Pakistan başbakanları... Darbeler, hapisler ve suikastlarla dolu bir tarih

İmran Han’ın destekçileri cumartesi günü Peşaver’de gösteri yaptı (AFP)
İmran Han’ın destekçileri cumartesi günü Peşaver’de gösteri yaptı (AFP)
TT

Pakistan başbakanları... Darbeler, hapisler ve suikastlarla dolu bir tarih

İmran Han’ın destekçileri cumartesi günü Peşaver’de gösteri yaptı (AFP)
İmran Han’ın destekçileri cumartesi günü Peşaver’de gösteri yaptı (AFP)

Pakistan aylardır derin siyasi bölünmelerin gölgesinde yaşıyor, birçok kişi önümüzdeki saatlerde genel seçimlerin nihai sonuçlarının açıklanmasıyla bu durumun patlama noktasında gelmesinden endişe ediyor. Söz konusu durumun sebebi ise, nükleer güce sahip ülkenin 1947’de İngiliz yönetiminden bağımsızlığını kazanmasından bu yana onlarca yıldır Pakistan başbakanlarını etkisi altına alan bir lanete dayanıyor.

Eski Başbakan İmran Han’ın yolsuzluk, terörizm ve yasa dışı evlilik suçlamalarıyla seçim yarışından çıkarılıp hapse atılmasının ardından, Han’ın partisine sadık bağımsız adaylar, rakibi eski Başbakan Navaz Şerif’in öngöremediği bir sürprizle parlamentodaki sandalyelerin çoğunluğunu ele geçirmeyi başardı. Buna rağmen, yeni yolsuzluk rejiminden kaçmak için yıllarca kendi isteğiyle ülke dışında kaldıktan sonra siyasi arenaya geri dönen Navaz Şerif, partisinin sandalyelerin çoğunluğunu kazandığını açıkladı ve bir hükümet koalisyonu kurmayı düşündüğünü belirtti. Bu gelişme gerilimleri artırma tehlikesini de beraberinde getirdi.

Böylece İmran Han ve Navaz Şerif, Pakistan’da görev sürelerini tamamlamayan, hapse atılan veya suikasta uğrayan bir dizi başbakandan oluşan uzun siyasi tarihi sürdüren kişiler oldu.

Tarih tekerrür ediyor

1947’den günümüze kadar generaller birçok kez ülke yönetimine geçti ve yönetim art arda gelen 20 başbakan aracılığıyla yürütüldü. Bunların büyük bir kısmı, iktidar grupları içindeki iç anlaşmazlıklar sonucunda yolsuzluk, darbe, zorla ihraç gibi çeşitli sebeplerle görev süreleri dolmadan görevden alındı. Geri kalanlar sınırlı süreler boyunca geçici hükümetler kurarak veya yeni seçimleri denetleme görevini yerine getirdiler.

dcf db
İmran Han’ın destekçileri cuma günü Peşaver’de gösteri yaptı (EPA)

1993 yılında, art arda 5 değişiklik (Navaz Şerif, Balah Şir Mezari, yine Navaz Şerif, Muinuddin Ahed Kureşi, Benazir Butto) nedeniyle başbakanlık koltuğu değişimi açısından rekor kaydedildi. Pakistan hükümetinde en kısa başkanlık süresi 1971 yılında 13 gün olarak kaydedilirken, en uzun süre ise 4 yıl 53 gün üst üste iktidarda kalan Navaz Şerif döneminde kaydedildi.

Aşağıda bu ‘siyasi lanetin’ kurbanı olan ve en önde gelen Pakistanlı politikacılara yer verdik.

Hüseyin Şehid Sühreverdi

svdf
Hüseyin Şehid Sühreverdi (Arşiv)

Başbakanların yaşadığı lanet, 60 yılı aşkın bir süre önce Hüseyin Şehid Sühreverdi’nin 1962’de ‘devlete karşı faaliyetlerde bulunma’ suçlamasıyla tutuklanıp Karaçi’de Merkez Hapishanesine atılmasıyla başladı. Sühreverdi, 1956’da Pakistan’ın beşinci Başbakanı olarak görev yaptı. 1958’de General Eyyüb Han’ın darbesiyle sona eren siyasi açıdan çalkantı dönemde yalnızca bir yıl görev yaptı ve sonrasında istifa etti. 1971 yılında Bangladeş’e gitti.

