Sosyal paylaşım siteleri... Hamaney için "caiz", muhalifleri için "haram"

İran lideri, kendisi aktif olarak kullandığı sosyal medyanın yasaklanması çağrısında bulunuyor

İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney Tahran'da Hava Kuvvetleri komutanlarıyla yaptığı toplantıda, 5 Şubat 2024 (AFP)
İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney Tahran'da Hava Kuvvetleri komutanlarıyla yaptığı toplantıda, 5 Şubat 2024 (AFP)
TT

Sosyal paylaşım siteleri... Hamaney için "caiz", muhalifleri için "haram"

İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney Tahran'da Hava Kuvvetleri komutanlarıyla yaptığı toplantıda, 5 Şubat 2024 (AFP)
İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney Tahran'da Hava Kuvvetleri komutanlarıyla yaptığı toplantıda, 5 Şubat 2024 (AFP)

Daryuş Mimar 

İran Lideri Ali Hamaney'in 5,1 milyon takipçisi olan Instagram ve Facebook sayfalarının, nefreti teşvik etme ve bu şirketlerin kurallarını ihlal eden içerik yayınlama suçlamasıyla kapatılması, İran rejiminin medya kuruluşlarını kızdırdı.

Meta Şirketi, İran rejiminin en üst düzey yetkilisinin Gazze Şeridi'nde İsrail ile düşmanlığı körükleyen, orada savaş ve öldürmeyi destekleyen son olaylara ilişkin açıklamalarının yayınlanmasını, "şirketin, tehlikeli örgüt ve bireylere ilişkin politikalarının defalarca ihlal edilmesi" olarak değerlendirdi.

Doğrudan Dini Liderlik Ofisi tarafından yönetilen ve farklı dillerde olan bu sosyal medya sayfaların kapatılmasının temel sebebi de buydu.

İranlı lidere bağlı sayfaların sosyal medyadaki faaliyetlerinin engellenmesi ve kapatılması ilk kez olmuyor ve bazı kullanıcılar "Meta" şirketinin aldığı bu karara destek vererek, Dini Lider'in son yıllarda sosyal medya ağlarının yasaklanmasının ve ülkedeki sanal dünyanın kontrol edilmesi ve izlenmesi ihtiyacının ana destekçilerinden biri olduğunu söylediler.

İranlı yetkililerin sosyal medyaya ilişkin açıklama ve davranışlarındaki bu çelişki, son yıllarda sıklıkla tekrarlanıyor ve bu konuda dikkat çekici olan, bu yetkililerin çoğunun sosyal medyada aktif olması.

Yetkililerin, Instagram, X (eski adıyla Twitter), Telegram ve Facebook gibi ağların engellenmesi ve yasaklanması yönündeki çağrıları yeni değil.

Bu konuda yayılan haberlere göre Haziran 2022 ortası itibarıyla İran rejiminde çeşitli sosyal medya araçlarında aktif olan en az 260 yetkili bulunuyor.

"Açıklama Cihadı"

İran Dini Lideri Ali Hamaney, Meclis Başkanı Muhammed Kalibaf ve Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, sosyal medya ağlarında aktif olan en önde gelen İranlı siyasi figürler arasında sayılıyor.

Resmi haber ajanslarına göre yargının başı Muhseni İci'nin sayfası Haziran 2021'de Instagram'da paylaşım yapmaya başladı ancak şu anda aktif değil.

Bazı hükümet yetkililerinin sanal alanda rejimin yıkıcı ve bazen de suç saydığı faaliyetlerine "açıklama cihadı" adı veriliyor, ancak eğer diğer vatandaşlar bu alanda aktifse, bu yıkıcı olarak kabul ediliyor ve yasaklanması gerekiyor.

Resmi yetkililerin Dini Lider Hamaney'in sosyal medyadaki sayfalarının kapatılmasına itirazı, Dini Lider'in yargıdan, sanal alan üzerindeki yargı denetiminin artırılması ve rejimin politikalarına karşı çıkan ve eleştirenlerin sayfalarının engellenmesi yönündeki talebini hatırlatıyor.

İranlı lider, sanal alanın İslam Cumhuriyeti rejimine karşı propagandanın ana mekanı olduğuna inanıyor; bu da adli tedbirlerin alınmasını ve vatandaşların sosyal medyadaki faaliyetlerine kısıtlama getirilmesini gerektiriyor.

