de kapsamlı ve adil bir barış tesis edilmesi yaklaşımına olan bağlılığını vurguladı.

Alimi ayrıca Başkanlık Konseyi ve hükümetin, Suudi Arabistan’ın iyi niyetli çabalarının sonuçlarına dayanarak ülkesinde barış sürecini canlandırmak için BM elçisinin gösterdiği çabalara desteğinin altını çizdi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Yemen Savunma Bakanı Muhsin ed-Dairi salı günü Riyad’da ABD’nin Yemen Büyükelçisi Stephen Fagin ve askeri ataşeyle birlikte Kızıldeniz ve Aden Körfezi’ndeki durumla ilgili gelişmeleri, uluslararası nakliye rotalarına yönelik tehdidi ve terörist Husi milislerinin her düzeyde gerilimi artırmasını görüştü.

Bakan Dairi, resmi medyaya göre, meşru hükümeti ve onun sahadaki güçlerini desteklemenin, devleti yeniden kurma ve küresel nakliye koridorlarını ve rotalarını güvence altına almanın en iyi yolu olduğunu vurguladı. Bakan Dairi aynı zamanda, neredeyse kurtarılacakken Hudeyde vilayetinin kurtarılmasının durdurulması için meşru güçlere yapılan uluslararası baskılara işaret etti.

Görsel kaldırıldı.
Husiler, gözlerini kurtarılmış Yemen bölgelerine çevirdi. (AFP)

Yemen hükümetinin bu tutumuna karşı, Husiler sahada gerilimi artırmaya, daha fazla güç toplamaya ve Taiz cephelerinde tansiyonu yükseltmenin yanı sıra özellikle Şebve ve Marib’e doğru saldırılar düzenlemeye devam ediyor.

Bu bağlamda, resmi medya, Husilerin dün Taiz’de bir yerleşim bölgesini bombalayarak bir çocuğu öldürdüğünü ve kardeşini yaraladığını bildirdi.

SABA’nın aktardığına göre yerel kaynaklar şu açıklamada bulundu:

“Husi milisleri, Taiz şehrinin El-Baarara mahallesine top atışları düzenledi. Toplardan birinin bir vatandaşın evine düşmesi sonucu ev yandı. Bunun sonucunda Mazen Sultan Seyf (14) adlı bir çocuk hayatını kaybederken 13 yaşındaki kardeşi de ağır yaralandı. Kardeşi hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı.”



Bilim insanları uyardı: Ayakta çalışmak sağlığa zararlı olabilir

Araştırmacılar ayakta çalışmanın kalp sağlığına ne iyi ne kötü geldiğini söylüyor (Unsplash)
Araştırmacılar ayakta çalışmanın kalp sağlığına ne iyi ne kötü geldiğini söylüyor (Unsplash)
TT

Bilim insanları uyardı: Ayakta çalışmak sağlığa zararlı olabilir

Araştırmacılar ayakta çalışmanın kalp sağlığına ne iyi ne kötü geldiğini söylüyor (Unsplash)
Araştırmacılar ayakta çalışmanın kalp sağlığına ne iyi ne kötü geldiğini söylüyor (Unsplash)

Ayakta durarak çalışmanın sağlığa sanıldığı gibi faydalı değil, aksine zararlı olabileceği tespit edildi. 

Uzmanlar, özellikle masa başı çalışanların kalp sağlığı gibi nedenlerden dolayı gün içinde hareket etmesini öneriyor. 

Son yıllarda popülerleşen ve ayakta çalışma imkanı da tanıyan ayarlanabilir masaların ise bu soruna bir çözüm sunduğu öne sürülüyor.

Ancak Avustralya'daki Sidney Üniversitesi'nden bilim insanlarının yeni araştırmasına göre bu çalışma biçimi kalp hastalığı riskini düşürmüyor ve başka sağlık sorunlarını beraberinde getirebiliyor.  

International Journal of Epidemiology adlı hakemli dergide dün (16 Ekim) yayımlanan çalışmada, Birleşik Krallık (BK) yurttaşlarının sağlık bilgilerini içeren BK Biyobankası'na kayıtlı yaklaşık 83 bin kişinin verisi incelendi.

Hiçbirinde kalp sağlığı sorunu görülmeyen katılımcılar, günlük hareketlerini ölçen akıllı saat gibi cihazları bileklerine taktı. 

Bilim insanları gün içinde iki saatten uzun süre ayakta durmanın, bacaklarda varis görülmesi veya kan pıhtısı toplanmasını ifade eden derin ven trombozu riskini artırabileceğini kaydetti. İki saatten sonra ayakta geçirilen her 30 dakika için dolaşım sistemi hastalığı riskinin yüzde 0,11 oranında arttığı bulundu.

Araştırmacılar ayrıca ayakta çalışmanın kalp sağlığına bir fayda sağlamadığını gözlemledi. 

Makalenin başyazarı Dr. Matthew Ahmadi "Buradaki temel sonuç, çok uzun süre ayakta durmanın hareketsiz bir yaşam tarzını dengelemeyeceği ve bazı kişilerde dolaşım sağlığı açısından risk yaratabileceği" diyerek ekliyor: 

Daha fazla ayakta durmanın uzun vadede kardiyovasküler sağlığı iyileştirmediğini ve dolaşım sorunları riskini artırdığını tespit ettik.

Bilim insanları çok fazla oturan kişilerin hareket ederek ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarının önüne geçebileceğini söylüyor. 

Çalışmanın yazarlarından Prof. Emmanuel Stamatakis, kalp hastalığı riskini azaltmak isteyenlere şu tavsiyeleri veriyor:

Düzenli ara verin, dolaşın, yürüyerek yapılan bir toplantıya gidin, merdiven kullanın, uzun mesafe araç kullanırken düzenli mola verin veya öğle yemeği saatini masadan uzaklaşmak ve biraz hareket etmek için kullanın.

Dr. Ahmadi ve Prof. Stamatakis'in yer aldığı başka bir çalışmada, günün 11 saatini bile oturarak geçiren kişilerin, günde yaklaşık 6 dakika yoğun veya 30 dakika orta-yoğun egzersiz yaparak kalp hastalığı riskini azaltabileceği saptanmıştı.

Independent Türkçe, Guardian, SciTechDaily, International Journal of Epidemiology, International Journal of Behavioral Nutrition and Physical Activity