İran’da seçim yaklaşıyor: Reformistler, muhafazakarların duvarına gedik açılması çağrısında bulundu

Aktivistler, ‘gerici güçlerin’ parlamento üzerindeki kontrolünü sona erdirmek için seçimlere katılma çağrısında bulundu.

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, geçen ayın başlarında hükümet üyeleri ve eyaletler valileri arasında yapılan ortak toplantıda (İran Cumhurbaşkanlığı)
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, geçen ayın başlarında hükümet üyeleri ve eyaletler valileri arasında yapılan ortak toplantıda (İran Cumhurbaşkanlığı)
TT

İran’da seçim yaklaşıyor: Reformistler, muhafazakarların duvarına gedik açılması çağrısında bulundu

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, geçen ayın başlarında hükümet üyeleri ve eyaletler valileri arasında yapılan ortak toplantıda (İran Cumhurbaşkanlığı)
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, geçen ayın başlarında hükümet üyeleri ve eyaletler valileri arasında yapılan ortak toplantıda (İran Cumhurbaşkanlığı)

İran parlamento seçimleri için aday kampanyasının başlamasından 10 gün önce İran’daki reformcu hareketten 100’ü aşkın sivil, siyasi ve medya aktivisti, ‘gerici güçlerin’ parlamento koltuklarında kalmaya devam etmesini önlemek için ‘bir gedik açılması’ çağrısında bulundu. Ülkenin en büyük reformcu partileri, parlamento yetkilerinin paralel kurumlar tarafından baltalanmasını eleştirdi.

Siyasi partiler ve kültürel güçlerden 103 aktivist, yasama seçimlerinin tanık olduğu zor koşullar ortasında ‘gerçekçilik olmadan idealizm’ ve ‘idealizm olmadan gerçekçilikten’ kaçınmak için ılımlı, reformcu ve kalkınmacı adaylar ile siyasi güçlerin ittifakını desteklemeye çağırdı.

Yetkililer ve hükümet medyası, özellikle genç kadın Mahsa Amini’nin Eylül 2022’deki ölümünün ardından ülkeyi sarsan ve 500’den fazla kişinin ölümüne yol açan kitlesel halk protestolarının ardından ilk seçim olması nedeniyle İranlıları seçimlere katılmaya teşvik etme kampanyalarını artırdı.

4 yıl önce yapılan parlamento seçimleri, başta başkent Tahran olmak üzere ülke genelinde rekor bir katılıma sahne olmuştu. Tahran, en büyük seçim bölgesi ve parlamentoda 30 sandalyeye sahip. Durum, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin kazandığı 2021 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de tekrarlandı.

Geçtiğimiz aylarda İran Dini Lideri Ali Hamaney, son dönemde benzeri görülmemiş tepkilere sahne olan protestoların ardından, rejimin kamuoyu tarafından kabul edildiğini teyit etmek amacıyla seçimlere katılımın artırılması yönünde defalarca çağrıda bulunmuştu.

İran İçişleri Bakanı General Ahmed Vahidi, İran’ın 31 valisinin katıldığı ve 1 Mart’ta yapılacak parlamento seçimleri öncesinde bakanlığın son dokunuşlarının ele alındığı toplantıya başkanlık etti.

İran ajanslarının haberlerine göre, Vahidi, “Bugün milletvekili adaylarının yüzde 70'i, 30 ila 50 yaşları arasında” dedi. Ahmed Vahidi ayrıca, aday listesinde, seçimlerin uygulanmasını denetleyen organ olan Anayasa Koruma Konseyi tarafından onaylanmış 15 bin adayın yer aldığına dikkat çekti.

İran İçişleri Bakanlığı’na göre, İran Parlamentosu’nun 290 yeni üyesinin seçileceği seçim kampanyası yaklaşık 10 gün içinde başlayacak.

Bu yılki seçimlerle eş zamanlı olarak Uzmanlar Meclisi seçimleri de düzenlenecek. Uzmanlar Meclisi seçimleri, anayasanın, Dini Lider’in görevlerini yerine getirmesinin mümkün olmadığı durumlarda halefini belirlemesine izin verdiği organdaki 88 nüfuzlu din adamını seçmek üzere 8 yılda bir düzenleniyor.