Zulfikar Ali Butto

Pakistan’ın hapse atılan ikinci başbakanı Zülfikar Ali Butto, 1974-1977 yılları arasında görev yaptı. Temmuz 1977’de General Ziyaülhak, Butto hükümetine darbe yapıp, hükümet üyeleriyle birlikte onu bir ay alıkoydu.

vdvre
Zulfikar Ali Butto (Arşiv)

Hapisten çıktıktan sonra Ziyaülhak’a karşı protestolarını durdurmadı ve aynı yılın Eylül ayında ‘1974’te bir siyasi rakibini öldürmek için komplo kurma’ suçlamasıyla yeniden hapsedildi. Lahor Yüksek Mahkemesi’nin ‘tutukluluğunun hukuka aykırı olması nedeniyle’ tahliye edilmesi yönünde karar vermesinin ardından, ‘ülkenin güvenliğini tehdit ettiği’ iddiasıyla tekrar hapse atıldı ve Nisan 1979’da ölüm cezasına çarptırıldı.

Benazir Butto

Babası Zülfikar Ali Butto’nun başına gelenlerden doğan Benazir Butto, Ziyaülhak yönetiminin en büyük rakibi oldu. Eski Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari’nin eşi olan Butto, biri 1988-1990 ve diğeri 1993-1996 yıllarında olmak üzere iki kez başbakanlık yaptı.

everv
Benazir Butto (Arşivler-Siteler)

Butto o dönemde liderliğini yaptığı Pakistan Halk Partisi adına, Navaz Şerif liderliğindeki Pakistan Müslüman Birliği Partisi’ne karşı birçok siyasi mücadelede yer aldı. Hapsolma durumunu ilk kez 1985’te üç ay ev hapsinde tutulduğu zaman tecrübe etti.  1999 yılında ‘yabancı bir şirketten rüşvet alma’ suçlamasıyla hakkında 5 yıl hapis cezası aldı, ancak bu hüküm daha sonra iptal edildi. Benzer durumlardan sonra 2007 yılında, o dönemde General Perviz Müşerref’e karşı protesto faaliyetlerini kısıtlamak için yine bir haftalık ev hapsine mahkum edildi. Sonrasında Ravalpindi şehrinde kendisini hedef alan bir suikastta hayatını kaybetti.

Navaz Şerif

Pakistan Müslüman Birliği Partisi’nin lideri Navaz Şerif, siyasi hayatının uzun yıllarını hapishane ve sürgün arasında geçirdi.

rnty
Navaz Şerif, kardeşi Şahbaz ve kızı Meryem ile cuma günü Lahor’da (AFP)

İlk kez 1990 ile 1993 yılları arasında, ikinci kez ise 1997 ile 1999 yılları arasında başbakanlık görevini yerine getiren Şerif, General Perviz Müşerref’in darbesiyle devrildi ve on yıl boyunca yurtdışında sürgünde kaldı. 2013 yılında tekrar başbakan oldu ancak 2017 yılında yolsuzluk suçlamaları üzerine Temmuz 2018’de hapse atıldı. Kızı Meryem ile birlikte on yıl hapis cezasına çarptırılan Şerif, iki ay sonra serbest bırakıldı. 2019 yılında yine yolsuzluk suçlamasıyla yargılandı ve hapis cezası aldı.  Daha sonra Londra’ya gitmesine izin verildi.

Şerif, Ekim ayında siyasi arenaya geri döndü. Genel seçimlerde, Pakistan Adalet Hareketi partisinin sandık başına gitmesi yasaklanan ve destekçilerinin bağımsız olarak yarıştığı İmran Han’a karşı yarıştı.

Şahid Hakan Abbasi

sde
Şahid Hakan Abbasi (Arşiv- Siteler)

Şahid Hakan Abbasi, 1 Ağustos 2017 ile 31 Mayıs 2018 tarihleri ​​arasında Navaz Şerif’in ardından başbakanlık yaptı sonrasında Ulusal Sorumluluk Komisyonu tarafından ‘yolsuzluk’ suçlamasıyla tutuklandı ve 2020’de kefaletle serbest bırakıldı.