Haziran ayında Dini Lider Ali Hamaney yargı yetkilileriyle yaptığı toplantıda şunları söyledi:

Bazı kişilerin sanal alanı vatandaşların cesaretini kırmak ve psikolojik güvenliklerini bozmak için kullanması kamu haklarının gereklerine aykırı. Bu kusurun giderilmesi için yargının müdahale etmesi gerekir.

"Siber Ordu"

Askeri kurumlarda ve güvenlik kurumlarında "Siber Ordu" olarak bilinen kuvvetlerin oluşturulması ve bunlara bağımsız bir bütçe ayrılması, İranlı yetkililerin düşman savaş propagandasının ana zemini olarak gördüğü sanal alana yönelik bu sert bakış açısının bir sonucu olarak ortaya çıkıyor.

İran lideri defalarca ve birden fazla vesileyle rejim destekçilerine sosyal medyayı bir propaganda savaş alanı olarak görmeleri yönünde çağrıda bulundu.

Bu bağlamda Mart 2023'te bir dizi üniversite öğrencisiyle yaptığı toplantıda sosyal medyada varlığın önemi hakkında konuşarak, "Sanal alanı kontrol etmelisiniz, fikir, içerik, haber sunarak sanal alanın kullanıcılarına yol göstermelisiniz" dedi.

İran rejiminin sanal alandaki politikalarını anlamada önemli olan nokta, siyasi figürlerin popülaritesinin sosyal medya aracılığıyla artırılmasına duyulan ilgi.

İran Liderinin Instagram ve Facebook sayfalarının kapatıldığı ilk saatlerde, İran yerel medyası, bu sayfaların takipçi sayısını, Ali Hamaney'in sosyal medya kullanıcıları arasındaki popülaritesinin en iyi kanıtı ve bu sayfaların kapatılması ve kısıtlamalarının ardındaki ana neden olarak değerlendirdi.

Bu durum tamamen gerçeğe aykırı. Çünkü bu sayfaların yöneticileri, Hamaney'in görüşüne aykırı olan her türlü görüş veya yorumu siliyor.

Dini Lider Ali Hamaney'in Instagram'daki resmi sayfasının takipçi sayısı 5 milyonun üzerinde.

Rejim destekçileri ve sanal alanda faaliyet gösteren siber grupların yanı sıra İran vatandaşlarının yüzde 50'den fazlasının bu platformu kullandığı göz önüne alındığında, Hamaney'in takipçi sayısının 5 milyondan fazla olması şaşırtıcı değil. Örneğin İranlı futbolcu Ali Kerimi'nin 15 milyona yakın takipçisi var.

Ana savaş

Besic örgütünün lideri Ekim 2021'de yaptığı açıklamada, bu örgütün İran şehirlerinde 2 bin 500 merkezi siber birimi ve 982 siber birimi işlettiğini söylemişti.

Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami de Ağustos 2022'de, bugün dünyadaki asıl savaşın "açıklama, düşünce ve bilgi savaşı" olduğu değerlendirmesinde bulunmuş ve Devrim Muhafızları'nın 2 bin organize ve aktif siber biriminin bulunduğunu duyurmuştu.

Ali Hamaney'in Meta şirketine ait sosyal medya platformlarındaki sayfalarının kapatılmasıyla dikkat çeken bir diğer husus ise liderin X hesabının aktifliğinin devam etmesi oldu.

Instagram ve Facebook'ta yaptıklarına benzer paylaşımlar nedeniyle X yetkilileri tarafından yapılan çok sayıda uyarı yapılmasına rağmen bu platformdaki hesabı hala aktif.

X platformunda Dini Lider Ali Hamaney'in iki ana sayfası bulunuyor; biri Farsça ve takipçi sayısı yaklaşık 700 bin, diğeri İngilizce ve bir milyon kişi tarafından takip ediliyor.

İran rejimi liderinin X platformundaki hesabını kapatmak için bazı kullanıcılar, platform yönetiminin Hamaney'in hesabını kapatmasını talep eden bir kampanya başlattı.

Ekim 2023'te İranlı liderin hesabındaki paylaşımlardan birine yanıt olarak X yönetimi, yeniden paylaşım olanağını kısıtlamış ve bu paylaşımın üstüne "Bu paylaşım kurallarımıza aykırı ama mevcut olduğunu gördük" yazmıştı.

X platformu daha önce eski ABD Başkanı Donald Trump'a yönelik suikast girişimini simüle eden bir videonun yayınlanması nedeniyle Dini Lider Ali Hamaney'in hesabını kısa süreliğine kapatmıştı.