Partiler, kendileriyle bağlantılı kişilerden gelen yaklaşık 30 talebin onaylanmasının ardından adayların uygunluğuna karar verme sürecine sert eleştiriler yöneltti.

Bununla birlikte reformist akımın bazı tarafları, özellikle İran Dini Lideri Ali Hamaney’in yakın zamanda ‘ayrıcalıklı’ olarak tanımladığı kişilere yönelik yaptığı uyarının ardından, seçimleri boykot çağrılarına ilişkin tutumlarını hâlâ belirlemiş değil.

Reformist Etemad gazetesi, ön sayfasını onlarca aktivistin seçimlerle ilgili açıklamasına ayırdı
Reformist Etemad gazetesi, ön sayfasını onlarca aktivistin seçimlerle ilgili açıklamasına ayırdı

Aynı şekilde reformist aktivistler, dün resmi ve hükümet haber ajansları tarafından geniş çapta yayınlanan bir açıklamada, yaklaşan seçimlerin, İran’ın çağdaş tarihindeki seçimler gibi, ‘özgür ve adil seçim koşullarından çok uzak’ olduğunu vurguladı. Aktivistler, “Bu seçimleri uygulayanların yöntemi geçmişe göre çok daha sert. Aday ve seçimleri temizlemeye odaklanıyor” dedi.

Eski reformist Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi de dahil aktivistler, açıklamalarında, “Kısıtlı seçimlerde bile oy vermek, vatandaşların oy kullanma hakkına yönelik her türlü kısıtlama karşısında sessiz kalmamak anlamına gelebilir. Temel hakların ihlaline ve beceriksizliğe teslim olmak ya da razı olmak değildir” ifadelerini kullandı.

Bildiriye imza atanların çoğu, rejim çerçevesinde değişim ve reformlara inandıklarını söylerken, başta reformist lider Mir Hüseyin Musavi olmak üzere bu hareketin bazı yüzleri tarafından desteklenen mevcut siyasi yapının dışına çıkma çağrılarını reddediyor.

2 Şubat’ta Hatemi, “Seçim şart ve gereklerini yerine getirmek için katetmemiz gereken uzun bir yol var” demiş, seçimlerin kesin şartının özgür olmaları, temel ve nihai kararı halkın vermesi gerektiğini dile getirmişti.

“Görüş hakkı, bu uygulamalara karşı yadsınamaz, duyulabilir bir protestonun ve kademeli değişime karşı pozitif faaliyetin veya pasif direnişin yolu olmalıdır” diyen katılımcılar, sözlerinin devamında, “Bu tür oylama, hükümet sisteminin adaletsizliğini ve etkisizliğini azaltmak için seçim dışı faaliyetleri tamamlar” şeklinde konuştu. Katılımcılar ayrıca, bu konuda daha önce İran’da ve diğer ülkelerde yaşanan deneyimlere dikkat çekti.

Katılımcılar, açıklamada, oy hakkına bağlılığın iki seçenekle sınırlı olmadığını söylerken, bu iki seçeneğin ‘istenilen adaylar listesine oy vermek veya seçimleri boykot etmek” olduğunu belirtti. Bu bağlamda seçimlere 3 tür katılım önerirken, “Birincisi: Daha düşük hedef ve beklentilere sahip bir gedik açmak için oy vermek. İkincisi: Alternatif bir listeye oy vermek anlamına gelen olumlu protesto oyu. Üçüncüsü: Taktiksel bir olumsuz oy olan protesto oyu ve beyaz oylar (boş oy)” dedi.

Aktivistler, seçimlere katılmanın amacının daha büyük kötülüğü önlemek, seçimlerin objektifliğinin kaybolmasını önlemek ve gerici güçlerin parlamentodaki sandalyeleri ele geçirmeye devam etmesini engellemek olduğunu vurguladı. Aktivistler ayrıca, deneyimli adayların katılımındaki düşüşe rağmen parlamentoda onlarca sandalye için rekabet olasılığına dikkat çekti.

Açıklamaya imza atanlar ise, “Bizim kriterimiz, güce ve servete erişim ya da kişisel bir ödül kazanmak değil, pratik olarak İran’ın kolektif çıkarlarını elde etmek için adımlar atmaktır” ifadelerini kullandı.