İmran Han

Eski kriket oyuncusu İmran Han 18 Ağustos 2018’de ülkenin yönetimine geldi. Pakistan parlamentosunun, siyasi sahnede etkili bir oyuncu olan orduyla yaşadığı bir anlaşmazlığın ardından Nisan 2022’de hükümetinden güven oyunun çekilmesinin ardından görevini kaybetti.

evde
Şu anda tutuklu olan Eski Pakistan Başbakanı İmran Han (Reuters)

Hapis cezası verilene kadar Pakistan Adalet Hareketi Partisi Başkanı olan İmran Han, halk arasındaki destekçilerinin desteğiyle söylemini güçlendirdi. Bu duruma eşlik eden şiddetin ardından güçlü rakipleri siyasi arenada Han’ın ‘etkisiz hale getirilmesinin’ gerekli olduğunu hissederek, Han’dan önce iktidardan hapishane hücrelerine gidenler için izlenen yolları takip etmeye başladı.  

Bir dizi suçlama ve birkaç yıl hapis cezasının ardından Han, düzen karşıtı duruşu nedeniyle hâlâ popülerliğini koruyor. Eski Başbakan, 2018’de kendisine verdiği desteğe rağmen orduya doğrudan meydan okumuş ve 2022’deki çöküşünün ve yargı sorunlarının arkasında olduğu öne sürdüğü bir suçlamada bulunmuştu.  

Eyaletlerdeki Sonuçlar

Pencap Eyalet Meclisi'nde PTI 138, PML-N 137, PPP ise 10 sandalye elde etti.

Hayber Pahtunhva'da Eyalet Meclisi için açıklanan sonuçlara göre, PTI 90 sandalye kazandı, PML-N 5, PPP ise 4 sandalye elde etti. PTI, Hayber Pahtunhva eyaletinde seçimleri açık ara önde tamamladı.

Belucistan Eyalet Meclisi'nde PPP 11, PML-N 10 ve PTI 6 sandalye kazandı.

Sind Eyalet Meclisi'nde PPP, seçimi önde tamamladı. Eyalet Meclisinde PTI 13, MQM-P 28 ve PPP 84 sandalye kazandı.

İmran Han'ın Aldığı Hapis Cezaları

Ağustos 2018'den, parlamentoda güven oylamasını kaybettiği Nisan 2022'ye kadar Pakistan'ın başbakanlık koltuğunda oturan 71 yaşındaki İmran Han, yargılandığı 3 farklı davada seçime 1 hafta kala hapis cezasına çarptırılmıştı.

Han, 30 Ocak’ta devlet sırlarını ifşa etmekten yargılandığı davada 10 yıl hapse mahkum edilmiş, 31 Ocak'ta ise başbakanlığı döneminde aldığı hediyelerinin ayrıntılarını açıklamadığı ve hediyeleri sattığı gerekçesiyle yargılandığı yolsuzluk davasında eşi Büşra Han ile 14'er yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Han ve eşi ayrıca yasa dışı evlilik yaptıkları gerekçesiyle yargılandıkları davada 3 Şubat'ta 7'şer yıl hapse mahkum edilmişti.

Han, hakkında açılan davaların ardından mahkemenin verdiği tutuklama kararı üzerine 5 Ağustos 2023'te cezaevine gönderilmişti.



Trump'ın müttefiklerinin onu 'çılgın bir destekçi’ diye uyardıkları Loomer kim?

 Laura Loomer (AFP)
Laura Loomer (AFP)
TT

Trump'ın müttefiklerinin onu 'çılgın bir destekçi’ diye uyardıkları Loomer kim?

 Laura Loomer (AFP)
Laura Loomer (AFP)

İsa en-Nehari

Sağcı aktivist Laura Loomer'ın Donald Trump'la sık sık bir araya gelmesi dikkatlerden kaçmadı. Son olarak Demokrat Parti’nin Hint ve Afrika kökenli başkan adayı Kamala Harris'in kazanması halinde Beyaz Saray'ın köri gibi kokacağını söyleyen Loomer'ın geçmişteki tartışmalı açıklamaları, sadece Demokratların değil, Loomer'ın artan nüfuzuna ve partiyi bölebilecek etkisine karşı uyaran Trump destekçisi Cumhuriyetçilerin de tepkisini çekti.