Buna göre kullanıcıların X platformu yönetiminden taleplerinin, Meta şirketinin İran rejimi liderinin resmi sayfalarına yaptığının aynısının yapılmasına mı yol açacağını, yoksa bu sayfaların birkaç gün sonra Instagram ve Facebook'ta tekrar kullanıcıların kullanımına mı sunulacağını bekleyip görmemiz gerekiyor.

Independent Arabia - Independent Türkçe



Uluslararası sistem: Zenginlik, güç ve akıllı liderliğin yokluğu

Amerikan ve Çin bayrakları (AP)
Amerikan ve Çin bayrakları (AP)
TT

Uluslararası sistem: Zenginlik, güç ve akıllı liderliğin yokluğu

Amerikan ve Çin bayrakları (AP)
Amerikan ve Çin bayrakları (AP)

Nebil Fehmi

Çağdaş uluslararası sistemin biçimi ve kutuplar hakkında çeşitli soru işaretleri bulunuyor; Amerikan ve Rus iki kutupluluğu geri mi dönecek, Rusya'nın yerini Çin mi alacak, ya da dünyada üç kutup var olmaya devam mı edecek? Yahut sadece ABD veya Çin’in tek kutup olduğu bir sistem tarafından mı yönetileceğiz? Hiçbir tarafın tek taraflı karar alma yetkisine sahip olmadığı dengeli, çok taraflı bir sistemin kurulma olasılığı nedir? Yoksa güçlü, çatışan tarafların çoğaldığı çok kutuplu bir sistemin eşiğinde miyiz? Bunlar çalkantılı, hassas ve tehlikeli bir geçiş döneminde sorulan çeşitli ve farklı sorular.

Dikkatler her zaman en zengin ve en güçlü tarafların üzerindedir ve onlar, savaş ve barış, inşa etme ve yıkma, ekonomi ve finans, sanayi ve ticaret gibi alanların birbirinden farklı olmasına ve hatta bazen birbiriyle çelişmesine rağmen, belli alanlarda en başarılı ve seçkin olanlar olarak kabul edilirler.

Zenginlik ve güce dair değerlendirme, buna dahil edilen çeşitli yaklaşımlar ve kriterlerle birlikte şartlara ve durumlara göre değişir. Bir ülkede zenginliği belirlemede kişi başına düşen milli gelir doğru ölçüt olursa, dünyanın en zengin ülkesinin Lüksemburg olduğunu, onu Singapur ve Çin'in Makao bölgesinin izlediğini görürüz. Bu sıralamada dünyanın en büyük ekonomisi ABD 10. sırada yer alırken, dünyanın beşinci büyük ekonomisi Hindistan ise 124. sırada yer alacaktır. Zenginlik için doğru ölçüt, kişi başına düşen milli gelire paralel olarak satın alma gücü olursa, ülkelerin şu şekilde sıralandığını göreceğiz: Çin, ABD, Hindistan, Rusya, Japonya, Almanya, Endonezya, Brezilya, Fransa ve İngiltere.

Askeri harcamaların 2,46 trilyon dolara ulaştığı ve en fazla harcama yapan ülke olan ABD'nin bunun 824 milyar dolardan fazlasını üstlendiği bir dünyada gücün değerlendirilmesi için ölçütler belirlemeye çalışırsak, bunlara askeri ve siyasi kabiliyetleri eklemeli, dahası buna öncelik vermeliyiz. Buna ilave olarak, bildiğimiz gibi güç mutlak değildir. Her durum ve her arenanın coğrafi yapısına bağlı olarak karada, denizde ve havada uzun ve kısa vadeli askeri yaklaşımlar, genel bir bakış açısıyla, bölgesel veya uluslararası düzeydeki siyasi hedefler ve iddialar vardır.

Batı-ABD-Avrupa'nın hırs ve emellerinin rekabet ettiği, ancak Rusya ve hatta Çin'in Avrasya perspektifinden farklılaştığı herkesçe biliniyor. Bunların hepsi ise Latin Amerika, Afrika ve Asya'nın büyük bölümündeki ülkelerin siyasi perspektifleri ve hedefleri ile ayrışıyorlar. Birinin uluslararası iddia ve emelleri, diğerinin ise sadece ulusal veya bölgesel iddia ve emelleri olduğu için doğrudan askeri çatışmaya girmeleri imkânsız olan ülkelerin askeri kabiliyetlerini karşılaştırmanın anlamı nedir? Okyanuslara ve denizlere hâkim geniş ülkeler ile denize kıyısı olmayan küçük ülkeler arasında, denizde ve karada kimin daha üstün kabiliyetlere sahip olduğunun önemi nedir?