Hatemi, müttefiki eski Cumhurbaşkanı Ali Ekber Haşimi Rafsancani’nin geçen ay Tahran’da ölümünün yedinci yıldönümü töreninde (Jamaran)
Hatemi, müttefiki eski Cumhurbaşkanı Ali Ekber Haşimi Rafsancani’nin geçen ay Tahran’da ölümünün yedinci yıldönümü töreninde (Jamaran)

Reformist ‘Eteheda Melat’ ise dün dokuzuncu genel konferansının sonuç bildirisinde, “Bir yanda toplumsal hoşnutsuzluğun giderek artması ve çözülmemiş sorunların birikmesi, diğer yanda yöneticilerin halkın sorunlarını çözmede gözle görülür verimsizliği ve yöneticiler ile halk arasındaki belirgin uçurum; iktidarın radikal reformlara razı olmadan, reformistlerin her zaman harekete geçmenin gerekliliğini vurguladığı yaklaşım ve davranışı izlemeden mevcut çıkmazların aşılamayacağını gösteriyor” açıklamasında bulundu.

Eteheda Melat Partisi, yaptığı açıklamada, anayasadaki tek yasama organı olan parlamentonun yetkilerinin, hukuk dışındaki birçok paralel kurum tarafından elinden alındığını kaydetti.

Açıklamanın siyasi kısmında, “Parlamento fiilen sevilmeyen ve etkisiz bir organa dönüştü” denildi. Ayrıca partiler ve reformist güçler arasındaki koordinasyon çerçevesine atıfta bulunarak, partinin ‘bu seçimlerde reform cephesinin yanında hareket edeceği’ vurgulandı.

Parti, açıklamasında, “Güvenlik güçlerinin ve kurumlarının ülkenin kısmi ve kapsamlı meselelerine yaygın müdahaleleri, devlet kurumlarının birleştirilmesi hizmetinde tehlikeli ve zararlı bir yöntem haline geldi” ifadelerine yer verdi. Ayrıca, bu yanlış yöntemin sivil kurumlara kadar uzandığına dikkat çekti.

Açıklamada, reformist hareketten siyasi aktivistlerin hapsedilmesi de protesto edildi. Bunlar arasında 2011 yılından bu yana ev hapsinde tutulan Mustafa Taczadeh ve sosyolog Said Madani’nin yanı sıra reformist Mir Hüseyin Musavi ve eşi Zehra Rahnavard ile halefi Mehdi Karubi de bulunuyor.



İran nasıl Mossad'ın oyun sahasına dönüştü?

  Mossad'ın yayımladığı videoda, İsrailli ajanların İran'a silah kaçırdığı görüntülerin yer aldığı bildirilmişti (Mossad)
Mossad'ın yayımladığı videoda, İsrailli ajanların İran'a silah kaçırdığı görüntülerin yer aldığı bildirilmişti (Mossad)
TT

İran nasıl Mossad'ın oyun sahasına dönüştü?

  Mossad'ın yayımladığı videoda, İsrailli ajanların İran'a silah kaçırdığı görüntülerin yer aldığı bildirilmişti (Mossad)
Mossad'ın yayımladığı videoda, İsrailli ajanların İran'a silah kaçırdığı görüntülerin yer aldığı bildirilmişti (Mossad)

İsrail'in İran'a düzenlediği "Yükselen Aslan" operasyonunda Mossad büyük rol oynadı.

CNN'in analizinde, İsrail'in ulusal istihbarat teşkilatı Mossad'ın operasyondan aylar önce İran'a gizlice silah soktuğu belirtiliyor.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla konuşan kaynaklar, Mossad'ın İran içine patlayıcı taşıyan drone'lar yerleştirdiğini, operasyon sırasında bunların Tahran yakınlarındaki füze rampalarını vurmak için kullanıldığını söylüyor.

Böylelikle İsrail Hava Kuvvetleri'nin, dün 200'den fazla uçakla 100'ü aşkın saldırı gerçekleştirmesinin önünün açıldığı ifade ediliyor.

İsrail ordusu, tüm savaş jetlerinin ilk saldırı dalgasının ardından kayıp vermeden geri döndüğünü bildirmişti.