Loomer'ın Harris'e ‘uyuşturucu kullanan fahişe’ demesi, İslam dinini ‘kanserli bir tümör’ olarak tanımlaması ve İslam dinine duyduğu nefretten ‘gurur duyduğunu’ söylemesi de diğer tepki çeken ifadelerinden sadece birkaçı. New York Times (NYT) gazetesine göre Loomer'ın 2017 yılında attığı ve Akdeniz'i geçen yaklaşık 2 bin göçmenin ölümünü kutladığı bir tweet sosyal medyada viral olmuştu.

Komplo teorileri barındıran söylemleri, Müslüman sürücüleri hedef almasının ardından Facebook ve Instagram hesaplarının yanı sıra araç çağırma uygulamaları Uber ve Lyft hesaplarının askıya alınmasına neden olmuştu. Twitter hesabı da kapatılmıştı, ancak Elon Musk’ın Twitter’ı satın almasının ardından ismini değiştirerek X platformu olarak ifade özgürlüğünü teşvik etmeye yönelik genel politikasının bir parçası olarak Loomer'ın hesabı yeniden etkinleştirildi.

Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, Radikal sağcı komplo teorisyeni Loomer'la ilgili bir haberinde Donald Trump'ın Nancy Pelosi gibi siyasi rakiplerine ‘çılgın’ demeyi sevdiği vurgulanarak “O halde neden 11 Eylül komplo teorisinin destekçisi Laura Loomer ona eşlik ediyor? Trump, Bayan Loomer ile birlikte olmaktan mutlu görünüyor. Bu, kendisine seçim zaferine mal olabilir” ifadeleri yer aldı.

Eski Başkan’ın yakın çevresi, Trump'ın Loomer’ın tavsiyelerini dinlediğini söylüyor. Gazete, Loomer’ın Twitter hesabının askıya alınmasını protesto etmek için 2018 yılında sosyal medya platformunun New York'taki merkezi önüne kendini zincirlemesi, Florida Valisi’nin eşi Casey DeSantis'in meme kanseri konusunda yalan söylediğini ima etmesi ve kendisini eleştiren Senatör Lindsey Graham'a iftira atması gibi tuhaf geçmişine atıfta bulunarak Trump'ın Loomer’ın tavsiyelerini dinlemesine karşı uyardı.

Peki, kim bu Loomer?

Laura Loomer, 1993 yılında Arizona'da doğdu. İnternet dünyasına ilk adımını 2015 yılında bir üniversite öğrencisiyken, kampüste DEAŞ yanlısı bir kulüp kurma önerisini tartışan üniversite yetkililerinin videosunu gizlice kaydedip yayınlayarak attı. Cumhuriyetçi Parti 2020 yılında Trump'ın desteğiyle onu Florida'daki kongre seçimlerinde aday gösterdi, ancak Demokrat Partili rakibine karşı kaybetti. Bundan iki yıl sonraki ikinci denemesi de başarısız oldu.

Loomer (31) kendisini ‘beyaz milliyetçi yanlısı’ olarak nitelendiriyor. ABD’yi de ırk çeşitliliği sonucu yok edilmiş bir ‘beyaz Yahudi-Hıristiyan etno devleti’ olarak tanımlıyor. Sosyal medyada, özellikle de X platformunda oldukça aktif olan Loomer, 1,2 milyon takipçisiyle ABD'nin en önde gelen komplo teorisyenlerinden biri. Önceleri 11 Eylül'ün ABD hükümeti tarafından gerçekleştirilen bir komplo olduğuna inanıyordu, ancak daha sonra bu teorisinden geri adım attı.

Loomer, 2017 yılında New York'ta Shakespeare'in Julius Caesar oyunu sahnelenirken gösterimin yarıda kesilmesine yol açtıktan sonra dikkatleri üzerine çekmeye başladı. Loomer, oyun sırasında sahneye atlayıp suikasta kurban giden Julius Caesar’ı canlandıran aktörün Trump'a benzeyen bir kostüm giymesine “Bu Donald Trump'a karşı bir şiddettir!” diye bağırarak itiraz etti. Loomer, kendi ifadesiyle ‘sağ kanada karşı siyasi şiddetin normalleştirilmesine’ bir son verilmesini istedi.