Halkların ihtiyaçlarını karşılamak ve ülkelerin çıkarlarını korumak için maddi ve askeri imkânlara ihtiyaç duyulur, ancak zenginlik ve güce aşırı vurgu yapılıyor. Zenginliğin veya gücün kalıcı olduğunu, baskın zenginliğin zararlı, kaba kuvvetin ise adaletsiz olduğunu varsaymanın yanlış olduğunu düşünüyorum.

Zaman içinde yaşanan siyasal ve küresel gelişmeler devletler düzeyinde geniş çaplı değişimlere yol açtı. Bunlar arasında şunlar sayılabilir; eski Avrupa sömürgeciliğinin aşınmasına ve çöküşüne eşlik eden gelişmeler, Sovyetler Birliği ile ABD arasındaki Soğuk Savaş’ın dönemsel olarak sona ermesi. Enerji şirketlerinin, dünyanın en büyük ve en zengin şirketleri listesindeki kontrolünün telekomünikasyon, programlama, dijitalleşme, teknoloji şirketleri lehine kaybolması, bunların daha önce hayal bile edilemeyen seviyelerdeki zenginlik merdivenlerini hızla tırmanması. Bu gelişmeler uluslararası sistemin biçimini ve niteliğini, güç tanımını, savaşların niteliğini değiştirdi, savaşlar daha ölümcül hale geldi ve artık daha uzak mesafelerden yönetilmeye başlandı.

Güç ve servet açısından baskın oyuncular genellikle orta veya uzun vadede pozisyonlarını korurlar ve liderlik kademeli olarak aktarılır. Bunlar, denklemleri ve rekabeti değiştiren önemli anların ortaya çıkmasıyla hızlanabilir. Bu anlar şunlarla bağlantılıdır; dünya savaşları gibi siyasi olaylar, kurtuluş hareketleri gibi yeni politik eğilimler veya geçen yüzyılın sanayi devrimi veya son 50 yıldaki teknolojik ve iletişim devrimi gibi teknolojik atılımlardan kaynaklanan ekonomik ve sosyal gelişmeler. Bunun nedeni dünyanın zenginlik oranlarının ve güç dengelerinin değiştiği sürekli bir değişim halinde olmasıdır.

Ancak liderlik tamamen farklı bir konudur. Zenginlik ve gücü aşar ve başkalarını etkileme, başkalarının uzun süreler boyunca örnek almak istediği pozisyonları, politikaları ve deneyimleri benimseme yeteneği gibi birkaç başka hususu da kapsar. Bunların sahiplerinden haklara saygı duymaları, yanlış ve hataları reddetmeleri, genel yararı göz önünde bulundurmaları, başkalarının umduğu ve arzuladığı bir örnek ve deneyim olmaları beklenir. Sovyetlerin geçen yüzyılda öncülük ettiği sosyalist felsefe ve yakın on yıllara kadar ABD'nin öncülük ettiği Batılı liberal sistem bunlara örnektir. Bunlardan biri başarısız olup dağıldı, diğerinin içeride ve dışarıda çifte standart uyguladığı ifşa oldu ve bu da ona parlaklığını ve güvenilirliğini kaybettirdi. Bağlantısızlar Hareketi, dünyanın vicdanı ve dengesi için başka bir alternatif sunmak amacıyla hızla yükseldi. Ancak, üyeleri istikrarlı bir uluslararası düzene en çok ihtiyaç duyan orta gelirli ülkeler olmasına rağmen, üyeleri günlük sorunlara ve kısa vadeli hırslara daldıkça parlaklığını ve itibarını kaybetti.

Bugün dünya zenginlik ve güçle dolup taşıyor, ancak sağlam, bilge ve dengeli bir liderlikten yoksun. Sistemlerimiz ve kurumlarımız şu anda çalkantılı bir aşamadan geçiyor ve hangi ülkelerin veya kuruluşların uluslararası düzeyde gelecekte liderlik rolünü hak ettiği ve üstleneceği henüz belli değil. Bu, meseleleri kontrol altına almak ve büyümelerini önlemek için acilen bazı proaktif, geçici adımlar atmamızı gerektiriyor. Kriz yönetimi kavramına benzer şekilde, uluslararası sistemin tamamen çökmesini ve dağılmasını önleyecek, aynı zamanda mevcut uluslararası sistemi küresel siyasal gerçeklikle daha uyumlu, işler tekrar kontrolden çıkmadan önce gelecekteki zorluklarla başa çıkabilecek hale getirecek reform yollarını bulmaya yönelik araştırmaları ve ciddi çabaları yoğunlaştırmayı amaçlamalıyız.