İran devlet medyasının aktardığına göre saldırılarda Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, Devrim Muhafızları Genel Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami ve İsrail'e yönelik saldırıları komuta eden isimlerden General Gulam Ali Reşid öldürüldü. Ayrıca operasyonda 6 nükleer bilim insanı da yaşamını yitirdi.

İran Devrim Muhafızları Ordusu üst düzey askerlerinden General Gulamrıza Mehrabi ve General Mehdi Rabbani'nin de İsrail saldırılarında öldürüldüğü bugün duyuruldu. İran'ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı'na göre Mehrabi Genelkurmay Başkanlığı İstihbarat Dairesi başkan yardımcısı, Rabbani de Genelkurmay Başkanlığı Operasyon Dairesi başkan yardımcısıydı.

Ayrıca Axios'un aktardığına göre İsrail'in saldırı düzenleyeceği belli olduğunda Devrim Ordusu'ndan komutanlar strateji belirlemek için güçlendirilmiş bir yeraltı sahasında toplandı. Ancak acil durum protokolünden ve komutanların toplandığı yerden haberdar olan İsrail'in burayı imha ettiği aktarılıyor.

Kimliğinin paylaşılmamasını isteyen İsrailli bir yetkili, "İran'ın anında misilleme yapması için emir verebilecek kimse yoktu, bu da onların yanıtını geciktirdi" diyor.

CNN'e konuşan İsrailli kaynaklar, İranlı üst düzey askeri yetkililerin Mossad'ın topladığı istihbaratlar sayesinde nokta atışıyla vurulabildiğini belirtiliyor.

ABD'li düşünce kuruluşu Washington Enstitüsü'nden Holly Dagres, "Mossad yıllardır İran'ı oyun alanına çevirdi" diyor.

İsrailli bir güvenlik yetkilisi, son operasyonda Mossad komandolarının Tahran'ın derinliklerine kadar girdiğini, savaş jetleri havalanınca İran'ın hava savunma füzelerini, balistik füzelerini ve füze rampalarını hedef aldıklarını söylüyor.

Teşkilatın ayrıca İran'a ait hava savunma sistemlerinin yakınına "hassas güdümlü silah sistemleri" konuşlandırdığı belirtiliyor. İran diğer savunma sistemlerini hedef almak üzere bazı araçlara monte edilmiş ileri teknoloji silahlar da kullanmış.

Adlarının paylaşılmaması şartıyla Washington Post'a konuşan İsrailli yetkililer de Mossad'ın faaliyetlerini sürdürdüğünü ifade ediyor. İsrail ajanlarının, öldürülen İranlı askeri yetkililer yerine atanması muhtemel komutan ve rejim yetkililerine tehdit mesajları ilettiğini belirtiliyor.

Kaynaklar, Mossad'ın İsrail Savunma Kuvvetleri'yle (IDF) yıllarca birlikte çalışarak İran'da önde gelen yetkililere ait konut ve sığınaklar hakkında dosyalarca bilgi hazırladığını söylüyor.

"Yükselen Aslan" operasyonu

İsrail dün sabaha karşı başlattığı "Yükselen Aslan" operasyonuyla Tahran başta olmak üzere İran'daki birçok şehre saldırı düzenlemişti. 20'si üst düzey komutan, 6'sı nükleer bilimci en az 78 kişi ölmüştü.

İran misilleme olarak İsrail'e 100 kadar drone göndermiş, Tel Aviv ise bunların hava sahasına ulaşmadan imha edildiğini bildirmişti.

Ancak İran'ın balistik füzelerle başlattığı saldırıda roketler Tel Aviv'in güneyindeki bazı binalara isabet etti. İsrail'in kamu yayımcısı KAN'ın aktardığına göre saldırılarda üç kişi öldü, 172 kişi yaralandı.

İran'ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı'na göre İsrail, bugün Tebriz rafinerisi yakınlarına saldırı başlattı. Ayrıca önemli savunma ve askeri üslerin bulunduğu Loristan, Hamedan, Kirmanşah şehirleri de hedef alındı. Henüz ölü ve yaralı sayısı bilinmiyor.

Diğer yandan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) İsrail'in hedef aldığı İran'ın Natanz nükleer tesisinde sızıntı olduğunu bildirdi. İsrail ordusu İsfahan'daki nükleer tesisi de vurmuştu.

Independent Türkçe, CNN, Washington Post