Cumhuriyetçilerden eleştiri

Loomer, Harris ile münazaranın yapılacağı gün Trump'la birlikte seyahat ettikten ve 11 Eylül anma törenine katıldıktan sonra başkanlık seçimleri sürecinde ön plana çıktı. Bu durum, özellikle de Loomer'ın arkasında olduğuna inanılan Trump’ın göçmenlerin kedi ve köpekleri yediğine ilişkin son açıklamasının ardından, Loomer'ın Trump üzerindeki etkisinin boyutuna ilişkin tartışmaları yeniden gündeme getirdi.

Aşırı sağcı olmakla suçlanan Cumhuriyetçi Temsilci Marjorie Taylor Greene, Trump'ı Loomer'ı bölgesinde tutmaması konusunda uyararak onu ‘belgelenmiş bir yalancı’ olarak nitelendirdi. Loomer’ın açıklamalarını ‘dehşet verici ve son derece ırkçı’ olarak nitelendiren Greene, Loomer hakkında “Biz Cumhuriyetçileri ve ABD’yi yeniden büyük yapma kampanyasını temsil etmiyor” dedi.

Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham ise Loomer tarafından yapılan açıklamaların ‘son derece rahatsız edici’ olduğunu söyledi. Senatör Thom Tillis da X hesabından yaptığı paylaşımda, Laura Loomer'ın ‘düzenli olarak Cumhuriyetçileri bölmeyi amaçlayan berbat sözler sarf eden çılgın bir komplo teorisyeni’ olduğunu yazdı.

Loomer’ın Trump’ın seçim kampanyasıyla bağlantısı

Şarku’l Avsat’ın NYT’den aktardığı habere göre Trump geçtiğimiz yıl Loomer'ı seçim kampanyasında görevlendirmeye sıcak bakıyordu. Fakat üst düzey yardımcılarının, Loomer'ın seçim çalışmalarına zarar verebileceği yönündeki endişelerini dile getirmesi üzerine geri adım attı. Ancak Loomer, Trump'ın seçim çalışmalarında yer bulamamasına rağmen eski Başkan’a yakın olmaya devam etti. Bu durum, Trump’ın seçim kampanyası içindeki ve dışındaki bazı müttefiklerini üzdü.

Haber sitesi Semafor, Trump’ın seçim kampanyası ekibine yakın bir kaynağın, Loomer'ın Trump'ın zayıflıklarını daha da kötüleştireceğine dair ciddi endişeler olduğunu söylediğini aktardı. Semafor’a göre kampanya ekibine yakın bir başka kaynak ise Loomer'ın rolünü küçümsedi ve Trump’ın Harris ile olan münazarasının hazırlıklarına dahil olmadığını söyledi.

Düzenli olarak Trump'ı destekleyen etkinliklere katılan Loomer, daha önce de Trump'ın Florida'daki malikanesinde görülmüştü. Loomer, Bu yılın başlarında Trump’ın uçağıyla Iowa'ya gitmiş ve Trump burada düzenlenen bir etkinlikte onu sahneden selamlamıştı. Trump, ayrıca Truth Social hesabında Loomer tarafından yayınlanan videoları paylaşmıştı.

Loomer, geçtiğimiz hafta 11 Eylül saldırılarının yıldönümünü anma töreninde Trump'ın yanında göründükten sonra Trump'ın seçim kampanyasında çalıştığı iddialarını reddetti. Misafir olarak davet edildiğini söyleyen Loomer, “Beni arayan ve adeta takıntılı bir şekilde bugün onlarla konuşmamı isteyen birçok muhabir için cevabım ‘hayır’. Hikayelerim ve araştırmalarım üzerinde çalışmakla çok meşgulüm. Sizin komplo teorilerinizi tartışacak vaktim yok” ifadelerini kullandı.

Peki, Trump Loomer hakkında ne diyor?

Trump, iki gün önce Kaliforniya'da düzenlenen bir basın toplantısında Loomer'ın sadece bir ‘destekçisi’ olduğunu ve Harris ya da 11 Eylül hakkındaki son yorumlarından haberdar olmadığını belirterek “Laura'yı kontrol altına alamam, ne istiyorsa onu söylemeli, o özgür bir ruh” dedi.

Bu açıklamadan birkaç saat sonra Trump, sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda, “(Laura'nın) yaptığı açıklamalara katılmıyorum. Ama beni destekleyen milyonlarca insan gibi Laura da Marksistlerin ve radikal sol faşistlerin bana saldırmasını ve beni acımasızca karalamasını izlemekten yoruldu” yazdı.